Basın Özetleri 28.11.2024

Filelefteros Gazetesi

• Hamas’ın kolları İşgal altındaki topraklarda

“ABD Kongresi gizli bilgileri talep ediyor” alt başlıklı haberde, Hamas'ın Türkiye hükümetiyle ilişkileri ve örgütün liderliğinin sonunda Katar'dan Ankara'ya gitmesinin Washington'u endişelendirdiği belirtildi. Haberin detayında, Biden yönetiminden Türkiye'nin Hamas'la ilgili hamlelerine ilişkin gizli bilgileri isteyen yaklaşık 40 ABD kongre üyesi, ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken'a yazdıkları mektupta Kıbrıs Cumhuriyeti’nin kontolü altında olmayan toprakların da Hamas’ın eylem alanlarından biri olduğuna dikkat çektiği aktarıldı. ABD'deki yaklaşık 40 Demokrat ve Cumhuriyetçi kongre üyesi Biden yönetiminden Türkiye'nin, ABD'nin terör örgütü olarak tanımladığı Hamas'a verdiği destek hakkında gizli bilgileri istediği ve örgütün genel merkezini NATO üyesi bir ülkeye taşıyacağı yönündeki endişeleri dile getirildiği hatırlatılan haberde, mektubun, ABD Dışişleri Bakanı Anthony Blinken ve Ulusal İstihbarat Dairesi Direktörü Avril Hines'e hitaben yazılarak her iki siyasi gruptan 41 kongre üyesi tarafından da imzalandığı vurgulandı. Mektupta ayrıca, NATO üyesi bir ülkenin "ABD ve Avrupa Birliği tarafından terör örgütü olarak tanımlanan Hamas'a ev sahipliği yapması ve potansiyel olarak yardım etmesi" halinde bunun sonuçlarıyla ilgili kaygıları arttığı aktarılan haberde, bu doğrultuda, ABD Kongresi üyelerinin "Hamas'ın Türkiye ile ilişkilerini geliştirmesi nedeniyle ABD'nin ulusal güvenliğine yönelik tehditler" konusunda gizli bir brifing talep ettiği de belirtildi.

Politis Gazetesi

• Apartmanlardaki anarşiyi dizginlemenin yollarını aranıyor

“Sahipleri ne pahasına olursa olsun yükümlülüklerinden kaçınıyor” üst başlığıyla verilen haberde; daire sahipleri, halihazırda apartman binalarını düzenleyen yasal boşluklar nedeniyle, kendileri için güvenlik sorunu oluşturacak kadar harap binalarda yaşamak zorunda kaldıkları belirtildi. Haberin detayında, İçişleri Bakanlığı'nın üç yasa tasarısı ve milletvekillerinin dört yasa teklifinden oluşan, ortak mülkiyetli binaların yönetimi, işletilmesi ve denetimini düzenleyen yeni yasa teklifinin, Meclis İçişleri Komitesi'nde incelemesinde bugün başlanacağı aktarıldı. Kıbrıs'ta nüfusun %50'den fazlasının şu anda ortak binalarda, yani apartmanlarda ve konut komplekslerinde yaşadığı vurgulanan haberde, bu durum nedeniyle, mevcut mevzuatın iyileştirilmesinin zorunlu ve acil görüldüğü çünkü çok fazla sorun yaratıldığı ve bunları çözmenin bir yolu olmadığı belirtildi. Haberde bu duruma örnek olarak; binalarda yönetimlerin bulunmaması, yönetim komitelerinin ya da bu görevi üstlenen özel şirketlerin yaptığı görevleri yapacak birilerinin olmaması, ortak kullanıcıların ödeme yapmaması, sigortanın bulunmaması, kısmi veya toplu olarak bazı hak sahiplerinin bakım amacıyla yapılacak masraflarda paylarına düşen miktarı ödemeyi reddetmeleri nedeniyle binaların yıkılacak noktaya gelmesi, binaların terk edilmiş ve ilgisiz bir görüntü sergilemesine neden olduğu aktarıldı. Haberde ayrıca, mevcut yasal çerçevede önerilen değişikliklerin; ilk olarak, mevcut durumda daire sahiplerinin yükümlülüklerinden kaçmaları ve birçok apartman veya konut kompleksinin bu yükümlülüklerden muaf tutulması nedeniyle yönetim komitelerinin görevlerini yerine getirebilmeleri için güç ve esneklik kazandırmayı amaçladığı belirtildi.

Diğer gazetemiz Alithia manşetinde, “ Yannaki: Devlet Sağlık Hizmetleri Kurumu’nun borcu 1,3 milyar Euro’ya ulaştı ” başlığını kullanıyor.

“5 yıllık borçların ödenmesi talebiyle ilgili yazı” üst başlıklı haberde; Devlet Sağlık Hizmetleri Kurumu’nun bugüne kadar çalışanlarının bakanlık tarafından karşılanan maaşları için tek bir euro bile ödemediği ve böylesine bir borcu olan bir Kurumun yaşayabilirliğine ilişkin soruların gündeme geldiği belirtildi. Haberin detayında; Sağlık Bakanlığı tarafından, Devlet Sağlık Hizmetleri Kurumu’ndan, kuruma atanmış memurların ücretleri için 1,3 milyar Euro tutarında devasa bir miktar talep edildiği ve bu durumun, Sağlık Bakanlığı Genel Müdürü Hristina Yiannaki'nin kuruma gönderdiği ve Sağlık Bakanlığı'nın "01 Ocak 2019 – 30 Eylül 2024 döneminde kurumda görevlendirilen personelin ücretlerinin tazminatı olarak" söz konusu tutarı talep ettiğini belirten bir mektupla patlak verdiği vurgulandı. Yiannaki'nin mektubunun, dün Genel Denetçi Andreas Papakonstantinou tarafından Devlet Sağlık Hizmetleri Kurumu Yönetim Kurulu’na gönderilen mektupta da yer aldığı aktarılan haberde, Andreas Papakonstantinou'ya göre söz konusu borcun kesin tutarının 1.290.183.194 Euro olduğu belirtiliyor. Haberde ayrıca, Yiannaki'nin mektubu hakkında yorum yapan Devlet Sağlık Hizmetleri Kurumu basın sözcüsü Haralambos Harilaou’nun, Sağlık Bakanlığı tarafından görevlendirilen çalışanların Ocak 2019'dan bu yana geçici olarak görevlendirilmesine rağmen kurumun Haziran 2020'den itibaren yatarak tedavilerden gelir elde etmeye başladığını açıkladığı ve "Gelirimiz olmadan ücretleri nasıl karşılayabilecektik" dediği aktarıldı.

Son gazetemiz Haravgi ise manşetinde “Çok sayıda inşaat projesinde çalışmalar durduruldu” şeklinde bir başlık kullanıyor.

“Beton eksikliği şantiyelerdeki tüm çalışmaları etkiliyor” alt başlığıyla verilen haberde; hazır beton sektöründe işveren tarafının greve giden işçilerin haklı talebini karşılamamakta ısrar ettiği belirtildi. Haberin detayında, hazır beton sektöründe örgütlü sendikaların, hükümetin çok önemli rolünü daha kararlı bir şekilde oynamasını ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın daha aktif müdahalesi talep ettiği ayrıca, işveren tarafını anlaşmalara saygı göstermeye ve fazla mesai konularında daha müzakereci bir tutum sergilemeye çağırdığı aktarıldı. Kıbrıs İnşaat Müteahhitleri Birlikleri Federasyonu’nun ise "Kaldırım, yol, kuyu ve diğer altyapı inşaatı gibi çalışmalar yapılamıyor” diyerek konuya müdahil olduğu belirtilen haberde, emlak sektörü ile inşaat müteahhitlerinin, hazır beton sektöründeki işveren ve işçileri, grevin derhal sona erdirilmesi için aralarındaki anlaşmazlığa uzlaşmacı bir çözüm bulmaya çağırdığı vurgulandı. Haberde ayrıca, Kıbrıs İnşaat Müteahhitleri Birlikleri Federasyonu’nun yaptığı açıklamada, söz konusu grevin inşaat sektörü ve ülke ekonomisinin tamamı üzerindeki olumsuz sonuçlarının "hesaplanamaz" olduğunu vurgulayarak, diğer şeylerin yanı sıra beton eksikliğinin inşaat sahalarında yürütülen tüm işleri etkilediğinden çok sayıda inşaat projesinde çalışmaların askıya alındığını belirterek, "işlerin askıya alınmasının inşaatlarda gecikmelere yol açtığını" da ekledi.