basın özetleri 25.06.25

Haravgi gazetesinin ana haberi Kıbrıs sorunuyla ilgili:

AB, Kıbrıs Sorunu İçin BM Sürecine Destek Rolünü Üstlenmek İstiyor – Johannes Hahn, Tüm Taraflarla Güven İnşa Etmeyi Hedefliyor

AB Komisyonu’nun Kıbrıs sorununa özel temsilcisi Johannes Hahn, BM sürecine destek vermek ve sürdürülebilir bir çözüm bulmaya yönelik ara buluculuk rolü oynamak amacıyla görevlendirildi. Hahn bu hedefini, dün Kıbrıs Cumhurbaşkanı Nikos Hristodulidis ile yaptığı görüşmenin ardından bizzat dile getirdi. Hahn, Avrupa Komisyonu ve AB’den açık bir yetki aldığını ve barış sürecine aktif destek sunmak amacıyla, Türkiye dâhil olmak üzere tüm ilgili taraflarla temaslarda bulunacağını vurguladı.

Cumhurbaşkanı Hristodulidis, Avrupalı yetkiliyi kabul ederken, AB’nin aktif katılımının müzakerelerin yeniden başlaması için somut bir umut yaratacağı beklentisini dile getirdi. Kıbrıs’ın Avrupa desteğine güvendiğini belirten Cumhurbaşkanı, AB’nin tüm taraflar için karşılıklı fayda sağlayabilecek araçlara sahip olduğuna işaret etti. AB’nin rolünün BM’nin yerini almak değil, onu desteklemek olduğunu özellikle vurguladı.

Hahn, Türkiye ile iletişime geçmeye istekli olduğunu belirtirken, Kıbrıs Türk Lideri Ersin Tatar, Hahn’ın atanmasını tanımadığını ve onunla görüşmeyeceğini bildirdi.

Ayrıca Doğu Akdeniz’deki jeopolitik istikrarın önemine dikkat çeken Hahn, Kıbrıs sorununun olası çözümünün daha geniş bölge için olumlu bir emsal teşkil edeceğini vurguladı. Son olarak Hahn, uluslararası ve yerel aktörlerle –Kıbrıs Türk tarafının temsilcileri de dâhil olmak üzere– temaslarını sürdüreceğini ve böylece anlamlı bir diyalog için gerekli koşulların oluşturulmasını hedeflediğini belirtti.

“Hahn Güven İnşa Etmek İstiyor”

AB’nin, birbirine tamamen zıt pozisyonlarda bulunan iki tarafı tekrar müzakere masasına nasıl oturtabileceği yönündeki bir soruya yanıt veren Hahn, tüm tarafların AB ile ilişkili belirli çıkarları bulunduğunu ve yaptığı tüm görüşmelerde bunu anlamaya çalıştığını söyledi. “Bundan sonra bir sonraki adıma geçebiliriz” diye ekledi.

Ankara’yı ziyaret edip etmeyeceği ya da Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile bir teması olup olmayacağı sorulduğunda Hahn, tüm aktörler arasında güven ve istikrar oluşturmaya çalıştığını ve şu anda söyleyebileceğinin bu olduğunu ifade etti.

Edinilen bilgilere göre, Temmuz ayı başında Hahn’ın, BM Genel Sekreteri’nin özel temsilcisi María Ángela Holguín ile Brüksel’de bir görüşme yapması planlanıyor.

Tatar, Hahn’ın Atamasını Tanımıyor – Görüşmeyi Reddediyor

Hahn, Türkiye ile iletişime geçmeye istekli olduğunu belirtirken, Kıbrıs Türk lideri Ersin Tatar, Hahn’ın atanmasını tanımadığını ve onunla görüşmeyeceğini bildirdi. CTP Genel Başkanı Tufan Erhürman ise “Müzakere olsun diye müzakere istemiyoruz, sonuca ulaşacak müzakere istiyoruz” dedi.

Alithia gazetesi de ön sayfasında habere kısaca yer veriyor: “Güven için geldi ama kapının dışında bırakıldı – Tatar, Avrupa elçisinin görüşme talebini reddetti”

Tatar’ın Hahn’la görüşmeyi reddetmesi, ancak Erhürman’la görüşmeyi kabul etmesi, Türk tarafının Hahn’ı muhatap olarak görmediğini açıkça ortaya koyuyor.

*

Alithia gazetesinin ana haberi:

"Ateşkesi bombalıyorlar – Trump peşlerinden koşuyor durdurmak için – İsrail’e öfkeli"

Uluslararası toplum dün ateşkesi selamlamaya fırsat bulamadan, sabah saatlerinde ateşkesi destekleyen açıklamalar yayımlarken, akşam saatlerinde tarafları buna uymaya çağırıyordu. Sabah saat 07:00’de Donald Trump ateşkesi ilan etti, ancak bu sadece birkaç saat sürdü. İsrail, Devrim Muhafızları’nın fırlattığı roketlere karşılık vereceğini vaat etti.

Trump: "İsrail’den gerçekten memnun değilim. Aslında elimizde öylesine çok ve öylesine sert savaşan iki ülke var ki, ne halt ettiklerini bilmiyorlar."

İran, tüm sorumluluğu İsrail’e yükleyerek çıkış yolu aramak için iyi bir yüz göstermeye çalışıyor.

*

Politis gazetesinin haberinde Ateşkes Sızıntı Yapıyor Ama Umut Doğuruyor – 12 Gün Sonra İsrail-İran Cephesinden İlk Olumlu Sinyaller” başlığı altında şöyle yazıyor:

12 gün süren acımasız karşılıklı bombardımanların ardından, İsrail ve İran, ABD Başkanı'nın çağrısıyla ateşkes uygulamayı kabul etti. Bu gelişme, Orta Doğu’daki krizin yatışması yönünde birtakım umutlar doğurdu.

Ateşkesin ilk saatlerinde her iki taraftan da kısmi ihlaller gözlemlense de, şu an için tarafların –her biri kendi nedenlerinden dolayı– bu ateşkes durumuyla “idare etmeye” razı oldukları görülüyor. Ancak bu ateşkesin uzun ömürlü olacağının hiçbir garantisi yok.

Krizin başladığı günden bu yana ilk kez, Amerikan Başkanı’nın İsrail'e mesafeli durduğu ve barış çabalarına odaklandığı dikkat çekiyor. Başkan, hiçbir taraftan memnun olmadığını, özellikle İsrail'den gerçekten hoşnut olmadığını açıkça dile getirdi.

*

Filelefteros gazetesinin ana haberi:

Kırılgan Gruplara 174 Milyon Euro Destek – AB’den İklim Sosyal Fonu – Yüksek Enerji Maliyetinden Etkilenecek Gruplara Yardım

Kıbrıs, 2016–2032 dönemi için toplam 174 milyon euro destek alacak. Bu miktarın 131 milyon eurosu Avrupa Birliği’nin İklim Sosyal Fonu’ndan, geri kalan 43 milyon euro ise Kıbrıs’ın ulusal katkısı olacak.

Bu mali desteğin amacı, yeşil ekonomiye adil bir geçişi güvence altına almak. Fon özellikle, artan enerji maliyetlerinden en fazla etkilenecek savunmasız grupları desteklemeyi hedefliyor.

Kıbrıs’ın bu fondan yararlanabilmesi için, 2025 yılı sonuna kadar Avrupa Komisyonu’na Ulusal Sosyal İklim Planı hazırlayıp sunması gerekiyor. Bu plan; toplumun hassas kesimlerine yönelik enerji destekleri, adil geçiş politikaları ve sürdürülebilirlik odaklı sosyal tedbirleri içerecek.

*

Kıbrıs Rum gazetelerinin diğer haberlerinden bazı seçmeler:

Haravgi gazetesi:

Akama: Yasa dışı uygulamalar, şeffaflık eksikliği ve kamu kaynaklarının israfı

AKEL, dün yayımladığı açıklamada “Artık Akamas meselesindeki örtbas sona erdi” ifadelerini kullandı. Bu açıklama, Sayıştay Başkanlığı’nın Akama Ulusal Orman Parkı'ndaki inşaat sözleşmeleri hakkında hazırladığı raporun yayımlanmasının ardından geldi. Rapor, AKEL’in uzun süredir dile getirdiği iddiaları doğruluyor: yasa dışı uygulamalar, keyfiyet, kamu kaynaklarının savurganca kullanımı ve sistematik örtbas çabaları.

Rapor, Tarım, Kırsal Kalkınma ve Çevre Bakanı’nın kendi talebiyle başlattığı idari soruşturmayı, parlamentodaki partilerden ve yetkili komitelerden ısrarla gizlemesinin ardından, Parlamento Çevre Komisyonu’nun talebi üzerine hazırlanmak zorunda kaldı. AKEL’e göre, “Sadece bu durum bile başlı başına kurumsal bir skandaldır.”

*

Bakanlar Kurulu: Aristotelus’un Açığa Alınması Bugün Karara Bağlanıyor

Bugün Çarşamba sabahı saat 09:30’da toplanacak olan Bakanlar Kurulu, Anna Aristotelus’un açığa alınması konusunu karara bağlayacak. Aristotelus, şu anda İnsani Konular Komiseri ve Savunma Bakanlığı Genel Müdür Yardımcısı olarak görev yapıyor. Karar, Merkez Cezaevi baş gardiyanının evinde gizli belgeler bulunmasıyla ilgili yürütülen soruşturma kapsamında alınacak.

Aristotelus, cezaevlerinin eski müdürü olarak, soruşturmada şüpheli konumunda olan bir diğer isim olan Kıdemli Görevli Athina Dimitriu ile birlikte polis tarafından sorgulanmak üzere ifadeye çağrıldı. Her iki isim de susma hakkını kullandı.

Konuya ilişkin olarak Kıbrıs Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Nikos Hristodulidis, Salı gecesi bir mezuniyet törenine katılırken yaptığı açıklamada, meselenin bugünkü Bakanlar Kurulu gündeminde olduğunu doğruladı.

Cumhurbaşkanı “Dolayısıyla Bakanlar Kurulu'nun kararlarını bekleyelim. Önceden yorum yapmayalım.” Ayrıca konunun Bakanlar Kurulu’nda görüşüleceğini ve gerekli kararların alınacağını belirtti.

*

Tek Ebeveyn Yardımı: Bir destek aracı olmaktan, bir cezalandırma mekanizmasına dönüşüyor

Hükümetin tek ebeveyn yardımıyla ilgili yeni yasa tasarısı, yüzlerce tek ebeveynli aileyi sert ve adaletsiz bir gerçekle karşı karşıya bırakıyor. Tasarı, vatandaşların özel hayatını ve birlikte yaşama tercihlerini cezalandırıyor; muhafazakâr bir kod dayatarak çocuk yardımı hakkını feda ettiriyor.

Dün Parlamento Çalışma Komitesi toplantısında sunulan ve çerçevenin kısmi değişikliğini amaçlayan yasa tasarısı, birlikte yaşama nedeniyle yardımın kesilmesinin açık bir hak ihlali olduğunu kabul ediyor. Ancak buna rağmen, ortak çocuk sahibi olunması durumunda yardımın tamamen kesilmesini öngören cezalandırıcı mantıkta ısrar ediyor.

*

Filelefteros gazetesinden:

Eylül Ayından İtibaren Kıbrıslı Türk Mülklerinin Hukuka Uygunluğu Denetimi Başlıyor

Kıbrıslı Türk mülklerinin, yasal hak sahipleri olan Kıbrıslı göçmenler tarafından ne derece kullanıldığının denetimi, Kıbrıslı Türk Mülkleri Yönetim Dairesi tarafından yapılacak. Bazı mülklerin kira sözleşmesine aykırı şekilde el değiştirdiği tahmin ediliyor.

*

“Sağlık Sişgortası Kurumu OAY’den Revizyon - GESY’de İlaç Kriterleri Değişiyor”

GESY sisteminde özel tedavi ilaçları için kriterler gevşetiliyor. Pazartesi günü sisteme kayıtlı doktorlar bilgilendirildi. Doğru belgelemeye doktorlardan özellikle önem verilmesi gerekiyor.