basın özetleri 09.02.23

Politis gazetesinin ana haberi:

“Güvenli ekonomiye yönelik, mesaj nitelikli atama – Andreas Mavroyannis seçilirse kritik makam Ekonomi Bakanlığına teknokrat ve işadamı Haralambos Pruntzos’u getiriyor”

Andreas Mavroyannis Cumhurbaşkanlığına seçildiği takdirde ekonominin gemleri Haralambos Pruntzos’un eline teslim edilecek. Pruntzos’un bu makama seçilmesi net Avrupa yönelimli güvenli ekonomi ve istikrara sahip geniş kabul gören bir tercih oluşturuyor.

Haralambos Pruntzos özel sektörde yatırımcılık, yeşil enerji ve hukuk hizmetleri konularında uzun yıllara dayanan bir deneyime sahip bir şahsiyet. Mavroyannis’in ekonomi meseleleri danışmanı ve deneyimli ekonomist Dr Marios Kliridis de Pruztzos’un yakın çalışma arkadaşı olacak.

Tercihini açıklaması sırasında yaptığı açıklamada Andreas Mavroyannis’in mesajı “Yatırımcılık alanından, genç kuşağa ait, enerji konularında zengin deneyime sahip bir insanı seçtim” oldu.

Ana haberin altında yer alan seçimlerle ilgili bir başka haberde ise “DİSİ’nin seçmenlerini serbest bırakma kararı ikinci turun ortamını değiştirdi – DİSİ partisinin öne çıkan yetkilileri, partinin yönelim değiştirme mesajı yanısıra eski Dışişleri Bakanı Nikos Hristodulidis’in “üstünü çizin” mesajı da veriyor” diye yazıyor.

*

Haravgi gazetesinin ana haberi:

“Pusulası kalkınma olan ve sürdürülebilirliği gösteren güçlü ekonomi – Andreas Mavroyannis: Yatırım çekmek ve girişimciliği desteklemek için çalışacağız”

Andreas Mavroyannis Ekonomi Bakanlığına Haralambos Prunztos’u Bakan ve Dr Marios Kliridis başkanlığında ekonomik meseleler danışma kurulunu seçti.

Yeni Ekonomi Bakanı Yeşil Anlaşma ve ekonomide yeşil geçiş meselelerinin idaresi görevini üstlenecek.

Hedef her yurttaşın itibarını güvence altına alan ve halkın toplamının yaşam düzeyini yükselten güçlü bir ekonomi.

Ve seçime yönelik gelişmelerle ilgili bazı diğer haber başlıkları:

“Kıbrıs İçin Mağusa insiyatifi Andreas Mavroyannis’i destekliyor”

“Stefanos Stefanu: Andreas Mavroyannis Kıbrıs’ın çıkarlarına hizmet edecek”

“DİSİ yetkilileri ve yandaşları “haine hayır” dedi”

*

Ekologlar Hareketinin yüzde 44’ü Mavroyannis’e evet dedi. Ancak parti tüzüğü dışarıdan bir adaya destek verilmesi için yüzde altmışlık bir evet gerektirdiğinden dolayı, parti, seçmenlerini serbest bırakma kararı aldı. Nikos Hristodulidis yüzde 32 oy aldı.

*

Alithia gazetesinin ana haberi:

“Boş oya hayır, haine hayır – DİSİ Başkanı Averof Neofitu’dan güçlü ve cesur duyuru – Tarih kahramanları belki unutur, hainleri asla” başlıkları altında ön sayfadaki haberde şöyle yazıyor:

“Averof Neofitu:

Cumhurbaşkanlığı seçimlerine adaylığımı koyarken Yudas’ları da biliyordum, hainlerin olacağını da.

Karşımda yer alma cesaretini gösteremeyip bana arkadan vuranları 11 Mart’ta karşıma çıkmaya davet ediyor ve hodri meydan diyorum.

Biz kucağımızı açarız, onları yanımızda isteriz ama düz ve dürüst olmalarını isteriz.

Haysiyet ilkelere sadık kalmayı ve “nasılsa çıkacak, neden onun yanında olmayalım” türünden analizler yapmamayı gerektirir. Bütün bunlar DİSİ’nin DNA’sında yok, siyasi geleneğimize yabancı olan unsurlardır”.

*

Son olarak da Filelefteros gazetesinin ana haberi:

“Aynı tabanda sıkışıyorlar – DİSİ’nin kararı Hristodulidis ile Mavroyannis’i sağın oy havuzuna yöneltti – DİSİ’linin oyunu alabilmek için güçlü koz arayışındalar”

DİSİ’nin kararı önümüzdeki Pazar günü yapılacak olan seçimlerin ikinci turunda DİSİ’linin oyunu kazanabilmek için iki adayın ne yapacağı konusunda önemli bir rol oynadı. DİSİ’de Salı günü ifade edilen görüşler ve egemen olan hava sonrasında, Andreas Mavroyannis, ona gidecek olan sağ oylarla gücünü artırdı. Öte yandan ise yola avantajlı çıkan Nikos Hristodulidis rakibine doğru kayabilecek oyların önünü kesmek için taktik oyunu uygulamak zorunda.

Bu arada Nikos Anastasiadis Hükümetindeki bakanlar, kimi kamuoyuna açık bir şekilde kimisi ise seçmenlere mesajlar göndererek seçimin ikinci turu öncesinde tavır ortaya koyuyor. Bakanlar Kurulunda şu anda iki farklı eğilimin olduğu apaçık. Eğitim Bakanı Prodromos Prodromu ve Tarım Bakanı Kostas Kadis Nikos Hristodulidis’ten yana açık tavır aldı. İçişleri Bakanı Nikos Nuris, Çalışma Bakanı Kiryakos Kuşos, Araştırma ve Yenilikçilik Müsteşarı Kiryakos Kokkinos ve Turizm Müsteşarı Savas Perdios’un Hristodulidis cephesinde oldukları görülüyor.

Dışişleri Bakanı İoannis Kasulidis, Ekonomi Bakanı Konstandinos Petridis, Enerji Bakanı Natasa Pilidu, Ulaştırma Bakanı Yannis Karusos, Sağlık Bakanı Mihalis Hacipandela ve Sosyal Refah Müsteşarı Anastasia Anthusi, Savunma Bakanı Haralambos Petridis ve Adalet Bakanı Stefi Draku Nikos Hristodulidis’e net bir şekilde hayır diyenleri oluşturuyor.

*

Kıbrıs Rum gazetelerinin diğer haberlerinden bazıları:

“Ölülerin sayısı 12 bini buldu – Erdoğan Hükümetine karşı tepkiler yükseliyor”

Soğuk koşullar, enkaz altında kalanlar için daha büyük bir risk oluştururken kurtarma çabalarını da daha da zorlaştırıyor. Evsizlik endişe verici biçimde artıyor.

Kıbrıs Türk toplumunun ilk deprem kurbanları ilk kurbanları acılı ve kederli bir ortam içinde toprağa verildi. 24'ü çocuk olmak üzere 35 Kıbrıslı Türk kayıp için endişeli bekleyiş devam ediyor.

Türkiye Kıbrıs'ın bir kurtarma ekibi gönderme talebini nihayet kabul etti. İki toplumlu sağlık komitesi daha fazla yardım için tetikte.

*

“Kredi alacaklıları için umut doğdu” – Hükümet taksit karşılığında kira planını onayladı”

Avrupa komisyonunun yetkili makamlarının onaylama sürecine yönelik bir adım daha atılmış oldu.

Κüçük ve orta ölçekli işletmelerin dijital yükseltme sponsorluğu 10 milyona mal olacak.

*

Hava: Kıbrıs dün akşam don kıskacına girdi. Hava sıcaklığı başkentte sıfırın altına düştü.

*

Haravgi gazetesinden:

“Depremzedelerle dayanışma kampanyası – AKEL ve Halk Hareketi Türkiye ve Suriye depremzedelerine yönelik temel ihtiyaç ürünleri ve para bağışı yardım kampanyası başlattı”

*

“İki Kıbrıslı Türk öğretmen yıkıntıların altından ölü olarak çıkarıldı – Türkiye depreminin ilk kurbanları dün toprağa verildi”

*

“Hükümet göçmenlerin geçiş noktalarında görev yapması üzere aradığı 300 bekçiyi bulamadı. Başvuru yapan 401 kişiden sadece 255’i prosedürün gerektirdiği sınavlara katıldı. Gerisi konuyu bir daha düşündü”.

*

Sevgili dinleyenler bugünkü Politis gazetesinde depremle ilgili bir makale yer alıyor. Bazı alıntılarla paylaşmak istiyoruz sizlerle:

“Hepimiz aynı kaderin içindeyiz. Onlar, bizler, sizler… Kıbrıs Türk toplumunda ağır ortam”

…Kıbrıslı Türkler ne satın alabiliyorsa alıyor, ellerinde olanlardan ne verebiliyorsa veriyor. Kıbrıslı Türklerin depremzedelere yardım kampanyası tam hız sürüyor. Politis Kıbrıslı Türklerin yardım toplama noktalarından bir tanesi olan Belediye pazarına gitti…

Her yerde ağır bir ortam hüküm sürüyordu. İnsanlar genellikle yaptıkları gibi aralarında şakalaşmıyorlar, dükkânlardan müzik sesleri gelmiyor, yoldan geçen arabalardan da öyle. İnsanların ağır acısı apaçık. Kayıp olan çocukları nedeniyle de acıları ikiye katlanıyor. Kıbrıslı Türkler tüm yitirilmiş diğer insanlarla birlikte kendi çocuklarını da arıyorlar. Adıyaman’daki bir otelin yıkıntıları altında bulunan çocuklarını. Onların çocukları… Bizim çocuklarımız. Ama umutlar artık çok az. Bunu söylemeseler de hissetmemek mümkün değil. Çalışmaya mola veren bir gönüllü “Tek umudumuz, bazıları da olsa, birilerinin kurtulması. Hepimizin umut ettiği bu” diyor, bu dileğin mantıkla buluşmasının ne kadar zor olduğunu bilerek. Gönüllü “Kayıplardan ya da ailelerinden hiçbirini tanımıyorum. Ama tanımak da gerekmiyor” diyor ilgili bir soruma cevap verirken. “Hepimiz aynı kaderin içindeyiz. Onlar, bizler, sizler… Yarın bizim evlerimiz, bizim insanlarımız, bizim çocuklarımız olabilir. Hepimiz insanız”…

…Açık belediye pazarından dönüş yoluna koyuluyorum. Cadde Kıbrıs Türk Sol’unun tarihi lideri Özker Özgür’ün adını taşıyor. İnsanın kendini aşmasını bilmesi gerektiğini, bir yaşam duruşu olarak bizlere miras bırakan insanlardan bir tanesinin adını.

Ve düşünüyorum… Bu tür anlarda, o insanların seviyesine ulaşamasak da, kendimizi aşmaya hazır hissetmesek de –hangi konuda olursa olsun- sınırların ötesinde, hepimizin aynı mahallede yaşadığını unutmamalıyız. Gezegenin aynı tektonik levhalarının aynı buluşma noktasında. Ve hepimiz aynı kaderi paylaşıyoruz. Ve doğanın mutlak gücü karşısında aynı güçsüzlüğü. Kaldı ki sonsuzluğa göç etmeden önce yıkıntıların altından yardım için bağıran insanlar da bizden sadece 270 km’lik mesafedeydiler. Aramızda deniz ve tüm diğer meseleler gibi engeller olmasaydı üç saatte gidebileceğimiz bir noktada. Bu insanların yaşadıklarını ve hala yaşamaya devam ettikleri şeyi asla yaşamak istemeyeceğimizi, onların yerinde olmayı asla istemeyeceğimizi de unutmayalım. En azından hâlâ hayatta olanlarının.