basın özetleri 08.09.22

Alithia gazetesinin “Avrupa Merkez Bankası faiz oranlarını artırma kararı aldığı takdirde faiz oranı yüzde 1,25’lere çıkacak – Uluslararası toplumun gözü bugün Frankfurt’un üstünde” başlıkları altındaki ana haberinde ön sayfasında şöyle yazıyor:

Ekonomi Bakanlığı Alithia’ya “Önümüzdeki dönemde durum kolay olmayacak ve konuları kulağa hoş gelen sözlerle değil, bugüne kadar yaptığımız gibi, sorumlu politikalarla ele almamız gerekecektir, dedi.

Κıbrıs 2022’nin yanısıra 2023 yılının finansal ihtiyaçlarını da uygun şartlar altına almaya özen gösterdi.

Faiz oranlarındaki artışla birlikte 100 bin Euro'luk işletme ve hane kredileri yılda 1.250 Euro daha yüksek olacak

Bankaların bundan fayda sağlayacağı kesin olmakla birlikte, uluslararası kredi değerlendirme şirketlerinin olumlu değerlendirmelerine rağmen, sorunlu kredilerin artması olasılığı da göz ardı edilmiyor.

*

Politis gazetesinin ana haberi

“Halkın güvenliğini riske attılar şimdi de sorumluluğu birbirlerine atıyorlar – Tsirio Stadyumundaki konserde yasaklara uyulmamasından herkes sorumlu” başlıkları altındaki ana haberinde, Politis gazetesi şöyle yazıyor:

Trajedi yaşamamış olmamız şans eseri olsa gerek. Konser düzenlemek adına, tüm müdahil taraflar yasakların delinmesine “göz yumdu” ve stadın batı tribünlerinin üst tarafının doluluk oranının %50’sine izin veren güvenlik belgesini ihlal etti.

GSO - Tsirion Stadının sahibi ve işletmecisi topu konseri düzenleyen şirkete attı ve kendilerini yasaklarla ilgili olarak bilgilendirdiğini söyledi. Şirketse yasak sınırını aşan sayıda bilet satmadığını söyleyerek, yalanlanamayacak gerçekleri yalanlamaya çalıştı.

Öte yandan polis stat dahilinde, spor faaliyetleri dışındaki faaliyetlere müdahale etme yetkisi olmadığını öne sürerek müdahale edecek durumda olmadığını iddia ediyor. Konser izni veren Stat İzin Komisyonu ise belki de bu işte gerçekten suçu olmayan tek taraf.

*

Filelefteros’un ana haberi:

“Partilere bağış kara delik – Şeffaflık yok usulsüzlük var – Hayalet şirketlerden de bağışlar oldu”

Şirketler Kayyumunda kaydı bulunmayan şirketler dahi Kıbrıs siyasi partilerine bağış yapmış görünüyor. Filelefteros’un kendilerine altın pasaport verilen işadamlarının DİSİ’ye bağışlarda bulunması olayının gün ışığını görmesi üzerine yaptığı bir araştırma, mevcut yasanın ihlal edilmesinden tutun da paravan şirketler ve özünde mevcut dahi olmayan şirketlerin partilere bağışmış olduğunu gösterdi. Hatta kimi durumlarda, şirketlerin bağışlarını veb sitelerinde yayınlamadığı görüldü, ilgili sorularımıza cevap verirken ise veb sayfalarının güncelleştirilmekte olduğu cevabını vererek geçiştirmeye çalıştılar. 2012 yılında partilerin onayladığı ilgili yasaya, öyle görünüyor ki, uyulmuyor.

*

Haravgi gazetesinin ana haberi:

“PEO: Çalışanlardan asgari ücret için dinamik bir biçimde harekete geçti – Tüm iş yerlerinde bilgilendirme kampanyası” başlıkları altındaki haberinde Haravgi’nin ön sayfasında şu noktaların öne çıktığını görüyoruz.

Hükümetin asgari ücret kararının işverenlerden yana ağır bastığı apaçıktır.

Toplu Sözleşmelerin olduğu ve asgari ücretle işe alma girişimleri yapıldığı durumlarda derhal dinamik tepkiler olacak.

Kararname, çalışma saatleri, resmi tatiller, 13. maaş, hayat pahalılığı artışı endeksleme gibi temel konuları kapsamıyor.

Habere göre; PEO’nun dün yaptığı olağanüstü Kıbrıs kongresinde, Hükümetin asgari ücret kararının işverenlerden yana ağır bastığı ve iş ilişkilerini bozduğu gerçeği karşısında PEO’nun eli kolu bağlı kalamayacağı vurgulanarak, kararın ertesi gününe dair, Kıbrıs çapında harekete geçmenin de dahil olduğu kararlar alındı.

Konferans, örgütlü ve örgütlenmemiş tüm çalışanları ve sendikal hareketin tamamını, tüm çalışanların asgari haklarını güvence altına alan ve Toplu İş Sözleşmelerini koruyan ve güçlendiren kapsamlı düzenlemeler için mücadelede bir araya gelmeye çağırdı.

Kongrede sendikal hareketin geri kalanıyla temas kurulmasına karar verildi. Ayrıca toplu sözleşmelerin yenilenmesi sürecinde, söz konusu sektördeki tüm işçiler için temel koşulları zorunlu kılan kurumsal düzenlemelerin getirilmesine yönelik çalışmaların yoğunlaştırılması gerektiğine karar verildi. Aynı zamanda toplu iş sözleşmesinin olduğu ve asgari ücretle işe alınmaya çalışıldığı durumlarda anında ve dinamik bir şekilde tepki verileceği belirtildi. Sendikal örgütlenme olan ve olmayan işyerlerinde Kıbrıs çapında bir bilgilendirme kampanyası yürütüleceği açıklandı.

*

Haravgi gazetesinin diğer haberlerinden bazıları:

AKEL Genel Sekreterinden CTP Başkanına tebrik mesajı – AKEL ve CTP’yi bölünmeye ve milliyetçiliğe karşı mücadeleler birleştiriyor”

AKEL Genel Sekreteri Stefanos Stefanu CTP Başkanı Tufan Erhürman’a parti başkanlığına yeniden seçilmesini tebrik mesajında adanın bölünmesine ve milliyetçilikle şovenizme karşı verilen tarihsel mücadelelerin iki partiyi birleştirdiğine vurgu yaptı. Aynı zamanda AKEL’le CTP’nin, BM kararlarında belirlendiği biçimiyle siyasi eşitliğe sahip, iki bölgeli iki toplumlu yeniden birleşmiş, bağımsız, özgür bir Kıbrıs’a olan ortak inançla da bağlandığını ifade etti.

*

Andreas Sucis hakkında 8 gün daha yasadışı tutuklama kararı verildi. Avukatı Öncel Polili’nin KYPE’ye yaptığı açıklamaya göre Sucis’in elinde bulunan fotoğraflar, Sucis’in 25 kişi ile birlikte Derinya’dan Mağusa suriçine doğru yaptığı gezi sırasında çekilmişti. Polili Sucis’in tutuklanması olayında en basit hukuk kurallarının dahi çiğnendiğini söyledi.

*

“Öğrenciler için dayanılmaz kiralar”

Üç üniversite rektörünün akademik yıla başlarken, dün Meclis Eğitim Komisyonu'nda bildirdiği üzere, dayanılmaz kiralar öğrencilerin kazandıkları bölümlere kaydını engellerken, öğrencilerin Lefkoşa'da okumak için işgal altındaki bölgelerde oda kiraladıkları durumlar da var.

Parlamento Eğitim Komisyonu Başkanı Pavlos Milonas, komisyon toplantısının bitiminden sonra yaptığı açıklamada, "Hepimizi rahatsız eden ciddi bir şikayette bulunuldu. Öğrencilerin çoğu, maddi sorunlar nedeniyle eğitimlerini yarıda kesiyor ya da –ki bu bana göre daha da aşağılayıcıdır- işgal altındaki bölgede ucuz daireler kiralamak zorunda kalıyorlar. Bize rakam vermediler ama sayılar çok yüksek" dedi.

Milonas ayrıca “Meslektaşım Chrysanthos Savvidis'in de TEPAK'ta okumakta olan erkek öğrencilerle ilgili gündeme getirdiği bir konu var. Bunu kabul edilemez buluyorum ve TEPAK çözmezse biz çözeceğiz. Çocuklarımızı ülkeye hizmet etmeye mecbur ediyoruz ve bir yıl önce kazandıkları bölümde okuyamama riskiyle karşı karşıya bırakıyoruz" dedi.

*

Filelefteros’tan bazı haberler:

“Kasırga Tseri’yi aldı götürdü”

Dün kopan kasırga Tseri Köyünde zarara ve korkuya yol açtı. Ağaçlar yerinden söküldü; evler, prefabrik yapılar ve arabalar hasar gördü.

*

Temsilciler Meclisi Çevre Komisyonu'nun dünkü oturumunda milletvekilleri ve toplantıya davet edilenler, Kıbrıs Cumhuriyeti Hükümeti'nin kontrolü altındaki Çerkez Çiftlik, Zakaki, Asomatos ve Trachoni arasındaki alan ve İngiliz Üsleri İdaresi'nin kontrolündeki Livadi Fasouri ve Zakaki dahil olmak üzere Agrotur Yarımadası'nın kapsamlı ve etkin bir şekilde korunması ve idaresini istedi.

Tartışma sırasında, Kıbrıs Çevre Örgütleri Federasyonu temsilcisi, Akrotiri Sulak Alanları'nın su havzasında, büyük ölçekli konut, tatil, ticari ve turistik gelişmelerin kontrolsüz yerleşiminin potansiyel etkilerini azaltmak için asgari önlem talebinde bulundu. Temmuz 2020'de hazırlanan ve Çevre Bakanlığı tarafından Bayındırlık Bakanlığı ile istişare edilerek onaylanan "Agrotur Gölü - Çerkez Çiftlik Bölgesinde yağmur suyu bütünsel idare çalışmasının" tam olarak uygulanmasını talep etti.

Agrotur yarımadasının kuzeydoğu tarafında, Kıbrıs Cumhuriyeti Hükümeti'nin kontrolündeki Çerkez Çiftlik, Zakaki, Asomatos ve Trahoni arasında kalan bölgedeki mevcut imar statüsünün 1992’de belirlenmiş olduğu ve tarım arazilerinin yerleşim alanına dönüştürülmesi olayının, Agrotur sulak alan sisteminin bozulmasına yol açan bir suç olduğu konusunda genel kabul gören bir görüş olduğu vurgulandı.

*

“Kıbrıs Türk mallarıyla ilgili içten uyarıyorlardı”

Kıbrıs Türk Mülkleri eski idarecisi ve Sayıştay bölüm çalışanlarıyla ilgili bir şeylerin yanlış yapıldığına dair uyarmıştı.

*

“Boşanma konularında Devlet ile Kilise arasında boşanma”

Aile Hukukuna değişiklikler geliyor. Kilise boşanmalarda söz hakkına sahip olmayacak. Evlilik yaşı 16’dan 18’e çıkarılıyor. Boşanmak için dört yıl yerine 2 yıl ayrı yaşamak yeterli olacak. Milletvekillerinin çoğu yasa değişiklikleri ile hemfikir.

*

Alithia gazetesinden:

“Okulların ilk gününde olaylar eksik olmadı – Onlarca öğrenci okuldan atıldı, bir öğrenci saldırıya uğradı”

Geçen yıl diploma töreninde bazı öğrencilere diplomasını vermeyen okul müdürü bu yıl da okulun ilk gününde uygun olmayan saçlar gibi nedenlerle okuldan öğrenci attı.

Eğitim Bakanı yanlış bilgilendirme yapıldığından söz etti.

Okuldan öğrenci atılmadı ihtar yapıldı, dedi.

Orta Öğrenim Öğrenci Velileri Birliği Alithia gazetesine olayı polise şikayet edeceklerini söyledi.

*