Filelefteros gazetesi ana haberini “Hellim yeni maceralara atılıyor – AB tarafından menşe ismi korumalı ürün olarak kaydedildikten sonra ürünün süt oranlarının değişmesi meselesi ortaya çıktı” başlıkları altında verdiği haberinde şöyle yazıyor.
Uzun yıllar süren bir mücadelenin sonunda hellim menşe ismi korumalı ürün olarak tescil edildikten 3 ay sonra Kıbrıs’ın geleneksel ürünü hellim Avrupa Komisyonunca koruma altına alınması olayını riske atacak yeni maceralara giriyor. Tarım Bakanlığı küçükbaş ve büyükbaş hayvan yetiştiricileriyle yaptığı istişarelerden sonra hellimde kullanılan süt miktarının yüzde yirmisinin keçi-koyun sütü, yüzde sekseninin ise inek sütünden oluşmasına dair öneri sundu. Avrupa Komisyonunun tescil ettiği hellim ürününde inek sütünün oranı yüzde 49 olarak belirlenmişti. Yani hellimin tescili sağlandıktan sonra bundan önceki yıllarda yapılan konuyla ilgili onca tartışma silindi ve Tarım Bakanlığı tescilden önceki duruma dönüş yaptı. Buna paralel olarak Bakanlık küçükbaş hayvan yetiştiricilerine keçi sütü litresine 13, koyun sütü yetiştiricilerine ise 18 sent zam vermeyi önerdi. Bu önerinin uygulamaya geçmesi için tüm ilgili tarafların anlaşması gerekiyor. Son söz Avrupa Komisyonuna ait olacak. Önerinin Komisyona sunulması ve kabul edilmesi gerekiyor. Brüksel’in, başvuru yapılmasının ardından sekiz yıl geçtikten sonra, söz konusu üründe böyle bir oran değişikliğini kabul etmesi çok zor olarak değerlendiriliyor.
*
Haravgi gazetesinin de ana haberi aynı konuyu ele alıyor.
Haberi gazetenin ön sayfasından aktaralım:
“Daha gün doğmadan, Hükümet, menşe ismi korumalı ürün hellimin altını oyuyor – Avrupa Komisyonuyla hiçbir istişare yapılmaksızın tüccarların çıkarlarına hizmet eden öneri getirildi”
İkisi hariç “hellim” adı altında üretilecek tüm mamuller menşe ismi korumalı damgası taşımalı.
Keçi ve koyun sütü oranının yüzde elliden yüzde otuz beşe indirilmesi, inek sütününse yüzde 65’e yükseltilmesine yönelik önerinin yolunu yapıyorlar.
Öneriye tepki gösteren küçükbaş hayvan üreticilerini keçi ve koyun sütüne litre başına 13 ve 18 sent artış vererek yatıştırmaya çalışıyorlar.
*
Bugünkü tüm Kıbrıs Rum gazetelerinde yer alan doktorların vergi kaçırdığına dair bir haber, Politis gazetesinde ana haber olarak öne çıkıyor.
“Doktorların vergi kaçırmasıyla ilgili gelişmelerde Sağlık Sigortası Kurumu’nun sorumlulukları çok ağır – Devlet Hastanesinde de çalışmış olan bir uzman doktor hakkında dava açıldı” başlıkları altında verilen haberde Politis gazetesi şöyle yazıyor:
Ekonomi Bakanı Konstandinos Petridis, Sağlık Sigortası Kurumunda personel açığı konusundaki söylemlerle ama aynı zamanda Kurumun izlediği ve sağlık profesyonellerine vergi kaçırma olanağına açık kapı bırakan pratiklerle ilgili karşı saldırıya geçti.
Konstandinos Petridis’e göre Vergi Dairesi bir yıldır Sağlık Sigortası Kurumu’nun her sağlık profesyonelinin YESİ’den aldığı tazminatlar hakkındaki verileri göndermesini bekliyor. Şu ana kadar ise bu gerçekleşmedi.
Her doktor Vergi Dairesine kendi vergi bildirimini yapıyor ama Vergi Dairesinin elinde ilgili kontrolleri yapabilmesi için Devlet Sağlık Kurumunun verileri yok. Sayıştay raporuna göre YESİ’den fahiş paralar alan doktorlar var ve vergi kaçırıyor olmaları olasılığı mevcut.
*
Alithia gazetesi 2023 seçimlerine yönelik AKEL ile DİKO işbirliği konusundaki gelişmelerle ilgili bir ana haber yapmış.
“AKEL tutunacak dal arıyor – Nikolas Papadopulos Sol’un partisini mengeneye aldı” başlıklarıyla veriyor. Şöyle yazıyor:
Biraz yanlış hareketleri ve kulis temasları, biraz yaptığı yanlış açıklamalar ve biraz da yanlış değerlendirmeleri nedeniyle kendi kendini çıkmaza hapseden AKEL’i, tarihinde ilk defa karşılaştığı en büyük siyasi çıkmazıyla karşı karşıya bıraktı. AKEL, bir yandan, değil ikinci tura geçememek yüzde 20 oranında oy alamamak korkusuyla, bundan önceki üç seçimde Hristofyas ve Malas adaylıklarıyla yaptığı gibi seçimlere kendi adayıyla katılmaya cesaret edemiyor. Öte yandansa DİKO’ya, aday ismi için kendi şartlarını koşma olanağını veren ön koşullar ortaya koyuyor. Düzenleyici rolünü geri kazanmasının yolunun sadece iktidara gelmekten geçtiğini iyi bilen DİKO, AKEL’in onu yanlış yollara sürüklemesine ve böylelikle iktidara güçlü bir şekilde girmesini engelleyecek senaryolardan uzak tutmasına izin vermeyecek.
*
Kıbrıs Rum gazetelerinin diğer haberlerinden kısa kısa bazı seçmeler:
Filelefteros:
“Konuklama merkezi yangın yeri – Purnara’da taş savaşı, 35 yaralı”
Purnara göçmen kampındaki göçmenler arasında peş peşe iki olay patlak verdi. 18 yaş altındaki bir kişi bıçakla bir diğer göçmeni yaraladı. Çıkan taş savaşı sonucunda 35 yaralı.
*
“Ocak ayında kaydedilen binlerce vaka dolayısıyla dokuz günde 26 ölüm olayı”
Şubat ayında pandemi Kıbrıs’ı ezerek geçiyor. Meydana gelen ölüm olaylarının nedeninin binlerce vakayla aşılanmamışlardan kaynaklandığı düşünülüyor. Epidemiyolog Mihalis Vonyatis “18 yaş üstündeki nüfustaki aşılanma oranı yüzde 84 civarında olmasaydı çok daha fazla ölüm vakasıyla karşı karşıya kalacaktık” dedi.
*
“Tatar “Komisyon” davetiyesi çıkardı”
Ersin Tatar Kıbrıslı Rum göçmenlere seslenerek işgal altındaki bölgedeki mallarını talep etmek için “komisyona” başvurmaya çağırdı.
*
Haravgi:
“Anastasiadis – Tatar: Çözüm sürecinde özlü kadın katılımı – İki lider süreçte özlü kadın katılımı konusunda anlaştı – İki Toplumlu Kadın Erkek Eşitliği Komisyonu kısa süre içinde Eylem Planını açıklayacak ”
Dün Çarşamba günü BM’in Kıbrıs basın sözcüsü Alim Sıddık, iki toplum lideri Nikos Anastasiadis ile Ersin Tatar’ın Kıbrıs sorununun çözüm sürecine eşit ve özlü kadın katılımı konusunda anlaşmaya vardığını açıkladı.
Barış sürecine kadınların katılımı Güvenlik Konseyi’nin her zaman değişmez talep talebiydi. Hatta 2021 kararında bu talebe ilişkin 15 Aralık’a kadar vade verilmişti. Olay iki tarafı belirli girişimlerde bulunmak zorunda bıraktı ve en nihayet, BM’in de yardımıyla bu çabalar sonuç verdi.
Aynı habere bugünkü Filelefteros gazetesinde de “İki lider bir konuda en nihayet anlaşabildi…” başlığıyla rastlıyoruz.
*
“Hükümetin açıklamaları konut ihtiyaçlarını karşılamıyor”
Kıbrıs’taki akut konut sorunu gün be gün kötüleşmeye devam ediyor. İnşaat maliyetinin tavan yapması, konut sahibi olmak için kredi alabilmeyi genç çiftlerin çoğunluğu için imkânsız hale geldi. AKEL genç çiftlere konut edinmeye erişilebilirlik sağlayan belirli öneriler sundu.
*
“Avrupa Komisyonu: Dolandırıcılık, seller ve biyo-çeşitlilik konularında ihlal prosedürü”
Kıbrıs Avrupa fonlarıyla ilgili yolsuzluklar, sel riski haritaların çıkarılması ve biyo-çeşitliliğin korunması konularında neden gerekli yasaları çıkarmadığı konusunda açıklama yapmaya çağrıldı. Aynı zamanda kamu çıkarı ve Avrupa emri konularında başlatılmış olan ihlal süreçleri de devam ediyor.
*
Politis gazetesi:
“Zamlar çoğalıyor – Şu ana kadar tavan fiyatı belirlenmesi konusu düşünülmüyor”
Politis gazetesine bilgi veren yetkili kaynaklar, Hükümetin şimdilik, yakıt ve temel ihtiyaç ürünleri konusunda tavan fiyatı belirmek gibi bir niyeti olmadığını söyledi.
*
Ticaret ve Deniz Mahkemesinin kurulması vatandaşa pahalıya mal oluyor – 7 hakim”
Şu anda kurulma aşamasında olan “Ticaret ve Deniz Mahkemesi”nin 7 hakiminin yüksek maaşları vergi ödeyen yurttaşın sırtına ekstra bir yük olarak binecek. Her birinin yıllık geliri 124.000 avro olacak. Başlangıçta ilgili Meclis Komisyonuna sunulan yasa tasarısı mahkemenin hâkimlerinin sayısını 5’le sınırlı tutuyordu. Ancak sonuçta Yüksek Mahkemenin talebi üzerine hâkimlerin sayısı 7’ye çıkarıldı.
*
Bugünkü Kıbrıs Rum gazetelerinde Halil Falyalı cinayetiyle ilgili haberler de var. Başlıklarıyla aktaralım:
Alithia:
“İşgal altındaki bölgede Falyalı cinayetiyle ilgili acil durum koşulları”
Halil Falyalı cinayetinden sonra limanlarda, havaalanında ve barikatlarda amansız önlemler alınıyor.
Politis:
“Tatar’ın dostu gangster usulü öldürüldü – Halil Falyalı cinayetiyle ilgili üzüntüsünü ifade eden Tatar “değerli bir kişinin kaybından” söz etti”
Haravgi:
“Falyalı cinayetinden sonra güvensizlik duygusu arttı – Polis olay yerinde kurşun ve kovanlar tespit etti”
Son Güncelleme: 10 Şubat 2022 - 13:19
https://tr.news.rik.cy/tr/article/2022/2/10/basin-ozetleri-100222/