basın özetleri 29.07.22

Haravgi gazetesinin ana haberi:

“YESİ’yi savunan güçler bir mücadele daha kazandı – Yurttaşların hareketlenmesi ve baskısı sayesinde Agathangelu OAİ Yönetim Kurulundan alındı”

Haravgi ön sayfasında notlar halinde şöyle yazıyor:

Cumhurbaşkanı KEVE’nin talebiyle Dr. Agathangelu’yu OAİ Yönetim Kuruluna atadı, ardından ise yine KEVE’nin yeni talebiyle görevine son verdi…

Şimdi de KEVE sahneye geri dönüyor. OAİ Yönetim Kurulu Başkanı Thomas Andoniu hakkında uyuşmazlık “keşfetmiş”…

Andreas Mavroyannis: Sivil toplum YESİ’yi, mimarisini ve dayanışma felsefesini savunmayı bildi…

*

Alithia gazetesinin ana haberi:

“Hapishanede hızlı gelişmeler – İkinci ceza soruşturmasının açılmasının ardından – Avukatları hapishane müdiresinin tayinini isteme ya da istifa etme kararını açıkladı”

Hapishane müdiresinin avukatları ikinci ceza soruşturmasının birincisi tamamlandıktan sonra başlatılması gerektiğini savunuyor…

İki soruşturmanın birbirinden farklı konuları araştırdığını vurgulayan Başsavcı tüm yapılanların kamu yararına hizmet temelinde yapıldığının altını çizdi…

Hapishane müdiresi ilk soruşturma başlarken de polis yetkilisi açığa alınmadığı takdirde görevinden istifa edeceği konusunda uyarmıştı…

Aynı konu hakkında Politis gazetesinin ön sayfasında şunlar var.

Anna Aristotelus Politis’e konuştu: “İzzetinefsim görevde kalmaya devam etmeme izin vermiyor”

Hapishane müdiresi izzetinefis nedenleri öne sürerek görevden istifa edeceğine karar verdiğini kesin olarak açıkladı. Aristotelus’a göre Mihalis Katsunotos hakkındaki ihbarından sonra, hapishanede araştırma yapmak üzere sorgu müfettişlerinin görevlendirilmesinin yolsuzluk olaylarını ihbar etmek isteyenler üzerinde caydırıcı etkisi var. Başsavcı son soruşturmanın son bir hafta içinde gündeme gelen bilgilerden sonra ve Adalet Bakanı Stefi Draku’nun mektubu üzerine başlatıldığını netleştirdi.

Ana haberinin hemen altında belirgin bir şekilde konuya yer veren Filelefteros gazetesinde ise “Etki iddiaları… Anna ve Athina istifadan söz etti” başlığı altında “Hapishanede mobil telefon kullanımı ve olası uyuşturucu dolaşımı hakkındaki ikinci soruşturma başlatılması olayı yakıcı sorulara yol açtı ve kuşkulara neden oldu. Aristotelus ve Dimitiriu Mihalis Katsunotos’a karşı ihbarları konusunun soruşturmadan etkilendiğini açıkladı” diye yazıyor.

*

Filelefteros gazetesinin ana haberi:

“Elektriğe sübvansiyon – KDV yüzde 19’a çıkarılıyor ama Elektrik Kurumunun yapacağı zamların kademeli olarak düşürülmesi amaçlı sübvansiyon verilecek”

Başka AB üyesi ülkelerin örneğini izleyen Kıbrıs Cumhuriyeti Hükümeti Kıbrıs’ta da elektrik tüketicisine sübvansiyon sağlama metodunu izleyecek. Bakanlar Kurulu dün yaptığı toplantısında, aileler için şimdi yüzde 9, kırılgan gruplar içinse yüzde 5 olan KDV’yi eskiden olduğu gibi yüzde 19’a yükseltme kararı aldı. Bununla birlikte yüzbinlerce ailenin ve işletmenin elektrik faturaları sübvanse edilerek, Elektrik Kurumunun Temmuz ve Ağustos ayları faturalarına yapacağı zamların, yurttaşın elektrik tüketimi ve gelir düzeylerine bağlı olarak yüzde 50 ile yüzde 100 arasında düşmesini sağlayacak. Ekonomi Bakanının yaptığı açıklamaya göre söz konusu önlem devlete 50 milyona mal olacak ve Hükümetin şu ana kadar almış olduğu 300 milyon avroluk diğer önlemlerine eklenecek.

*

Politis gazetesinin ana haberi:

“Seçim kampanyası giderlerini gizlemek için “taşıyıcı” kullanıyorlar – Partiler ve adaylar yasadışı hareket ediyor, ihlal edebilmek için yasayı sorunlu muhafaza ediyorlar”

Mevcut ilgili yasadaki boşluklar, zaaf ve belirsizlikler 2021 milletvekilliği seçimlerinde Sayıştaya adayların giderlerine etkili denetim yapma olanağını tanımadı. 2016 yılından beridir yasada yeniden düzenleme talebi olduğu halde… tam bir umursamazlık mevcut.

Denetimde delik bulunduğunu bilen adaylar seçim giderlerine ilişkin raporlarına istediğini yazıyor. Adaylar ödemelerini nakit parayla yapıyor, seçim dönemi resmen başlamadan ödemeler yapıyor ve reklam kampanyaları için, kendileri görünmeyecek biçimde, ödemeleri yapacak aracılar kullanıyorlar.

Şu ana kadar seçim kampanyası giderleri hakkında rapor bildirmeyen iki milletvekili adayı hakkında ceza soruşturması devam ediyor. İki başka aday hakkında ise her birine 9.250’şer avroluk para cezası ödeme kararı verildi. Bunun yanısıra adaylara sundukları hizmetlere karşılık toplam maliyet listesi bildirmeyen 23 reklam şirketi hakkında da kovuşturma başlatıldı.

*

Kıbrıs Rum gazetelerinin diğer haberlerinden bazıları:

BM Güvenlik Konseyinin UNFICYP’in Kıbrıs’taki görev süresini 6 ay uzatma kararı bugünkü Kıbrıs Rum gazetelerinde şu başlıklarla veriliyor:

Haravgi gazetesi:

“Güvenlik Konseyi BM Genel Sekreterine 03.01. 2023 tarihine dek Kıbrıs sorunu hakkında rapor hazırlama talimatı verdi - UNFICYP görev süresinin yenilenmesi hakkında oy birliğiyle karar alındı – Yeşil hatta gözetim teknolojisine dair atıflar ve diyalog teşviki”

Alithia gazetesi:

“Güvenlik konseyinden her iki tarafa da yönelik sert telkinler – İki taraf da özlü müzakerelere isteksiz”

Filelefteros:

“2646 sayılı karar Kıbrıs Rum tarafında memnuniyet gülümsemelerine neden oldu – Maraş’a yönelik atıflar yapılması ve tartışmalı noktalara atıftan kaçınılması raporun pozitifleri arasında yer aldı”

Politis:

“Kıbrıs sorunu – Karar - Güvenlik Konseyi lafı yine geçirdi – Güvenlik Konseyi her iki tarafı da sert eleştirdi – Kıbrıs’ta statüko yaşayabilir değil – Karar metninde Kıbrıs’taki mevcut olumsuz ortama değiniliyor, ilerleme kaydedilmemesiyle ilgili her iki taraf da sert bir dille eleştiriliyor ve başta Nikos Nuris’in tel örgüleri olmak üzere çeşitli müdahaleler ve Türk tarafının bunlara askeri çalışmalarla karşılık vermesi yoluyla Yeşil Hattın ihlaline atıfta bulunuluyor»

*

Haravgi gazetesinden bir haber:

“Andros Kiprianu: Nikos Anastasiadis yarım gerçekler söylüyor – Nikos Anastasiadis’e onu savunma çağrısı yapan Nikos Hristodulidis’ten ise ses yok”

AKEL Eski Genel Sekreteri Andros Kiprianu’nun Nikos Anastasiadis’in Mont Peleran’dan Crans Montana’ya izlediği çizgi hakkındaki açıklamaları gülle etkisi yaptı. Dün sabah Astra radyosuna konuşan Andros Kiprianu Nikos Anastasiadis’i gerçeklerin yarısını söylemekle suçladı.

Kiprianu’ya göre Nikos Anastasiadis müzakerelerden ayrılmak için onun adını kullandı. Cumhurbaşkanı Ulusal Konsey ve Yunanistan’la konuyu konuşmak üzere Kıbrıs’a geri dönmek istediği için bunu yapmak zorunda kaldığını Andros Kiprianu’ya itiraf etti. Kiprianu üçüncü Mont Peleran toplantısında ürkek bir şekilde güvenlik konusunun da masaya konduğunu, Britanya’nın ise konunun anakronik olduğunu ve değiştirilmesi gerektiğini savunduğunu ifade etti. Kiprianu “Türk temsilci bu konunun tartışılabileceği yönünde tavır takındı. Her şey müzakerelerin devam etmesi olasılığının önünün açıldığını gösteriyordu. Durum böyleyken bizim mecliste enosis referandumunun okullarda kutlanması konusu tartışılıyordu. Onun ardından Cumhurbaşkanı müzakerelere gitmek için garantilerin kalkmasını, askerlerin ilk günden adadan çekilmesini istediğini söylemeye başladı” dedi ve şöyle devam etti: “Crans Montana olayına gelince, Cumhurbaşkanı bu konuda da tüm gerçeği söylemiyor. Cumhurbaşkanı sunduğu önerilerin Nikos Hristodulidis ile yoğun bir tartışma sonucunda sunduğunu söylüyor, oysa oraya sorumluluk yükleme oyununu oynamak için gittikleri belli”. Kiprianu “Pazartesi gecesi Cumhurbaşkanının öneri sunmak istemediğini ve kendisinin bunu yapmadığı takdirde onu kamuoyuna şikâyet edeceği konusunda uyardığını söyledi. “Bunun üzerine Çarşamba sabahı önerileri sundu. Her şey Perşembe akşam yemeğinde olup bitti ve o yemekte söylenen her şey tutanaklarda mevcuttur” dedi.

Bu arada Nikos Hristodulidis ise bir haftadır kamuoyu önünde kendisini ilgilendiren tüm tartışmalar karşısında sessiz kalmayı tercih ediyor.

*

Filelefteros gazetesinden bir haber:

“Türk sondaj gemisinin 6 potansiyel hedefi – Kıbrıs ve Yunanistan Doğu Akdeniz enerji satranç tahtasında Erdoğan’ın bir sonraki hareketini bekliyor”

Türkiye 9 Ağustos’ta Türk sahillerinden hareket edecek olan Abdülhamit Han adlı sondaj gemisini Kıbrıs deniz bölgesinde yerleştirebileceği 6 nokta işaret etti. Elde edilen tüm bilgiler Türk sondaj gemisinin yerleştirileceği noktanın bizzat Recep Tayyip Erdoğan tarafından seçileceği konusunda birleşiyor. Yeni oldubittileri engellemek maksadıyla koordineli faaliyetler yürüten Kıbrıs ve Yunanistan, hareketlerinin sonuç getireceğine dair oldukça umutlu. Lefkoşa’nın elinde bulundurduğu bilgilere göre Türkiye büyük şirketlerin faaliyetlerini sürdürdüğü Kıbrıs’ın Münhasır Ekonomik Bölgesinin 5. 10. ve 6. parsellerine “güvenlik mesafesinde” hareket edecek. Türkiye’nin ilgili hareketinin, sadece Kıbrıs’ın Münhasır Ekonomik Bölgesi içinde sınırlı kalmaması olasılığı da mevcut.