basın özetleri 21.07.22

Filelefteros gazetesi ana haberini “Yasaları çiğnedin Sayın Cumhurbaşkanı” manşeti ve “Yüksek Mahkemeden Cumhurbaşkanına şamar” alt başlığıyla veriyor.

Ön sayfadan aktarıyoruz.

Yüksek Mahkeme partiden Cumhurbaşkanlığına aldığı ve ardından izlenmesi gereken prosedürü izlemeden devlet memuru statüsü verdiği dört kadın çalışma arkadaşı konusunda Cumhurbaşkanını desteklemedi.

Olay şöyle gelişmişti: Temsilciler Meclisi ilgili Cumhurbaşkanlığı kararını bozdu, ardından Cumhurbaşkanı ilgili bütçeyi yasaya çevirerek imzaladı ama bunun peşinden de Yüksek Mahkemeye başvurdu. Şimdiyse Yüksek Mahkeme “İstinaf başvurusu, kabul edilemez olması nedeniyle reddedilmiştir” kararı aldı.

Sayıştay Başkanı Odiseas Mihailidis Cumhurbaşkanının dört çalışma arkadaşıyla ilgili konuyu Meclise götürmüş ve Cumhurbaşkanı Anastasiadis’in Cumhurbaşkanlığından ayrılmasıyla birlikte dört çalışanın da ayrılması gerektiğini belirtmişti. Mecliste farklı görüşler arasında çatışma çıkmasından sonra AKEL Milletvekili İrini Haralambidu ilgili bir yasa değişikliği önermiş ve bu öneri kabul edilmişti.

Alithia gazetesinde ise ilgili haber “Yüksek Mahkeme’den Cumhurbaşkanının görevinin sona ermesiyle birlikte çalışma arkadaşlarının da Cumhurbaşkanlığından ayrılmasına evet – Karardan etkilenen dört çalışanın Çalışma Mahkemesine başvurması bekleniyor” başlıklarıyla veriliyor.

*

Politis gazetesinin ana haberi asgari ücret tartışmalarını konu alıyor.

“Sosyal ortaklar arasında 140 avroluk mesafe – Ulusal asgari ücret konusunda Çalışma Bakanının istişarelerinde son 48 saat” başlıkları altındaki Politis’in haberinde şöyle yazıyor:

Çalışma Bakanı Kiryakos Kuşos bugün sosyal ortaklarla peş peşe görüşmeler yapacak. Cuma günü ise nihai kararın alınması hedefiyle müdahil taraflar, belirleyici öneme sahip bir toplantıda bir araya gelecek.

Ana mesele asgari ücretin belirlenmesi için gerekli metodolojinin bulunması. Politis gazetesinin mevcut veriler ve yapılmış olan açıklamalara dayanan hesaplarına göre işverenlerle sendikaları 140 avroluk bir mesafe ayırıyor.

İstatistik Dairesinin son açıkladığı verilere göre 2020 yılında aylık kazanç ortalaması 1.498 avroydu. Avrupa Birliği - SILC 2017 araştırmasına göreyse aylık ücret ortalaması 1.727 avro. Aradaki fark yüzde 15,3 oranında.

*

Haravgi gazetesi ana haberinde Tabipler Birliği Başkanı Agathangelu’nun Sağlık Sigortası Kurumu yönetim kuruluna atanmasına tepkiler konusu etrafındaki gelişmeleri ele alıyor. “Agathangelu’yu atama kararı geri çekilmedikçe toplumun öfkesi büyüyor- 14 örgütten Cumhurbaşkanına açık mektup - Agathangelu’nun tayininin geri çekilmesine yönelik talebin sivil toplum tarafından da desteklenmesi amacıyla elektronik seçim” başlıkları altındaki haberinde, Haravgi gazetesi “YESİ’nin Doğru Uygulanması İçin Sosyal İttifak”ın Tabipler Birliği Başkanı Agathangelu’nun Sağlık Sigortası Kurumu OAY yönetim kuruluna atanması kararının geri çekilmesine yönelik açık mektup gönderdiğini yazıyor.

Dün İttifakı oluşturan 14 örgütün düzenlediği basın toplantısında Tabipler Birliği Başkanının görüşleri ve tutumunun Sağlık Sistemi YESİ’nin mimarisini bozduğu belirtildi ve Agathangelu’nun bir yandan Sağlık Sigortası Kurumu OAY’nin çıkarlarını korumaya çalışırken öte yandan temsil ettiği YESİ’ye kayıtlı doktorların çıkarlarını savunduğuna vurgu yapıldı.

PEO Genel Sekreteri Sotirulla Haralambus basın toplantısında yaptığı konuşmasında “hatıraların henüz çok taze olduğunu” hatırlattı ve “kimlerin tüm yurttaşlara sisteme erişebilirlik sağlayan tek sigortalı sistemden yana tavır aldığının, kimlerinse uygulanmasına engel koymaya çalıştığının akıllarda çok net olduğunu” söyledi. Sotirulla Haralambus Sağlık Bakanlığının Sigorta Kurumuna katkısını yatırmada yaşanan büyük gecikmeye ve Hükümetin YESİ’nin işleyişinde sıkıntılar yaratan uygulamalarına dikkat çekti.

SEK Sendikası Genel Başkanı Andreas Matsas ise iki işveren örgütü temsilcisinin tayininin Sağlık Sigortası Kurumu Yönetim Kurulunda sağlanan dengeyi bozduğunu ifade etti.

“Medikal Kalkan - İatriki Aspida” örgütü de Cumhurbaşkanına yönelik açık mektubunda “Bu atama kabul edilebilir değildir, kabul olunmayacaktır. Bu karar utanç vericidir ve toplumda infiale neden olmuştur” deniyor. Aktivist yurttaşlar ve Hasta Dernekleri Federsayonu işbirliğinden oluşan İatriki Aspida mektubunda Tabipler Birliği Başkanının az sayıdaki büyük doktorların çıkarlarına hizmet etmekle ilgilendiğini, hastanın güvenliği ve korunması gibi konularla, bunlar çıkarlarla çatıştığında, ilgilenmeyeceğini göstermiş olduğu belirtiliyor.

Politis gazetesi ise konuyla ilgili haberinde “Eski Sağlık Bakanı Agathangelu’nun tayini konusunda selefini suçladı” başlığı altında ön sayfasında şöyle yazıyor:

Eski Sağlık Bakanı Konstandinos İoannu dün yaptığı bir açıklamada, şimdiki Sağlık Bakanı Hacipandela’nın Tabipler Birliği Başkanının OAİ’ye tayini konusunda izlediği tutumla ilgili olarak “Sağlık bakanlığının rolü aksesuar görevi görmek değildir. Sayın Hacipandela ister İşveren ve Sanayiciler Odasının olsun ya da Sağlık Sigortası Kurumu yönetim kurulunda yer alan herhangi bir başka örgütün olsun, önerilerine itiraz etme hakkına sahiptir ve bunu yapmak da onun görevidir” dedi. Dün ayrıca Sağlık Sigortası Kurumu Başkanı Thomas Andoniu da, ilgili atama nedeniyle Yönetim Başkanlığı görevinden istifa etme olasılığını açık bıraktı.”

*

Alithia gazetesinin ana haberi:

“Yunanistan yine yanıyor – Hristos Stilyanidis kundakçılıktan söz etti” başlıkları altındaki haberde ön sayfada yine başlıklar halinde şu noktaları öne çıkarıyor:

Pendeli, Panorama, Anthusa, Dyoni ve Drafi’deki yangınlar kontrol altına alınmış olmakla birlikte felaket büyük

Salamina ve Megara’da meskun mahaller boşaltıldı. Bölge sakinlerini bir sınanma gecesi daha bekliyor

Anthusa’da trajedi: Evinin üçüncü kez yanıp kül olduğunu gören 85 yaşındaki bir kişi intihar etti

*

Kıbrıs Rum gazetelerinin diğer bazı haberler...

Alithia gazetesinden:

“Bakan Kadis’in önerilerinden sonra Vasilikon bölgesi köyleri ya yazılı yükümlülük üstlenecekler ya da bloke ediyoruz, diyor –”

Tarım Bakanı bölgedeki sorun yaratan ünitelere münhasıran müfettiş atanmasından ve atık kurutma işlemlerinden söz etti

Bölge Köyleri Koordinasyon Komitesi asfalt fabrikası hakkındaki kararın geri çekilmesinde ısrar ediyor ve Pendakomo çöplüğüne karşı sesini yükseltiyor

Çöplükten etkilenen köylerin sakinleri dün çöplüğün girişini kapattı… Vardiyalara devam etme niyetlerinde kararlı olduklarını açıkladı

*

Filelefteros gazetesinden:

“Başpiskoposluk yıkılan koruma altında statüsündeki binalarda duvar istemiyor, kullanım değişikliği istedi”

1 Şubat 2021 tarihinde yıkılan binaların yeniden inşa ettirilmesini bizzat üstlendiğini söyleyen Başpiskopos Hrisostomos şimdi de binalarda iç duvar istemiyor. Başpiskopos Katedralin hemen yanında yer alan üç eski evin konut olarak işlev görmesini istemiyor. Söz konusu alanın büyük bölümünde Başpiskopos kilise ayinlerinden ve yortu ayinlerinden sonra misafirlerin oturup kahvelerini içeceği bir mekân oluşturmak niyetinde.

Dış binaları yeniden inşa edilen ya da tamir edilen üç binada hiçbir duvar yapılmadı. Filelefteros gazetesinin irtibat kurduğu inşaat ustaları “Binaların bu şekilde yıkılmaktan kurtulamayacağını” belirtti. “Binaları ayakta tutan şeyin dış duvarlarıyla iç duvarlarının olduğunu” söyledi.

Gerek Başpiskopos’un gerekse de Lefkoşa Belediyesinin oluruyla çalışmaları denetleme işini üstlenen Şehir Planlama ve Konut Dairesi Müdürü Athina Aristotelous sorularımıza cevaben “Başpiskoposluğun üç binada kullanım değişikliğine ilişkin planlarını sunduğunu, şimdi ise Belediyeden cevap beklediğini söyledi. Bununla birlikte Lefkoşa Belediyesi kendilerine ilgili hiçbir plan ya da önerinin ulaşmadığı cevabını verdi.

Haberde geçmişte konuyla ilgili gelişmelere dair küçük bir hatırlatma yapılıyor:

Yeni Katedralin inşa edilmesi sırasında Başpiskopos Hrisostomos koruma altında statüsündeki üç binayı da yeniden inşa etme sorumluluğunu bizzat üstlendi. O zaman çoğu kimse binaların kendiliğinden yıkılmadığını, kasti olarak Başpiskoposluk tarafından yıktırıldığını düşünüyordu. Hatta bu çerçevede Katedralin inşaat izninin iptal edilmesine yönelik baskılar yapıldı. Başpiskopos’un koruma altındaki binaları yeniden inşa ettirme sorumluluğunu üstlenmesinin nedeni de bu baskılar olduğu tahmin ediliyor.

*