Bugünkü Kıbrıs Rum gazetelerinin ana haberlerinde cumhurbaşkanlığı seçimlerinde işbirliğine yönelik başlaması beklenen partiler arası görüşmeler öne çıkıyor.
Politis gazetesi “DİKO Nikolas’ı öneriyor ve AKEL’e göz kırpıyor – DİSİ’yle işbirliğini zayıf bir ihtimal haline getiren siyasi karar” başlıklarıyla verdiği ana haberinde şöyle yazıyor:
DİKO’nun siyasi kongresi sonucunda onaylanan kararla partinin 2023 Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde içinde hareket edeceği çerçeve belirlendi. DİKO, ELAM hariç, tüm siyasi güçlerle işbirliği yapma girişiminde bulunmaya karar verdi.
Ancak DİSİ’yle bu çerçevede bir işbirliği uzak gibi görünüyor. Zira Parti Başkanı Nikolas Papadopulos konuşmasında DİKO’nun muhalefet partisi olduğunu ve değişim arzu ettiğini defalarca tekrarladı.
Papadopulos ayrıca “bu çabada ilk söz muhalefet partilerinin olmalıdır” dedi. Kongrede 450 kişi doğal varlık göstererek 308 kişi de internet vasıtasıyla yer aldı.
*
Filelefteros “Nikolas’ı listeye aldılar – DİKO’nun önceliği muhalefet cephesi olmakla birlikte aday olarak kendi Başkanlarını gösteriyorlar” başlıkları altında veriyor ilgili ana haberini.
DİKO Başkanı Nikolas Papadopulos’un adı 2023 Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde yer alacak adaylar arasında resmen de tartışılmaya başlandı. DİKO’nun dün yapılan kongresinden çıkan sonuç DİKO tabanının, diğer partilerle temaslara başlanırken, masada Nikolas Papadopulos’un adının da olmasını talep ettiği oldu. Filelefteros’a ulaşan bilgilere göre kongre üyelerinin tümü, konuşmalarında, Başkanlarının aday olması ve muhalefet partileriyle işbirliği girişiminde bulunmayı ilk hedef olarak ortaya koydu. Parti liderliği diğer partilerle müzakerelerin başlaması ve oradan çıkacak sonuçların, nihai kararların alınması hedefiyle, partinin Merkez Komitesine sunulacağı üzerinde durdu.
DİKO Başkanının çevresine ait kaynaklar ise Nikolas Papadopulos’un adaylığının kırmızı çizgi olmadığından, ELAM hariç tüm partilerle diyaloğa açık olunduğundan söz etti. Ancak DİKO tarafından masaya konacak tek isim partinin başkanı Nikolas Papadopulos olacak.
Aynı haberlere göre kongre üyelerinin konuşmalarından anlaşılan o ki, Yorgos Pamboridis’in adaylığının desteklenmesi DİKO tarafından devre dışı sayılıyor. Nikos Hristodulidis’in bağımsız adaylığının desteklenmesine yönelik senaryo da kongre üyelerinin tepki göstermesine neden oldu. Bununla birlikte AKEL’le işbirliğinin yürümemesi halinde eski Dışişleri Bakanının adaylığının desteklenmesi lehine de görüş belirtenler oldu.
Birkaç gün içinde Nikolas Papadopulos’un partilerle bu konuda temaslara başlaması bekleniyor. Filelefterosa ulaşan haberlere göre programda öncelikle AKEL Genel Sekreteri Stefanos Stefanu ve EDEK Başkanı Marinos Sizopulos ile görüşmeler yer alıyor.
*
Haravgi gazetesinin de ilgili ana haberini kısaca aktaralım.
“Muhalefet partileri değişim hedefiyle istişarelere gidiyor – İşbirliği çerçevesine yönelik AKEL – DİKO istişareleri bu hafta başlıyor”
İktidarda değişiklik hedefini paylaşan muhalefet partileri işbirliği için yakınlaşma noktaları arayışında.
Yıkıma dur demek için bir hukuk devleti hedefine yönelik yakınlaşmaların sağlanması amacıyla AKEL ile DİKO görüşmelere oturacak.
Değişimde rol sahibi olmak isteyen EDEK, yakınlaşmaların kayıt altına alınması ve adayın belirlenmesine yönelik görüşmelerde eşit katılım istiyor.
Alithia gazetesi de haberi “DİKO, Hükümet mi Hükümet ortağı mı” başlığıyla veriyor ve Nikolas Papadopulos dün partisinin kongresinde yaptığı konuşmada partisinde “Cumhurbaşkanlığı seçimlerine yönelik olarak başka partilerle işbirliği niyetinin mevcut olduğunu” söyledi diye yazıyor.
*
Alithia gazetesinin ana haberine geçelim.
“15 Şubat işgal altındaki mülkler için kritik bir gün – Hukuk Dairesi ve Hükümet, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinde EVKAF’ın tezlerinin çürütülmesi konusundaki kartlarını gizli tutuyor” başlıkları altındaki haberin içeriğine bir göz atalım:
Maraş’taki mülkünü talep etmek amacıyla AİHM’ne başvuran bir şirketin davasında EVKAF'ın taraf olma talebine, Kıbrıs Cumhuriyeti'nin karşı tezlerini sunması kritik öneme sahip bir konu olarak karşımıza çıkıyor. Bilindiği üzere AİHM Kıbrıs Cumhuriyeti’ne, karşı tezlerini ortaya koyması konusunda 15 Şubat’a kadar süre verdi. Hukuk Dairesi ile Hükümetin bu konuda kâğıtlarını kapalı tutması gazetemizin tüm çabalarına rağmen ilgili bilgilere ulaşamamamıza neden oldu. EVKAF’ın talepleriyse sadece Maraş’la sınırlı kalmıyor. Alithia gazetesine ulaşan bilgilere göre, Kıbrıs Cumhuriyeti’nin elinde tapu belgeleri var olduğu halde EVKAF’ın kendini söz konusu mülkiyetin sahibi olarak gösterdiği bir de Dipkarpaz örneği mevcut. Hukukçu Ahilleas Dimitriadis EVKAF’ın iddialarının temelsiz olduğundan söz etti, Kıbrıs Hükümetinin kararlılıkla hareket etmesi ve AİHM karşısına devlet arşivlerinden veriler ortaya koyarak çıkması gerekliliğine vurgu yaptı.
*
Gazetelerin diğer haberlerinden bazı seçmeler:
Alithia gazetesi ana haberinin hemen altında dün meydana gelen ve 4 genç kızın bir araç tarafından çiğnenmesi olayını veriyor:
“16 yaşındaki dört kızı ezdi geçti – Kızlardan ikisinin durumu kritik, birinin ayağı kesildi”
Cumartesi akşamı geç saatlerde meydana gelen şok yaratan kazada, 18 yaşındaki sürücü, aracının kontrolünü kaybetmesi sonucunda önce kaldırıma çarptı ardından da dört geç kızı arabasıyla sürükledi. Kızlardan ikisi ağır biçimde yaralandı. Bunlardan birinin ayağı ameliyatla kesildi, diğeri ise bugün ameliyata alınacak. Diğer iki kız kendilerine ilk yardım sunulduktan sonra tahliye edildi. Mahkeme kararıyla tutuklanan sürücü gözaltına alındı. Sürücünün alkol ve uyuşturucu madde testleri negatif çıktı.
Bu arada bir başka kazada arabasıyla ağaca toslayan 32 yaşındaki bir kişi hayatını kaybetti. Kıbrıs toplumu asfalt kurbanları listesine genç insanların eklenmesiyle ilgili gelişmeleri üzüntüyle izliyor. Yine Cumartesi gecesi geç saatlerde 32 yaşındaki Yeoryios Akritidis bir araba kazasında hayatını kaybetti. Platres – Limasol yolunda aşırı hız yapan asfalt kurbanı genç adam arabasıyla bir ağaca çarptı. Sürücünün cansız bedeni arabasının dışında bulundu. Polisin verdiği bilgilere göre Akritidis emniyet kemeri takmıyordu.
*
Haravgi gazetesinden bir haber:
“Kran Montana’yı hatırladılar ama uzayan çıkmazın sorumlusu Türkiye’ymiş… - Cumhurbaşkanı: Kıbrıs sorunundaki çıkmazın nedeni Türk uzlaşmazlığıdır”
Cumhurbaşkanı Nikos Anastasiadis, Nomizma dergisinde yer alan bir makalesinde Kıbrıs sorununun içinde bulunduğu durgunluğun nedenini bir kez daha mutlak olarak Türkiye’ye bağladı. “2021 yılında üstlendiğimiz tüm inisiyatifler ve kaydettiğimiz çabalar yine Türk uzlaşmazlığına tosladı. Türk tarafı kabul edilemez görüşler ortaya koyarak, gerek karada gerek denizde, Kıbrıs Cumhuriyeti’nin egemenlik haklarına itiraz eden girişimlerde bulunmayı sürdürüyor” diye yazdı.
Anastasiadis “Türkiye’nin diyakronik hedeflerinin, Kıbrıs’ın nihai taksiminden ve tamamıyla kendi kontrolü altında sözde bir Kıbrıs Türk devletinin kurulmasından başka bir şey olmadığı tüm açıklığıyla kanıtlanmaktadır” şeklinde ekledi.
Cumhurbaşkanı işgalin sona ermesi ve ülkenin birleşmesi için, Hükümetin, Güvenlik Konseyi kararlarına, uluslararası hukuka ve Avrupa müktesebatına bağlı kalarak çabalarına kararlılıkla devam edeceğine ayrıca vurgu yaptı.
Bu arada, gelecek yıl hem Türkiye’de hem Kıbrıs’ta seçim olması nedeniyle Kıbrıs sorunundaki çıkmazın daha da uzaması olasılığı karşısında Hükümetin ne yapmayı düşündüğü konusundaki bir soruya cevap veren Marios Pelekanos da “çıkmazın nedeninin Türk ve Kıbrıs Türk tarafının uzlaşmazlığı olduğunu” yineledi. Pelakanos “Cumhurbaşkanı Anastasiadis Akıncı ile müzakerelerin yeniden balaması için izlenecek yol üzerinde anlaşmaya varmıştı. Sonra Kıbrıs Türk toplumunda Ersin Tatar lider seçildi. O zamandan beridir bir Türk uzlaşmazlığıyla karşı karşıyayız” dedi. BM GS’nin iki tarafı ortak bir zemin üzerinde birbirine yakınlaştırma inisiyatifi üstlenip üstlenmeyeceğine dair bir soruyaysa şöyle cevap verdi: “Ortak zemin, sağlanan yakınlaşmalarda, BM GS’nin talimat şartlarını belirleyen Güvenlik Konseyi’nin kararlarında, Yüksek Düzey Anlaşmalarında, çok büyük bir mesafenin kat edildiği ve tartışılan meselelerde çok büyük bir ilerlemenin sağlandığı Kran Montana’da kalınan noktada mevcuttur” dedi.
*
Filelefteros gazetesinden bir haber:
“Asprokremos Barajı taştı taşıyor”
Son dönemlerdeki yağış miktarı barajlara kayda değer oranda su toplanmasına yol açtı. Yapılan hesaplar sonucunda 2022 yılının sıkıntısız ve su kesintisi olmadan geçeceğine yönelik beklentiler güç kazanıyor. İyi haberlerin zirvesinde Baf’ın ve Kıbrıs’ın ikinci büyük barajı Asprokremos’un taşmasının an meselesi olması var. Cuma günü yapılan ölçümlerde Asprokremos Barajının doluluk oranı yüzde 95,5’e ulaşmıştı.
Baf’ta ondan önceki günlerde Poli Hrisohu bölgesindeki Argaka ve Pomos barajları taşmıştı. Ayrıca Cuma günü yapılan ölçümlerde ortaya çıkan sonuçlar geçen yıl kaydedilen oranlara kıyasla şöyleydi:
Asprokremos barajı: Yüzde 95,5. Geçen yıl aynı dönemde yüzde 86,2 idi.
Kanavyu barajının doluluk oranı geçen yılki yüzde 67,3 oranına kıyasla bu yıl yüzde 76.
Mavrokolimbos Barajı: Yüzde 46,2. Geçen yıl yüzde 56,8’di.
Evretu Barajı: Yüzde 76,5. Geçen yıl 76,2’ydi.
Argaka Barajı: Geçen yılki yüzde 64,6 doluluk oranına kıyasla bu yıl yüzde yüze ulaştı.
Pomos: Geçen yılki yüzde 90,9 doluluk oranına kıyasla bu yıl yüzde 100’ü buldu.
Ve Aya Marina Barajı: Geçen yıl yüzde 47,7, bu yıl ise yüzde 75,5.
Son Güncelleme: 07 Şubat 2022 - 14:18
https://tr.news.rik.cy/tr/article/2022/2/7/basin-ozetleri-070222/