basın özetleri 16.10.24

Basın özetlerimize ana haberini New York buluşması konusuna ayıran Alithia gazetesiyle başlıyoruz

.

"Ne 3D, ne de yeniden müzakere - BM Genel Sekreteri her iki liderin de taleplerini reddetti - Herhangi bir süreç, daha önce üzerinde anlaşmaya varılan noktalardan başlamalıdır"

Dün akşam New York'ta Nikos Hristodulidis ve Ersin Tatar arasında gerçekleşen üçlü görüşme öncesinde, BM diplomatik çevrelerinden gelen bilgilere ve değerlendirmelere göre, Antonio Guterres, iki lidere de taleplerinin kabul edilemez olduğunu net bir şekilde iletme niyetindeydi.

Yani, Ersin Tatar'ın 3D (doğrudan ticaret, doğrudan uçuşlar, doğrudan temaslar) talebi kabul edilemez olduğu gibi, Hristodulidis'in herhangi bir noktada yeniden müzakere talebi de kabul edilemez.

Kıbrıs Haber Ajansı'nın Kıbrıs Türk toplumu arasında yaptığı anket sonuçlarına göre, Kıbrıslı Türklerin çoğunluğu Kıbrıs sorununun çözümünü istiyor, ancak artık umut etmiyorlar.

*

Haravgi gazetesinin internet sayfasında bu sabah saat 9’da yayınlanan ilgili haberi

"New York'taki gayri resmî akşam yemeğinde aradaki görüş farklılıkları değişmeden kaldı"

Hükümet sözcü yardımcısı Yannis Antoniu, New York'ta düzenlenen gayri resmî akşam yemeğinde iki taraf arasındaki görüş farklılıklarının özünde değişmediğini vurguladı. ASTRA’nın Sabah Programı'nda konuşan Andoniu, Kıbrıs Rum tarafının, Crans-Montana'da kesilen müzakerelere hemen yarın bile devam etmeye hazır olduğunu, ancak Ersin Tatar’ın egemen eşitlik ve iki devletli çözümde ısrar ettiğini belirtti.

Antoniu ayrıca BM Genel Sekreteri'nin, girişimini sürdürebilmek için henüz belirlenmemiş bir tarihte çok taraflı bir toplantı yapılmasını prosedürel bir yol olarak gördüğünü ifade etti.

Ersin Tatar’ın Mia Milia geçiş noktasının açılması talebinin bilindiğini, Kıbrıs Rum tarafının bu olasılığa olumlu yaklaştığını söyleyen Andoniu “Ama Kıbrıs Rum tarafı, Mia Milia sınır kapısının açılmasının, aynı zamanda ya Pyroi'deki ya da Kokkina-Pyrgos yolundaki başka bir noktanın açılmasıyla birlikte ele alınmasını talep ediyor” dedi. Ve bu konunun BM tarafından değerlendirilmesi gerektiğini ekledi.

Andoniu yanı sıra, BM Genel Sekreteri'ni kimin temsil edeceği konusunda herhangi bir itirazlarının olmadığını, ister Holguín isterse DiCarlo’nun bu görevi üstlenebileceğini belirtti.

*

Filelefteros gazetesi ise internet sayfasında haberi genişçe şöyle veriyor:

"Üçlü Görüşme / Kıbrıs Sorunu: Garantör güçlerle gayri resmî toplantılar, yeni sınır kapıları için diyalog – New York'ta olanlar"

Yetkili kaynaklara göre, Birleşmiş Milletler'in himayesinde, garantör güçlerin de katılımıyla daha geniş bir formatta gayri resmî diyaloğun devamı üzerinde duruldu. Ancak bu görüşmelerin Maria Angela Holguín’in atanmasıyla değil, BM yetkilisine devredilmesiyle sürmesi planlanıyor.

Kıbrıs Cumhurbaşkanı Nikos Hristodulidis ve Ersin Tatar, BM Genel Sekreteri António Guterres ile Salı akşamı New York'ta yapılan gayri resmî yemekte, Piroi veya Kokkina'da yeni geçiş noktalarının açılması karşılığında Mia Milia sınır kapısının açılması üzerine konuştular.

Bu çabalar, genişletilmiş gayri resmî diyalog ile toplumlar arası güven inşasını amaçlayan bir süreci başlatmayı hedefliyor. Bununla birlikte, müzakerelerin yeniden başlaması için bir yol açılması umuluyor.

Tatar, Birleşik Krallık'ın dahil olmadığı, sadece iki taraf, Yunanistan ve Türkiye'nin yer alacağı genişletilmiş temaslar istedi. Ancak BM Genel Sekreteri, İngiltere'yi de sürece dâhil edecek. Genel Sekreter, İngiltere ile bir sonraki adımları görüşecek ve bu konuda Yunanistan ve Türkiye ile de temaslarda bulunmuş durumda. Yunanistan ve İngiltere, beş taraflı formatın dışına çıkmayı kabul etmiyorlar.

Tatar, Maria Angela Holguín’in atanmasına karşı çıktı. Bunun nedeni, Tatar’ın talep ettiği üç "doğrudan" (ticaret, uçuşlar, temaslar) konusunda Holguín’in beklentileri karşılamadığını düşünmesiydi. Bu sebeple BM, bu görevleri başka bir yetkiliye, muhtemelen BM Genel Sekreter Yardımcısı Rosemary DiCarlo’ya verecek.

Kıbrıs Rum tarafı, "tek egemenlik, tek uluslararası kimlik ve tek vatandaşlık" ilkelerini müzakere edilemez olarak görmeye devam ettiğini belirtti. Ayrıca, Kıbrıs Cumhuriyeti'nin korunması ve işlevselliğinin AB üyesi bir devlet için gerekli olduğunu vurguladı. Kıbrıs Rum tarafı, garantilerin sona ermesini ve askeri birliklerin kademeli olarak geri çekilmesini, yeniden gözden geçirme maddesi yerine bir sona erme tarihiyle talep etmeye devam etti.

Güven yaratıcı önlemler tartışması, sınır kapılarının açılmasına odaklandı. Tatar, Mia Milia barikatının açılmasını talep etti, Hristodulidis ise karşılık olarak Pyroi veya Kokkina’da bir noktanın daha açılmasını önerdi. Hristodulidis ayrıca bir Hakikat Komisyonu kurulması önerisinde bulundu, ancak Tatar bunu çözümden önce reddetti. Gençlik meseleleri için bir teknik komite kurulması önerisi de Tatar tarafından geri çevrildi.

Görüşmelerde, Tatar ayrıca Rum mülklerinin gasbedilmesiyle ilgili kişilere yönelik davalardan bahsetti ve bu konuda Cumhurbaşkanı'ndan müdahale talep etti.

*

Haravgi gazetesinin ana haberi:

"Hükümet %12 emeklilik kesintisi için şantaj yapıyor - Pozisyonunda ısrar ediyor ve tartışmayı 2025 sonrasına ertelemekle tehdit ediyor!"

Başlıkları altında öne çıkan noktalar şöyle:

Çalışma Bakanlığı, sosyal diyaloğa katılan sendikaların görüşlerini dikkate almıyor.

Hükümetin teklifi, her üç çalışandan ikisini ve büyük bir kadın grubunu dışarıda bırakıyor.

AKEL, hükümeti toplumu ve emeklilerin ihtiyaçlarını dinlemeye çağırıyor.

Habere göre Çalışma Bakanı, %12 emeklilik kesintisiyle ilgili yasa tasarısını Meclis'te çoğunluk desteği alacağına emin olmadan sunmaya niyetli olmadığını yineledi. Yannis Panagiotou, ASTRA’nın Sabah Programı'nda yaptığı açıklamada, hükümetin önerisinin kabul edilme ihtimali varsa derhal Meclis'e sunulacağını belirtti. Ayrıca, tüm tarafların önünde bir öneri olduğunu ve ortak kabul gören bir çözüm bulmak için bir kez daha çaba göstereceklerini söyledi.

PEO Genel Sekreteri Sotirula Haralambus sendikaların %12 kesinti önerisini kabul etmedikleri için hedef alındığını belirtti. "Ya bu ya da hiçbir şey yok" gibi tehditlerle hareket edemeyeceklerini vurguladı ve sorumluluğun sendikalara yüklenemeyeceğini ekledi. Önerinin hedefleri karşılamadığını düşündüklerinde, sendikaların eleştirme ve itiraz etme haklarının olduğunu, bunun da haklı gerekçelere dayandığını söyledi.

*

Filelefteros ’un ana haberi:

"İçeriden yeni yardımlar için baskı - DİKO-DİPA-EDEK dün İrini Piki’ye tepkilerini ortaya koydu - 40'tan fazla yeni sosyal destek önlemi önerildi"

Hükümetin sıfır KDV'yi geri getirme kararının ardından, dün koalisyon partileri DİKO, EDEK ve DİPA, ek destek önlemleri için çok sayıda öneri sundu. Parti temsilcileri, sıfır KDV'nin kaldırılması ve yeniden getirilmesi hakkında bilgilendirilmedikleri ve elektrik sübvansiyonunun kaldırılmasındaki ısrar nedeniyle memnuniyetsizliklerini gizlemediler. Koalisyon partileri dün 40'tan fazla öneri sundu, bunların çoğu DİKO tarafından yapıldı. Öneriler arasında işsizler için işsizlik maaşına ek olarak toplu ödeme yapılması, sosyal yardımlardan yararlananlar için destek ve kriterlere dayalı "sosyal kira" uygulamasının getirilmesi gibi talepler yer alıyor.

*

Politis gazetesinin ana haberi:
"Kiliseyle ilgili skandallardan kurtulamayacağız - Avakum Manastırı skandalının 2. sezonu, yeni başrollerle başlıyor"

Avakum Manastırı’nda yaşananlar bitmek bilmiyor. Yedi aylık süreç ve manastırın kardeşlik üyelerinden üçüne verilen mahkûmiyet kararının ardından, şimdi üç din adamına daha yönelik yeni bir soruşturma başlıyor. Bu soruşturma, mahkûm edilen rahiplerin diğer manastır mensuplarının da başka suçlara karışmış olabileceğine dair iddialarına dayanarak, yine soruşturma komitesi tarafından yürütülecek.

Kıbrıs Kilisesi Başpiskoposu ve Tamasos Metropoliti, kilisede manevi düzeni ve arınmayı sağlamak amacıyla derhal ve tam bir soruşturma talimatı verdi.