Basın Özetleri 25.04.2025

Filelefteros Gazetesi

• Askeri personel için yıkıcı bir kararın sonucu

“Thanasis Nikolaou'nun birlikteki cehennem hayatı” alt başlıklı haberde, Thanasis Nikolaou'nun 2005 yılında Limasol'da görev yaptığı bölükte, Alassa köprüsünün altında ölü olarak bulunmadan önce akla hayale gelmeyecek şeyler olduğu ve bu eylemin daha sonra askeri soruşturma tarafından intihar olarak nitelendirildiği belirtildi. Haberin detayında, Thanasis'in kıdemli askerlerden gördüğü taciz ve zorbalığın yanı sıra, beşten fazla kişinin ifadelerinden, koğuşların içinde ve dışında yaygın uyuşturucu kullanımı olduğu, firar vakalarının olduğu ve en kötüsünün de bazı kıdemli subayların neler olup bittiğini bildiği halde hiçbir şey yapmadığı ve müfettişlere göre söz konusu davranışları örtbas etme girişiminde bile bulunmaları olduğu aktarıldı. Nikolaou'nun ölümünden 20 yıl sonra ve olayın boğulma nedeniyle gerçekleştiği, dolayısıyla suç teşkil eden bir eylem olduğu kesin olarak kanıtlandıktan sonra, şu ana kadar hiç kimsenin olaydan sorumlu tutulmadığı hatırlatılan haberde, ceza müfettişleri Pappas - Athanasiou'nun vardıkları sonucun hala Hukuk Dairesi tarafından incelendiği belirtildi. Haberde ayrıca, bir yandan masumiyet karinesine, diğer yandan da 20 yıldır kamuoyunu meşgul eden ve Thanasis'in ailesinde çalkantılara neden olan bu karmaşık davayla ilgili bilgi edinme hakkı nedeniyle, bugün son ceza araştırmasının sonuç bölümünde kaydedilen ayrıntıların gün ışığına çıkarılacağı aktarıldı.

Politis Gazetesi

• Su sorununa yarım önlem ve vaatlerle “çözüm”

“Mobil tuzdan arındırma ünitelerinin ne zaman ve ne kadar yardımcı olacağı konusunda ciddi sorular var” üst başlığıyla verilen haberde, Birleşik Arap Emirlikleri'nden küçük mobil tuzdan arındırma tesislerinin temin edilmesinin, bu tesislerin geliş ve işleyiş zamanlamasının yanı sıra gerekli altyapı ve uzmanlık gibi bir dizi soruyu da beraberinde getirdiği belirtildi. Haberin detayında, Cumhurbaşkanı Nikos Hristodoulidis'in Birleşik Arap Emirlikleri'nden günde 15 bin metreküp su üretimi için mobil tuzdan arındırma ünitelerinin hibe edilmesi yoluyla su sorununa ve özellikle de su temini boyutuna geçici bir çözüm getirildiğini açıklamasının, rahatlamadan çok endişe yarattığı vurgulandı. Böylesine karmaşık ve çok boyutlu bir soruna verilen yanıtın kolaylığı ve zamanlamasının, yaz sıcakları ve turizm sezonu başlamışken, şu ana kadar anlamlı bir önlem alınmamış olmasının projenin başarısı konusunda kuşku ve şüphelerin doğmasına zemin hazırladığı aktarılan haberde, özellikle mobil ünitelerin Cumhurbaşkanı Hristodoulidis'in verdiği bir röportajda aktardığı raporların yayınlanmasının ilk saatlerinden itibaren bir dizi soruyu da gündeme getirdiği belirtildi. Her şeyden önce ünitelerin Kıbrıs'a zamanında ulaşıp ulaşmayacağı ile ilgili soruların dikkat çektiği vurgulanan haberde, konuyla ilgili bilgi sahibi bir kaynağa göre, her bir küçük tuzdan arındırma ünitesi için iki adet olmak üzere konteynerlerin Kıbrıs'a taşınacağı gemi, yüklenmek üzere Birleşik Arap Emirlikleri'ne gitmek üzere henüz bulunduğu Asya ülkesinden ayrılmadı. Aynı kaynağa göre, en iyi senaryoda, bu konteynerler Kıbrıs'a 1.5 ile 2 ay içinde, yani Haziran ayı sonunda ulaşabileceği aktarılan haberde, ilgili ünitelerin çalışır hale getirilmesi için de gerekli bir süre bulunduğu başka bir deyişle, etkili şekilde kullanılabilmeleri için Eylül ayında bulabilecek bir çözümden bahsedildiği hatırlatıldı.

Alithia Gazetesi

• Ciddiyete de susamıştık

“Hristodoulidis'in su sorununun çözümüne ilişkin iddiası ve rakamların gerçekliği” üst başlıklı haberde; iletişim ve propaganda için suyu da kullandıkları ve hükümetin kutladığı 15 mobil ünitenin günlük ihtiyacın %7'sinden azını karşıladığı belirtildi. Haberin detayında, DİSİ ve AKEL’in, hükümeti esaslı bir çözüm bulmak yerine iletişim yönetimini kullandığını açıkladığı ve bir dizi sorunu ortaya attığı aktarıldı. Barajlardaki doluluk oranının %23,5 seviyesinde olduğu ve bu oranın 2008 yılında günlük kesintiler yapıldığı zamanki seviyeyle aynı olduğu vurgulanan haberde, Tarım, Kırsal Kalkınma ve Çevre Bakanı Maria Panayiotou’nun mobil ünitelerin ne zaman geleceği, ne zaman ve nasıl faaliyete geçeceği konusunda bilgi vermediği belirtildi.

• Öz tüketim yasası çekmecede

Haberin detayında, fotovoltaik sistem sahiplerine yönelik adaletsizliği gidermek için hiçbir adım atılmadığı aktarıldı. Yenilenebilir Enerji Şirketleri Birliği’nin; Enerji, Ticaret ve Sanayi Bakanlığı ile Kıbrıs Enerji Düzenleme Kurumu’ndan, Kıbrıs Elektrik Kurumu’nun özel ekipman uygulamasını incelemek üzere davet etmelerini istediği belirtilen haberde, Yenilenebilir Enerji Şirketleri Birliği’nin elektrik ağında kesintiler olsa bile kendi kendine tüketimi garanti eden teknik olarak olgun ve uygulanabilir bir çözüme atıfta bulunduğu vurgulandı.

Haravgi Gazetesi

• Dört çalışandan biri 1.500 Euro’nun altında ücret alıyor

“AKEL, pahalılık ve konut sorunu konularını ele alan önerilerini geri getiriyor” alt başlığıyla verilen haberde; AKEL Genel Sekreteri Stefanos Stefanou’nun "Ekonomik büyüme işçi maaşlarında iyileşmeye dönüşmeli" dediği, EDON Genel Sekreteri’nin "Bizim neslimiz ebeveynlerimizden daha kötü yaşayan ilk nesil" dediği, Kıbrıs İşçi Federasyonu (PEO) Genel Sekreteri’ninse, sermayenin işçiler arasında sürekli ayrılık yaratma çabası içinde olduğunu vurguladığı aktarıldı. Haberin detayında, AKEL'in özel sektör çalışanlarına odaklanarak işçi hakları için başlattığı girişim çerçevesinde, AKEL’in Temislciler Meclisi Temsilcisi Yorgos Loukaidis başkanlığındaki bir heyetin dün Landmark Lefkoşa şantiyesini ziyaret ettiği ve ziyaretin, heyetin inşaat sektöründeki işçilerin yaşadığı zorluklar ve gerçekler hakkında bilgilendirilmesi ve AKEL'in girişiminin temel dayanaklarının işçilere sunulması amacıyla gerçekleştirildiği belirtildi. Loukaidis'in belirttiği üzere, hükümet tarafından sunulan yüksek ekonomik büyüme göstergelerine rağmen, her dört işçiden biri 1.500 Euro'dan daha az ücret aldığı ve büyük bir kısmının temel haklardan mahrum bırakıldığı vurgulanan haberde ayrıca, diğer hususların yanı sıra, Eşel Mobil’in tüm işçileri kapsayacak şekilde genişletilmesi ve felsefesi temelinde uygulanması ihtiyacının yanı sıra hükümetin iş müktesebatını ve toplu sözleşmelerin kapsamadığı işçileri korumak için tedbirler alma yükümlülüğüne de atıfta bulunuldu.