basın özetleri 12.09.25

Haravgi:

Çalışanlar tek yumruk halinde hayat pahalılığı ödeneğini savunmak için haykırdı – Hükümete ve işverenlere tam ve tüm çalışanları kapsayıcı hayat pahalılığı ödeneği için güçlü mesaj gönderildi

Dün gerçekleştirilen genel grevde binlerce çalışan, hükümetten ve işverenlerden, kazanılmış hakları olan tam hayat pahalılığı ödeneğine saygı göstermelerini talep etti.

Tüm şehirlerde çalışanlar, “hayat pahalılığı ödeneği pazarlık konusu yapılamaz” diye haykırdı. Kamu, özel sektör ve ekonomik yaşamın tüm alanlarından çalışanlar, bir araya gelerek, dünkü üç saatlik iş bırakma eyleminin sadece başlangıç olduğu mesajını verdi.

13 sendikanın imzaladığı ve her kazadaki kitlesel eylemlerde onaylanan bildiride, sendikalar şunları talep etti:

İş kalitesinin ve onurunun güvence altına alınması,

Anlaşmalara saygı gösterilmesi,

Tüm çalışanlara gereken saygının sağlanması.

Hayat pahalılığı ödeneğinin işlevinin ücretlerin satın alma gücünü korumak olduğu; bunun da yaşam standardının korunmasına, tüketimin ve reel ekonominin desteklenmesine ve sosyal uyumun tesisine katkı sağladığı vurgulandı.

Sendikalar ayrıca, hükümetin, Çalışma Bakanı’nın arabuluculuğunda yürüyen diyaloğun sunduğu fırsatı değerlendirmediğini, belirlenen takvim içinde geçici anlaşmanın ruhuna uygun bir arabulucu öneri sunmadığını kınadığını belirtti.

Cumhurbaşkanı Hristodulidis, “Neden tartışma başlamıyor, anlamıyorum” diyerek, sorumluluğu sosyal taraflara yüklemeye çalıştı. Cumhurbaşkanı, hükümetin çifte dil kullanmadığını ve grev hakkına saygı duyduğunu, ancak grevin hiçbir sorunu çözmediğini, herkesin –sendikalar, işverenler, hükümet ve en çok da Kıbrıs halkının– kaybettiğini söyledi. Diyalog için bir çerçeve belirlediklerini ifade etse de, içeriği ve koşulları netleştirmedi.

AKEL, hayat pahalılığı ödeneğinin tam olarak iadesi ve tüm çalışanlara genişletilmesi yönündeki tutumunu tekrarladı. AKEL milletvekili Aristos Damianu, Astra radyosuna yaptığı açıklamada, “Hayat pahalılığı ödeneği, maaşlarının enflasyon nedeniyle her gün eridiğini gören çalışanlar için gereklidir” dedi. Ayrıca hükümeti, hayat pahalılığı ödeneğinin tüm çalışanlara uygulanmasına dair açıklamasına gerçek içerik kazandırmaya çağırdı. Damianu, “Çalışanlar sözle eylem arasında büyük bir mesafe olduğunu biliyor” diyerek, hükümetin çoktan bu ödeneği özel sektördeki düşük maaşlılara yayarak asgari ücret kararına dahil etmiş olabileceğini vurguladı.

*

Alithia gazetesi genel grevle ilgili ana haberini ön sayfasında şöyle yansıtıyor:

Öneri balon çıktı – Kaosu ve hayat pahalılığı ödeneği grevini tetikleyen hükümetin ta kendisi – Binlerce vatandaş, Hristodulidis’in göz boyama politikasının sonucu olarak mağdur oldu

Cumhurbaşkanı Nikos Hristodulidis, hükümetin hayat pahalılığı ödeneği konusunda ikili dil kullanmadığını belirterek, neden sosyal taraflar arasında diyalogun başlamadığını sorguladı.

DISY, hükümetin “ateşe benzin döktüğünü” vurguladı ve diyalog yürütme konusunda yetersiz olmakla suçladı.

Sendikalar da bunun şaşaalı bir göz boyama taktiği olduğunu söylerken, işverenler hayat pahalılığı ödeneğinin tüm çalışanlara uygulanmasına kesin bir şekilde karşı olduklarını tekrarladı.

*

Fileleftheros gazetesinin ana haberi:

İşverenler: Tartışmayız – Cumhurbaşkanının hayat pahalılığı ödeneği için yeni çerçeveye müdahalesi – İşveren örgütlerinden ‘Masada herkese hayat pahalılığı ödeneği varsa, masadan biz yokuz’ mesajı

Cumhurbaşkanı dün akşam, hükümetin kademeli hayat pahalılığı ödeneği için hazırladığı yeni çerçeve konusunda, sosyal tarafların, neden görüşmelere başlamadığını sorguladı.

Çalışma Bakanı bugün işveren örgütleri ve sendikalarla iletişime geçerek yeni bir zeminde görüşme turu düzenlemeye çalışacak.

Ancak işverenler net bir mesaj verdi: “Hayat pahalılığı ödeneği herkese” önerisi masada kalırsa o masada biz yokuz.

Öte yandan dün kamu ve özel sektörden binlerce çalışan sokaklara çıkarak hayat pahalılığı ödeneğinin tam olarak geri verilmesi yönünde güçlü bir mesaj verdi.

Sendikalar, mesajlarının sonuç verip vermeyeceğini görmek için bekleyeceklerini açıkladı. Çalışma Bakanı bugün yeni bir temas turuna başlayacak.

*

Politis gazetesinin ana haberi:

Marinos Sizopulos için karar günü – Yolsuzlukla Mücadele Kurumu bugün soruşturma bulgularını açıklıyor

Bir yıl süren belge incelemeleri ve tanık dinlemelerinin ardından, Yolsuzlukla Mücadele Kurumu’nun, milletvekili ve EDEK’in eski başkanı Marinos Sizopulos hakkındaki soruşturmaya ilişkin kararını bugün açıklaması bekleniyor.

Açıklamada soruşturmanın bulguları yer alacak ve bunlara dayanarak kurum, dosyanın Başsavcı’ya gönderilip gönderilmeyeceğine karar verecek. Seçeneklerden biri de cezai soruşturma başlatılması.

EDEK’in eski milletvekili Yorgos Varnava, Marinos Sizopulos’u yanlış beyanlarla altın pasaport düzenlemekle suçlamıştı. Sizopulos ise suçlamaları reddederek sorumluluğu eski bir işbirlikçisine yükledi.

*

Basın özetlerimize Filelelefteros’tan başka bir haberle devam ediyoruz.

Cumhurbaşkanı Hristodulidis Holgin’in yeni fikirlerle karşılıyor

Cumhurbaşkanı Nikos Hristodulidis, bugün BM Genel Sekreteri’nin özel temsilcisi ile yapacağı görüşmede, Kıbrıs müzakerelerinin ilerlemesine katkı sağlamayı hedefleyen somut öneriler sunacak.

Maria Angela Olguin, öğle saatlerinde Lefkoşa’ya gelerek, New York’taki üçlü toplantı öncesinde adadaki son temas turunu başlatacak.

Cumhurbaşkanı Hristodulidis’in amacı, Olguin ile yapacağı görüşme aracılığıyla, New York’taki üçlü toplantı öncesinde BM Genel Sekreteri Antonio Guterres’e mesajlar göndermek.

“Fileleftheros” gazetesinin verdiği bilgilere göre, New York’taki görüşmenin 27 Eylül’de yapılması bekleniyor, ancak bu tarih Birleşmiş Milletler tarafından resmi olarak doğrulanmış değil.

Cumhurbaşkanı Hristodulidis, yakın zamanda yaptığı açıklamada, Olguin’in Kıbrıs’ı BM Genel Kurulu öncesinde ziyaret etmesini özellikle önemli bulduğunu belirtti. Zira Genel Kurul sırasında kendisi, BM Genel Sekreteri Antonio Guterres ve Kıbrıslı Türk lider ile görüşecek.

Hristodulidis ayrıca, Olguin’in kişisel nedenlerle daha önce ziyaretini ertelemiş olmasına rağmen, “kısa süreye rağmen gelişi, Genel Sekreter’in hem üzerinde anlaşmaya varılan konular hem de müzakerelerin yeniden başlaması hedefi doğrultusunda olumlu gelişmelerin sağlanması yönündeki siyasi iradesinin bir göstergesidir” dedi.