basın özetleri 11.04.22

Haravgi gazetesi bugün ana haberinde Kıbrıs sorununu öne çıkarıyor.

Başlıklar şöyle:

“Durgunluk Türkiye’nin öne çıkmasına olanak tanıyor – Jeopolitik değişimler Türkiye’nin lehine işliyor - Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri çıkmazın kırılması için Kıbrıs Rum tarafının öne çıkmasının şart olduğunu vurguladı”

Haberde şöyle yazıyor:

AKEL Genel Sekreteri Stefanos Stefanu dün “AKEL tarih saatinin Kıbrıs sorununda 12.00’yi çaldığını yineliyor” dedi.

Kavazoğlu – Mişauli’yi anma etkinliğinde konuşan Stefanos Stefanu “olayların yokuş aşağı inişini geriye çevirmediğimiz takdirde neler olacağını hepimizin tam olarak kavraması gerektiğini” vurguladı. Stefanu “Adamızın nihai taksimi bir yıkım ve kâbustur. Biz yeniden birleşme ve Kıbrıs sorununun çözümünün önündeki ilk engelin Türkiye ve Tatar’ın Kıbrıs Türk liderliğinin olduğunun bilincindeyiz. Desteksiz iki devlet çözümü görüşü, Maraş’ın tek taraflı yerleşime açılması çabaları Türk tarafının taksimci politikalarının bir ifadesidir. Son haftalarda gelişen dramatik jeopolitik yeniden düzenlemelerin işgal gücünün rolünün önemini yükselttiğinin tam olarak bilincindeyiz. Türkiye’nin ve Erdoğan’ın dünyanın karşısına “barış gücü” ve “güvenlik garantörü” olarak ortaya çıkması absürttür. Dünyada meydana gelen köklü değişimler ve Türkiye’nin yarattığı oldu bittiler, durgunluğun ve verimsiz geçen zamanın çözüm perspektifinin uzaklaşmasına neden olduğunu ve taksimi güçlendirdiğini bir kez daha kanıtlamaktadır” dedi. Kıbrıs için en sağlam ve güvenli tutumun çözüme odaklanmak olduğunu vurgulayan AKEL Genel Sekreteri “Biz her zaman Erdoğan – Tatar ikilisinin taksimci planlarının karşısındaki en iyi savunmanın, üzerinde anlaşmaya varılmış olan zemine ve müzakere kazanımlarına bağlı kalmak olduğunu savunduk. Kıbrıs Rum tarafının belirli önerilerle öne çıkması ve zarar verici mevcut çıkmazı kırması elzemdir. Müzakereler kaldığı noktadan devam etmeli, uzun yıllar süren iki toplumlu görüşmelerden elde edilen kazanımlar değerlendirilmelidir. Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri ve uluslararası faktörün söylediği de budur. Türk tarafının Kıbrıs sorununun çözümünün değişmesine yönelik taleplerinin pratikte iptal edilmesinin yolu budur. İşgalden ve taksimden kurtulmamızın tek yaklaşımı da budur” dedi.

AKEL’in Kıbrıs’ın taksimini asla kabul etmeyeceği şeklindeki görüşünü bir kez daha yinelediğinin altını çizen Stefanu, “Taksimi ne işgalci statüko biçiminde ne de iki devlet çözümü biçiminde kabul ediyoruz” dedi. “Kıbrıs’ın güvenilebilir, belirli insiyatifler üstlenecek ve çözüm iradesine sahip olduğu konusunda ikna edici bir Cumhurbaşkanına ihtiyacı var» diyerek “Ne yanız ki İktidardakiler böylesi bir siyasi iradeye sahip oldukları konusunda uluslarası faktörü ikna edemiyorlar. Bunun böyle olduğunu Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri de kendi raporlarında, Sayın Anastasiadis’in atadığı Kıbrıs Rum Müzakerecisi de açık bir şekilde belirtmektedir” şeklinde ekledi. “DİSİ Hükümeti gitmelidir. Çelişkili ve yanlış politikalarıyla mümkün olmayanı başardılar. Bugüne kadar hiç olmadığı kadar tahrikkar bir Türkiye karşısında, Kıbrıs Rum tarafı uluslararası faktör tarafından çıkmazın sorumluluk ortağı olarak kabul ediliyor” dedi.

*

Politis gazetesi ana haber olarak “Macron göreve ikinci kez olarak çok yaklaştı – Fransız Cumhurbaşkanının net olarak önde olması Avrupa’ya rahat bir soluk aldırdı” başlıkları altında Fransa seçim sonuçlarını veriyor.

*

Filelefteros ve Alithia gazeteleri ise ana haberlerinde Ukrayna meselesine yer veriyor. Başlıklarını aktaralım.

Filelefteros:

“İşlenen suçlar karşısında dünya feryat ediyor – Ukrayna 5.600 araştırma başlattı. Kiev bölgesinde en az 1.200 ceset – Savaşın başlamasından bu yana Putin’i görecek olan ilk Avrupalı lider bugün Moskova’da”

Ve Alithia:

“Sürekli olarak yeni toplu mezarlar çıkıyor – Savaşın ikinci aşaması – Odak noktası Donbas – Çocuk tecavüzleri yapıldığına dair ihbarlar dehşet saçtı”

*

Kıbrıs Rum gazetelerinin diğer haberlerinden bazıları:

*

Alithia gazetesi:

“Cumhurbaşkanının gündeminin ön sıralarında bu hafta Kıbrıs sorunu ve ekonomi var – Cumhurbaşkanı Kıbrıs Türk Lideri Ersin Tatar’la etkinlikte bir araya gelecek”

Cumhurbaşkanı Nikos Anastasiadis’in temaslar gündeminde bu hafta Kıbrıs sorunu ve ekonominin kalkınma perspektifleri ön sıralarda yer alıyor.

Cumhurbaşkanı bu çerçevede, PASİDİ’nin 59. Kongresinde yapacağı konuşmada Kıbrıs ekonomisinin gidişatına ve Hükümetin ekonomi idaresine değinecek. Onu Cumhurbaşkanının Ekonomi Bakanı ile birlikte Avrupa Yatırım Bankası Başkanı Verner Hoyer ile yapacağı görüşme izleyecek. Hükümet tarafından yapılan ilgili açıklamada “Avrupa Yatırım Bankası pandemi döneminde Kıbrıs’a özlü bir şekilde destek vermiştir. Avrupa yaptırım Bankasının Kıbrıs işletmelerine finansman sağlama çabaları da kesintisiz bir şekilde devam ediyor” deniyor.

Yarın Birleşmiş Milletler Avrupa, Asya ve Amerika Siyasi ve Barış Meseleleri Bölümü temsilcisi Miroslav Yeça ile görüşecek olan Cumhurbaşkanı Anastasiadis kendisine Kıbrıs Rum tarafının Kıbrıs sorunuyla ilgili görüşlerini ve Güven Oluşturma Önlemleri önerisini açacak. Kıbrıs Rum tarafının Kıbrıs sorununun çözüm müzakerelerinin yeniden başlaması konusundaki hazırlılığını ve iradesini tekrarlayacak.

Anastasiadis Çarşamba günü BM Genel Sekreterinin Kıbrıs özel temsilcisi Colin Steward’ın düzenlediği ve Kıbrıs Türk lideri Ersin Tatar’ın katılacağı bir etkinlikte yer alacak.

Filelefteros gazetesinde “Kıbrıs sorununa çözüm çabalarına devam arayışları – Cumhurbaşkanı temsilci atanmasını ve Güven Oluşturma Önlemlerini ortaya koyacak” başlığı altında şöyle yazıyor:

Bu hafta gerçekleşecek olan iki görüşmede Lefkoşa daha fazla şey bekliyor. Nikos Anastasiadis BM’e özel temsilci atanması konusunu açacak ve Güven Oluşturma Önlemlerine dair önerisi konusunda bilgi verecek. Cumhurbaşkanı Çarşamba günü Ersin Tatar ile sosyal bir görüşme yapacak.

*

Filelefteros gazetesinden bir başka haber:

“Stefanos ile Nikolas zor bir araya gelir”

AKEL ile DİKO liderlerinin bir araya gelmesi olasılığı gitgide uzaklaşıyor. İki partinin 2023 Cumhurbaşkanlığı seçimlerine yönelik işbirliği yapma olasılıkları gitgide zorlaşıyor. “Çözüm Cumhurbaşkanı” önerisinde dayatan AKEL kendi damgasını taşıyan ilerici değişim peşinde.

*

Yine Filelefteros’tan:

“Öğrenciler çiklet işletmesi kurdu”

İntenational School of Pafos öğrencileri bir çiklet işletmesi kurdu. Üstelik de hepimizin bildiği çikletlerden söz etmiyoruz. Çevreci, doğada çözünür, çevreyi kirletmeyen çikletler. JA “öğrenci işletmesi” yarışmasına katılırlarken hedefleri de buydu.

Onlar 6 öğrenciden oluşan çevre konusunda özellikle duyarlı bir grup. Hedefleri çevreyle dost, çevreyi kirletmeyen bir ürün yaratmaktı.

Yaptıkları araştırmadan sonra fark ettiler ki araştırmalar mevcut çikletlerin yüzde sekseninin çöpe atılmaması gerektiğini ve sigara izmaritlerinden sonra gelen en yaygın atık türü olduğunu gösteriyor. Böylelikle gezegene mümkün ölçüde en az zararı verecek bir ürün icat etmeye giriştiler ve yeni kuşakların dünyanın en zor sorunlarını dahi çözebilecek yenilikçi çözümler yaratabileceğini ortaya koydular.

Grup üyesi Salomi Rumba “Kendi kendimize ürettiğimiz sorunları çözmenin yükümlülüğümüz olduğuna inanıyoruz. Çevreyi kirleten ikinci atığın çiklet olduğunu öğrendiğimizde bu fikir doğdu” dedi.

Ve sonunda doğal yollarla üretilen, renk katkı maddesi, plastik, şeker içermeyen, çevreyle dost bir ambalajı olan ve doğada çözünür bir çiklet yaratmayı başardılar.

Ürün son derece orijinal, tamamıyla yeni, kendilerine ait bir tarifle üretildi ve doğal madde olan bal ve sakızla imal ediliyor.

Grubun bir diğer üyesi olan Andonis Rumbas “Ürünümüzü Baf sakızından esinlenerek ürettik. Hem geleneklerimize ve ülke kültürüne verdiğimiz değeri ortaya koyacaktık hem de böylece bazı yenilikçi değişikliklerle ürünümüz farklı ve özel olacaktı. Rumbas “Snab adını verdiğimiz şirketimizin vizyonu tüketicimize daha yeşil daha iyi daha yaşanılabilir bir yaşam biçimi sunmaktır” şeklinde vurguladı. Öğrencilere göre ürünleri küçük Baf toplumunun çiklet atığı üretmemesine katkı yapacak.

Çeşitli denemelerden sonra öğrencilerin karar kıldığı nihai ürün tüketici için güvenlilik testlerinden geçmiş bulunuyor.

“İlerde üretimimizi arttırmak ve ürünü tüm Kıbrıs’a satarak tüm ülkemizde doğanın korunmasına katkı yapmak istiyoruz” diyorlar.

*

Haravgi gazetesinden iki kısa haber…

*

“Kavazoğlu – Mişauli’nin yaktığı alev ortak vatan mücadelelerini aydınlatmaya devam ediyor”

Türk – Rum dostluğunun kahramanları Derviş Ali Kavazoğlu ile Kostas Mişaulis geride büyük bir miras bıraktı. AKEL, Kıbrıs Türk partileri, sendikalar ve genelde Halk Hareketi dün Kavazoğlu ve Mişauli’yi andı. Geride yeniden birleşmiş bir yurt, tüm çocuklarının ortak evi olacak bir yurt için bir mücadele mirası bıraktılar.

Dün yapılan etkinlikteki konuşmasında “İki AKELcinin fedakârlıklarını anma törenleri bizlerin sol bilincimizle buluşma randevusu olduğunu” vurgulayan AKEL Genel Sekreteri Stefanos Stefanu “Bu buluşma Kıbrıs halkının mücadeleler ve fedakârlıklarla dolu tarihiyle buluşmamızdır. Ama özellikle düşünü kurduğumuz vatan bayrağını yüksek tutmamızın yoludur. Kıbrıslı Rumların, Kıbrıslı Türklerin, Maronit, Ermeni ve Latinlerin orta yurdudur” dedi.

*

“Son beş yılda Grivas çin 160 bin avro ödedik”

Eğitim Bakanının AKEL milletvekili Yorgos Kukumas’ın ilgili sorusuna verdiği cevaba göre ülkemize felaket getiren Yorgos Grivas’ı onurlandırmak için son beş yıl içinde devletin yaptığı ve dolayısıyla vatandaşın sırtına binen masrafların toplamı 160 bin avroyu bulduğu ortaya çıkıyor.

Yorgos Kukumas son beş yılda Yeoryios Grivas Diyenis Vakfına çeşitli amaçlarla ve Azina konutunun satın alınması, restore edilmesi ve “Diyenis Müzesi’ne” dönüştürülmesi amacıyla devlet tarafından harcanan paraların yekününü sormuştu.

*