Bugünkü gazetelerin ana haberleri, 2013–2023 yılları arasında Takata hava yastıkları skandalıyla ilgili yayımlanan araştırma komitesinin raporuna odaklanıyor. Bu, hava yastıklarıyla bağlantılı iki ölüm vakası, devletin ihmalkârlığı, siyasi sorumluluklar ve adalet beklentisi manşetlere yansıyor. Gazeteler; hükümetlerin, bakanlıkların ve yetkili kurumların yıllar boyunca gelen uyarılara rağmen harekete geçmemesini sert şekilde eleştiriyor. Sırasıyla haber başlıklarına bir göz atalım.
*
Alíthia
2013'te başlayıp 2023'te sona eren çelişkiler ve seçici hafıza nedeniyle Takata raporunun güvenilirliği tehlikede – Kurbanların aileleri Ulaştırma Bakanı Vafeadis’in istifasını talep ediyor
Haravgí
Takata vakasında sorumluluk Anastasiadis - DİSİ hükümetlerinin bakanlarında – Kamuya açık rapor birçok yöne ağır siyasi ve başka sorumluluklar yüklüyor – Kara Taşımacılığı Dairesi, Takata hava yastıklarının tehlikesini 2013’ten beri biliyordu ve sürekli uyarı alıyordu ama harekete geçmedi – Görev yapmış bakanlar, Kara Taşımacılığı Dairesinin gösterdiği ihmalkârlık ve eylemsizlikten ağır siyasi sorumluluk taşıyor – Mart 2017 genelgesi hakkında Bakanlık bilgiliydi, hatta hazırlanması Bakan’ın talimatlarıyla oldu.
Politís
Takata hava yastıkları cinayetleri için soruşturma; şimdi – Devlet kurumlarının sergilediği suç teşkil eden ihmalkârlık nedeniyle boşu boşuna iki can kaybettik
Fileleftheros
Soruşturmacılar Hava yastığı suçuna ilişkin sorumlulukları saptamak için işe başlıyor – Rapor Polis Genel Müdürü'ne sunuldu, toplum hesap verilmesini ve adaletin yerini bulmasını bekliyor
*
Alithia gazetesinden Kıbrıs sorunuyla ilgili bir haberle devam ediyoruz.
Nihayetinde AB’nin katılımı... belki ve ne zaman belli değil – New York’a düşük beklentiyle gidiyoruz, Hahn ise binanın önünden bile geçmeyecek – Cumhurbaşkanı, New York öncesi “kırmızı çizgilerden” bahsediyor, AB’nin katılımını ise... gelecekteki görüşmelere erteliyor, başlıklı haberde şöyle yazıyor…
Cumhurbaşkanı Nikos Hristodulidis görüşmelerin çıtası oldukça düşük ve hiçbir Avrupa temsilciliği olmadan bugün, BM Genel Sekreteri himayesinde yapılacak yeni gayri resmî Kıbrıs konferansı için New York’a gidiyor.
Daha önce Avrupa’nın daha aktif katılımı konusunda defalarca verilen güvencelere rağmen, AB bu görüşmede hiçbir rol oynamayacak.
Avrupa Komisyonu’nun özel temsilcisi Johannes Hahn bile, görünen o ki, ne resmî ne gayriresmî ne de sembolik olarak orada bulunacak.
Cumhurbaşkanı Nikos Hristodulidis dün gazetecilere yaptığı açıklamada, bu duruma yönelik eleştirilerin önüne geçmeye çalışarak “Hedef, müzakereler yeniden başladığında AB’nin hazır bulunmasıdır” dedi.
Her ne kadar hükümetin resmî çizgisi, AB'nin daha aktif rol alması için çalışıldığı yönündeyse de, özünde AB’nin New York'taki konferansta varlığı söz konusu bile değil.
Konuyla ilgili bir soruya yanıt veren Cumhurbaşkanı, “Hahn’ın orada olması faydalı olurdu, ancak karşı tarafın tutumu biliniyor…” diyerek, Avrupa’nın yokluğunun sebebi olarak dolaylı biçimde Türk tarafının vetosunu işaret etti.
Aynı zamanda “AB’nin görüşmeler başladığında orada olması için çabaların sürdüğünü” belirtti.
Cumhurbaşkanının yeni söylemi, yaratılan izlenimi tersine çevirmeye yönelik bir hamle gibi görünüyor. Yüzeysel bir "kırmızı çizgi" olarak, iki devletli çözüme işaret eden Güven Artırıcı Önlemler’in kabul edilmeyeceğini belirtti.
Bu açıklama ise, ilerleme anlatısının daha çok sınır kapıları, mayın temizliği, mezarlıklar gibi Güven Artırıcı Önlemlere dayandığı bir dönemde, genel bir durgunluk hissini hafifletme çabası gibi duruyor.
Ancak ortada hâlâ net bir müzakere stratejisinin yokluğu güçlü bir şekilde hissediliyor.
*
Haravgi gazetesinden yine Kıbrıs sorunuyla ilgili…
AKEL Genel Sekreteri Tutarlılık ve iyi niyetle müzakere önerdi
AKEL Genel Sekreteri Stefanos Stefanu, Meclis’in darbeyi ve Türk müdahalesini kınamak amacıyla düzenlediği anma oturumunda yaptığı konuşmada, New York’ta yapılacak gayri resmî beşli görüşmeye Rum tarafının “iyi niyetle ve müzakereye hazır” bir şekilde katılması gerektiği mesajını verdi.
Stefanu aynı zamanda, “zamanın tükenmekte olduğu” uyarısında bulunarak, “iki devlete doğru sürüklenen mevcut durumdan yalnızca Türkiye’nin fayda sağladığını” söyledi.
Yaklaşan New York görüşmesinin sonucunun, çözüm umudunu canlı tutacak bir yönde olmasını umduğunu ifade etti ve AKEL’in siyasi önceliğinin Kıbrıs sorununa çözüm bulunmasına odaklı olmaya devam edeceğini vurguladı.
Gayri resmî görüşmeye değinirken şu noktanın altını çizdi:
“Her şey bize bağlı değil, çünkü çözümün ‘anahtarı’ Türkiye’de. Ancak en azından biz, elimizdeki tüm imkânları kullanarak çözüm yönünde baskı kurmalı, statükonun beslenmesine katkıda bulunmamalıyız.”
Stefanu, Rum tarafının şu dört noktada sorumluluğu olduğunu vurguladı:
Daha önceki müzakerelerde varılan mutabakatlara sadık kalmak ve tutarlılık göstermek, dedi.
“Çözüm temelinin ya da üzerinde uzlaşılan yakınlaşmaların terk edilmesi bizi doğrudan bölünmeye yaklaştırır” uyarısında bulundu.
Cenevre'deki (Cran-Montana) müzakerelerinin kesildiği noktadan devam edilmesini açık şekilde savunmak ve Guterres Çerçevesi'nin kalan başlıklarını müzakere etmeye hazır olmak gerektiğini belirtti.
Çıkmazdan çıkış ve görüşmelerin yeniden başlaması için teşvikler ve olumlu bir gündem oluşturulması gerektiğine dikkat çekti ve Kıbrıs Cumhuriyeti’nin, Kıbrıslı Türk toplumuna yönelik Güven Artırıcı Önlemler uygulaması ve iki toplum arasında güveni inşa edecek politikalar geliştirmesi gerekliliğinin altını çizdi.
*
Politis gazetesinden:
Ekonomi – İnovasyonda Geriledik
15 Temmuz 2025’te yayımlanan European Innovation Scoreboard 2025 verilerine göre, Kıbrıs bu yıl 84,1 puan alarak "Orta Düzey Yenilikçi" kategorisine düştü.
2024 yılına kıyasla 14,6 puanlık bir düşüş kaydetti.
2018'den bu yana toplamda +17,6 puanlık artış yaşanmış olsa da, 2024’ten 2025’e geçişte Kıbrıs’ın Güçlü Yenilikçi grubundan “Orta Düzey Yenilikçi” grubuna kaydığı tespit edildi.
Avrupa ortalamasının 2025’te %0,4 puan gerilemesine rağmen, Kıbrıs'ın bu grup düşüşü, performansındaki göreli azalmanın göstergesi olarak öne çıkıyor.
*
Anket – DİSİ hâlâ birinci parti
Pulse Market Research tarafından DİSİ adına gerçekleştirilen yeni ankete göre, Demokratik Seferberlik Partisi DİSİ %15 oy oranıyla birinci parti konumunu koruyor.
AKEL %13 ile ikinci sırada yer alıyor.
Üçüncülüğü ise ELAM ve yeni oluşum ALMA paylaşıyor; her iki parti de %10 destek alıyor.
*
Ve Filelefteros’tan kısa kısa diyerek basın özetlerimize son vereceğiz.
Bir Anketin Çifte Okuması – DİSİ Sonuçları Nasıl Yorumluyor
Geçtiğimiz cumartesi günü partinin siyasi ofisinde sunulan anket sonuçlarıyla ilgili olarak, DİSİ yönetimi durumu iyimser bir şekilde değerlendirdi.
DİSİ odak noktalarını oy oranlarına değil, birinci parti olma konumlarına çeviriyor.
Kısacası, bardağın dolu tarafını görmeyi tercih ediyor.
*
"Suçların %4 ila %5’i ruhsal bozukluklarla ilişkili"
Kıbrıs Psikiyatristler Derneği Başkanı Dr. Lambros Samartzis, akıl sağlığı sorunları yaşayan kişilerin yakın akrabalarına karşı işlediği suçlara dair açıklamalarda bulundu.
Suçların %4 ila %5'inin psikiyatrik rahatsızlıklarla bağlantılı olduğunu belirtti.
*
Bir İstismar Şikâyeti, Kreşteki Yasa Dışılığı Ortaya Çıkardı
Larnaka’da 8 aylık bir bebeğe yönelik şiddet kullanıldığına dair şikâyet, yalnızca istismarı değil, aynı zamanda bir çocuk bakımevinin yasa dışı şekilde faaliyet gösterdiğini de ortaya çıkardı.
Bakımevinin, bir çocuk bakıcısının evindeki odalarda kurulduğu tespit edildi.
Devlet hizmetleri, söz konusu yerin kapatılması talimatını verdi.
*
Son Güncelleme: 16 Temmuz 2025 - 12:52
https://tr.news.rik.cy/tr/article/2025/7/16/basin-ozetleri-160725/