basın özetleri 09.05.23

Filelefteros gazetesinin ana haberi:

“Hristodulidis fırtına biçiyor - 19 yaşındaki kızın müşavir olarak atanması olayı, bakanlıklara hukuki bir çerçeve olmadan danışman alınması konusunu yeniden ısındırdı”

19 yaşındaki bir kızın turizm müsteşarlığı müşavirliğine atanması olayına gösterilen tepkiler kelimenin tam anlamıyla “rüzgar eken fırtına biçer” deyiminin gerçek hayatta karşılık bulması oldu. Tepkileri “birilerini yamyamlıkla suçlayarak” yatıştırmaya çalışan Hristodulidis yasadışı hiçbir şeyin olmayacağı konusunda da güvence vermeyi ihmal etmedi. Ancak hiçbiri tepkileri yatıştırmaya yetmedi. Sayıştay yasadışı bir istihdam ve suiistimalden söz etti ve yasal çerçeve olmadan yapılan danışman istihdamları konusu yeniden genel olarak gündeme geldi.

*

Politis gazetesinin ana haberi:
“Cumhurbaşkanlığında kurulan "bizimkileri atama mekanizması" iş görüyor - 19 yaşındaki üniversite mezunu olmayan kızın istihdam edilmesini haklı göstermek için kaldırılan danışmanlık istihdam çerçevesine atıfta bulunuyorlar.

19 yaşındaki, üniversite diploması olmayan bir genç kızı, ayda yaklaşık 2.300 avro maaşla, Turizm Müsteşarı Müşaviri pozisyonuna atayan hükümet kendi kendini teşhir etti! Partilerden, sivil toplumdan ve “yasadışı istihdam ve suiistimalden”söz eden Sayıştay’dan sert tepkiler.

Hükümet, Anastasiadis Bakanlar Kurulu'nun Mart 2019'da onayladığı danışman atamalarına ilişkin çerçevenin, bugünkü Cumhurbaşkanının da Dışişleri Bakanı olarak yer aldığı aynı hükümet Kasım 2019'da tarafından garip bir şekilde lağvedilmesiyle kendini haklı çıkarmaya çalışıyor.

Bununla birlikte, Sayıştay, belirli bir yasal çerçevenin olmamasının, üniversite mezunu olmayan bir kişinin danışman olarak atanmasına yasallık kazandırmadığını ve Hristodulidis hükümeti tarafından yapılan tüm danışman alımları hakkında bilgi talep ettiğini açıkladı.

Alithia gazetesi:

“Siyasi yamyamlık yapan Cumhurbaşkanının ta kendisi - 19 yaşındaki bir genç kızın atanması olayı Hükümete yönelik yoğun eleştirilere ve Sayıştay tarafından telkinlere yol açtı – Hristodulidis bu atamayla korumasız bıraktığı kızın arkasına saklanıyor”

Sayıştay atamayı “açıkça yasadışı ve suistimal'' olarak nitelendirdi ve Yolsuzlukla Mücadele Kurumuna şikâyet edeceği konusunda uyardı.

Nikos Hristodulidis, yasallık çerçevesinin dışına çıkan hiçbir şeyin yapılmayacağını savundu, Sayıştay karşı açıklama yaparak konuya açıklık kazandırmak durumunda kaldı.

DİSİ: Hükümet genç bir insanı zan altında bıraktı.

AKEL açıklamasında “19 yaşındaki, diplomasız bir öğrencinin Turizm Müsteşarına danışman ve yardımcı olarak atanması toplumun tümüne karşı tahrik teşkil ediyor.

Hristos Triantafilidis “Olayın basbayağı seçim öncesinin hesap kapatması olduğunu” ifade etti.

*

Son olarak Haravgi gazetesinin ilgili ana haber başlıklarını verelim:

“Hem suçlu hem güçlü: Torpil yaptıkları yetmezmiş gibi bir de konuşuyorlar – Sayıştay: Son vakadan sonra tüm atamaların araştırılmasını istiyoruz”

19 yaşındaki bir genç kızı üniversite diploması olmadan işe almak, açıkça yasa dışı davranmak ve topluma karşı bir meydan okumadır.

Hristodulidis Hükümeti'nin 19 yaşındaki bir genç kızı zan altında bırakan tartışmalı ataması iptal edilsin

Hristodulidis hem suçlu hem güçlü: Tepki gösterenleri siyasi yamyamlıkla suçladı

*

Kıbrıs Rum gazetelerinin diğer başlıca haberlerinden seçmeler:

“9 Mayıs evrensel özgürlük sembolüdür”

Halkların faşizme karşı zaferinin 78. Yıldönümü vesilesiyle bir açıklama yapan ΑΚΕL 9 Mayıs’ın, dünya-tarihsel ve evrensel bir özgürlük sembolü olduğunu vurguladı. AKEL açıklamasında Antifaşist Zaferin insanlığı nazizme karşı koruduğuna ve Holokost vahşetine ve toplama kamplarına son verdiğini dile getirdi. Şöyle diyor:

AKEL, II. Dünya Savaşı’nda halkların faşizme karşı zafer gününü, “Savaşa ve Faşizme bir daha asla!” sloganının bütün dünyada dile getirildiği 9 Mayıs’ı kutluyor.

Bu savaşta en ağır yükü omuzlanan, en büyük kayıpları veren Sovyetler Birliği savaşın sona ermesinde belirleyici rol oynamıştır.

AKEL, 16 Haziran 1943’te aldığı tarihi kararla parti kadrolarına ve üyelerine örgütlü bir biçimde antifaşist mücadeleye katılma çağrısında bulunmuştur. Başta AKEL Merkez Komitesi’nin on yedi üyesinden on biri olmak üzere, AKEL’in yüzlerce kadro ve üyesi bu çağrıya yanıt vererek, gönüllü olarak Hitler faşizmine karşı savaşa katıldı.

II. Dünya Savaşı’na gönüllü olarak katılıp faşizme karşı direnen herkesi, fedakârlıkları ve mücadeleleriyle Kıbrıs tarihinin en şanlı sayfalarından birini yazan Kıbrıslı Rumları ve Kıbrıslı Türkleri halkların faşizme karşı zafer gününün yıldönümünde büyük saygıyla anıyoruz.

*

Politis’ten bir haber:

“Cumhurbaşkanı ile AKEL GS Stefanos Stefanu arasında ilk sert zıtlaşma”

Geçen hafta Brüksel'de temaslarda bulunan ΑΚΕL lideri Stefanos Stefanu, yaptığı açıklamalarda, Türkiye'nin Kıbrıs sorunu konusunda AB'ne şüpheyle yaklaşması nedeniyle Hükümetin AB'ni Kıbrıs sorununa taraf etme girişimine Birliğin şüpheyle baktığı değerlendirmesi yaptı. “AB tarafından Kıbrıs sorununa bir şahsiyetin atanması için herhangi bir hazırlık yapılmamıştır” dedi.

Stefanu Avrupalıların kendisi, zaten, Türkiye'nin Kıbrıs konusunda AB'ne tarafsız olmayan bir arabulucu olarak yaklaştığını kabul ediyor, hatta, mesele bir üye devleti ilgilendirdiği için Kıbrıs konusunda tarafsız olamayacaklarını da söylüyorlar, dedi.

Ancak Stefanu'nun tespitleri, Cumhurbaşkanı'nın pekiştirmeye çalıştığı izlenimiyle çelişiyor. Cumhurbaşkanı Hristodulidis BM Genel Sekreteri kendi elçisini atama yönünde harekete geçmeden önce, AB'nin Kıbrıs sorunu için bir elçi atamaya hazır olduğunu söylüyor. Hristodulidis’in Stefanu’ya açıklaması tribünlere oynama mantığı taşıyordu. Cumhurbaşkanı “Yürütme gücü, halkın iki ay önce seçtiği hükümet, AB'deki ortaklarımız tarafından memnuniyetle karşılanan özel bir çaba gösterdiği bir anda; AB'nin ve BMÖ’nün bu çabayı olumlu karşıladığı bir anda, içte böyle bir yaklaşımla karşılaşmak… Her birimiz her gün tekrar ve tekrar Kıbrıs halkının yargısından geçiyoruz, unutmayalım” dedi.