basın özetleri 28.04.22

Filelefteros gazetesinin “Putin enerji krizi yaratıyor – Doğal gaz konusunu silah olarak kullanan Rusya Avrupa’yı alarma geçirdi” başlıklı ana haberi:

2021 yılı ortalarında başlayan ve Rusya’nın Ukrayna’yı işgaliyle tırmanan Avrupa’daki enerji krizi büyük gelişmelere gebe. Rus devlet şirketi Gazprom’un dün yaptığı, Polonya ve Bulgaristan devlet doğal gaz ithali şirketlerine doğal gaz satmayacağına dair açıklamalarından sonra, her şey, Rus Hükümetinin belirli koşullar dâhilinde, doğal gazı bir silah gibi kullanıp yeni bir ödeme sistemi dayatarak Avrupa ekonomisini derin bir ekonomik krize gömmekte tereddüt etmeyeceğini gösteriyor.

Bloomberg’te yayınlanan ve resmi olmayan Rus kaynaklarından elde edilen bilgilere göre Rusya’ya ödemelerin Mayıs ortalarında yapılması gerekiyor ve bu durum da, bilgiler resmi kesinlik edindiği takdirde önümüzdeki 2-3 hafta içinde doğal gaz akışında başka bir kesinti olmayacağının göstergesi olarak algılanılıyor.

Öte yandan Avrupa Komisyonu’nun, Almanya dâhil AB üyesi ülkelere doğal gaz tedarik etmekle görevli büyük şirketlerin, Rusya’ya ödemeleri, Putin’in kararnamesine uygun şekilde yapma niyetinin pratikte idaresini yürütmesi gerekecek. Yani Gazprom’un yan kuruluşu olan GazpromBank’a döviz üzerinden ödeme yapacak ve GazpromBank da ödeme miktarlarını rubleye dönüştürdükten sonra, doğal gaz teslimatının parasının ödenmesi üzere ana şirketin hesabına aktaracak. Doğal Gaz İdare Şirketi Uniper dün yaptığı ilgili açıklamada, Putin kararnamesinin Avrupa’nın Rusya’ya yaptırımlarını ihlal etmediği değerlendirmesi yaptı.

Yeni krizin yakıt ihtiyaçlarının önceki aylara kıyasla daha düşük olduğu bir dönemde yaşanıyor olması, krizin Avrupa ekonomilerine etkisinin düşük olacağını, ancak yakıt temininde kesintilerin büyümesi halinde, etkilerini tamamıyla ortadan kaldırmayacağı tahmin ediliyor. Zira ev ekonomilerinde bu dönemde daha az yakıt ihtiyacı olsa da aynı şey sanayi birimleri için geçerli değil.

*

Politis gazetesinde de ana haber enerji krizi ve bu çerçevede Kıbrıs’a etkiler.

“Kıbrıs da etkileniyor – Enerji bakımından Rusya’ya bağımlı olmasa da doğal gaz ekonomik krizi Kıbrıs’a da yansıyacak” başlıkları altında verilen ana haberde gazete ön sayfasında şöyle yazıyor:

Kıbrıs enerjik olarak Rusya’ya bağımlı değil ama petrol fiyatları rallisinden ve dış ekonomik ortamın aldığı darbeler kaynaklı enflasyon baskılarından etkileniyor.

Rusya’nın doğal gazı araç olarak kullanması karşısında Avrupa Birliği şantaja boyun eğmeyeceği, meseleyi karşılıklı yardımlaşma ve fosil yakıta olan bağımlılıktan kurtulma yoluyla göğüsleyeceği cevabını verdi.

Küçük ve açık bir ekonomiye sahip olan Kıbrıs dış kaynaklı şoklara çok açık. Avrupa Birliği içindeki ailelerin ve işletmelerin alım gücünün erimesi muhtemelen Avrupa pazarlarından gelen turist akışını da etkileyecek.

*

Alithia gazetesinin ana haberi:

“El Cezire dosyası Başsavcıda – Yurttaşlıklar konusu yarınki toplantıda ele alınıyor – İkinci bir dosya daha Mahkemeye gidiyor” başlıkları altında yer alan haberde şöyle yazıyor:

Yurttaşlık verme konusuyla ilgili bir dosyanın daha Mahkemeye gönderilmesi bekleniyor. Bu arada meşhur El Cezire ifşaatları meselesi dosyası da tamamlandı ve Başsavcılığa havale edildi. Yarın Cuma günü yapılması programlanmış olan ve sorgu makamının hazırladığı dosyanın değerlendirileceği Hukuk Dairesindeki toplantı vesilesiyle Yurttaşlıklar konusu yeniden gündeme geldi. Söz konusu toplantıda Başsavcı ve Başsavcı Yardımcısı da yer alacak.

*

Haravgi gazetesinin ana haberi:

“Kooperatif Bankasının elden çıkarılması her açıdan şüpheli işlemlerle yapıldı – Sayıştayın ilgili yeni raporu Anastasiadis – DİSİ Hükümetine bir şamar gibi indi”

Kısaca aktaralım:
Dün basına açıklanan Kooperatif Bankasının elden çıkarılmasıyla ilgili yeni Sayıştay raporundaki bulgular satışın şüphe götüren işlemler vasıtasıyla yapıldığını ortaya koydu. Raporda Anastasiadis DİSİ Hükümetine ve eski Maliye Bakanı Haris Yeoryiadis'e ağır sorumluluklar yükleniyor.

Rapora göre Başsavcılığa verilen ilgili bilgiler öylesine eksikti ki “yanıltıcı” olarak dahi nitelendirilebilir. Satış sözleşmesi imzalanmadan önce Sayıştay’dan onay almaya gerek görülmedi.

Ekonomi Bakanlığı, ilgili öneriyi Devlet Muhasebe Ofisinin görüşlerini almadan Bakanlar Kuruluna sundu. Bakanlar kurulunun aldığı karar “yasal değildi”! Ayrıca yanlış ve temelden yoksundu.

Satış sözleşmesi, alacaklıların parasını alacağını garanti eden ön şartları içermiyordu.

*

Haravgi gazetesinden bir başka haber:

Dr. Petru: Koronavirüs ve mutasyonları yok olmayacak

Lefkoşa Üniversitesi Eczacılık Fakültesi Yardımcı Profesörü Hristos Petru, koronavirüsün ortadan kalkmayacağını, var olmaya devam edeceğini ve mutasyonların meydana gelmeye devam edeceğini söyledi.

Kıbrıs Radyo Yayın Kurumunun üçüncü radyo programında konuşan Petru, pandeminin yeni bir aşamasına girildiğinden bahsetti ve Afrika'da ve başka yerlerde görülen Omikron dört ve Omikron beş mutasyonları hakkındaki endişelerini dile getirdi.

Özellikle Omikron 5 için, eldeki ilk verilerin, bu mutasyonun Omikron 1 ve Omikron 2 ile ilgisi olmadığını gösterdiğini ve yeni enfeksiyonlara yol açma olasılığını dışlamadığını söyledi.

Hristos Petru, sonbaharda uzun vadede daha fazla koruma sağlayacak aşıların bulunacağı umudunu dile getirdi.

*

Bu arada Filelefteros gazetesinde yer alan bir başka ilgili haber de “Koronavirüsün dokuz yeni semptomu” başlığını taşıyor.

Şöyle yazıyor:

İngiliz sağlık sistemi, çoğu yeni koronavirüs semptomlarının soğuk algınlığı ve grip semptomlarına "çok benzer" olduğu konusunda uyardı.

Britanya’da tespit edilen ilk Covid enfeksiyonu belirtileri ateş, ısrar edici öksürük, koku veya tat kaybıydı. Şimdi ise, BBC'ye göre, Britanya semptom listesine dokuz semptom daha eklendi. Bunlar; nefes darlığı, yorgunluk ve bitkinlik hissi, vücut ağrıları, baş ağrısı, boğaz ağrısı, burun tıkanması veya burun akıntısı, iştah kaybı, ishal ve genelde kendini hasta hissetme.

*

Filelefteros gazetesinde bugün yer alan haberlerden bir tanesi “Birleşmiş Milletler Kıbrıs sorununu es geçiyor” başlığını görüyoruz. Andreas Pimbişis imzalı habri bazı alıntılarla aktaralım:

Kıbrıs sorunu şu anda Birleşmiş Milletler için yakıcı bir konu olmaktan çıktı. Antonio Guteres Türkiye'yi Ukrayna savaşında arabulucu olarak gördüğü şu sıralarda Genel Sekreter'in Kıbrıs sorununu Erdoğan'la görüşmesi söz konusu bile değil. Bu nedenle olsa gerek ki, BM Genel Sekreteri Temsilcisi Farhan Huck, kendisine Ukrayna sorunuyla ilintili olarak Kıbrıs sorunu sorulduğunda, sorunun özünü es geçti ve uluslararası örgütün bir çözüm bulmak için taraflarla birlikte çalıştığı şeklindeki tezine atıfta bulundu.

Farhan Huck "Kıbrıs konusundaki tavrımız biliniyor ve bildiğiniz gibi, Kıbrıs'taki sorunu çözmeye çalışan taraflarla çalışmaya devam ediyoruz. Bu konuda söylemem gereken şey bundan ibarettir" dedi.

Bu arada Kıbrıs Cumhuriyeti’nin BM Daimi Temsilcisi Elçi Andreas Hacihrisanthu BM Genel Sekreteri Antonio Guterres'e “Eylül - Aralık 2021 tarihleri ​​arasında Kıbrıs Cumhuriyeti'nin ulusal hava sahası ve deniz sahasına yönelik Türk ihlallerine” ilişkin bir şikayet mektubu gönderdi. Mektup 13 Nisan 2022 tarihli olmasına rağmen, Güvenlik Konseyi ve BM Genel Kurulu'nun resmi belgesi olarak 26 Nisan Salı günü yayınlandı.

Belgede "Özetle bu dört aylık süreçte 470 hava ve 27 deniz ihlali gözlemlendi. 470 hava ihlalinden 140'ı Türk askeri dronlarının kullanımıyla alakalıydı” deniyor.