basın özetleri 18.03.22

Filelefteros gazetesinin ana haberi:

“Tüketim bombardımana tutuldu – Fiyatlarda şok – Domuz, tavuk, küçükbaş hayvan etlerine zam geldi, sırada akaryakıt ve elektrik var”

Ukrayna’daki savaş neden olduğu insani kriz yanısıra, Kıbrıs’ta ve tüm Avrupa’da yaşamın pek çok alanında da büyük sorunlara açtı. Hammadde ve enerji fiyatlarına gelen zamlar yurttaşı elektrik faturasını her ele aldığında ve benzin istasyonuna her gittiğinde durumu bir kez daha hissetmesine neden oluyor. Ukrayna savaşı başlamadan çok önce, devam eden pandemi, geleneksel tahıl ülkelerindeki kötü hava koşulları ve taşımacılık maliyetinin artması sonucunda dramatik bir biçimde fırlayan tahıl fiyatları bir aydan kısa bir süre içinde ikiye katlandı.

Kıbrıs Hükümeti gerek görüldüğü takdirde hayvan yemi tedarikini sağlamak amacıyla yurt dışından tahıl ithali yapmaya karar verdi. Bunun yanısıra zarar gören besicilere destek önlemleri almak amacıyla çalışmalar yürütüyor.

Et üretiminin yüzde 70 oranında hayvan yemine bağlı olması durumdan etkilenmiş, yardım paketini bekleyen besicileri et fiyatlarını artırmaya itti. Pazardaki et fiyatlarına ilk zamlar domuz etinde kendini gösterdi. Et fiyatına yüzde 10 zam yapmış olan besiciler gelecek hafta bir %10’luk bir zam daha yapacaklar.

Bunun yanısıra önümüzdeki günlerde tavuk eti fiyatına da %20’lik bir zam yapılması bekleniyor, küçükbaş hayvan besicileri ise %10 oranında bir fiyat artışına hazırlanıyor. Besici çevrelerinin değerlendirmelerine göre bu ilk zamların ardından yeni bir zam tsunamisi beklemek gerekiyor.

Aynı zamanda turizme bağımlı olan kesimler endişelerini ortaya koyarken eğlence mekânları da bu fiyat artışlarından büyük ölçüde etkileneceklerini açıkladı.

*

Haravgi gazetesinin de ana haberi pahalılık.

“Akaryakıt üzerindeki çifte verginin kaldırılması ve tavan fiyatı belirlenmesine talep artıyor - AKEL, zam tsunamisi konusunda hükümeti sorumluluklarıyla karşı karşıya getiriyor” başlıkları altındaki haberinde gazete ön sayfasında şu noktaları öne çıkarıyor:

Devletin tüketicileri korumak amacıyla önlem alma yükümlülüğü vardır. AKEL önerilerini bir kez daha tekrar etti

Enerji Bakanı, yakıt şirketlerini haklı çıkardı. Bakan yakıcı pahalılık ve vurgunculuk konularına dokunmaktan kaçındı

Uluslararası piyasalarda önceki günlerde aşağıya doğru bir seyir izleyen akaryakıt fiyatları, dün yeniden varil başına 100 doların üstüne çıktı

Haberde ayrıca “AKEL Basın Sözcüsü Yorgos Kukumas’ın dün Enerji Bakanı Natasa Pilidu'nun son dönemde vergi indirimine ve uluslararası pazarlarda fiyatların düşmesine rağmen, tüm akaryakıt şirketlerinin fiyatları aynı biçimde artırmalarıyla ilgili olarak "herhangi bir usulsüzlük" görülmediğini söylemesi üzerine yaptığı açıklamada, "Hükümetin, vurgunculuk ve pahalılık karşısında kayıtsız kalmak yerine, akaryakıt piyasasında sert kontroller başlatması gerektiğine" dikkat çekti. Hükümetin tüketiciyi koruma yönünde tedbirler almakla yükümlü olduğuna da dikkat çeken Kukumas, AKEL'in üst fiyat sınırı uygulama aracının kullanılması ve akaryakıt üzerindeki çifte vergilendirmenin kaldırılması yönündeki önerilerini yineledi” diye yazıyor.

*

Politis ve Alithia gazeteleri ana haberlerini bugün de Ukrayna savaşına ayırmış.

*

Politis gazetesi “Etrafta “hainler” arayan Putin general tutukluyor – Politis muhabirleri tahkimatı güçlendirilmiş Odessa Limanında” başlıklarını kullanmış. Ön sayfasında şöyle yazıyor:

Ulusal Muhafız Komutan Yardımcısı ve Rus Cumhurbaşkanı Putin’in özel koruma gücü eski üyesi Gavrilof, Rus askerlerinin ölmesine yol açan yanlış talimatlar verdiği gerekçesiyle, FSB tarafından tutuklandı. İşgalciler akaryakıtsız ve mühimmatsız kaldı

Politis Odessa’nın Rus saldırısına karşı hazırlıklarını kayıt altına aldı. Kum torbaları, makinalı tüfekler hazırlandı, anıtlar korumaya alındı. Sadece Çariçe 2. Katerina’nın heykeli, Rusların dokunmayacaklarını düşündüklerinden, koruma altına alınmadı

Mariupol bombardımanları devam ediyor. Kent hemen hemen haritadan silindi. Ruslar evleri, hastaneleri, tiyatro ve okulları bombalıyor. Müzakerelerde hiçbir özlü ilerleme kaydedilmedi, Rusların toparlanmak için zaman kazanmaya çalıştıklarından şüphe ediliyor

*

Alithia gazetesinin de ana haber başlıkları:

Ruslar isyan etti, Putin öfkeli – Ülkeyi terk eden herkese hain muamelesi – Rusya’da savaş karşıtı sesler çoğalıyor. Moskova öfkeden kudurdu – Britanya Rusya modern mühimmattan yoksun kaldı, dedi

*

Bugünkü tüm gazetelerde radyoloji tanı merkezleriyle ilgili haberler öne çıkan konular arasında yer alıyor.

Alithia: “Tetkik merkezleri hastaları riske atıyor”

Her 200 bilgisayarlı tomografide bir hasta hayatını kaybediyor ve çok sayıda hasta kansere yakalanıyor. Temsilciler Meclisinin Sağlık Komisyonuna, denetim ve standart eksikliği, güvenliği ve sonuç vericiliği şüpheli ikinci el cihazlar kullanıldığına dair şikâyetler yapıldı. Tanı merkezlerine ortak olan doktorların hastaları gereksiz tetkikler için sevk ettiğine dair veriler ortaya kondu.

Filelefteros gazetesinden de bilgi alalım:

Kıbrıs’taki radyoloji tanı merkezleri hiçbir kriter izlemeden ve hiçbir denetime tabi tutulmadan hizmet veriyor. Eskimiş teknolojilere ait manyetik tomografi ve bilgisayarlı tomografi cihazları kullanılıyor, çoğu merkezde ne cihaz servisi uzmanı ne de cihaz yedek parçaları var. Yanlış sonuç riski yüksek.

Haravgi gazetesinde de “Kıbrıs’ta radyoloji tanı merkezlerinin işleyişiyle ilgili hiçbir yasa yok, merkezlerde hiçbir denetim yapılmıyor. Sonuç olarak mantar biter gibi radyoloji tanı merkezleri bitiyor. Öte yandan radyolojik hizmetlerin kontrolsüz kullanımı ve suiistimali kanserlere yol açarken CT taraması suiistimali de ölümlere neden oluyor.

*

Filelefteros’tan bir haber:

Vaka artışı ve hastaneye kaldırılan hasta sayısındaki artış eğiliminin rahatlamaya izin vermemesi nedeniyle bilim insanları ve Sağlık Bakanlığı bir kez daha teyakkuz durumuna geçti.

Dünya Sağlık Örgütü dün pandeminin bitmediğini vurguladı ve hükümetlerin önlem gevşetmelerinin yaratabileceği sonuçlar konusunda uyarıda bulundu, tüm gezegen tetikte. "Omicron" mutasyonunun "Omicron 2" olarak adlandırılan alt varyantı, Avrupa'da kendini iyice hissettirmeye başladı. Ülkelerse son üç gündür peş peşe, yeni pozitif vaka sayılarında artış olduğunu gösteren rakamlar veriyor.

Ülke bazında Bilimsel Danışma Kurulu'nun Pazartesi günü Sağlık Bakanı ile görüşmesi beklenirken, kamu hastanelerinde kaydedilen resmi verilere göre hastane içi tedavi alan aşı geçmişi olmayan hastaların sayısı son günlerde azalmaya başladı ve %58'e düştü. Bu da özellikle yaşlılara 4. doz aşı yapılması gerektiğinin açık bir göstergesi olarak değerlendirildi. Çarşamba günü hastaların %36'sı aşı olmuş kişilerden oluşuyordu, bunların %73,7'si ise 70 yaşın üzerindeydi.

Tedbirler ve gevşemeler açısından, Pazartesi gününe kadar olan günlerin adadaki epidemiyolojik durumun değerlendirilmesinde özellikle önemli olduğu düşünüldüğünden, düne kadar Sağlık Bakanlığı ve bilim adamları bu konuda bir görüş oluşturmuş görünmüyordu. Önümüzdeki günlerde hastanelerde egemen olacak durum ve özellikle Yoğun Bakım Ünitelerindeki entübe hasta sayısı karar vermede her zaman olduğu gibi önemli bir rol oynayacaktır.

Bu arada Sağlık Bakanlığı'nın dün yaptığı açıklamaya göre, dün Kıbrıs'ta bir ölüm kaydedildi ve 3.951 yeni koronavirüs vakası tespit edildi. Pozitiflik oranı %4,1 olarak kaydedildi.

*

Haravgi gazetesinden bir haber:

AKEL’in babalık iznine ilişkin yasa önerisine Temsilciler Meclisinden “yeşil ışık" - Neler değişiyor?

AKEL Parlamento Grubu adına milletvekilleri Andreas Kafkalias, Hristos Hristofyas ve Yorgos Kukumas’ın babanın iki haftalık babalık izni başvurusunda bulunma süresinin uzatılmasına ilişkin sunduğu öneri Perşembe günü Temsilciler Meclisinin Genel Oturumunda oy birliği ile kabul edildi.

Genel oturumda oylanan önergede, babalık izni hakkının kullanılabileceği sürenin 16 haftadan 52 haftaya, babalık parası alma hakkının da buna karşılık gelen süreye uzatılmasını öngörüyor.

Önerinin amacı, babalık izni hakkının kullanılması olasılığının güçlendirilmesiydi. Konunun Temsilciler Meclisinin Çalışma Komisyonu toplantılarında tartışıldığı sırada belirtildiği üzere, 2020 yılında yapılan yaklaşık 9.500 doğum izni başvurusundan 6.500’ü annelik izni, 3.500’ü ise babalık izni içindi.

Öneriyi sunan milletvekilleri, bazı durumlarda, ebeveynlerin aynı anda annelik ve babalık izni alacak maddi imkanlarının olmadığını, çünkü yeni doğan bebek nedeniyle harcamalarının arttığı bir dönemde, ilgili ödeneklerin maaşın %72’si ile sınırlı olması nedeniyle çiftin toplam gelirinin azaldığını savundu.

Ayrıca önerilen düzenlemelerin iş ile aile yaşamını dengelemeye, yeni doğan bebeğin bakımıyla ilgili toplumsal cinsiyet klişeleriyle mücadele etmeye ve baba ile yeni doğan bebek arasındaki ilişkiyi güçlendirmeye katkı yapacağını belirttiler.