Filelefteros gazetesinin ana haberi:
Genel bir güven kaybı – Yangın yarın Meclis gündeminde - Cumhurbaşkanından raporlar doğrultusunda tepki - Tüm siyasi sistem sorgulanıyor - Halk ilk kez herkese karşı öfkeli
Toplumun son yangınlara verdiği tepki kulakları sağır edecek kadar güçlüydü. Geçtiğimiz günlerde gerçekleşen kitlesel gösterilerde, vatandaşlar yalnızca hükümeti hedef almadı. Bütün siyasi sistem hedef tahtasına oturdu, çünkü öfke taşarak derin bir hayal kırıklığını yansıtan sloganlara dönüştü. Değersizleştirme seçici değildi; sesli ve herkesi kapsayan bir şekilde ifade edildi.
Ölümcül yangınla ilgili tartışma yarın Meclis'e taşınıyor. Milletvekilleri, devlet mekanizmasının sorumluluklarını, hazırlık düzeyini ve iklim krizinin giderek kötüleşen koşulları altında iyileştirme olanaklarını ele almakla yükümlü.
*
Haravgi gazetesinin ana haberi:
Sorumluluklardan zaman kazanmaya çalışıyorlar, Eylül ayında kabine değişikliği “pişiriliyor”
Eylül ayı içinde hükümette kabine değişikliği yapılacağı yönündeki söylentiler giderek artıyor. Özellikle Adalet Bakanı ile Tarım Bakanı'nın görevden alınarak yerlerine yeni isimlerin getirilmesi bekleniyor. Bu gelişmeler, son dönemde yaşanan yıkıcı yangınların yönetimi nedeniyle artan toplumsal ve siyasi tepkilerin ardından hız kazandı. Her iki bakan da etkisiz kriz yönetimi ve koordinasyon eksikliği nedeniyle yoğun eleştiri almış durumda ve bu da görevden alınmaları yönünde planları harekete geçirmiş görünüyor.
Bununla birlikte, değişiklik listesinde İçişleri Bakanı Konstandinos İoanu’nun da yer alabileceği konuşuluyor. Cumhurbaşkanının, İoanu’nun halk nezdinde geniş kabul görmesi ve gelecekte Cumhurbaşkanlığına aday olabileceği yönündeki söylentiler nedeniyle rahatsızlık duyduğu belirtiliyor. Ulaştırma Bakanı Kostas Vafeadis’in adı da değişiklikler listesinde geçiyor; özellikle Takata meselesindeki tutumları nedeniyle eleştiriliyor.
Bu arada, Haravgi gazetesinin güvenilir kaynaklara dayandırdığı haberine göre aşırı sağ parti ELAM, Eğitim Bakanlığı’na kendi tercih edeceği veya etkisinde olan bir kişinin atanması için Cumhurbaşkanına ciddi baskılar yapıyor. Bu hamle, iki taraf arasında artan işbirliğinin somut göstergesi olarak değerlendiriliyor.
ELAM’ın bu talebi, yaklaşan cumhurbaşkanlığı seçimleri öncesinde yeni bir siyasi cephe kurma çabasının parçası olarak görülüyor. Parti, kendi ideolojik çizgisine uymayan bazı hükümet yetkililerinin görevden alınmasını da bir tür “güvence” olarak talep ediyor. Bu çerçevede, ELAM’a yakınlığıyla bilinen bazı isimlerin adları da konuşulmaya başlandı. Bunlar arasında, eski Strovolos Belediye Başkanı ve DİSİ’nin (Demokratik Seferberlik Partisi) eski kadrolarından Andreas Papaharalambus da bulunuyor.
Aynı kaynaklara göre ELAM, Eğitim Bakanlığı'nın yanı sıra Savunma Bakanlığı üzerinde de gözünü dikmiş durumda. Bu iki bakanlığı ideolojik açıdan en kritik noktalar olarak değerlendiriyor ve kontrol etmek istiyor.
Cumhurbaşkanı ise eğer bu kabine değişikliği gerçekleşirse, bunun hem toplumla iletişim açısından bir “yangın söndürücü” etkisi yaratmasını hem de yaklaşan seçim sürecinde belirleyici olacak yeni siyasi ittifakları güçlendirmesini umuyor.
Hükümet şu ana kadar bu bilgilerle ilgili resmi bir doğrulama ya da yalanlama yapmadı. Ancak hükümet kaynakları, "ileri düzeyde görüşmelerin" yapıldığını ve "duyulduğunda ses getirecek değişikliklerin" gündemde olduğunu ifade ediyor.
Bu arada Hükümet koalisyonunu oluşturan partiler de, Haravgi gazetesinin dünkü haberinde de bildirdiği gibi, yangın krizinin yönetiminden memnun değil ve bu durumu net şekilde ortaya koydular.
DİKO, EDEK ve DİPA, Cumhurbaşkanı Hristodulidis’ten, yapılacak herhangi bir kabine değişikliğinde söz ve rol sahibi olmalarını talep ediyor. Bu taleplerin amacı, koalisyon içindeki siyasi dengelerin korunması.
Aynı zamanda, Cumhurbaşkanı da önümüzdeki milletvekili seçimlerine ilişkin daha fazla kamuoyu araştırmasının açıklanmasını bekliyor. Bu araştırmalarla, kendisini destekleyen partilerin oy oranlarındaki eğilimleri netleştirmeyi ve buna göre nihai kararlarını şekillendirmeyi hedefliyor. Özellikle koalisyon partilerinin düşük oranları ve ELAM’ın güçlenmesinin dikkate alındığı vurgulanıyor.
*
Alithia gazetesinin ana haberi:
Odiseas, Hristodulidis’e mazeret sunuyor – Son yıkıcı yangınları yorumladığı bir anda, 2015’teki Hasikos’u atıklar konusu üzerinden gündeme getirdi...
DİSİ, ALMA Başkanı Odiseas Mihailidis’in davranışını sert biçimde eleştirdi. Açıklamalara göre, Mihailidis’in alışıldık itibarsızlaştırma ve konuyu saptırma taktiğiyle, hiçbir kanıt sunmadan Sokratis Hasikos’un anısına hakaret edecek noktaya geldiği ifade ediliyor.
Odiseas Mihailidis, Sayıştay Başkanı olarak yangın söndürme hava araçları konusundaki davranışlarına yönelik internet üzerinden gelen eleştirilere yanıt verirken, konuyla ilgisi olmamasına rağmen Hasikos’un ismini gündeme getirerek, 2015 yılında Koşi bölgesindeki Entegre Katı Atık Yönetim Tesisi anlaşmasına değindi.
Başka bir gelişmede, Odiseas Mihailidis’in ekibinden Andreas Hasapopulos, Hristos Purguridis hakkında yaptığı karalayıcı paylaşımlar nedeniyle şahsına dava açılmasını önlemek amacıyla özür dilemek zorunda kaldı.
*
Politis gazetesinin ana haberi:
Altın pasaportlarla Singapur’da kara para aklama– Asya ülkesinde mahkûm edilen iki kişi, Kıbrıs Yatırım Programı aracılığıyla Kıbrıs vatandaşlığı almıştı...
Kıbrıs Yatırım Programı aracılığıyla Kıbrıs pasaportu edinip “Kıbrıslı” yapılmış İki Çinli, Singapur’da ciddi bir kara para aklama davasına karıştı.
Su Haijin adlı kişiye 14 ay hapis cezası verildi, Wang Deahi ise 16 ay hapis cezasına çarptırıldı. Ülkenin adli makamları, Su Haijin’in 127 milyon dolar, Wang Deahi’nin ise 37 milyon dolar değerindeki mal varlığına el koydu.
Kıbrıs makamları olay hakkında bilgilendirildi ve Bakanlar Kurulu bu kişilerin Kıbrıs vatandaşlığının iptaline karar verdi.
Şu ana kadar 306 kişinin Kıbrıs pasaportu iptal edilmiş bulunuyor.
*
Kıbrıs Rum gazetelerinin diğer haberlerinden bazı seçmeler:
Politis gazetesinden:
Sayıştay Hastane satışlarını mercek altına aldı...
Kıbrıs’ta giderek daha fazla hastanenin, sağlık sektöründe faaliyet gösteren yabancı dev şirketlerin eline geçmesiyle birlikte, Sayıştay Dairesi ciddi endişelerini dile getirdi.
Özellikle, ardı ardına gerçekleşen bu satın almaların, az sayıda büyük oyuncunun hâkim olduğu oligopol piyasa oluşumuna yol açma ihtimali araştırılıyor.
Sayıştay Dairesi, bu satın almaların gerçekten de tekel veya oligopol durumlarına neden olup olmadığını inceliyor; özellikle Kıbrıs Genel Sağlık Sistemi YESİ çerçevesinde sunulan hizmetlerde bu riskin varlığı üzerinde duruluyor. Araştırmalar, YESİ kapsamında hak sahiplerine sunulan belirli uzmanlık alanlarındaki hizmetlerde oligopol yapıların oluşup oluşmadığına odaklanıyor.
*
Ekonomi – Kalkınma harcamalarında düşük uçuşlar
Kıbrıs devletinin altyapı projeleri aracılığıyla kalkınmayı teşvik etme yönündeki sürekli vurgusuna rağmen, 2025 yılının ilk yarısında kalkınma harcamalarının uygulanması görece düşük seviyelerde kalıyor.
*
Hristodulidis-Tatar cephesinde, tutuklamalar konusunda sözlü atışmalar– Cumhurbaşkanı’nın açıklamaları Kıbrıslı Türk lideri rahatsız etti
Sözde askeri mahkemenin işgal altındaki bölgelerde, yasa dışı bir şekilde tutuklanan ve alıkonulan beş Rum’un gözaltında tutulmasına karar vermesi, tepkilere ve çatışmalara yol açtı.
Cumhurbaşkanı Nikos Hristodulidis, kararın faşist ve korsanca olduğunu belirterek, bu kararın nihayetinde Kıbrıslı Türklere karşı da olduğunu ifade etti.
Bu açıklamalar, Kıbrıslı Türk lider Ersin Tatar’ı rahatsız etti. Tatar, Nikos Hristodulidis’i, sözde devletin bağımsız yargısını aşağılamakla suçladı.
*
Alithia gazetesinden bir haber:
Barikatları kapatmak için bahane arıyorlar – DİSİ,/ hükümeti durumu netleştirmeye çağırdı
Beş Kıbrıslı Rum’un işgal altındaki bölgelerde yasa dışı şekilde tutuklanması ve alıkonulmasıyla bağlantılı olarak, koalisyon ortağı EDEK ile ELAM partilerinden gelen barikatların kapatılması çağrıları, DİSİ’nin sert tepkisine yol açtı.
Söz konusu tutuklamalar, işgal rejimi tarafından, Kıbrıslı Rum mallarını gasp eden kişilere karşı başlatılan hukuki işlemlere misilleme olarak yapıldı.
DİSİ, böyle bir senaryoya kesin bir dille karşı çıkarak, bunu "zararlı ve tehlikeli bir hamle" olarak nitelendirdi ve bunun Kıbrıs sorununa ve Kıbrıslı Rum tarafına ciddi maliyeti olacağı uyarısında bulundu.
Partiden yapılan açıklamada, böyle düşüncesizce alınacak bir kararın, Avrupa Birliği ve Birleşmiş Milletler tarafından sert şekilde kınanacağı, ayrıca sadece Türkiye’nin stratejik planlarına – özellikle de iki devletli çözüm hedefiyle uyumlu bölünme senaryosuna – hizmet edeceği ifade edildi.
*
Son Güncelleme: 04 Ağustos 2025 - 13:33
https://tr.news.rik.cy/tr/article/2025/8/4/basin-ozetleri-040825/