Bugünkü Politis gazetesinden, Maria Frangu imzalı, “Barış Sütü (Süt Babam) – Bombalar arasında doğan bir dostluk” başlıklı köşe yazısı.
Kahramanlarının sıradan insanların olduğu bir film. Kendini karşı karşıya, birbiriyle savaşır halde bulan iki insan. Başkaları öyle istediği için. Kıbrıs’ı ve halkını bölmek isteyen, aralarına nifak ve nefret tohumları eken, ülkemizi ve halkımızı bugün de bölünmüş olarak tutmaya devam eden başkalarının istediği için.
“Süt Babam” patlayan bombalar, ölüm ve felaket ortamında doğmuş gerçek bir dostluğun öyküsünü anlatıyor. Başrollerinde sinema sanatçıları değil gerçek insanlar var:
Yıl 1974. Savaş oluyor. Lefkoşa’nın merkezindeki Ayios Andreas semtinde sert çatışmalar hüküm sürüyor. Pidya Deresinin iki kıyısında karşılıklı nöbetçi kulübeleri. Ateşkes olduğunda Kıbrıslı Türk asker Mehmet evine gidip kızını görmek için iki saatlik izin alır. Evde karısını çaresizlik içinde bulur. Bebek laktozlu sütü içemiyor, eczaneden tedarik ettikleri süt stokuysa bitmiştir. Bebek aç. Bebek ölecek. Mehmet çok düşünmez. Süt kutusunu kaptığı gibi Kıbrıs Rum nöbetçi kulübesine gider, yardım ister. Kutuyu göstererek “milk, kızım hasta” diye seslenir.
Kıbrıslı Rum asker Andreas Mehmet’e yaklaşır ve olan biteni anladığı gibi ona yardım etmeye karar verir. Bisikletiyle savaşın ıssızlaştırdığı Lefkoşa sokaklarında eczane arar. Sonunda bir eczane bulur ve süt alıp geri döner… Bu böyle, savaş bitene kadar devam eder. Ve bebek kurtulur…
Kıbrıs semalarında savaş uçakları cirit atıp, kâh bombalar kâh paraşütçüler yağdırırken, bir bebek eczaneden alınan sütü bittiği için ölecekti. Bir baba çaresizlikten, ona düşman olarak öğretilen bir askerin yanına gitmeyi göze almıştı. Ve aradığı yardımı bulmuş, bebek kurtulmuştu.
Aradan 47 sene geçmişti ki, öykü kahramanları yeniden buluştu. Barikatlardan geçip, tel örgüleri aşıp yeniden birbirlerini kucakladılar. Ve bir aile olduklarını hissettiler.
Birgül, o küçük bebek, bugün 47 yaşında bir kadın. Yaşam öyküsü ta bebekliğinden kendisine öğretilmiş, şimdi yaşamını ona borçlu olduğunu hissettiği “süt babasını” arıyordu. Ve geçen sene buldu. Süt babası Yeroskipulu Andreas Efstathiu’ydu.
Bu güzel insanlık örneği öyküyü Kıbrıslı Türk yönetmen Cemal Yıldırım “Süt Babam” adıyla filme aktardı.
Öykünün kahramanları Mehmet, Birgül ve Andreas ise gerçek Kıbrıs’ın ta kendisi. Halkımıza yakışan Kıbrıs’ın. Kıbrıs’ın yurtseverlik mayasının bir adı var: Andreas, Birgül, Mehmet…
Kıbrıs’ımızı, ülkemizi kendi yüzümüzde görmek lazım. Ve insanları birleştiren şeylerin onları ayıran şeylerden çok daha fazla olduğu mesajı, her bir yana ulaşmalı. Yarına umut olmalı. Barışçıl işbirliği ve ortak yaşama yarınlar olmalı.
“Süt babam” 7 Nisan’dan itibaren PANTHEON Sinemasında gösterime giriyor. Her gece saat 20:00’de. Prömiyerinde iki “düşman”ın işbirliği sayesinde hayatı kurtulan bebek Birgül, Mehmet, Andreas ve filmin yönetmeni Cemal Yıldırım hazır bulunacaklar. Film Yunanca ve İngilizce altyazıyla gösteriliyor.
Son Güncelleme: 07 Nisan 2022 - 13:21
https://tr.news.rik.cy/tr/article/2022/4/7/makale-070422-2429357/