basın özetleri 26.06.25

Filelefteros gazetesinin ana haberi:

Belgeler savaş çıkardı – Aristotelus, Katsunotos’u suçladı; o ise hukuki önlemlerle karşılık veriyor

Bakanlar Kurulu’nun Anna Aristotelus’un görevden uzaklaştırılmasına ilişkin dünkü kararı, 2022 yılındaki gergin olayların yeniden canlanmasına yol açtı.

Görevden alınan eski Cezaevi Müdürü Anna Aristotelus, cezaevine ait gizli belgelerle ilgili hakkında başlatılan cezai soruşturmanın ve nihayetinde hükümetin kendisini görevden alma kararının ardında Hristos Katsunotos’un olduğunu net bir şekilde dile getirdi.

Aristotelus, tüm sürecin temel sorumlusu olarak dönemin polis üst düzey yetkilisi olan ve şu anda Polis Genel Müdür Yardımcılığı görevini yürüten Katsunotos’u gösteriyor.

Buna karşılık olarak Katsunotos’un avukatı, Aristotelus’un yaptığı açıklamaların ciddi iddialar içerdiğini ve bu nedenle müvekkilinin yasal haklarını korumak adına hukuki işlem başlatılacağını vurguladı.

Haravgi gazetesinin ana haberi:

İki devlet yetkilisi arasındaki "çatışma", kurumların zedelenmesine yol açıyor –Hristodulidis Hükümeti baskı altında, Anna Aristotelus’un görevden uzaklaştırılmasını talep etti

Hükümet gelişmeleri kayıtsız şekilde izliyor ve görevden uzaklaştırma kararları için Kamu Hizmeti Komisyonu ile Sayıştay’ın δdeğerlendirmelerini bekliyor.

Aristotelus'un avukatı Kris Triantafilidis: “Aristotelus ve Dimitriu’ya karşı gizli savaş yürütülüyor.” Polis teşkilatına ağır eleştiriler yöneltti.

Katsunotos'un hukuk danışmanı Modestos Pogiatzis: “Sayın Katsunotos’un karanlık planların parçası gibi gösterilmesi, kamu düzeni açısından tehlikelidir.”

Alithia gazetesi de aynı konuyu veriyor ana haberinde.

Baskıya dayanamadılar – Hükümet, Anna Aristotelus’un Savunma Bakanlığı’na atanmasının iptalini ve görevden uzaklaştırılmasını Kamu Hizmeti Komisyonundan talep etmek zorunda kaldı

Bakanlar Kurulu, Anna Aristotelus’un görevden uzaklaştırılmasına ilişkin kararında kamu yararını gerekçe gösterdi. İlgili karar, polisin Aristotelus’un gizli belgelerle ilgili olaya karıştığını kamuoyuna açıklamasından bir hafta sonra geldi.

Mihalis Katsunotos’un hukuk danışmanı, Anna Aristotelus ve avukatının kendisine yönelik “iftira niteliğinde ve dayanaksız açıklamalarda” bulunduğunu savunarak, yasal önlemler alınacağı uyarısında bulundu.

Öte yandan, Aristotelus ve avukatının dün yaptıkları açıklamalarda, yasal sürecin arkasında kendisini yok etmeye yönelik bir girişim olduğunu ve Polis Genel Müdür Yardımcısı Mihalis Katsunotos’un bu işin içinde olduğunu açıkça ima ettiler.

Politis gazetesinin ana haberi:

Nikotinli dilaltı ürünleri çocukların elinde – Eczacılık Hizmetleri ve Polis alarma geçti

Nikotin içeren ürünlerin, gerekli yasal izinleri almamış olmalarına rağmen ülkede satılması ve özellikle de reşit olmayanlar tarafından kullanılması endişe verici boyutlara ulaştı.

Çoğu ihbar, bu ürünlerin özellikle gençler tarafından bakkal veya büfelerden temin edildiğini gösteriyor. Ayrıca internet üzerinden satış yapıldığına dair şikâyetler de var.

Eczacılık Hizmetleri Müdürü Dr. Elena Panayotopulu, “15 yaşındaki bir genç, bu ürünleri kullandığını fark etmemiş olan, ailesinin gözleri önünde bayıldı” şeklinde bir vaka örneğiyle durumu gözler önüne serdi.

Bu ürünlerin kullanımı sonucu:

Nikotin zehirlenmesi, çarpıntı, beyin gelişimi üzerinde olumsuz etkiler, hafıza sorunları gibi pek çok tehlikeli sonuç ortaya çıkabiliyor. Üstelik gençler bu ürünleri sıkça aşırı dozda tüketiyorlar.

*

Kıbrıs Rum gazetelerinin diğer haberlerinden bazıları:

Haravgi gazetesinden:

Engelli hakları için politika, sadaka değil" – Yorgos Yeorgiu’dan Avrupa Parlamentosu’nda önemli müdahale

Engelli bireylerin haklarının güvence altına alınması, çağdaş Avrupa toplumları için en kritik ve temel zorluklardan biri olarak öne çıkıyor. Gerçek anlamda kapsayıcı ve adil bir Avrupa Birliği yolunda, 2024 sonrası dönemde bütüncül ve iddialı bir Avrupa stratejisi ihtiyacı, öncelikli bir siyasi eksen olarak şekilleniyor.

Bu çerçevede, AKEL Avrupa Parlamentosu milletvekili Yorgos Yeoryiu, Avrupa Parlamentosu Sağlık Komitesi'nde, engelli bireylerin haklarına ilişkin yeni Avrupa stratejisine dair raportör olarak hazırladığı ilk görüş metnini sundu.

Yeoryiu, yaptığı açıklamada, “Yapıcı bir diyalogla, engelli bireylerin haklarına ilişkin yeni Avrupa stratejisi için hazırlanan raporu güçlendirmeyi başardık. Metin, herkesin hak ettiği onurlu ve kaliteli bir yaşam için gerçek kapsayıcılık ve erişilebilirlik temelinde kolektif bir çabanın ürünüdür,” ifadelerini kullandı.

Ayrıca raporda, hastaların serbest dolaşımına ilişkin mevcut direktifin gözden geçirilmesi ve ek maliyetlerin karşılanması ile erişilebilirliğin sağlanması yönünde acil adımlar atılması gerektiği de vurgulandı.

AKEL’den Gerçekçi Öneriler: Hayat Pahalılığına Karşı Enerji Uyarısı

AKEL partisi, hükümetin küçük ve orta ölçekli işletmeler ile hane halkını koruyacak etkili bir enerji politikası geliştirmekte başarısız olduğunu belirtti. Parti, enerji maliyetlerinin kontrol altına alınamaması nedeniyle halkın ciddi şekilde etkilendiğini vurgularken, önümüzdeki 2-3 yıl içinde Kıbrıs’ın elektrik kesintileri yaşama riskiyle karşı karşıya olduğu uyarısında bulundu.

AKEL’e göre, Vasilikon’daki doğal gaz terminali projesi ve Dekelya elektrik santralinin modernizasyonu gibi kritik altyapı projeleri ağır aksak ilerliyor. Bu durumun, enerji güvenliğini tehlikeye atabileceği belirtiliyor.

Larnaka’daki Eski Rafineri Alanında Yıkımlar Hızlandı

Larnaka’da, Kıbrıs Petrol Depolama Şirketi’ne ait eski petrol rafinerisinin bulunduğu alanda geniş çaplı yıkım çalışmaları başlatıldı. Özellikle kimya laboratuvarının kapatılması, yıkım sürecinin hızlanmasının önünü açtı.

Son günlerde, laboratuvara bitişik binalardan birinin asbestli çatısı sökülerek yıkımına başlandı. Bu gelişme, bölgenin kentsel dönüşümünde önemli bir adım olarak değerlendiriliyor.

Filelefteros gazetesinden:

Kıbrıs Görüşmeleri: Türk Tarafı Süreci Geciktiriyor, Gözler Temmuz’daki New York Zirvesinde

Kıbrıs Cumhurbaşkanı Nikos Hristodulidis ve Kıbrıs’taki siyasi partiler, Kıbrıs sorununda özlü müzakerelerin yeniden başlamasını isterken, Türk tarafının Temmuz ayında New York’ta planlanan gayri resmî beşli zirveyi sabote etmeye çalıştığı bildiriliyor.

BM’nin 24–25 Temmuz tarihlerini önermesine rağmen Ankara’nın henüz yanıt vermemesi nedeniyle toplantının kesin tarihi belirlenemedi. Hükümet Sözcüsü Konstandinos Letimbyotis, Türkiye dışındaki tüm tarafların önerilen tarihlere olumlu yanıt verdiğini açıkladı.

Cumhurbaşkanlığı ve siyasi partiler, Temmuz’daki çok taraflı zirvenin özlü bir diyalog için uygun zemin sunduğunu belirtiyor. Kıbrıslı Rum ve Türk partilerin katıldığı Ledra Palace toplantısında da BM kararları, uluslararası hukuk ve AB müktesebatına dayalı bütüncül bir çözüm çağrısı yapıldı.

BM Genel Sekreteri'nin kişisel temsilcisi Maria Angela Holguin’in önümüzdeki hafta Brüksel ve Londra’ya gideceği, ardından Kıbrıs’a ikinci kez döneceği bildirildi. Holguin’in, AB’nin Kıbrıs Özel Temsilcisi Johannes Hahn ile görüşmesi de gündemde.

Letimbyotis, AB’nin sürece daha etkin katılımı için Cumhurbaşkanı Hristodulidis’in göreve gelir gelmez diplomatik girişimlerde bulunduğunu hatırlattı. Johannes Hahn’ın atanması, AB-Türkiye ilişkilerinin Kıbrıs meselesindeki ilerlemeyle bağlantılı olduğunu vurgulayan AB Nisan 2024 Konseyi Sonuçları bağlamında önem taşıyor.

Ayrıca, Cumhurbaşkanı’nın BM Kıbrıs Özel Temsilcisi Colin Stewart ile yapacağı görüşmenin de önemi vurgulandı. 14 Temmuz’da Stewart, BM Güvenlik Konseyi’ne Barış Gücü ve BM Genel Sekreteri’nin iyi niyet misyonuyla ilgili raporları sunacak.

Kurion Sahili Tehlikede: Deniz Erozyonu Alarm Veriyor – İngiliz Üslerindeki Hukuki Statü Müdahaleyi Engelliyor

Kıbrıs’ın önemli doğal ve tarihi bölgelerinden biri olan Kurion kıyısında deniz erozyonu tehlikesi kritik boyutlara ulaştı. İnsan faaliyetlerinden kaynaklanan uzun vadeli etkiler ve İngiliz Üs Bölgeleri içindeki hukuki statü nedeniyle önleyici adımlar atılamaması, sorunun büyümesine neden oluyor.

Kıbrıs Cumhuriyeti Meclisi Çevre Komitesi konuyu gündemine aldı ve ciddi bir uyarı yaptı. Komite, hem çevresel hem de siyasi boyutu olan bir sorunla karşı karşıya olunduğunu belirterek, İngiliz üslerindeki mevcut hukuki durumun çevresel müdahaleleri büyük ölçüde kısıtladığını vurguladı.

Komite üyeleri, bölgedeki erozyonun sadece doğal değil, aynı zamanda insan eliyle hızlandığını kaydederek, kıyı koruma önlemlerinin acilen gündeme alınması gerektiğini dile getirdiler.

Yetkililer, hem İngiliz yetkililerle hem de ilgili çevresel kurumlarla iş birliği içinde, Kurion kıyılarının korunması için uluslararası düzeyde baskının artırılması gerektiğini ifade etti. Kıbrıs’taki çevre savunucuları da bölgenin tarihi ve doğal önemine dikkat çekerek, zaman kaybetmeden harekete geçilmesi çağrısında bulundu.