Haravgi gazetesinin ana haberi:
“AKEL’den savaşın etkilerini dengelenme amaçlı turizm öneri paketi – Turizm Müsteşarı Perdios: Turizme yönelik önerileriyle AKEL’in katkısı önemli”
Gazete ön sayfasında şu noktaları öne çıkarıyor:
AKEL Genel Sekreteri Stefanos Stefanu’nun Turizm Müsteşarına sunduğu partinin öneri paketi özellikle iç turizme yönelik öneriler içeriyor
Avrupa’dan pratikte destek. Mevcut pazarlar korunsun ve yeni pazarlar aransın. İşletmelere ve çalışanlara destek verilsin.
Mayıs ayından Haziran sonuna kadar Kıbrıs'ta sübvansiyonlu tatil planı.
Haberde ayrıca bundan önceki yıllarda muhalefet partisinin önerilerinin değerlendirildiğini ve bu yıl da aynısının yapılacağını belirten Turizm Müsteşarı Perdios’un bu yıl için de sübvansiyonlu tatil programı hazırlandığını ve en azından geçen yılki verimin yakalanmaya çalışılacağını söylediğini yazıyor. Bakan geçen yılki turizm sezonunun Avrupa ve Doğu Akdeniz’in en iyilerinden olduğunu ve bu yıl da İsrail, İngiltere ve İskandinav pazarlarından turist çekilmeye çalışılacağını belirtti. Rus ve Ukrayna pazarından 800.000 turistin kaybedildiğini ve bu boşluğun doldurulmasının beklenmemesiyle birlikte geçen yılki rakamların yakalanabileceği konusunda iyimserlik hüküm sürdüğünü ifade etti.
*
Diğer Kıbrıs Rum gazeteleri ana haber olarak Rusya – Ukrayna savaşını veriyor:. Başlıkları aktarıyoruz:
Alithia gazetesi: Mariupol düştü – Kentin boşaltılmasına yönelik çağrı – Kentin Belediye Başkanı “Ne yazık ki işgalcinin eline geçtik” dedi – Yıkıntılarda sadece 160 bin insan kaldı – Saldırılılar kenti dümdüz etti – Ölü sayısı bilinmiyor, binlerce yaralı – Zelenski tarafsızlığı konuşmaya hazır
Politis gazetesi:
“Ukraynada’ki cesetler üzerinde İstanbul’da görüşmeler – Ukraynalı müzakerecilerin ve Roman Abramoviç’in zehirlendiğine dair şikayetler…”
Filelefteros gazetesi:
“Yıkıntılar üzerinde müzakereler – Zelenski tarafsızlık statüsünü kabul etmeye hazır olduğunu açıkladı. Ruslar ve Ukraynalılar yine İstanbul’da – Belediye başkanı Mariupol’ün işgalcinin eline geçtiğini açıkladı”
Haravgi gazetesiyse ilgili haberini “Doğu kıyı şeridinin tümü Rusların eline geçiyor” başlığıyla veriyor.
*
Kıbrıs Rum gazetelerinin diğer haberlerinden seçmeler:
Filelefteros:
“Çalışanlar hapse atıldı ama işverenleri serbest”
Yasadışı çalışmayla ilgili rakamlar sistemin eşitsizliğini ortaya koydu. Mahkemeler çalışmak zorunda olan çalışana hapis cezası verirken onu düşük maaş ödeyerek, sağlık sigortası ve sosyal sigorta yapmadan yasadışı bir şekilde çalıştıran işvereni cezasız bırakıyor. Filelefteros’un Merkezi Hapishaneden elde ettiği verilere göre 2016 yılından şu ana kadar kaçak çalışan 1.145 yabancı hapse atıldı. Hapse atılan işverenlerin sayısıysa sadece 9.
Ayrımcılık ceza süresinde de kendini gösteriyor. Yabancı çalışanlar 6 ay ile 12 ay arasında hapis cezası alırken çoğunluğunu Kıbrıslıların oluşturduğu işverenlere verilen cezalar ise sadece 1 ile 3 ayla sınırlı kalıyor.
Somut olarak 2016 yılında 142 yabancı çalışan hapse atılırken sadece bir işveren hapis cezasıyla cezalandırıldı. 2017’de 159 yabancı ve sadece bir işveren hapse girdi. 2018’de ise 166 yabancı çalışan ve 3 işveren hapis cezası aldı. 2019’da 214 kaçak çalışan ceza alırken hiçbir işverene hapis cezası verilmedi. 2020’de ceza alan yabancı kaçak çalışanların sayısı 186, işverenlerin ise 1. Geçen yılın rakamları en kabarık olanlar. 225 yabancı kaçak çalışan hapis cezası alırken yine sadece 1 işveren hapse atıldı. Bu yıl ise şu ana kadar hapse giren kaçak çalışanların sayısı 53, işverenlerin ise 2.
*
Kıbrıs Tarım Ödemeleri Kurumu (KOAP) dün domuz, kümes hayvanı, büyükbaş hayvan yetiştiricilerine, ve tavşan yetiştiricilerine devlet yardımı ödeneceğini duyurdu ve potansiyel hak sahiplerini 6 Nisan gününe kadar Tarım Bakanlığı İlçe Tarım Ofislerine başvurmaya davet etti.
KOAP'tan yapılan bir basın açıklamasında, Bakanlar Kurulu'nun besicilik ve besi işletmeleri ile besi işi yapan domuz çiftçilerine, büyükbaş hayvan, tavuk, bıldırcın ve tavşan yetiştiricilerine yönelik devlet yardımına ilişkin kararının ardından devlet yardımı ödeneceği belirtildi.
Yardımın, 28 Mart 2022'de Avrupa Komisyonu tarafından onaylanan özel plana dayalı olarak, mevcut Covid-19 salgını sırasında ekonomiyi desteklemek amaçlı devlet yardımı tedbirlerine yönelik geçici çerçeve kapsamında ödeneceği bildirildi.
*
Alithia gazetesi:
“Bisiklet sürücüleriyle ilgili önlemler alınıyor – Bisiklet kazalarındaki ölümlerdeki artıştan rahatsız Ulaştırma Bakanlığı, bisiklet sürücülerinin yol güvenliği için yasa tasarısı hazırlıyor”
“Trafik kazası… Bir bisiklet sürücüsü öldü…” Bir insanın duyabileceği ve ne yazık son dönemde daha da sık karşılaştığımız bir haber. Olaydan rahatsız olan Ulaştırma Bakanlığı “bisiklet sürücüleri” başlığını yeniden masaya koydu ve yasa düzenlemeleri aracılıyla yol güvenliklerine yönelik önlemler almaya çalışıyor.
Kıbrıs’ta bisiklet kullanımını yaygınlaştırma komitesinde yer alan tüm kurumların bu yönde öneri hazırlayıp Ulaştırma Bakanlığına sunması bekleniyor.
Ulaştırma Bakanı Yannis Karusos bisiklet sürücülerinin yol güvenliğiyle ilgili düzenlemelerin bakanlığının öncelikleri arasında yer aldığını ve şu ana kadar motosiklet sürücülerini ilgilendiren konularda alınan kararlarla benzer nitelikte olacağını ifade etti.
Bisiklet sürücüleri ilgili şikâyetlerinde bisiklet yollarının alt yapısındaki eksikliklerden ve araba sürücülerinin bisiklet sürücülerine karşı uymaları gereken kuralları bilmediklerinden yakınıyor, pek çok kez ölüm riskiyle karşı karşıya kaldıklarını belirtiyorlar. Bakan bu boşlukların yeni düzenlemelerle kapatılmaya çalışılacağını ifade etti.
Bunun yanısıra Ulaştırma Bakanlığı halkı bisiklet kullanmaya teşvik edecek bir program üzerinde çalışıyor. Alithia gazetesinin elde ettiği bilgilere göre ilgili program çerçevesinde yurttaşlara elektrikli olmaması şartıyla bisiklet alımına yönelik devletten 200 avroya kadar destek almak için başvuru hakkı uygulaması yeniden başlatılacak.
Bisikletin yurttaşların yaşamına sadece spor aracı olarak değil güvenli ve sağlıklı bir dolaşım aracı olarak dâhil edilmesi Ulaştırma Bakanlığının hedefleri arasında yer alıyor. Bu aynı zamanda AB karşısında Kıbrıs’ın üstlenmiş olduğu karbon dioksit yayımının azaltılmasına dair yükümlülüğünün de hayata geçirilmesine yönelik bir araç oluşturuyor. 2021 – 2030 Enerji ve İklim Ulusal Planı 2050 yılına kadar iklim nötrlüğünün sağlanmasını hedefliyor.
*
Sağlık Bakanlığı dün yaptığı ilgili açıklamada dün yeni vaka sayısının 6.494’e ulaştığını ve 90, 80 ve 77 yaşındaki 3 kişinin coronavirüs nedeniyle hayatını kaybettiğini bildirdi. Toplam ölüm sayısı 930’a yükseldi. Şu anda 190 kişi tedavi altında, bunlardan 21’i yoğun bakım biriminde tedavi alıyor. Tedavi görenler arasında aşılanmamışların oranı yüzde 57,37. 21 hasta Covid negatif olduğu halde entübe durumda tedavi görmeye devam ediyor. Dün gerçekleştirilen 115.930 test sonucunda 6.494 yeni vaka saptandı. Pozitiflik oranı %6,6 olarak kaydedildi.
*
Haravgi gazetesi:
Cumhurbaşkanı Nikos Anastasiadis Akama Belediyesi ve Poli Hrisohu Belediyesi'nin oluşturulmasına ters düşerek Yerel Yönetim reformu ve özellikle belediye ve köylerle ilgili yasaları Meclise iade etti.
Cumhurbaşkanı Anastasiadis iade sebeplerinde, diğer hususların yanı sıra, belediyelerin kurulmasına veya birleştirilmesine veya kaldırılmasına yönelik idari önerinin Anayasa'nın 177. maddesine dayanan yürütme yetkisinin kapsamına girdiğini belirtti.
Temsilciler Meclisi İçişleri Komisyonu Başkanı Aristos Damianu, Haravgi’ye yaptığı açıklamada, "İlk bakışta iade gerekçelerinin anayasal değil siyasi olduğu görülüyor" dedi. Damianu “Böyle olmakla birlikte ilgili kararların 15 gün içinde alınması gerektiğinden, iadenin değerlendirilmesi için olağanüstü bir oturum planlanacağını kaydetti.
SD Neofitos Neofitu imzalı ilgili bir makaleden de kısaca birkaç alıntı:
Cumhurbaşkanı Anastasiadis, yerel reform konusunda siyasi partiler arasında varılan ve yasaların oybirliği veya oy çokluğu ile Meclis'ten geçmesiyle sonuçlanan mutabakatı sarstı.
Dün, Yerel Yönetim Reformu yasasını kısmi ve "seçici" bir şekilde iade eden Cumhurbaşkanının ilgili raporu birçok soruyu gündeme getiriyor. DİSİ hükümeti belediyelerin kurulmasına veya birleştirilmesine veya kaldırılmasına yönelik idari önerinin Anayasa'nın 177. maddesine dayanarak yürütme yetkisinin kapsamına girdiğini düşünüyorsa eğer, neden Meclis’in yasa değişikliğini seçici olarak oylaması isteniyor? Aynı mantıkla, Meclis’in oybirliği veya çoğunluk sağlayarak oyladığı tüm diğer birleştirmeler için de yasal yetkisi yoktur.
Yasanının iade edilen hükümleri Yerel Reformu torpilliyor. Her yeni oluşuma, yeni belediyeleri ve yeni köy komplekslerini oylayan ve oluşturan Meclisin yetkisinden kuşku duyma hakkını veriyor. Şimdi Temsilciler Meclisi başvuruyu ya kabul etmeye veya reddetmeye çağrılıyor. Bu durumda Yerel Reformun ilerleyip ilerlemeyeceği konusunda sorumluluk Cumhurbaşkanına aittir.
*
Haravgi gazetesinde Mihalis Mihail önceki gün gerçekleştirilen ortak eylemden hareketle «Barış ve çözüm için, tüm yolları açın» başlıklı bir makale kaleme aldı. Programımızın söz kısmına onunla son vereceğiz SD. Hemen ardından Kıbrıs Rum şarkılarıyla baş başa bırakacağız sizleri.
Başlık olarak seçtiğimiz sloganla, bölünmüş Kıbrıs'ı yeniden birleştirecek yolların açılması için dün Lefkoşa'da iki toplumlu bir etkinlik düzenlendi.
Eylem tesadüfi değildi. COVID-19 vesilesiyle iki tarafın uzun süre barikatları kapatmış ve iki toplum insanları birbirleriyle temas etmekten mahrum edilmişti. Barikatların yeniden açılmayla birlikte hem çözüm ve birleşme arzusu yeniden alevlendi hem de Kıbrıs sorununa çözüm bulunması gerekliliği bir kez daha anlaşıldı.
Cumhurbaşkanı Anastasiadis ve eski Dışişleri Bakanı Nikos Hristodoulidis'in, DISİ ve Averof Neofitu’nun tam desteğiyle Crans Montana'da ve daha sonraki süreç boyunca bugüne kadar yaptığı manipülasyonlar, Kıbrıs sorununun kenara atılmasına yardım etti.
Öte yandan, yöneticilerin gel gitleri ve sürekli hedef değişiklikleri, öteki tarafa iki devlet veya iki devlet konfederasyonu pozisyonlarını ilerletme ve destekleme fırsatı verdi.
Bütün bunlar tesadüfen olmadı. BM Genel Sekreteri Antonio Guterres’in çabaları iki tarafın amansız pozisyonlar ve hedefler üzerinde ısrar etmesinin ardından boşluğa düştü. Gevşek veya merkezi olmayan bir federasyon, 1960 Anayasası'na dönüş, siyasi eşitlik yakınlaşmasındaki değişiklikler sürecin devam etmesine alan bırakmadı.
Türk ve Kıbrıs Türk liderliğinin eylemleri de bu pozisyonlarla aynı doğrultudaydı.
AKEL'in Crans Montana'dan sonra matematiksel doğrulukla bölünmeye doğru ilerlediğimiz konusunda çok erkenden uyardı. Parti yetkilileri, Crans Montana’dan sonra, görüşmeler yeniden başladığında ve taraf bilgisayarlarını açtığında yazılanların artık geçerli olmayacağını vurguladıklarını hatırlatıyoruz.
Öyle görünüyor ki AKEL haklıydı. Yönetenlerin gel gitlerinin ve ataletinin Türk tarafının farklı niyetlerini masaya yatırmasına kapı açacağı konusunda da haklıydı.
Barikatların her iki tarafındaki Kıbrıs toplumunun sağlıklı güçleri Kıbrıs'ın karşı karşıya olduğu tehlikelerin farkında. İki taraf liderlerinin yaratmayı başardıkları hareketsizlik ve durgunlukla birlikte, çözüm ve yeniden birleşme vizyonunun her geçen gün biraz daha ortadan kalktığını fark ediyorlar.
Ülkede olup bitenlerden sorumlu olan güçlerin ve onların ardıllarının Kıbrıs'ı bir tarafta Yunan, öteki tarafta ise Türk devletine dönüştürme vizyonu gerçeğe dönüşüyor.
Ve Kıbrıs de her durumda yarısını kastediyoruz. Bu durumda karar vermekle karşı karşıya olduğumuz şey “Bizim geleceğimiz bu mu olacak” sorusundan başka bir şey değildir.
Son Güncelleme: 30 Mart 2022 - 08:23
https://tr.news.rik.cy/tr/article/2022/3/30/basin-ozetleri-290322/