Politis gazetesi “Nikos Hristodulidis vizyonunu açıkladı – Eski Dışişleri Bakanı dünden itibaren resmen de aday” başlıkları altında verdiği haberinde şöyle yazıyor:
Hristodulidis konuşmasında DİKO, EDEK ve DİPA’ya seçimlerin sonucu her ne olursa olsun parti kurmak niyetinde olmadığı mesajını verdi. Bu arada DİSİ halkına seslenmeyi de unutmadı.
“İki bölgeli, iki toplumlu demokratik bir federal devlet hayal ettiğini” söyleyen Hristodulidis “eşit egemelik”, iki devlet ve konfederasyonu tartışmayacağını açıklığa kavuşturdu.
DİSİ Hristodulidis’i muhalefet adayı olarak nitelendirirken AKEL onu DİSİ madalyonunun öteki yüzü şeklinde nitelendirerek Averof Neofitu ile özdeşleştirdi. Cumhurbaşkanı Anastasiadis hiçbir yorum yapmadı.
*
Filelefteros gazetesinin de ana haberini Nikos Hristodulidis’in adaylığını açıklaması oluşturuyor.
Ηaber başlıkları şöyle: Ringe kimseye çatmadan girdi – Adaylığını resmen de açıklayan eski Dışişleri Bakanı DİSİ ile AKEL’den ilk eleştirileri de aldı”
Ana haberde şöyle yazıyor:
Nikos Hristodulidis, dün 2023 Cumhurbaşkanlığı Seçimleri mücadelesine resmen de girmiş oldu. Uzun zamandır beklenen adaylığı, YouTube platformunda yayınlanan 25 dakikalık bir videoyla duyuruldu. Siyasi kökenlerini inkar etmeden, ülkeyi ilgilendiren tüm meseleler hakkında politikasının ana eksenlerini kaydetti, partiler üstü ve birleştirici bir söylemle hareket etti.
Eski Dışişleri Bakanı duyurusu sırasında başlayacak olan stratejisinin üç ana ayağını vurgulamaya özen gösterdi. Öncelikle yurttaşlarla iletişime ayrıca önem vereceğini söyledi, sağ, sol ve merkez partiler ile konuştuğunu vurguladı ve halkla iletişimine devam edeceğini savundu.
İkinci olarak, programının bir grup uzman tarafından hazırlandığını belirterek, daha ayrıntılı bir pozisyon haritasına girmeden, günlük yaşam ve ekonomi konularına özel bir vurgu yaptı ve her konu hakkındaki vizyonunu dile getirdi. Kıbrıs sorununa da, daha düşük tonla olsa, değinen Hristodulidis, diyakronik ilkeler ve iki bölgeli, iki toplumlu bir federasyon çözümü üzerinde durmaya özen gösterdi.
Hristodulidis bu güne kadarki Nikos Anastasiadis ile işbirliğine de değinirken siyasi geçmişine atıfta bulunmaktan kaçınmadı.
Hristodulidis’in videosunda düşmanca algılanılmayacak atıflarda bulunmaya özen gösterdiği dikkat çekti ama DİSİ durumunda sadece adaylığını açıklamış olması bile başlı aşına bir karşıtlık oldu. Averof Neofitou, Nikos Hristodoulidis'ten "muhalefet adayı olarak", "neden ülkenin doğru gidişatını devirmek istediğini" açıklamasını istedi. AKEL’e göreyse, Hristodulidis ve Neofitu adaylıkları aynı madalyonun iki yüzünü oluşturuyor.
Nikos Anastasiadis, partilerin veya adayların kararları hakkında yorum yapmayacağını söyleyerek, Averof Neofitu'ya desteğini yinelemekle yetindi.
*
Alithia gazetesi ana haberini “Ulusal Muhafız Gücünde trajedi – Natali Neofitu cip tipi aracın devrilmesi sonucunda hayatını kaybetti – Askeri komutan Dimokritos Zevakis olay hakkında soruşturma yapılmasını emretti, bu arada polis de genç astsubayın ölüm koşulları hakkında soruşturma başlattı – Medya üzerinden olay hakkında bir paylaşım yapan Cumhurbaşkanı devletin, görev esnasında hayatını kaybeden Natali’nin ailesinin yanında olacağını ifade etti” başlıkları altında verdiği ana haberinde şöyle yazıyor:
Dün saat 11.00 civarında Kornos askeri kampında meydana gelen bir kaza sırasında sözleşmeli asker Natali Neofitu’nun hayatını kaybetmesi Ulusal Muhafız Gücünü yasa boğdu. Natali Neofitu, sürücünün kontrolü kaybetmesiyle açık cip tipi aracın devrilmesi üzerine hayatından oldu. Sürücü ile araçta bulunan bir diğer askerin kazadan hafif yaralarla çıktığı bildirildi. Arka koltukta oturan talihsiz onbaşı Natali Neofitu ise cipin altında kaldı. Savunma Bakanlığı kazanın kamp içinde yapılan bir askeri sürüş talimi sırasında meydana geldiğini açıkladı.
*
Haravgi gazetesinin ana haberi:
“Krizin faturasını yine çalışan halkın sırtına yüklemenin peşindeler – Sendikalar çalışanlara doğrudan destek ve pahalılığın dizginlenmesini talep etti”
PEO, SEK ve DEOK sendikaları Hükümetten çalışanların desteklenmesine yönelik önlemlerin alınmasını ve pahalılığın dizginlenmesini talep etti. Sendikalar buna paralel olarak işverenlerin resmi asgari ücretin belirlenmemesi ve 2022 yılında hayat pahalılığı artışının verilmemesi yönündeki taleplerini reddederek Çalışma Bakanlığına mevcut takvimler dahilinde diyaloğun sonuçlandırılmasına dair sert bir mesaj verdi.
PEO Sendikası KEVE’nin Cumhurbaşkanına gönderdiği mektubu ve somut olarak da asgari ücretin belirlenmemesi ve 2022’de hayat pahalılığı rtışının verilmemesi ile ilgili taleplerini değerlendirirken işveren örgütlerinin bu krizin de yükünü çalışanların ve hassas grupların sırtına bindirmeyi sürdürmeye çalıştığını söyledi. İşverenlerin bir kez daha maaşların daha da düşürülmesi, çalışma ilişkilerinin deregüle edilmesi ve hayat pahalılığı artışı gibi önemli çalışan kazanımlarının iptal edilmesi için baskılarını devam ettirmek niyetinde olduğunu vurguladı. Hükümetin geçen yıl izlediği politikaların, zenginliğin el değiştirmesine neden olduğunu kaydetti. Son yıllarda sermaye geliri yüzde 41 oranında artarken çalışan maaşlarının sadece yüzde 6 arttığını ve aynı anda da maaşların alım gücünün yüzde 7 oranında azaldığını kaydetti.
SEK sendikası asgari ücretin belirlenmesini tek yönlü ve dönüşü olmayan bir yol olarak nitelendirdi ve Hükümeti hayat pahalılığı artışını tam biçimde geri getirmesini, akaryakıt fiyatlarına tavan fiyatı konmasını ve vurgun olaylarının engellenmesi hedefiyle pazara fiyat kontrolü uygulaması getirmesini istedi.
Bu arada KEVE dün de tezlerini savunmayı sürdürdü. Ticaret ve Sanayi Odası Genel Müdürü Marios Çakkis Astra radyosuna konuşurken, maaşların artması durumunda bazı şirketlerin muhtemelen tüm çalışanlarına iş sağlamaya devam edemeyeceğini söyleyerek işten çıkartmalarla tehdit etti.
*
Diğer haberlerden bazı seçmelerle devam ediyoruz.
Haravgi gazetesi:
“Ekonomi Bakanı yapısal doğası gereği enflasyonla baş etmenin zor olduğunu söyledi”
Ekonomi Bakanı Haber Ajansı KYPE’ye verdiği röportajda, enflasyonist baskılar nedeniyle destek önlemlerinin yenileneceğini belirtti.
Ekonomi Bakanı Konstantinos Petridis, KYPE'ye verdiği röportajda, Hükümetin, Ukrayna krizi ortasında, devam eden enflasyonist baskıların etkilerini hafifletmek için kapasitesi dahilinde, destek sağlamaya devam edeceğini söyledi, ancak enflasyonla mücadelenin, yapısal doğası nedeniyle zor olduğu konusunda uyardı.
*
“Perdios: Mağusa turizmin yanı sıra başka ekonomik sektörler de bulmalıdır”
Ayia Napa'da düzenlenen bir iş forumunda, Kıbrıs'ın, Ukrayna savaşı nedeniyle Rus ve Ukraynalı turist boşluğunu doldurmak için diğer turizm pazarlarına yöneldiği belirtildi.
Mağusa ve Pire Ticaret ve Sanayi Odaları tarafından Aya Napa yat limanındaki konferans merkezinde iş forumu kapsamında düzenlenen "Turistik üründe yol değişikliği" konulu yuvarlak masa toplantısında, Ulaştırma Bakanı Yannis Karusos adanın dış dünya ile bağlantısını yeniden kurma çabası başlar başlamaz Kıbrıs'ın anında bu yönde çalışmaya başladığını belirtti. Bu olayın, uzun yılların deneyimlerine sahip olduğunu ve aynı zamanda hükümetin Larnaka ile Baf havalimanlarının işletmecisi olan şirketin arasındaki işbirliği ve sinerjinin etkili olduğunu kanıtlayan bir gerçek olduğunu söyledi.
Karusos ayrıca, bu yıl geçen sene haftada olan 460 uçuşa kıyasla bu yıl haftada 700 uçuş olduğunu söyledi. "Ukrayna'daki savaşın neden olduğu kayıp boşluğunu büyük ölçüde doldurabilmemizin nedenlerinden biri iyi ve doğru bir şekilde hazırlanmamız ve doğru temelleri atmış olmamızdır" dedi.
Turizm Müsteşarı Savas Perdios ise özgür Mağusa bölgesinin "turizm dışında başka ekonomik sektörler de bulması gerektiğini, çünkü bunu başarabildiği takdirde hem bölgeye hem de nüfusa başka işletmelerin açılmasından fayda sağlayacağını" söyledi ve “ki bu sektörler, Mağusa’yı tüm yıl boyunca bir turizm destinasyonu haline getirebilme çabalarımıza katkı yapacaktır” dedi.
*
Filelefteros gazetesinden:
“Brusella kabusu Kıbrıs’ın başını belaya soktu – Brusella bulunmasından sonra Kıbrıs karantinada”
Larnaka’daki bir inek çiftliğinde brusella vakalarının tespit edilmesi ve olayın son iki ayda ele alınış biçimi Veterinerlik Dairesinin zayıf noktalarının ortaya çıkmasına yol açtı. Kıbrıs bugüne kadar gerek küçük baş gerekse de büyük baş hayvanlarda brusella bakımından temiz bir ülke olarak kabul ediliyordu. Ancak varlığı teyit edilen brusella vakaları nedeniyle ülke geçici olarak da olsa bu avantajını yitiriyor gibi görünüyor. Hastalık, pazarda et idaresi konusunun baskı yarattığı ve devletin, başta artan maliyet olmak üzere pek çok ilgili sorunla başa çıkabilme ve iç et üretimini destekleme çabaları gösterdiği bir dönemde ortaya çıkmış olması mevcut çabaları zorlaştırıyor.
İlgili laboratuvar tahlillerinin yapıldığı tarihe ilişkin olarak ortada Veterinerlik Dairesinin yeterliliğine dair kuşkular ortaya çıkıyor. Filelefteros gazetesine ulaşan bilgilere 2022’nin Ocak ayında alınan örneğin tahlili iki ay sonra yapıldı. Halbuki bu bağlamda uygulanan pratik on gün içinde tahlilin yapımasını öngörüyor. Yine gazetemize ulaşan bilgilere göre Veterinerlik Dairesi Müdürü bakteri taşıdığı tespit edilen hayvanların kesilmesine yasalara aykırı olarak izin verdi ve muhtemelen bu hayvanların eti pazara ulaştı. Brusella taşıyan hayvan etinin kamu sağlığına yönelik bir tehlike oluşturmadığı ve tüketilebileceği halde bu hareket ek endişelere tol açıyor.
Son Güncelleme: 13 Mayıs 2022 - 13:13
https://tr.news.rik.cy/tr/article/2022/5/13/basin-ozetleri-130522/