basın özetleri 20.03.25

Politis gazetesinin ana haberi:

Holguin anlaşmayı ilerletmek için geri dönüyor - Tatar zaten kabul etti, Rum tarafı ise farklı bir isim istiyordu”

BM Genel Sekreteri’nin Kıbrıs konusundaki kişisel temsilcisinin, Temmuz ayında yapılacak genişletilmiş zirve öncesinde büyük bir sürpriz olmazsa Maria Angela Holguin olacağı görünüyor. Tatar, Holguin’i şimdiden kabul ettiğini açıkladı, ancak Rum tarafının yanıtı henüz belli değil.

Holguin’in temel rolü, Cenevre’de üzerinde anlaşmaya varılan Güven Artırıcı Önlemler (GAÖ) ve özellikle yeni geçiş noktalarının açılması konusunda Temmuz’daki görüşme öncesinde bir anlaşmaya yardımcı olmak olacak. Cenevre’de hangi geçiş noktalarının görüşüleceğine dair net bir karar alınmadı. Her iki tarafın da kendi öncelikleri ve kırmızı çizgileri var. Bu da nihai bir anlaşmaya varılmasının kesin olmadığını gösteriyor.

*

Alithia gazetesinin ana haberi:

“Türkler başarıyı kutluyor – İş birliği kültürü ve iyi komşuluk ilişkileri geliştirme hedeflerine ulaştıklarını düşünüyorlar”

Cenevre Anlaşması sonrasında Kıbrıs sorunu belirsizlik dönemine giriyor. Türkiye’nin stratejisinin, uluslararası toplumda sahte bir ilerleme algısı yaratarak bölgede bir bölgesel güç rolü üstlenme hedefine ulaşmak olduğu görülüyor.

Bir sonraki konferansın belirlenmesi olumlu bir gelişme olarak kaydedilse de, diplomatik çevreler müzakerelerin Kıbrıs sorununun özüne odaklanması gerektiğini vurguluyor. Cenevre’deki sonuçların Güven Artırıcı Önlemler (GAÖ) üzerine yoğunlaşması, İki Bölgeli İki Toplumlu Federasyon (İBİTF) perspektifinden bir adım geri gidildiği şeklinde yorumlanabilir.

Bölünmeyi savunan kesimler arasında bir zafer havası hâkimken, çözüm yanlıları ve uzlaşmayı destekleyenler hayal kırıklığı yaşıyor.

*

Filelefteros gazetesinin ana haberi:

“Fidan’a Mesajlar – AB’nin Guterres’e müdahalesi ve Kıbrıs Cumhurbaşkanı’nın Türk Dışişleri Bakanı ile diyaloğu - Avrupa Birliği (AB) ve Türkiye, Kıbrıs sorununun çözümünde belirleyici konumda”

Cenevre’deki gayriresmî toplantı sırasında, Avrupa Birliği’nin BM Genel Sekreteri Antonio Guterres’e gönderdiği mektup, müzakerelerde AB mevzuatının rolü ve Lefkoşa’nın AB-Türkiye ilişkilerine katkı sağlamaya hazır olduğu mesajı, Türkiye Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’a iletilen önemli mesajlar arasında yer aldı.

Avrupa Yatırım Bankası’nın (EIB) Türkiye’deki yatırımlara ilgisi ve bu çerçevede Kıbrıs Cumhuriyeti’nin oynayabileceği rol, Cumhurbaşkanı Nikos Hristodulidis ile Hakan Fidan arasında görüşülen konular arasındaydı.

*

Haravgi gazetesinin ana haberi:

“Pahalılık, maaşları ve emekli maaşlarını eritiyor – Enerji, hizmetler ve süpermarket raflarında büyük zamlar”

Konut, su, elektrik, gaz ve yakıt harcamalarında %2,4; sağlık hizmetlerinde %1,6; ulaşımda %3 ve restoranlar ile otellerde %4,7 oranında artış yaşandı. Eğlence ve kültür alanında %7,2, eğitim sektöründe ise %3,7 oranında büyük zamlar yapıldı.

*

Sevgili dinleyenler Haravgi gazetesi ön sayfasında Kıbrıs sorunuyla ilgili olarak İ Kıbrıs sorununda özlü müzakerelerin başlaması sıkı bir çalışma gerektiriyor” ieklinde bir başlık atmış ve okuyucuyu üçüncü sayfaya yönlendiriyor. Tamamını Kıbrıs sorununa dair haberlere ayırmış. Aktarıyoruz:

“Ersin Tatar: “Kıbrıs’ta yeni bir döneme girdik – Federal çözüm modeli kapanmıştır””

Tatar, Cenevre’den adaya dönüşünde yaptığı açıklamada, BM Genel Sekreteri’nin Kıbrıs Özel Temsilcisi olarak Maria Angela Holguin Cuellar’ın devam etmesinin önerildiğini söyledi. Holguin Cuellar’ın BM Genel Sekreteri tarafından, üzerinde uzlaşılan iş birliği noktalarının uygulanmasını sağlamak ve Temmuz sonunda 5+1 formatındaki bir sonraki toplantıyı hazırlamak üzere görevlendirildiğini belirtti.

Ancak, mevcut bilgilerin tersine, Tatar bu konuda Kıbrıs Türk tarafının onay verdiğini ve büyük olasılıkla atamanın gerçekleşeceğini söyledi. Oysa Cenevre kaynakları, Holguin’in atanmasına Tatar’ın karşı çıktığını ve işgal altındaki bölgede yaptığı görüşmeler sırasında kendisiyle sert anlaşmazlıklar yaşadığını aktardı.

Tatar, egemen eşitlik ve Kıbrıslı Türklerin uluslararası alanda eşit temsiliyeti konusundaki tutumunu yineleyerek, federal çözüm modelinin artık mümkün olmadığını ve bu konunun kapanmış olduğunu ifade etti. Ayrıca, genişletilmiş gayri resmî toplantının sonuçlarından memnuniyet duyduğunu ve BM Genel Sekreteri’nin bu toplantıyı 2017’deki Crans-Montana müzakerelerinden bu yana en önemli adım olarak nitelendirdiğini söyledi.

*

Metsola: Hedef, birleşik ve egemen bir Avrupa devleti

Kıbrıs Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Nikos Hristodulidis, dün akşam Brüksel’de Avrupa Parlamentosu Başkanı Roberta Metsola ile yaptığı görüşmenin ardından, Kıbrıs’ın olası bir Kıbrıs çözümünden sonra da Avrupa Birliği üyesi olmaya devam edeceğini vurguladı. Bu nedenle, işleyen ve öngörülebilir bir AB üyesi devlet olarak kalmamız gerektiğini belirtti.

Metsola ise Avrupa Birliği’nin, Birleşmiş Milletler çerçevesinde yürütülen çabalara destek vermeye devam edeceğini ve sadece siyasi açıklamalarla değil, aynı zamanda ilerleme sürecinde birleşik ve egemen bir Avrupa devleti hedefinin güvence altına alınması konusunda da taahhütte bulunacağını ifade etti.

*

“Yunanistan Dışişleri Bakanı: Kıbrıs konusunda yeniden canlanma var – Son sekiz yılın en iyi haberi”

Yunanistan Dışişleri Bakanı Yorgos Gerapetritis, dün Slovenya’nın başkenti Lübliyana’da mevkidaşıyla gerçekleştirdiği görüşme sonrası yaptığı açıklamada, Kıbrıs müzakerelerinde yeniden canlanma olduğunu belirtti.

Gerapetritis, Kıbrıs konusundaki gayri resmî görüşmelerin sonuçlarına değinirken büyük memnuniyet duyduğunu ifade etti. "Kıbrıs müzakerelerini yeniden canlandırmayı başardık. Bu, son sekiz yıldır süregelen durağanlık ve hareketsizliğin ardından duyduğumuz en iyi haber olabilir" şeklinde konuştu.

*

“Stefanos Stefanu: Kıbrıs müzakere süreci canlı tutuldu – Kıbrıs Rum tarafı bekleyen konuların görüşülmesi için yoğun çaba göstermeli”

AKEL Genel Sekreteri Stefanos Stefanu, Kıbrıs sorunundaki müzakere sürecinin canlı tutulmasını olumlu bir gelişme olarak nitelendirerek, Temmuz ayında gerçekleşecek bir sonraki toplantı öncesinde doğru bir hazırlık yapılmasının gerekliliğini vurguladı.

Dün Astra radyo kanalında yaptığı açıklamada Stefanu, Kıbrıs müzakere sürecinin devam etmesinin beklenen bir durum olduğunu belirtti. BM Genel Sekreteri’nin, çıkmazın aşılması için aşamalı küçük adımlar atarak bir momentum yaratmayı tercih ettiğini söyledi.

Stefanu, Temmuz ayındaki bir sonraki görüşmeye kadar Kıbrıs Rum tarafının yoğun çaba göstermesi gerektiğini ve müzakerelerin Crans-Montana'da kesildiği noktadan devam etmesini talep ettiğini güçlü bir şekilde vurgulaması gerektiğini ifade etti. Bu doğrultuda, müzakerelerde kazanılmış hakların korunmasının, İki Bölgeli İki Toplumlu Federasyon temelinde çözüm arayışının sürdürülmesinin ve Guterres Çerçevesi içinde kayıtlı bekleyen konuların ele alınmasının büyük önem taşıdığını belirtti.

Ayrıca, Kıbrıs Rum tarafının bu sürece tutarlılıkla yaklaşmasının, uluslararası aktörler nezdinde daha güvenilir bir profil oluşturmasına yardımcı olacağını kaydetti. Stefanu, AKEL’in Kıbrıs sorununun çözümü için somut öneriler sunduğunu ve bu çerçevede bölgedeki enerji gelişmelerinin değerlendirilmesi yönünde önerilerde bulunduklarını da hatırlattı.