basın özetleri 02.07.25

Haravgi gazetesinin ana haberi:

“AKEL'in pahalılıkla mücadele ve destek için beş önerisi - "İmkânlar var. Eksik olan hükümetin siyasi iradesidir."

Sözde "yeşil" vergilerin kaldırılması. Akaryakıttaki çifte vergilendirmenin sonlandırılması.

Gençler için konut destek planlarının genişletilmesi.

Özel sektördeki tüm çalışanlara otomatik enflasyon düzenlemesi uygulanmasının yaygınlaştırılması.

Emisyonlardan elde edilen gelirlerin enerji yoksulluğunun giderilmesi ve elektrik maliyetlerinin düşürülmesi için kullanılması.

Hükümetin gerekli adımları atmaması siyasi irade eksikliği olarak vurgulanıyor.

*

Filelefteros gazetesinin ana haberi:

466 milyon Euro’ya mal olacak 5 Eyalet Yerel Yönetim Kurumu – Maaşlar, ödenekler ve ek gelirlerle dolu bütçeler - Yerel yönetim reformu yapıldı, tasarruflar ise bekleniyor

Yeni kurulan Beş Kaza Yerel Yönetim Kurumu’nun Başkanları ve Genel Müdürleri, yıllık 70.000 - 80.000 Euro maaşlarının yanı sıra, ayrıca 2.400 - 4.200 Euro arasında konaklama ödeneği, bazıları ise 1.230 Euro yol ödeneği ve 700 Euro telefon ödeneği alacaklar.

Bu beş kurumun ilk bütçeleri Meclis’e onay için sunuldu ve toplamda 466 milyon 272 bin 998 Euro’luk bir maliyet öngörüyor. Bu miktar, söz konusu kurumların faaliyet gösterebilmesi için vergi mükelleflerinin cebinden çıkacak.

Reformun başlangıçta vaat ettiği tasarruflar ise henüz gerçekleşmediği için eleştiriler gündemde.

*

Filelefteros gazetesinin ana haberi:

Kıbrıs Elektrik Kurumu AİK’te sıcak hava krizi – Vasilikos Santrali’nde kombine çevrim jeneratöründe arıza

Dün yaz güneşi tam etkisindeyken, elektrik üretiminde fosil yakıt kullanımı aniden yenilenebilir enerjilerin önüne geçti. Vasilikon Elektrik Santrali’ndeki kombine çevrim jeneratöründe meydana gelen arıza, kısa sürede onarılması beklenmeyen bir sorun yarattı.

Bu nedenle, güneş enerjisi panellerinden ciddi ve yaygın kesintiler yapıldı. Yapılan hesaplamalara göre, yaklaşık 700 megavat-saat enerji kaybı yaşandı; bu miktar, 35.000 ila 45.000 hanenin bir günlük tüketimine eşit.

Öte yandan, AİK’in yenilenebilir enerji projelerine yönelik bazı prosedürel yükümlülüklerden muaf tutulma talebi, Enerji Düzenleme Kurumu tarafından reddedildi.

*

Politis gazetesinin ana haberi:
Hristodulidis’in Lefkoşa için yaptığı açıklamalar tatmin etmedi – 1 milyar Euro’luk 80 projelik duyuru şikâyetlerle karşılandı

Hükümetin Lefkoşa ana kent bölgesi için açıkladığı projeler paketi, yerel yönetimlerde memnuniyetsizlik yarattı. En sert tepkiler Strovolos Belediyesi’nden geldi; belediye yönetimi, açıklamaları "alaycı" ve "seçici muamele" olarak nitelendirdi.

Lakatamia, Tseri ve Latsia belediye başkanları da memnun olmadıklarını dile getirdiler. Lefkoşa Belediye Başkanı Haralambos Pruntzos ise yaptığı açıklamada, "proje olarak sunulanların birçoğunun çalışmalarının halihazırda uygulanmakta ya da tamamlanmış olduğunu" belirtti. Örnek olarak da dış çevre yolu projesini gösterdi.

Lefkoşa’nın en büyük sorunu olan trafik konusunda ise Pruntzos, Sürdürülebilir Kentsel Hareketlilik Planı kapsamındaki projelerin hayata geçirilmesi gerektiğini vurguladı. Ayrıca, devlet ile yerel yönetimler arasında ‘yeşil anlaşmalar’ imzalanmasını önererek, gerekli kaynakların bu şekilde sağlanabileceğini ifade etti.

*

Kıbrıs Rum gazetelerinin diğer haberlerinden bazıları:

Politis:

Sürekli görevlendirmeyi engelleyen denklem – Doria Varoşotu’nun görevden alınmasını ne belirledi?

Yüksek Yargı Konseyi’nin, Doria Varoşotu’yu hâkimlik görevine daimi olarak atamama kararı, onun Thanasis Nikolau’nun ölümüne ilişkin yürüttüğü soruşturmadaki ve ayrıca yürüttüğü iki başka ölüm soruşturmasındaki usul ve yöntemleri dikkate alarak alındı.

*

PASYXE Başkanı Mihailidis’ten Turizm Sektörüne Uyarı: “Mevsimsellik, Enerji ve Su Krizi En Büyük Tehditler

Kıbrıs Otelciler Birliği (PASYXE) Başkanı Thanos Mihailidis, otelcilerin yıllık genel kurul toplantısında yaptığı konuşmada, Kıbrıs turizm sektörünün karşı karşıya olduğu başlıca yapısal sorunlara dikkat çekti.

Mihailidis, konuşmasında dört temel sorunun altını çizdi:

Turistik ürünün mevsimselliği

Nitelikli insan kaynağı eksikliği

Yüksek enerji maliyetleri

Yetersiz su kaynakları

*

Nitelikli Adaylar Mumla Aranıyor - Kamu Sektöründe 432 Boş Kadro Hâlâ Doldurulamadı

Kıbrıs’ta kamu sektöründe ciddi bir personel açığı yaşanıyor. Kamu Hizmeti Komisyonu’na göre, 1 Ocak 2022 ile 31 Aralık 2024 tarihleri arasında ilan edilen 432 pozisyon, nitelikli başvuru sahiplerinin bulunamaması nedeniyle hâlâ boş durumda.

Üstelik bu pozisyonlar nükleer fizikçi gibi ileri uzmanlık gerektiren görevler değil. Gardiyan, sekreter yardımcısı, orman görevlisi gibi daha erişilebilir ve genel yeterlilik isteyen kamu görevleri olduğu belirtiliyor.

Yetkililer, bu durumun kamu hizmetlerinde aksamaya neden olabileceği uyarısında bulunurken, eğitim ve işe alım politikalarının yeniden değerlendirilmesi gerektiğine dikkat çekiyorlar.

*

Filelefteros gazetesinden:

Anastasiadis’ten DİSİ’ye Sert Uyarı: DİSİ karıştı

Eski Kıbrıs Cumhurbaşkanı Nikos Anastasiadis, partisinde (DİSİ) yaşananlara dikkat çekti. Anastasiadis, partinin yanlış bir yola sapma riski taşıdığını vurgulayarak, yakın zamanda yapacağı müdahalelerle bu durumu düzeltmeyi hedeflediğini açıkladı.

*

Kıbrıs, Euro Bölgesi’nde En Düşük Enflasyon Oranını Yakaladı

Avrupa’da enflasyonun hızla yükseldiği dönemde Kıbrıs, Haziran ayında uyumlaştırılmış tüketici fiyatları endeksinde en düşük artış oranına sahip ülke olarak pozitif bir örnek oldu.

*

Hukuk ve Denetim Hizmetlerinde Köklü Reformlar Geliyor

Kıbrıs’ta Hukuk ve Denetim Hizmetleri alanında kapsamlı bir reform paketi hazırlandı. Başsavcının hem yargı hem de savcılık görevlerini yürüttüğü çift görev sistemi sona erecek. Yerine, tamamen bağımsız bir Genel Kamu Savcısı kurumu getirilecek. Değişim paketi bugün Bakanlar Kurulu’nda görüşülecek.

Larnaka’ya 7 Milyon Euro Değerinde Modern Otobüs Terminali

Yıllardır süren gecikmelerin ardından Larnaka Belediyesi’nin yoğun talepleri sonucunda, şehirde yeni ve modern bir Merkez Otobüs Terminali projesi hayata geçiriliyor. Projenin maliyeti 7 milyon euro olarak açıklandı ve bölgedeki toplu taşıma altyapısına önemli bir katkı sağlaması bekleniyor.

*

Basın özetlerimizi Hristalla Hacidimitriu’nun Filelefteros gazetesindeki makalesiyle noktalayalım.

Uyumsuz Davranışın Sonu

Yüksek Yargı Konseyi, Doria Varoşotu’nun daimi hâkime atanmasının onaylanmamasının nedenini kendisinin bildiğini, kendisine gerekçeli bir karar tebliğ edildiğini söyledi. Konsey hangi gerekçeleri öne sürerse sürsün, kamuoyunun inandırılması güç; asıl sebebin en az üç kez gösterdiği “uyumsuz davranış” olduğunu biliyor.

Çoğu zaman sistem, kendinden emin bir kibirle yanlış kararlar verebiliyor. Bu vakada yanlış, Thanasis Nikolau’nun ölüm soruşturmasını Doria Varoşotu’ya vermek oldu. Genç ve sınama sürecinde olan yargıcın, mantıken genel çizgiden sapmayacağı bekleniyordu. Belki de bu önemli davanın ona verilmesinin sebebi buydu; yirmi yıldır tekrarlanan hâkim görüşünü haklı çıkarmak için. Ancak iktidarın beklentileri gerçekleşmedi.

Uyarı işareti, soruşturma sürecinde Hukuk Hizmeti temsilcisine karşı sert tutum sergilemeye başladığında çalmaya başladı. Kararından bir ay sonra ceza mahkemesinden sivil mahkemeye atandı ve orada da aynı “uygunsuz davranışı” gösterdi. İki ölüm soruşturmasında trafik kazası ve iş kazası raporunu değiştirmeyi reddetmekle kalmadı, aynı zamanda kararlarını değiştirmesi talebinde bulunan Limasol Bölge Mahkemesi Başkanı’nı da zor durumda bıraktı. Mahkeme başkanına yazdığı ve bir hukuk sitesinde yayımlanan yazılı bildirimde şunları belirtti: “Hiç kimse ölüm soruşturmacısının kararını vermesinden sonra müdahale edemez ve karar ancak certiorari kararı talebiyle iptal edilebilir. Bölge Mahkemesi Başkanı’na olan saygımla, verdiği talimatın yerine getirilemeyeceğini düşünüyorum.”

Bundan sonra, şüphesiz, kendi kariyerinin sona ereceğini biliyordu. Dün, deneme süresi bitmeden bir gün önce görevden alındı. Bu karar kolayca gerekçelendirilebilir. Matematik gibi tek bir yorumu olmayan bir konu değil bu. Birinin davranışları çeşitli şekillerde yorumlanabilir. Kaldı ki her zaman kamu yararı gerekçesi ileri sürülebilir. Fakat çok az kişi, Yargı Konseyi’nin kararının intikamcı olmadığını ve sistemin çizgiden çıkanları susturma çabasıyla ilgisi olmadığını düşünecektir. Ama burada korunan sistem değil, aksine zarar gören sistemin ta kendisidir.

İşin trajik yanı; halkın gözünde kurumların ardı ardına itibarsızlaşmasıdır. Adalet belki de son kale idi, o da düştü.