basın özetleri 23.10.23

Filelefteros gazetesinin ana haberi:

“İsrail motorları ısıtıyor – İsrail ordusu kara saldırısı konusunda geri adım atmıyor – Gazze ağır bombardıman altında harabe kente dönüşüyor”

İsrail ordusu Hamas’ı yok etmek amacıyla Gazze’ye kara saldırısı yapmaya hazır durumda. Şimdilik acımasız bombardımanlar nedeniyle Gazze mahalleleri haritadan siliniyor. Eskiden yaşam dolu apartmanlar şimdi üzerlerinde insanların ağladığı yıkıntılara dönüştü. İsrail’in Lübnan sınırındaki güney cephesi ateş almış bulunuyor. En büyük korku İran’ın savaşa doğrudan girmesi. Dünya çapında etkileri olacak savaşın genelleşmesi ihtimali gerçek bir kabus oluşturuyor.

*

Alithia gazetesinin ana haberi:

“Planı açıkladılar, plan hazır değil – “Herkese fotovoltaik” projes kontrol ve onay yoksunu”

Hukuk Dairesi tarafından planla ilgili iki sözleşmenin Hukuk Dairesinin denetiminden geçemsi gerektiği tespit edildi.

Kıbrıs Enerji Düzenleme Kurumu RAEK planı değerlendirmek ve onaylamak için elinde hiçbbir şey yok.

Her şeye rağmen BakanlarKurulu planı onayladı ve Cumhurbaşkanı da belirsizlikle de olsa ilan etti.

*

Politis gazetesinin ana haberi:

“İlk yardım hizmetleri birbirinden farklı viteslerle işliyor – Acil Yardım Hizmetleri Departmanlarının sınıflandırılması şart”

YESİ’nin hayata geçirilmesinin ardındanüç yıl geçtikten sonra nihayet Kaza ve Acil Durum Departmanlarının kategorize edilmesi konusu tartışmaya açıldı. Sağlık Bakanı endişe ve belirsizlik hüküm sürdüğünü ve acil yardım bölümlerinin sıbıflandırılması gereksinimi olduğunu kabul etti.

Sağlık Sigortası OAİ protokolüne göre “yönetilemez acil karakterli durum” İlk Yardıma ansizin gelen ve derhal ele alınmayı gerektiren ama buna rağmen söz konusu hastanenin söz konusu anda vakaya cevap verebilecek durumda olmaması anlamına geliyor.

Tabipler Birliği “Sağlık Sigortası Kurumu OAİ’nin kararlaştırmış ve açıklamış olduğu “Yönetilemez acil karakterli” durumların daha gelişmiş bir hastaneye sevki süreci yaralanmanın veya hastalığın kendisinden çok daha büyük riskler taşıyor” açıklaması yaptı.

*

Ve son ana haberimiz de Haravgi gazetesinden:

“AB’nden taciz edici hükümlerle ilgili dört mektup – 70 ihlal işlemi taspit edildi, 3 tanesi Avrupa mahkemesinde görülüyor”

başlıkları altında öne çıkan noktalar şöyle:

AB hükümete güvenmiyor bu nedenle “altın” pasaportlar dosyasınnı açık tutmaya devam ediyor.

13 ihlal çevreyle ilgili. İki tanesi Avrupa Mahkemesine sevk edilmiş bulunuyor.

Avrupa Komisyonundan göç ve göçmenler idaresine dair 2 sert dilli mektup geldi.

Konstandinos Zahariu imzalı habere göre Komisyon, yasa dışı ve usulsüz olarak verilen binlerce altın pasaportun geri alınması işlemlerinin çok yavaş gelişmesinden memnun görünmüyor. Bu nedenle Yatırım Programının bitiminden bu yana neredeyse 3 yıl geçmesine rağmen skandala ilişkin dosyayı açık tutmaya devam ediyor ve esasen ülkeyi Avrupa Mahkemesi'ne sevk etme ihtimalinin varlığını sürdürmekle Kıbrıs’I tetikte tutuyor. Ayrıca, altın pasaport skandalıyla da bağlantılı olan AB'nin gayrimenkullere ilişkin KDV direktifinin Kıbrıs’ta yanlış uygulanması konusunda Avrupa Komisyonu tarafından ilgili mevzuat 4 ay önce değişti ği halde Kıbrıs'a karşı başlatılan ihlal prosedürüne ilişkin dosya da açık tutulmaya devam ediyor.

*

Kıbrıs Rum gazetelerinin diğer haberlerinden bazıları:

Haravgi gazetesinden:

“Cumhurbaşkanı BM GS’nin aktardıklarına dair iyimserlik ifade etti – Önümüzdeki günlerde özlü müzakerelerin başlamasına yönelik zemin olup olmadığını görmek konusunda açıklamalar bekliyoruz”

Cumhurbaşkanı Nikos Hristodulidis BM GS’nin Kıbrıs sorunuyla ilgili özlü müzakerelerin 2017’de kesildiği noktadan başlatılmasına dair zemin olup olmadığının anlaşılması amaçlı açıklamalar yapmasını bekliyor.

Cumhurbaşkanı ayrıca BM GS Antonio Guteres’in, Kahire’deki barış toplantısı çalışmaları sırasında ona aktardıklarının kendisinde iyimserlik yarattığını dile getirdi.

*

“AKEL Genel Sekreteri: Taşraya yönelik bütünsel devlet politikasına ihtiyaç var – Erişimin kolaylaştırılması amaçlı yok çalışmaları ve genç çiftlerin taşrada kalmaya devam edebilmesine yönelik alt yapı”

AKEL Genel Sekreteri Stefanos Stefanu dün taşraya yönelik bütünsel bir politikanın belirlenmesi ve hayata geçirilmesi ihtiyacına vurgu yaptı. Stefanu’ya göre bu politikanın üç eksenli olması gerekiyor: 1. Uzal ve dağlık köyler başta olmak üzere taşra bölgelerine erişimi kolaylaştıracak yol çalışmaları. 2. Genç çiftlerin ihtiyaçlarına cevap verecek yapı ve alt yapılar ve 3. Üretim birimleri ve istihdam yaratacak girişimler için motivasyonlar.

*

“Ekologlar seçim ve tüzük kongresi kararı aldı”

Ekologlar Hareketi – Yurttaşlar İttifakı’nın Merkez Komitesi dün olağanüstü toplanarak Başkanlık makamının doldurulması amaçlı olağanüstü Kıbrıs kongresiile tüzük kongresi düzenlenmesi konularını ele aldı.

Merkez Komitesi her iki kongrenin de 26 Kasım 2023 tarihinde gerçekleştirilmesine karar verdi.

*

“Amerikalılardan sert ihtar – ABD Ortadoğu bölgesinde askeri varlığını yoğunlaştırıyor”

Amerika Savunma Bakanı Ortadoğuda hüküm süren çarpışmayı genişletmeye çalışacak her türlü örgüt ya da ülkeye karşı ABD’nin eyleme geçmekten kaçınmayacağını söyledi.

İsrail Başbakanı Benjamin Netaniahu ise ikinci bir cephe açmaya kalkıştığı takdirde İsrail’in, Lübnan’a büyük zararlar verecek akıldışı boyutlarda misillemelere girişeceği konusunda Hizbullah’ı uyardı.

*

“Ve Cumhurbaşkanı yine iyimser... – Hristodulidis'e göre Kıbrıs sorunuyla ilgili müzakereler başlıyor”

Her şey Kahire’deki İsrail – Hamas çayışması konulu toplantıda BM GS Antonio Guteres ile ayak üstü bir konuşmada oldu.

Politis gazetesine göre de BM GS ile Kahire’de kısa bir görüşme gerçekleştiren Nikos Hristodulidis Antonio Guteres’in ona diyalog masasına dönüş için gerekli perspektifleri oluşturacak gelişmelerin beklendiğini söylediğini ifade etti.

*

Filelefteros’tan:

“Akama köylerinden yeni eylem girişimleri – Yeni belediyelere dağıtılmalarını reddediyorlar”

Akama köyleri, özünde onları Peya ve Poli yeni belediyeleri arasında ikiye bölen Yerel Yönetim reformunun öngörülerine karşı direnmeye devam ediyor. Akama köyleri Akama kompleksi içinde üniter bir varlık olarak yer almaları gerektiğini savunuyorlar.

Dün bu taleple Druşa köyünde gerçekleştirdikleri eylemde kabul edilemez olarak nitelendirdikleri reform öngörülerini kabul etmeyeceklerini haykırdı.

*