Haravgi gazetesinin ana haberi:
“DİSİ çevreleri Hellenic Bank ve KEDYPES’e işten çıkartma yoluna halı döşüyorlar – Eski Ekonomi Bakanı DİSİ Başkan Yardımcısı Haris Yeoryiadis’in adı geçiyor” başlıkları altında verilen habere göre Banka Çalışanları Sendikası ETYK, DİSİ çevrelerinin, devlet kuruluşu KEDYPES ve diğer bankaların da izlemesi için Hellenic Bank’a işten çıkartmalara başlamasının yolunu hazırladığı iddiasında bulundu. Kıbrıs Radyo Yayın Kurumu RİK’e konuşan ETYK temsilcisi kendisine hangi siyasi çevrelerin bankalara işten çıkartmalar yapması üzere baskı yaptığı sorusuna cevap verirken eski Ekonomi Bakanı ve bugünkü DİSİ Başkan Yardımcısı Haris Yeoryiadis’in ve ona yakın çevrelerin adını verdi.
Bu arada ETYK Genel Sekreteri Hristos Konomis de Çalışanları Koruma Yasasının çiğnendiğine dair Sağlık Bakanlığını suçladı. Konomis Çalışma Bakanlığının Hellenic Bank Yönetim Kurulunu dava etmesi gerektiğini ancak bugüne kadar yapmadığını belirtti. HellenicBank’ın uzun süredir toplu sözleşmeleri ve Endüstri İlişkileri Yasasını ihlal ettiğini söyledi. Sendikanın bu durum karşısında kazalarda toplantılar düzenleyerek grev önlemlerini ele alacağını ifade etti.
*
Politis ve Filelefteros gazetesinin ana haberleri Andreas Mavroyannis’in Cumhurbaşkanı adaylığı.
Politis gazetesi “Şimdi geriye AKEL tabanının da ikna edilmesi kaldı – AKEL’in politbüro ve Merkez Komitesi kararının anlatılması için 1 aylık süre var” başlıkları altında verdiği haberinde şöyle yazıyor:
Partinin en güçlü argümanı Mavroyannis’in ikinci tura geçebilecek ve Cumhurbaşkanlığı seçimlerini kazanabilme kapasitesine sahip bir aday olması.
Mavroyannis başka Cumhurbaşkanlarına da hizmet sunmuş olmasına rağmen AKEL üyeleri ve yetkilileri, Anastasiadis tarafından müzakereci olarak seçilmiş bir olması nedeniyle Mavroyannis’in adaylığına tepki göstermeye devam ediyor.
AKEL Merkez Komitesinin kararından hemen sonra burukluğunu dizginleyemeyen Ahilleas Dimitriadis Mavroyannis’e saldırdı. Eski müzakereci çift maaş aldığı ile ilgili Dimitriadis’in suçlamalarına yumuşak yanıt verdi.
*
Filelefteros gazetesi:
“Bütün yükü Stefanos sırtlandı – AKEL Genel Sekreteri Mavroyannis adaylığını anlatmayı bizzat üstlendi”
AKEL’de parti tabanı gruplarına Andreas Mavroyannis’in adaylığını anlatmanın yükünü Genel Sekreteri Stefanos Stefanu şahsen üstendi. Stefanu dün sabahtan itibaren bir ikna etme maratonuna başladı.
Dün öne çıkan, Stefanu’nun Andreas Mavroyannis'in Cumhurbaşkanı Anastasiadis'e en az üç kez istifasını vermiş olmasına değinmesi oldu. Sol partinin potansiyel adayının çevresinden kaynaklar, Stefanos Stefanos'un Mavroyannis’in Crans Montana sırasında ve sonrasında ve ayrıca Nikos Anastasiadis'in yeniden seçilmesinden sonra bir kez daha istifa ettiğinden bahsettiğini doğruladı.
Aynı kaynaklar, "Filelefteros"a, bir müzakerecinin pozisyonu gereği ülke çıkarına hizmet eden şeyi beyan etmesi gerektiğini kaydetti. Söz konusu görüş Mavroyannis’in Nikos Anastasiadis'in yakın çalışma arkadaşları tercihlerinden birini oluşturduğu gerekçesiyle AKEL çevrelerinde dile getirilen tepki seslerine yanıt vermek istiyor. Bu nokta, AKEL’in Andreas Mavroyannis'i öne çıkarırken kullanacağı ana argümanı oluşturacak gibi görünüyor.
Parti liderliği Pazar gecesinden itibaren, parti üyelerinden ve geniş Sol kesimden gelen güçlü tepkilerle yüzleşmek zorunda kalıyor. Merkez Komitesi toplantısından önceki kulis yankıları da hâlâ yoğun bir şekilde devam ediyor.
Bu arada Ahileas Dimitriadis, hem parti liderliğine hem de Andreas Mavroyannis'e cephe açtı ve Genel Denetçiyi aldığı maaşlarını kontrol etmeye çağırdı. Andreas Mavroyannis saldırıya cevap olarak Devlet Muhasebecisini ve Sayıştay Başkanını kendisiyle ilgili tüm maaş ve ödenek bilgilerini açıklamaya çağırdı.
*
Haravgi gazetesi konuyla ilgili iki ayrı haberde “Andreas Mavroyannis denetim ve şeffaflığa hazır olduğunu açıkladı – Mavroyannis Dimitriadis’in açıklamalarından dolayı üzüntü duyduğunu belirtti, Genel Muhasebeci ile Sayıştay Başkanıyla görüştü” ve “Geniş bağlamda siyasi güçleri birleştirebilecek bir seçim – Mavroyannis denenmiş, deneyimli, uluslararası itibar ve güvenirlik sahibi bir diplomat” başlıklarıyla veriyor.
Haberlerden iki kısa alıntı:
Andreas Mavroyannis Ahileas Dimitriadis’in çifte maaş aldığına dair iddialarıyla ilgili olarak üzüntüsünü ifade etti. Mavroyannis yaptığı yazılı açıklamada Devlet Muhasebecisini aradığını ve kendisinden 1987’de devlet sektörüne girdiğinden bu yana kendisiyle ilgili tüm verileri açıklamasını istediğini belirtti.
Ahileas Dimitriadis AKEL’in seçiminin Andreas Mavroyannis’ten yana olması üzerine “Mavroyannis’in hem müzakereci hem de diplomat olarak para aldığını iddia edilen bilgiler olduğunu ve bunun doğru olup olmadığını merak ettiğini ifade etmişti.
İkinci haberdeyse sevgili dinleyenler,
Andreas Mavroyannis’in bağımsız adaylığı, DİSİ iktidarına son vermek isteyen siyasi güçlere ve ilerici değişim isteyen birçok şahsiyet ve faktöre güçlerini birleştirme fırsatını sağlıyor. AKEL Genel Sekreteri Stefanos Stefanu dün "Astra’ya verdiği demeçte, Mavroyannis’in bağımsız ve partiler arası bir aday olduğunun, hem Kıbrıs sorunu hem de hukukun üstünlüğü ve sosyal devlet konularında AKEL ile aynı veya benzer ya da yakın görüşler paylaştığının kanıtlanmış olduğunu dile getirdi. “Yozlaşma ve yolsuzlukla mücadeleye yönelik muazzam bir çabayı güvence altına alabilecek dürüst ve temiz bir politikacıdır. Birleştirici olabilecek, geniş kabul gören bir adaydır” dedi.
Genel Sekreter “Merkez Komitesinin kararı Sayın Mavroyannis'in denenmiş ve deneyimli bir diplomat olduğu gerçeğine dayanmaktadır. Geniş güçleri birleştirebilecek bir seçimdir” şeklinde ekledi.
*
Alithia gazetesinin de ana haberi:
“Averof cebinde Yunanistan ve Avrupa ile yurda döndü – Başbakan Mitsotakis’ten ve Komisyon Başkan Yardımcısı’dan görülmemiş destek – Rusların Kıbrıs Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde oyun çevirmelerine izin vermeyeceğiz – Kıbrıs Avrupa’ya ait olmaya deva edecek, Averof bu büyük çabanın faktörü olacak ve Avrupa onun yanında duracak – Mitsotakis Avrof’a Biden ile yapacağı görüşmeler konusunda teminat verdi”.
DİSİ Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı adayı Averof Nefitu Atina’dan eli güçlü döndü. Neofitu Yunan Hükümetinin ve Avrupa komisyonu Başkan Yardımcısı Margaritis Shinas’ın açıklamasından çıkan Avrupa Birliği’nin açık desteğini almayı başardı. Komisyon Başkanının ifade ettiği destek her ne kadar diplomatik çerçeveye uygun idiyse de mutlak ve güçlüydü. Shinas açıklamasında desteğini Rusya’nın Ukrayna işgaliyle de bağdaştırdı ve Kıbrıs’ta Rus faktörleri ve oligarkların siyasi zemine müdahale etmeye çalıştığını belirtti ve buna ana direniş ayağını Averof Neofitu’nun oluşturduğunu söyledi.
*
Bugünkü Filelefteros gazetesinde “Toplum ötanaziye evet diyor” başlıklı bir haber yer alıyordu.
Kıbrıs Ulusal Biyoetik Komitesi tarafından genel nüfusun ötenazi hakkındaki bilgi, tutum ve algılarını kayıt altına almak amacıyla kısa bir süre önce yapılan bir anketin sorularına cevap veren katılımcıların yarısından fazlası (%59’u veya 10’da 6'sı ötenazinin yasallaştırılmasına “katılıyorum” veya “sanırım katılıyorum” cevabını verdi. Kıbrıs Ulusal Biyoetik Komitesi başkanı ve araştırmanın bilimsel direktörü Profesör Konstantinos Fellas dün ilgili raporu Temsilciler Meclisinin İnsan Hakları Komisyonu'na raporun sonuçlarıyla ilgili bir sunum yaptı.
Profesör Fellas, "Bugün Ulusal Biyoetik Komitesi'nin, oybirliğiyle kabul edilen ve temelinde hastanın geçerli ve bilgilendirilmiş yazılı onayı olan gönüllü ötenazinin yasallaştırılmasından yana olan resmi görüşü kamuoyuna açıklanıyor," dedi. “Tedavisi mümkün olmayan bir hastalıktan mustarip bir insanın haysiyetini ve özsaygısını korumak için çok istisnai durumlarda, sıkı güvenceler altında yapılacaktır” diyen Fellas "Ötanazinin yasallaştırılmasının, devletin yurttaşlarımıza sağlamakla yükümlü olduğu etkili palyatif bakımın yerine geçmeyeceğini” vurguladı.
Biyoetik Komitesinin yaptığı ankete göre, "Katılımcıların %61'i, insanların ötenazi yoluyla ölümü seçme hakkına sahip oldukları konusunda “hemfikirim” ya da “sanırım hemfikirim” cevabını verdi. %79'u bu hakkın tedavi edilemez ve dayanılmaz kronik hastalıklar durumunda veya tüm seçenekler ve ağrı dindirici yöntemler tükendiğinde uygulanabileceği görüşünü savundu.
Kıbrıs Kilisesi Kutsal Sinod Genel Sekreteri Arşimandrit Yeoryios Hristodulu aracılığıyla ötanaziye kesinlikle karşı olduğunu dile getirdi. Toplantıdan sonra "Kilise için ötenazi, biçimi ne olursa olsun, ahlaki olarak kabul edilemezdir çünkü yaşamın ve ölümün tek efendisi sadece Tanrı’dır. Bu nedenle, sebebi ne olursa olsun, gönüllü olarak öldürmek olayı, bir başkasını öldürüyorsan cinayetle, kendini öldürüyorsan ise intiharla eşdeğerdir” dedi.
Ötenazi Kıbrıslıları ilgilendiren bir konu olsa gerek. Çünkü ankete katılanların çoğunluğu (somut olarak %47’si) konu hakkında biraz bilgisi olduğunu, %19'u ise doğru ve tam bilgiye sahip olduğunu söyledi. Ankete katılanların çoğunluğu (somut olarak %48’i) ötenazi Kıbrıs'ta sosyal ve tıbbi açıdan kabul edilir ve yasal bir olay olsaydı eğer, bir akrabasının, bu prosedürle yaşamına son vermeyi seçmesi durumunda, hemfikir olacaklarını veya muhtemelen hemfikir olacaklarını belirtti.
Son Güncelleme: 10 Mayıs 2022 - 16:02
https://tr.news.rik.cy/tr/article/2022/5/10/basin-ozeleri-100522/