Filelefteros gazetesinin bugünkü ana haberi
“Üç aylık izolasyona son – Eğlence mekânları herkese açılıyor – SafePass’a da gevşemeler geliyor” başlıklarıyla veriliyor. Habere göre:
Önümüzdeki Pazartesi gününden itibaren aşılanmamışların uymak zorunda olduğu önlemler geri çekiliyor. Belirli mekanlara giriş için olan SafePass uygulamasında değişiklikler ise nihai kararların alınması amacıyla Bilimsel Danışma Kurulunda tartışılacak. Buna paralel olarak Bakanlar Kuruluyla bazı Bilim Danışma Kurulu üyeleri çekincelerini belirttiği halde gece eğlence mekânlarında dans etmek serbest bırakılıyor. Dün alınan kararlara göre önümüzdeki günlerde şimdi geçerli olan tüm önlemler yürürlükte kalacak ancak son üç ay boyunca girmesi yasak olan aşılanmamışlara da 24 saatlik test göstermeleri koşuluyla izin verilecek.
Son kararlara göre eğlence mekânlarında, restoranlarda, tiyatro, sinema ve statlarda bir arada bulunabilecek kişi sayısı artırılacak. Bunun yanısıra tüm hastanelerde acil olmayan ameliyatlarının yapılmasına da başlanıyor. İşyerlerinde ise tele çalışma uygulaması yüzde 50’den yüzde 25’e düşürülüyor.
Çeşitli mekânlara ve faaliyetlerin yapıldığı alanlara girişle ilgili önkoşullara da değişiklikler getirilecek. Filelefteros’a ulaşan bilgilere göre süpermarket, fırın ve beripterolara girişte SafePass gösterme zorunluluğu kalkacak, aşılanmamış kişiler için de bu konuda birtakım gevşemeler olacak.
*
Alithia gazetesinin ana haberi:
“Küçük bir kentin nüfusu kadarlar – Kıbrıs’ta bulunan yasadışı yabancıların sayısı 30 bine, sığınma talebinde bulunanların ise 18 bine ulaştı”
Demografik konular ad hoc Komisyonunun dünkü toplantısında Kıbrıs’ta bulunan yasadışı yabancıların sayısının 30 bine ulaştığı ortaya kondu. Sığınma talebinde bulunanların sayısı ise 18 bine fırladı. Rakamlar küçük bir kentin nüfusu kadar. Geçen Ocak ayında 1.386 yeni sığınma başvurusu yapıldı, Şubat ayında şu ana kadar yapılan başvuruların sayısı ise 883’ü buldu. Sığınma talebinde bulunanların çoğunluğu Afrikalılardan özellikle de Kongo, Kamerun, Nijerya ve Somalililer’den oluşuyor. Göçmenler genellikle İstanbul üzerinden Timbu havaalanına geliyor ve ateşkes hattı üzerinden özgür bölgelere geçiyor. Toplantıda sorunun büyüklüğünü gösteren önemli bir vurgulama “Kıbrıs’tan sınır dışı edilen kişilerin sayısında artış olduğu halde gelenlerin sayısının her gün biraz daha arttığı oldu.
*
Politis gazetesi:
“Taşınmaz mülk fiyatları tavan yaptı – Ev sahibi olmak için eli cebe biraz daha derin sokmak şart”
Yüzde 5 KDV tartışması Kıbrıs piyasasında, yüksek talep ve yüksek inşaat maliyeti nedeniyle, ilk konut eğiliminde artış görülen bir dönemde yapılıyor.
Kıbrıs Gayrimenkul Değerleme Uzmanları Derneği, daire ya da müstakil ev olsun, teslime hazır bir konutun Kıbrıs piyasasındaki ortalama fiyatlara göre metre kare fiyatının ortalama 2.650 avroya geldiği tahmininde bulundu.
Yüzde 19 KDV ve yükselmiş olan maliyet fiyatları Kıbrıs’ta orta bir ailenin sahip olabileceği yeni bir konutun standartlarını dramatik biçimde etkiledi.
Limasol ilk konut edinme bakımından en pahalı olan bölgeyi oluştururken Larnaka en erişilebilir kent olarak görünüyor. Üniversiteler ve üniversite öğrencilerinin kalabalık olduğu bir kent olduğundan ise Lefkoşa’da yüksek talep nedeniyle tek ya da iki odalı daireler daha pahalı. Bu arada ETEK de Meclise konut satış fiyatları konusunda ayrıntılı veriler içeren bir rapor sundu.
Fiyatlarla ilgili karakteristik birkaç örnek:
Bir yatak odalı konutun metrekare fiyatı Lefkoşa’da 2.720, Larnaka’da 2.253, Limasol’da 3.257 avro.
İki yatak odalı konutun metrekaresi Lefkoşa’da 2.631, Larnaka’da 2.207, Limasol’da ise 2.972 avroya mal oluyor.
Üç yatak odalı bir konutun metre karesi ise Lefkoşa’da 2.456, Larnaka’da 2.329, Limasol’da ise 3.027 avro.
*
Haravgi gazetesinin ana haberi:
“Altın pasaportların babası Hükümetin güvenilmezliği devam ediyor – Daimi ikamet programları da Avrupa parlamentosunun mikroskobunda”
AB sembol ve yurttaşlığının ticaretinin yapılmasına son verilmesi hedefiyle yaptırımlar ve sert kurallar.
Hükümetin Kıbrıs’ın Şengen bölgesine girme çabalarının yoğunlaşmasının arkasında kendi çıkarları yatıyor.
Diğer üye ülkelere “altın” vize verilmesine karşı çıkma olanağını sağlayan “bildirme ve istişare” sistemi getiriliyor.
Avrupa parlamentosu “altın pasaportlar”dan sonra daha sert kurallar talebiyle Daimi İkamet programlarını da mikroskop altına aldı. Somut olarak Politik Özgürlükler, Adalet ve İçişleri Komisyonu 7-10 Mart tarihlerinde yapılacak olan Avrupa Parlamentosu genel oturumunda oylamaya konacak olan metni onayladı. Metin beklendiği gibi parlamentodan onay aldığı takdirde Avrupa Komisyonu yasa tasarısı önerisi hazırlamayı üstlenecek, bunu yapmama kararı aldığı takdirdeyse ilgili kararını gerekçelendirecek. Kıbrıs’ta geçerli olan Daimi İkamet programı nedeniyle konunun ülkemizi doğrudan ilgilendirdiği kaydedildi ve “Altın pasaport” verilmesine son verildikten sonra Kıbrıs’ta yabancı yatırımcılara emlak satışlarına devam edilebilmesi amacıyla ilgili çevrelerin Daimi İkamet programına yöneldiği vurgulandı. Bu arada programın gelişmesine katkı yapacağı için Hükümetin Şengen bölgesine giriş çabaları da yoğunlaştı.
Avrupa parlamentosu şunları öneriyor:
AB adalet ve içişleri meseleleri kapsamındaki sistemlerle ilintili yükümlülüklerin ve katı kontrollerin benimsenmesi.
AB üye ülkelerine Avrupa Komisyonuna rapor sunma zorunluluğu getirilmesi.
Başvuru sahiplerinin asgari fiziksel ikametleri ve yatırımlarıyla ilgili olarak aktif katılım, kalite, katma değer ve ekonomiye katkı ile ilgili kuralların benimsenmesi.
Diğer üye ülkelerin altın vize verilmesine karşı çıkmalarına olanak sağlayacak bir bildirim ve danışma sisteminin oluşturulması.
Aracı olan kişiler için katı ve bağlayıcı düzenlemelerin oluşturulması, AB sembollerini kullanan veya AB vatandaşlığının faydalarını vurgulayan pazarlama pratiklerine son verilmesi ve yaptırım çerçevesinin belirlenmesi.
Bu arada Avrupa Parlamentosu Komisyonu'nun raporunda, Hükümetin altın pasaportlar konusunda yalancı çoban gibi davrandığı da teyit ediliyor. Somut olarak raporda altın pasaportlara atıfta bulunularak “Kıbrıs şimdilik yalnızca Kasım 2022'den önce gönderilen başvuruları ele alıyor” denilerek Hükümetin programın sonlandırıldığına ve yeniden geri gelmesinin mümkün olmadığına dair güvenceleri sorgulanıyor. Ayrıca, altın pasaport programlarının genel olarak AB'de aşamalı olarak kaldırılması gerektiğini belirtilerek, bunların etik, yasal ve ekonomik açıdan kabul edilemez olduğu ve bir dizi ciddi güvenlik riski oluşturduğu kaydediliyor.
*
Bugünkü Alithia gazetesinden Kıbrıs sorunuyla ilgili bir haber:
“Kıbrıs sorunu – Britanya yeni öneriler istiyor”
Birleşik Krallık Avam Kamarası Başkanı Sir Lindsay Hoyle Meclisin Dışişleri ve Avrupa İşleri Komisyonunda yaptığı konuşmada çeşitli yorumlara açık olabilecek bir atıfta bulundu.
Hoyle Birleşik Krallık’ın, hükümetten bağımsız olarak, Kıbrıs’a desteğini bir kez daha ifade ettikten sonra Kıbrıs sorununun çözümünde Britanya’nın desteğine yönelik olarak Kıbrıs’ı “yeni öneriler” sunmaya davet etti. Bu dönemde ve uzun aylar boyunca ve Kıbrıs sorununda durgunluk hüküm sürerken hareketlilik gösteren tek tarafın Britanyalılar olduğu biliniyor. Britanya tüm taraflarla peş peşe görüşmeler konusunda inisiyatif üstlenmiş olduğu halde, Hoyle’ün dün sözünü ettiği noktanın Cumhurbaşkanı Anastasiadis ile Dışişleri Bakanı İoannis Kasulidis’in Güven Artırıcı Önlemler önerisine mi yoksa Londra’nın özellikle Cenevre gayrı resmi konferansının başarısız olmasından sonra ileriye götürmeye çalıştığı fikirlere dair mi olduğu konusu net değil.
Siyasi partilerin de hakkında endişe belirttikleri Britanya önerilerini Kıbrıs Rum Müzakerecisi Andreas Mavroyannis Kıbrıs sorununda durgunluk devam ederken Britanya’nın bu çabasının hoş karşılandığını vurgulayarak reddetmişti.
Üç günlük bir ziyaret içi Kıbrıs’ta bulunan Britanyalı yetkili Cumhurbaşkanı Anastasiadis ile görüştü ve temsilciler Meclisi genel oturumunda bir konuşma yaptı. Konuşmasında Britanya Avam Kamarası Başkanının Kıbrıs’a ilk kez resmi bir ziyaret gerçekleştirdiğini ve Kıbrıs ziyaretinin, Avam Kamarası Başkanlığı görevini devraldıktan sonra ilk yurt dışı ziyareti olduğunu söyledi. Bu ziyaretin, Kıbrıs – Birleşik Krallık arasındaki güçlü dostluk ilişkilerini ve demokratik değerlere karşılıklı bağlılığı teyit ettiğini dile getirdi.
*
Haravgi gazetesinden bir haber:
PEO ile DEV-İŞ dün barışçıl ve yeniden birleşmiş bir Kıbrıs, daha iyi bir gelecek ve eşit ve adil bir toplum vizyonunun hayata geçirilmesi hedefiyle, çalışan sınıfın değerleri temelinde ortak eylem ve faaliyetlerini güçlendirmek konusunda anlaşmaya vardılar.
Yapılan ortak açıklamada toplantıda çalışanları meşgul eden sorunların ele alındığı ve işbirliğinin genişletilmesi konusunda görüş teatisinde bulunulduğu belirtildi. İki sendika ayrıca Kıbrıs sorununun içinde bulunduğu dönemi de ele aldı. Ülkenin sendikal hareketinin Kıbrıs sorununun çözümüne katkısına dair 2022 ortak eylem planı belirlendi. Her iki tarafta da yapılacak olan ortak eylemlerden bazıları:
8 Mart Dünya Kadın Günü vesilesiyle ortak faaliyetler
Kavazoğlu - Mişauli anısına düzenlenecek etkinliklere katılım
1 Mayıs İşçi Bayramı etkinlikleri
1 Eylül Dünya Barış günü etkinlikleri düzenleme gibi faaliyetler
*
Filelefteros gazetesinden iki haber:
“Kıbrıs Elektrik Kurumu AİK ile Başpiskoposluk 70 milyon avro değerinde fotovoltaik parkları hazırlıyor… - Ahera bölgesinde inşa edilecekler”
AİK – Başpiskoposluk ortak çalışma planları çerçevesinde toplamda 14 fotovoltaik park inşa edilecek. 4 tanesinin ruhsatı alındı. Geri kalan projeler ise incelenme aşamasında bulunuyor. Parklar 80 MW gücünde olup maliyeti 70 milyon avro olacak.
*
“Küçük ikizlerin serüveni iyi sonla bitti – Atienu’da aranan üç yaşındaki kızın Purnara’da olduğu tespit edildi”
Pakistanlı bir aile sığınma başvurusu yapmak için özgür bölgeye geçmeye çalışırken iki küçük kızını kaybetti. 3 yaşındaki ikizlerin macerası iyi bitti. Bir tanesi Salı sabahı BM askerleri tarafından Yeşil hat içerisinde bulunup teslim edildi. İkinci kızın bulunması için dev bir operasyon başlatıldı. Ancak sonunda dün akşamüzeri Kokkinotrimitya Göçmen Kabul Kampında bulunduğu tespit edildi.
Polisin verdiği bilgilere göre Pakistanlı aile bir grup Nijeryalı göçmenle birlikte sabahın erken saatlerinde özgür bölgeye geçmeye çalışıyordu. Polis tarafından fark edilmeleri sonucunda yaşanan panik ve karanlık olması nedeniyle ikiz kızlarını kaybetti. Anne baba üçüncü çocuklarıyla birlikte işgal altındaki bölgeye döndü. Sosyal Hizmetler Dairesi her iki çocuğun da Ledra Palas barikatından ve polis ile BM’le işbirliği çerçevesinde anne babasına teslim edildiğini açıkladı.
Son Güncelleme: 16 Şubat 2022 - 13:11
https://tr.news.rik.cy/tr/article/2022/2/16/basin-ozetleri160222/