basın özetleri 11.03.22

Politis gazetesi:

“Görüşmeler Mariupol’de doğumevinde bombardımana tutuldu – Lavrof – Kuleba görüşmesi de başarısızlıkla sonuçlandı – Rusya’dan silah “diplomasisi” – Antalya’da ileriye yönelik tek bir adım bile atılmadı –Rusların Mariupol’de doğumevini bombalamasına dünyadan sert tepkiler. Her yerde Nazi gören Rusya fake news yayarak olayı yalanladı. Zelenski işgalciyi canavar olarak tanımladı – AB liderleri Versay’da Moskova’ya karşı ortak duruş saptamak için görüşüyor. Macron ile Şoltz Putin’le temasa geçerek işgale son vermesi için ikna etmeye çalıştı”

*

Alithia gazetesinin ana haber başlıkları:

“Kiev’e sızıyorlar – Moskova sivil halkın uzaklaşmasını kasten engelliyor – Ruslar diplomatik çıkmazdan sonra Mariupol’ü yerle bir etti”

*

Filelefteros gazetesi Ukrayna savaşının Kıbrıs ekonomisine etkilerini konu alıyor ana haberinde:

“Kara liste Kıbrıs’ı da kapsıyor – Yaptırımlar Kıbrıs yurttaşlığı almış Rus oligarkları da etkiledi”

Haberin içeriğine bir göz atalım SD.

Yerel bankacılık kaynakları, yaptırımlardan etkilenen tüm müşterileri tespit etmek için yaptıkları incelemenin ve onları etkileyen kararların hesaplarının dondurulması yoluyla uygulanmasının çok titiz bir şekilde yapıldığını bildirdi. Ayrıca, likiditenin daha önce benzeri görülmemiş boyutlara ulaştığı bu dönemde, Rus işgalinden sonraki mevduat çıkışlarının endişeye yol açmadığı belirtildi.

Ancak Merkez Bankası Başkanının, yurt içi bankalarına yönelik bir genelgeyle, Avrupa ve başka kurumların benzeri görülmemiş kararlarından etkilenen Rus çıkarlarına sahip şirketlere karşı yaptırımlarla ilgili olarak kaydedilen tüm etkileşimler için detaylı günlük güncellemeler talep etmesi, yaptırımların Kıbrıs bankacılık sistemini ve daha geniş bağlamda diğer profesyonel sektörlerin ekonomik faaliyetlerini de etkilediğini ortaya koyuyor.

Buna paralel olarak hukukçular ve muhasebeciler birlikleri yetkili bakanlara mektup göndererek yaptırımların kapsamı hakkında ve her şeyden önce AB kararlarının Kıbrıs'ta nasıl uygulanacağına dair kendilerine acilen bilgi verilmesini talep ettiler.

Kıbrıs Barosu Başkanı Hristos Kliridis Filelefteros’a yaptırımlar nedeniyle ticari faaliyetlerin ve iş sözleşmelerinin dondurulduğunu ve hukuk ile özellikle denetim sektörünün finansal darbe aldığını söyledi.

*

Haravgi gazetesinin ana haberi:

“Bakanı da hastaları da kandırdılar, derhal işlerine son verilsin ya da istifa etsinler – Sağlık Bakanı: Bana diyaliz cihazlarının siparişinin yapıldığını söylediler meğer yapılmamış - Devlet Sağlık Hizmetleri Kurumu OKİPİ Sağlık Bakanına yalan bilgiler verdi. Kurumun Yönetim Kurulunun istifa etmesi tek yönlü yoldur - Yetkililerin yetersizliği ve ihmalleri yüzünden insanların hayatı tehlikeye atılamaz”

Hükümet şimdi de Genel Lefkoşa Hastanesinin diyaliz cihazlarının üç ay içinde yenileneceğini vaat ediyor. Sağlık Bakanı Hacipandela OKİPİ’nin, cihazların sipariş edildiğine dair teminatlarının yalan olduğunu açıkladı. Sağlık Bakanı böbrek hastalarına mevcut diyaliz cihazlarının üç ay içinde yenileneceğine dair yeni vaatler verdi.

*

Haravgi gazetesinden bir başka haber:

“İçişleri Bakanı insani nedenlerden dolayı istifa etsin – AKEL Purnara kampındaki reşit olmayan kişilerin yaşam koşullarının aşağılayıcı olduğunu ifade etti”

“Günde bir küçük şişe su

Sabah kahvaltısında bir parça kuru ekmek

15 kişilik odalar. İki kişinin yattığı tek kişilik yataklar. Bir battaniyeyle yerde uyuyan çocuklar

Purnara’daki 300 çocuğa 2 tuvaletle 1 duş”

AKEL adına konuşan partinin Merkez Komitesi üyesi Marina Sava “Çocuk Hakları Komiserinin ortaya koyduğu görüntüler İçişleri Bakanının istifa etmesi için yeter de artar” dedi. Marina Sava İçişleri Bakanının Politik duyarlılık sebeplerinden değil insani sebeplerden istifa etmesi gerektiğini söyledi.

Çocuk Hakları Komiseri Despo Mihailidu Purnara göçmen kampındaki çocuk ve ergenlerin içinde yaşadığı koşulları defalarca gündeme getirmiş olduğu halde hiçbir özlü iyileştirme olmadı. Komiserin kampı ziyaretinden sonra konunun Meclisin gündemine gelmesi sonucunda da herhangi bir iyileştirmeye gidilmedi. Sava “Ve bütün bunlar AB’nden Purnara kampına yönelik olağanüstü finansman olarak 4 milyon, 18 yaş altındaki refakatsiz yaş gruplarının barındırılması için bir merkez oluşturulması amacıyla 3 milyon avro verildiği halde” dedi.

Marina Sava yetkilileri Purnara kampındaki koşulların hâlâ insan denilmek isteyen her bireyi aşağılayan mevcut duruma son vermek için derhal hareket etmeye çağırdı.

Çocuk Hakları Komiserinin Purnara kampındaki koşulları kınayan açıklamasından sonra AKEL’den bir heyet bugün Cuma günü Purnara kampını ziyaret edecek. Heyete AKEL politbüro üyesi Aristos Damianos başkanlık edecek.

“Nikos Nuris: 18 yaş altı göçmenlerin başka bir merkeze nakledilmemesinin sorumlusu Sosyal Hizmetler Dairesidir”

Gerek AKEL gerek Çocuk Hakları Komiseri tarafından durumun sorumlusu olarak gösterilmesinden rahatsız olan İçişleri Bakanı Nuris sorumluluğu Sosyal hizmetler Dairesine yükledi. İçişleri Bakanı Purnara’da bulunan 356 kişiden 214’ünün prosedür işlemleri tamamlanmış olduğu halde uygun mekan bulunamadığından Sosyal hizmetler Dairesi tarafından kamptan alınamadığını söyledi. “Nikos Nuris “Bu İçişleri Bakanlığının suçu değil ve umuyoruz ki kampın rahatlatılması için nakil derhal yapılır” dedi.

Bakan açıklamasında kampta günde üç tam öğün çıktığını söyledi ve Çocuk Komiserini açıklama yapmadan önce çocuklardan aldığı bilgilerin doğruluğunu araştırmadığı için tenkit etti. Ayrıca kampın çocuk bölümde 6 tuvalet ile 3 duş yeri olduğunu belirtti.

3 milyon avronun Lefkoşa’daki refakatsiz çocuklar merkezi için Hop for Children’a verildiğini söyleyen Bakan geri kalan 4 milyonun ise Purnara kampının 2 yıllık yemek ve işleyiş masrafları için kullanıldığını ifade etti.

*

Filelefteros gazetesi:

“İşverenler korona virüsünkine benzer güçlü can yeleği talep etti”

İşverenler resmen Ukrayna’daki savaşın yol açtığı belirsizliklerle mücadele amacıyla işletmelerin ve çalışanların korunmasına yönelik devlet desteği verilmesini talep etti.

*

“Bebek tacizi göstergeleri, anne baba tutuklandı”

5 Mart günü Limasol’da kafatasında ağır darbe alması sonucunda ölen 3 aylık bebek olayının araştırılması hızlı ritimlerle devam ediyor. Adli doktorların elde ettiği bulguların bebeğin tacize uğradığını gösteriyor olması, olayın gidişatını değiştirdi. Yetkili makamlar cinayet suçu şüphesiyle anne ile baba hakkında 8 günlük tutuklama kararı verdi. 37 ve 22 yaşındaki anne baba dün Mahkemenin karşısına avukatsız olarak çıktı.

Angeliki Papeta ve Ortodoksos Ortodoksu tarafından yapılan ve iki gün süren otopsi bebeğin kafasında ağır darp olduğunu ortaya koydu. Adli doktorlara göre bu darbeler kaza ya da bebeğin düşmesi sonucunda olmuş olamaz. Bebeğin şiddetle sallanmasından kaynaklandığından şüpheleniliyor. Anne baba hislerini kaybeden bebeği kendine getirmeye çalışırken darp aldığını söyledi ancak doktorlara göre sebep bu da olamaz.

Sorgu hakimleri bebeğin büyük bir ihtimalle şiddetli sarsıntılara maruz kaldığı kanaatine vardı.

*

“Avrupa Parlamentosu: Rus oligarkların pasaportlarını geri alın”

Avrupa Parlamentosu Rus milyarderleri daha da sıkıştırmak amacına yönelik yasa raporunda “altın” pasaportların geri alınması istendi. Parlamento ilgili raporunda Kıbrıs, Malta ve Bulgaristan gibi bazı üye ülkelerin fırsatçı politikalar yürüttüğünden söz ediliyor.

*

Politis gazetesi:

“YESİ kapsamında çalışan bir jinekolog karı koca bir günde 37 ve 29 saat çalışıyordu!”

Meclisin Denetim Komisyonunda yine kıyamet koptu. YESİ konulu toplantıda gündeme gelen iki kadın doğum uzmanından birisi bir günde 70 kadın hasta gördüğünü bildirmişti. İki doktor YESİ’den toplamda 6 milyon avro aldı.

*

Alithia gazetesi:

“3 ölüm ve 3.473 vaka – Pozitiflik oranı yüzde 3,52’ye çıktı”

Sağlık Bakanlığının dün yaptığı açıklamaya göre dün 54, 85 ve 89 yaşındaki üç koronavirüs hastası öldü. Toplam ölüm sayısı 889’a yükseldi. Şu anda 113 hasta tedavi altında, 22’sinin durumu ciddi. Tedavi gören hastaların yüzde 57,53’ü aşılanmamış kişilerden oluşuyor. 21 hasta ise artık kovid negatif olduğu halde entübe durumda kalmaya devam ediyor.