Basın Özetleri 15.08.2025

Filelefteros Gazetesi

• Milli Muhafız Ordusu Komutanı, bir general hakkında soruşturma emri verdi

“Yangınla ilgili bir tugay komutanına yöneltilen suçlamalar inceleniyor” alt başlıklı haberde, Milli Muhafız Ordusu Komutanı Yorgos Tsitsikostas tarafından, Milli Muhafız Ordusu’nda görevli üst düzey bir subayı hakkında, Limasol’un dağlık bölgesinde meydana gelen ölümcül yangınla ilgili olarak kamuoyuna yapılan suçlamalarla ilgili soruşturma başlatıldığı belirtildi. başlatıldı. Haberin detayında, soruşturmanın, tuğgeneralin disiplin sorumluluğu olup olmadığını belirlemek amacıyla idari nitelikte olduğu ve tuğgeneralin, 23 Temmuz'da Sounion bölgesinde bir yolda ve bölgenin tahliyesi için yapılan çalışmalar sırasında kullandığı iddia edilen uygunsuz davranış nedeniyle suçlandığı aktarıldı. Söz konusu soruşturmanın yürütüldüğünün yetkili kaynaklar tarafından da doğruladığı belirtilen haberde, ordu görevli üst düzey bir kaynağın, soruşturmanın tarafsızlığını korumak için Ordu Genel Müfettişi Andreas Haralambous'a verildiğini açıkladığı vurgulandı.

• Sıcak hava dalgası nedeniyle Acil Servislere başvurular artıyor

Haberin detayında, Devlet Sağlık Hizmetleri Kurumu Basın Sözcüsü Haralambos Harilaou’nun Perşembe günü yaptığı açıklamada, uzun süren sıcak hava dalgası ve yüksek sıcaklıkların halkı ve özellikle savunmasız grupları etkilemeye devam etmesi nedeniyle Lefkoşa Genel Hastanesi'nde 3 yaşlı kişinin daha sıcak çarpması nedeniyle tedavi altına alındığını söylediği belirtildi. Harilaou'nun açıklamasında göre, 72 yaşında bir erkek ve 73 ile 90 yaşlarındaki iki kadının, sıcak çarpması semptomlarıyla hastaneye kaldırıldığı belirtilen haberde, Acil Servislerde çoğunlukla uygun tıbbi yardımı aldıktan sonra taburcu edilen yaşlılarda olmak üzere, çok sayıda sıcak stresi, dehidratasyon ve güneş yanığı vakası kaydedildiği aktarıldı.

Politis Gazetesi

• Eylemsizliklerinin bedelini milyonlarla ödemek zorunda kalacağız

“Bir çözüm yolu da yurtdışından özel açık deniz enerji üretim ünitelerinin kiralanmasıdır ki, bunun maliyeti yıllık 80-100 milyondur” üst başlığıyla verilen haberde, elektrik ara bağlantı projesiyle ile ilgili senaryonun giderek uzaklaştığı ve bunun da enerji sektöründe yeni yatırımları engellediği belirtildi. Haberin detayında, devletin enerji sektöründeki stratejik planlamasının başarısızlığıyla ortaya çıkan çıkmazın, hükümeti kaçınılmaz olarak yedek mobil üniteler gibi acı verici bir çözüme götüreceği ve bunun da yılda 100 milyonlarca Euro’ya mal olacağı belirtildi. Söz konusu paraların Kıbrıs toplumunun cebinden çıkacağı, çünkü bu elektrik üretim ünitelerinin Kıbrıs’a yabancı özel şirketler tarafından kurulacağı hatırlatıldı. İlgili durumun enerji sektöründe yetkili bir kaynak tarafından dile getirildiği belirtilen haberde, ilgili kaynağın verdiği demeçte, bu pahalı ama geçici çözümün de kesin olmadığını çünkü Ukrayna'daki savaş nedeniyle bu tür mobil ünitelerin temin edilmesinin mümkün olamayabileceğini söylediği vurgulandı.

• SAFE Savunma Komiseri: Türkiye'de "hayır" denildi ama bu bir tuzak

Haberin detayında, Avrupa Güvenlik Eylemi (SAFE) programıyla ilgili Türkiye’yle herhangi bir anlaşma yapmadığı ve Türkiye menşeili şirketlerin bu programa katılmasına izin verilmediğinin savunulduğu belirtildi. Haberin detayında, Avrupa Komisyonu’nun Savunma ve Uzaydan Sorumlu Komiseri Andrius Kubilius’ın SAFE ve Türkiye konusundaki açıklamasının Kıbrıs'a açık bir avantaj sağladığı ve Türkiye menşeili şirketleri SAFE'in dışında tuttuğu ancak yasağın yalnızca “ortak” tedarikleri kapsadığını ve gelecekteki değişiklik olasılığını kurumsal olarak açık bıraktığını ortaya koyduğu aktarıldı. Haberde ayrıca, Kubilius'un Avrupa Parlamentosu’nun DİSİ ve Avrupa Halk Partisi milletvekilleri Loukas Fourlas ve Mihalis Hatzipantelas'a, Türkiye'nin SAFE'e katılım olasılığıyla ilgili yönelttiği soru üzerine verdiği yanıtın çelişkili bir mesaj içerdiği ve bir yandan, Türkiye menşeili şirketlerin programa katılımına açık bir “hayır” niteliğinde olduğu, diğer yandansa yasağın yalnızca “ortak” tedarikleri kapsayarak kurumsal olarak bir alanı açık bıraktığı vurgulandı.

Haravgi Gazetesi

• Küçük ve orta ölçekli işletmeler zorluklar ve belirsizliklerle karşı karşıya

“Kıbrıs Zanaatkarlar ve Esnaf Örgütü Genel Sekreteri; finansman sorunları, işletme maliyetleri, kentsel dönüşüm vurgusu yaptı” alt başlığıyla verilen haberde; önemli bir siyasi değişim olmadan, küçük ve orta ölçekli işletmelerin geleceğinin belirsiz ve zor olduğu aktarıldı. Haberin detayında, bankaların taleplerinin aşırı ve borçlanma maliyetleri çok yüksek olduğu belirtilirken, çalışma saatlerinin düzenlenmesinin kaldırılmasının özellikle küçük ve orta ölçekli işletmeleri yoksullaştırdığı ve güçlüleri ise daha da "güçlendirdiği" vurgulandı. Kıbrıs Zanaatkarlar ve Esnaf Örgütü Genel Sekreteri Stefanos Koursaris’in, küçük ve orta ölçekli işletmelerin sürekli bir sorunu ve karşılaştıkları zorluklar olduğunu ve bu zorlukların giderek arttığını söylediği belirtilen haberde, Koursaris’in özellikle küçük ve orta ölçekli işletmelerden bahsederken, Kıbrıs'taki toplam işletmelerin %99,2'sinden bahsettiği açıklığa kavuşturduğu ve pratikte Kıbrıs ekonomisinin bel kemiğinden bahsettiğini söylediği aktarıldı. Haberde ayrıca Koursaris’in, Kıbrıs'ta 250'den fazla çalışanı olan işletmelerin, yani büyük işletmeler olarak kabul edilenlerin, sayısının, kamu ve yarı kamu kuruluşları da dahil olmak üzere yalnızca 123 olduğunu söyleyerek, çok küçük ve orta ölçekli işletmelerin ticari faaliyetlerin %83'ünü oluşturduğunu hatırlatarak, bu işletmelerdeki sorunlardan bahsedildiğinde, tüm ekonomideki sorundan bahsedildiğini söylediği vurgulandı.

• Kıbrıslı Rumlar ve Kıbrıslı Türklerin gözünden yeniden birleşmenin anahtarları

Haberin detayında, Kıbrıs sorununun çözümü konusunda siyasi sahnede nispeten durgun bir dönemde, Eurobarometer'in Kıbrıs verilerinin, Kıbrıs sorununun çözümünün sivil toplumda temellerini bulabileceğini hatırlattığı aktarıldı. Haberde, Avrupa Komisyonu’nun tarafından gerçekleştirilen ve 504 Kıbrıslı Rum ile 508 Kıbrıslı Türk’ün katıldığı araştırmanın, toplumsal yakınlaşma, belirgin Kıbrıs Türk kimliği ve Avrupa odaklılık konusunda etkileyici işaretler ortaya koyduğu ve bu durumun yeniden birleşme için bir köprü oluşturabileceği aktarıldı. Araştırmanın ortaya koyduğu ilk bulgunun, Kıbrıslı Türkler arasında eğitimin hem toplumsal hem de kişisel düzeyde en önemli endişe kaynağı olarak öne çıktığı ve bunun da, Ankara'nın okul müfredatına müdahalesinin ve başörtüsü gibi muhafazakar değerlerin teşvik edilmesinin Kıbrıslı Türkler arasında endişe ve büyük tepki yarattığını doğruladığı vurgulanan haberde, bunun yalnızca eğitim kalitesi meselesi değil, aynı zamanda kimlik, özgürlük ve kültürel özerklik meselesi olduğu belirtildi. Eğitim sorununun öneminin ortaya çıkmasının, toplumsal bir talebi de beraberinde getirdiği belirtilen haberde, okulların, ideolojik bir savaş ortamı haline gelmekle kalmayıp aynı zamanda demokratik değerlerin savunulduğu bir araç haline de geldiği vurgulandı.