Filelefteros Gazetesi
- «Sevgili Ersin Tatar…»
“2014 Anlaşması, merkezi olmayan federasyon ve Güven Artırıcı Önlemler'e temelinde müzakereler” alt başlıklı haberde, Cumhurbaşkanı Nikos Anastasiadis’in, Ersin Tatar'a 23 Mayıs tarihli altı sayfalık mektubunda, müzakerelere zemin hazırlayarak onu görüşmeye davet ettiği aktarıldı. Mektubun tamamının yayınlandığı haberin detayında, Cumhurbaşkanı’nın iki devletli çözüm veya "egemen eşitlik" gibi yeni fikirlere atıfta bulunarak, istenen veya ulaşılması imkansız olanı değil, mümkün ve gerçekçi olanın müzakere edilmesi gerektiğini irdelediği belirtildi. Haberde ayrıca, Anastasiadis’in Türk tarafını rahatlatmaya ve endişelerini gidermeye yönelik olarak da, “olumlu oyu” örnek olarak verdiği ve Meclis'e sunulan bir teklifin toplumun veya kurucu devletin hayati çıkarlarını olumsuz yönde etkileyebilmesi halinde" böyle bir hakkın varlığını inkar etmediği aktarıldı. Mektupta 11 Şubat 2014 tarihli anlaşmanın temel alınarak merkezi olmayan federasyonla ilgili yaptığı önerileri yineleyen Cumhurbaşkanı, her bir bileşen devletin geniş idari özerkliğe sahip olacağı ve merkezi hükümetin sorumluluklarını azaltarak her iki toplumun vatandaşlarının günlük yaşamlarındaki aksamaları en aza indirecek ve böylece sürtüşme olasılığını azaltacağı vurgulandı. Haberde son olarak, Güven Yaratıcı Önlemler paketi ile ilgili olarak Mağusa Limanı, havaalanı, Ankara Anlaşması, hidrokarbon gibi ayrıntıların yer aldığı mektubunda Cumhurbaşkanı’nın, görüşmelerin 2017 yazında Crans Montana'da kaldığı yerden devam etmesi gerektiği ve müzakerelerden elde edilen materyallerin yanı sıra yakınlaşmalardan faydalanılması gerektiğini yinelediği belirtildi.
- Kamu doktorlarına 3,8 milyon €
“2021 yılında sundukları hizmetler için yaklaşık 600 uzmana verilecek” alt başlıklı haberde, Devlet Sağlık Hizmetleri Örgütü ve kamu tabipleri birlikleri arasında iki yıllık soğukluğun sona erdiği ve bundan böyle devlet hastanelerinin uzman doktorlarına, aylık 1.850 Euro'luk "yatay" teşvike ek olarak, her kliniğin / bölümün verimliliğine bağlı olarak dalgalanan "dikey", finansal teşvik alacağı aktarıldı. Haberin detayında, Devlet Sağlık Hizmetleri Örgütü ve kamu tabipleri birliklerinin, 2021 yılı için yaklaşık 600 uzman doktorunun Genel Sağlık Sistemi yararlanıcılarına sunduğu hizmetler için hizmet veren klinikler/departmanlar aracılığıyla doktorlara yaklaşık 3,8 milyon € vereceği bir anlaşmaya vardığı belirtildi.
Politis Gazetesi
- DİKO'da beş trend, biri favori
“Partinin azalan seçim gücüyle ilgili endişelere rağmen, farklı görüşler doruğa çıkıyor” üst başlığıyla verilen haberde, DİKO’nun, son genel seçimlerde önemli oranda oy kaybettiği ancak partide her zaman olduğu gibi eğilimler ve öneriler büyük ölçüde işlemeye ve gelişmeye devam ettiği belirtildi. Haberin detayında, parti yöneticilerinin şu anda asıl endişesinin 2023 Cumhurbaşkanlığı Seçimleri için aday seçimi olduğu, ilk bakışta cevabın kolay olduğu ve partideki tüm taraflarca desteklenecek partinin lideri Nikolas Papadopulos'un aday olması gerektiği vurgulanırken, ikinci tura kalınamaması durumunda kimin destekleneceği konusunda karar verileceği aktarıldı. Haberde ayrıca, Nikolas'ın senaryosundaki sorunun yine çeşitli nedenlerle karar vermekte isteksiz görünen Nikolas Papadopoulos'un kendisinden başkası olmadığı hatırlatılırken, bu nedenlerden birincisi; 2018 Cumhurbaşkanlığı Seçimleri’nde yaklaşık %25 gibi önemli bir yüzde almış olmasına rağmen partisinin oy oranı düşerken bu oranını koruyup koruyamadığı; ikincisi, anketlere göre, Nikos Hristodoulidis partinin mevcut yüzdelerinde önemli bir desteğe, Averof Neofitou ile Andreas Mavroyannis ise bir miktar desteğe sahipken, Papadopoulos aday olursa bu olguyu tersine ne ölçüde çevirebileceği; üçüncüsü, işbirliği yapmak isteyen EDEK’in, Papadopulos'un oy oranını ne kadar güçlendirebileceği; dördüncüsü ise, DİKO içinde, kapsamı ve dinamikleri henüz ilk anketlerle kaydedilemeyen Yorgos Kolokasidis'in adaylığını olduğu irdelendi. Haberde son olarak, DİKO yöneticilerinin en büyük grubu olan 2021 genel seçimlerinde DİKO'ya oy veren vatandaşların yaklaşık %70'i tarafından takip edildiğini bilinen Antoniadis-Senekis-Koulias’in, en güvenli seçeneği Nikos Hristodoulidis'e destek vermek olduğunu söylediği belirtilirken, partideki en tutarlı grup olarak gösterilen bazı yetkililerin DİKO'nun kendisini DİSİ’li ve "en yozlaşmış hükümetin çalışmalarının takipçisi" ilan eden Nikos Anastasiadis'in eski bakanını destekleyemeyeceğine ve DİKO'nun 9 yıldır izlediği politikadan yola çıkarak, en başından beri muhalif güçlerle işbirliği yapmanın bir yolunu bulması gerektiğini söylediği vurgulandı.
- Polis ve belediye koordineli
“Ayia Napa için yeni plan” üst başlığıyla verilen haberde, son zamanlarda kaydedilen üç tecavüz ve çoğunlukla sarhoş turistler tarafından işlenen suç vakalarının, yeni turizm sezonu öncesi Ayia Napa'daki güvenlik tedbirleri ihtiyacını yeniden gündeme getirdiği aktarıldı. Haberin detayında, turist hareketliliğinin sınırlı olduğu iki yıllık pandeminin ardından, en büyük tatil beldesi Ayia Napa’nın bu yıl normale döneceği hatırlatılırken, bununla birlikte çoğunlukla alkolün etkisi altında kişilerin neden olduğu suç vakalarının önlenmesi için polisin derhal önleyici tedbirleri alması gerektiği vurgulandı. Haberde, Polis Müdürü Stelios Papatheodorou’nun geçtiğimiz hafta Ayia Napa Belediyesi'ni ziyaret ederek belediye başkanıyla geniş kapsamlı bir toplantıda yaptığı ve önceki yıllarda gözlemlenen kötü olayların yeniden yaşanmaması için bölgede geniş güvenlik önlemlerinin alındığı belirtildi.
Alithia Gazetesi
- Sıcak çatışma riski var
“Yunan Silahlı Kuvvetleri alarma geçti” üst başlıklı haberde; Türkiye'nin 2020 yılında Dedeağaç bölgesinde yarattığı gerilimin olası bir tekrarı riskinin ciddi olduğu, geçtiğimiz günlerde yaşanan gerilimin Yunanistan ve Türkiye’nin silahlı kuvvetlerini alarma geçiren ve iki ülkeyi askeri çatışmanın eşiğine getirdiği belirtildi. Haberin detayında, yalnızca Yunan ve Kıbrıs basınında değil, Alman basınında da yer alan analiz ve değerlendirmelerde, yaz aylarında Yunanistan ile Türkiye arasında sıcak bir çatışma yaşanabileceğine dair senaryolardan bahsedildiği aktarılırken, Yunanistan Başbakanı Kiriakos Miçotakis'in Amerika gezisinden kısa bir süre önce ve sonrasındaki iki haftada, Türkiye’nin geçici pozitif gündem politikasını bıraktığı ve kargaşa ve yıldırma taktiklerine geri dönerek 2020 yılında olduğu gibi hareket ettiği vurgulandı. Haberde ayrıca, Erdoğan'ın, Kıbrıs’ın Münhasır Ekonomik Bölgesi'ne sondaj gemisi gönderilmesi ya da bölgede yeni bir sismografik araştırma yapma çıkışıyla, Yunanistan ile yeni gerilimleri tetikleyecek ve çatışma da dahil olmak üzere öngörülemeyen sonuçları doğuracak hareketlerde bulunduğu belirtilirken, neredeyse tüm Ege'yi ilgilendiren yeni bir NAFTEX'in piyasaya sürülmesinin ardından Ege'deki gerginliğin hafta sonu boyunca tırmandığı ve Yunan Silahlı Kuvvetleri’nin alarma geçtiği hatırlatıldı.
- Sosyal bağ tehlikede mi yoksa yine hayaller peşindemiyiz
“Kimlikte olmalı mı, olmamalı mı?” üst başlıklı haberde; anne ve baba isimlerinin kimlik kartlarına yazılmasının zorunlu mu, yoksa isteğe bağlı mı, yoksa hiç mi olması gerektiği konusunun son günlerde büyük bir tartışma haline geldiği aktarıldı. Haberin detayında, Avrupa Birliği ülkeleri arasında aile bilgilerinin kimlik kartlarında yer almaya devam ettiği tek ülkelerin Yunanistan ve Kıbrıs olduğu hatırlatılırken, Yunanistan’ın son yıllarda Avrupa ortak uygulaması kapsamında kimlik kartlarında yer alan din inanç bölümünü kaldırmaya karar verdiği, Kıbrıs'ta böyle bir sorunun olmadığı çünkü böyle bir ibarenin hiçbir zaman yazılmadığı vurgulanırken, 26 Avrupa Birliği üyesi devletin kimliklerinde yer almayan anne ve baba adıyla ilgili olarak ise Kıbrıs'ta neden böyle bir uygulamaya devam edildiğinin tartışmalara neden olduğu aktarıldı.
Haravgi Gazetesi
- Genel Sağlık Sistemi sağlık alanındaki durumu önemli ölçüde iyileştirdi
“Komisyonun Genel Sağlık Sistemi’ne ilişkin değerlendirmesi olumlu” alt başlığıyla verilen haberde; Kıbrıs'la ilgili bir Avrupa Birliği raporunda da, sağlık sektöründe önemli bir gelişme olduğu, ancak devletin uzun süreli bakım harcamalarının düşük olması, hemşire sayısının az olması, gelir eşitsizlikleri ve bazı hizmetlerde bekleme listeleri ile ilgili iyileştirilmesi gereken 4 alan bulunduğu irdelendi. Haberin detayında rapora yer verilirken; Kıbrıs'ın, kişisel bakım veya ev faaliyetlerinde ciddi zorluklarla karşı karşıya kalan 65 yaş üstü yaşlı kadınların oranının Avrupa Birliği içerisindeki en yüksek oranlarından birine sahip olmasına rağmen, uzun süreli bakım için devlet harcamalarının Gayri Safi Yurtiçi Hasıla'nın yalnızca %0,3'ü gibi çok düşük bir meblağda kaldığı aktarıldı. Haberde ayrıca, Kıbrıs’taki büyük bir hemşire sıkıntısı var olduğu ve hemşire sayısının Avrupa Birliği ortalamasına göre çok az olduğu vurgulanarak, Kıbrıs'taki Gayri Safi Yurtiçi Hasıla'ya göre sağlık harcamaları 2019'da Avrupa Birliği ortalamasının altında kaldığı ancak Genel Sağlık Sistemi ile sağlık alanında önemli bir iyileşme yaşanarak vatandaşların sağlık hizmetlerine erişiminin daha kolay hale geldiği vurgulandı. Haberde son olarak, Genel Sağlık Sistemi sonrası yaşanan iyileşmelere rağmen, bazı hizmetler için bekleme listelerinin yanı sıra gelir grubu başına eşitsizliklerin devam ettiği ve antimikrobiyal direnç konusunda halk sağlığı endişelerini artıran yüksek miktarda antibiyotik tüketimi olduğu hatırlatıldı.
- %10 maddi sorunlardan dolayı okulu bıraktı!
“Raporda şoke eden gerçekler” alt başlıklı haberde; Avrupa Komisyonu tarafından hazırlanan bir rapora göre, öğrencilerin %10'dan fazlası mali sorunlar nedeniyle okulu bırakmak zorunda kaldığı aktarıldı. Haberin detayında, raporda yer alan rakamların toplumun durumu açısından şok edici olduğu ve öğrencilerin neredeyse yarısının "okuma, matematik ve fen alanlarında çok düşük performansa sahip" olduğu vurgulanırken, Avrupa Komisyonu’nun Kıbrıs’ın eğitim sisteminin kalitesine ilişkin görüşlerinin büyük endişe yarattığı belirtildi. Raporda, diğerlerinin yanı sıra, Kıbrıs'ta erken yaşta okulu bırakanların oranının Avrupa Birliği’ndeki ortalamadan daha yüksek olduğu ve 2015'ten itibaren bu oranın çarpıcı bir şekilde arttığı vurgulanırken, bu oranın yoksulluk oranının daha yüksek olduğu kırsal kesimlerde daha yüksek olduğu hatırlatıldı. Kırsal kesimlerde yüksek öğretim mezunlarının daha düşük bir yüzdeye sahip olduğu da belirtile haberde, üçüncü bir ülkede doğanların yanı sıra engellilerin okulu erken bırakma oranının çok yüksek olduğu ve bu kişilerin çoğunluğunun erkek olduğu aktarıldı.
https://tr.news.rik.cy/tr/article/2022/5/30/basin-ozetleri-30052022/