basın özetleri 18.11.22

Filelefteros’un ana haberi

“Yeni ilaçlar ancak 3-4 yıl sonra – Bu yıl Avrupa’da onay alan ilaçlar YESİ’ye gecikmeyle girecek – Onlarca yeni ilaç sürüncemede”

2022 yılında Avrupa’da onay almış olan ilaçlar YESİ kapsamına en iyi ihtimalde 3 ila 4 yıl sonra alınabilecek. Kıbrıslı hastalar ilaç tedarik edebilmek için Sağlık Bakanlığının prosedürlerinin yol açtığı sıkıntıları yaşamaya devam edecek. Bu arada başka ilaçların tedariki için sürüncemede olan çok sayıda dilekçe de Sağlık Sigortası Kurumu OAY’nin uyguladığı zaman alıcı prosedürler nedeniyle henüz sonuç alamadı. Kıbrıs Araştırma ve Geliştirme İlaç Şirketleri Birliği Başkanı Filelefteros’a sert ve sonuç verici kararların alınması gerektiğini ifade etti.

*

Haravgi gazetesinin ana haberi

“Andreas Mavroyannis borçlu koruma mekanizması oluşturacak - Bankaların yasadışı ve suiistimal edici uygulamalarından doğan borçlar”

Hükümetin başarısız uygulamaları kooperatif bankasının dağılmasına yol açtı.

Kıbrıs Varlık Yönetim Şirketi KEDİPES ana konut ve küçük ticari çatıların korunmasına yönelik bir oluşuma evrilecek

İflas ve ödeme güçlüğü mevzuatı güçlendirilerek vatandaşlara ve küçük girişimcilere ikinci bir şans hakkı sağlanacak

*

Alithia gazetesinin ana haberi:

“Süper market isimleri ve fiyatları – Tüketici bundan böyle 168 adet temel ihtiyaç ürünü arasında tercih yapabilecek”

Anonimliğe son veren Ticaret Bakanlığıperakende satış ürünlerine yönelik tüketiciye daha geniş bir güncelleme sağlıyor.

Fiyat gözlemevi 11 Kasım’dan itibaren Kıbrıs’taki satış kuruluşlarının isim ve sattıkları ürün fiyatlarını yayınlıyor.

Tüketiciyi Koruma Hizmetleri Müdürü Konstandinos Karayorgis “Gözlemevinin geliştirilmesi ve dijitalleştirilmesi konusunun incelendiğini” belirtti.

Ayın başlarında, tüketicinin “yalan indirim ilanlarından” korunmasına yönelik yeniden düzenlenen yasa da uygulamaya geçirildi.

*

Politis gazetesinin ana haberi

“Yaşlı bakım evlerinde “rehabilite” – Rehabilitasyon merkezlerine yönelik yasa tasarısı beş yıldır Sağlık Bakanlığının çekmecelerinde beklemede” başlıklı ana haberinde Politis gazetesi şöyle yazıyor:

YESİ zamanlarında hâlâ daha engelli çocuklar dahil hastalarımızı rehabilitasyon için yaşlılar bakım evlerine göndermeye devam ediyoruz. Yaşlılar bakım evi ile rehabilitasyon merkezinin ayrımını yapan bir mevzuatın olmamasını fırsat bilen bazıları yaşlılar bakım evlerine rehabilitasyon adını veriyor.

Geçmişte, yaşlılar evlerinde uygun olmayan bakım yöntemlerinin, yaşlılarının hayatına mal olduğunu bildirdikleri durumlar oldu. Konu yılda en bir kez Meclisin komisyonlarında tartışılıyor, kararlar alınıyor ama kararlar kâğıt üzerinde kalıyor.

Rehabilitasyon hizmetlerinin YESY'ye dahil edilmesi çabası, merkezlerin işleyiş şartlarına yönelik bir yasa tasarısının hazırlanması yönünde yeni baskıları da beraberinde getirdi. Yasanın, Meclisin cumhurbaşkanlığı seçimleri için kapanmasından önce tartışılması olasılığı da mevcut.

*

Kıbrıs Rum gazetelerinden diğer bazı haberler

Birleşmiş Milletler Siyasi İşler Bölümü Avrupa, Orta Asya ve Amerika Genel Sekreter Yardımcısı Miroslav Jenca’nın dün Nikos Anastasiadis ve Ersin Tatar’la yaptığı görüşmeler bugünkü Kıbrıs Rum gazetelerinde yer alıyor.

Gatelerin kısaca haber başlıklarını aktaralım.

Haravgi gazetesi: Miroslav Jenca diyaloğun yeniden başlaması için uygun zemin bulamadı – Guteres ortak zemin arayışı için taahhüt verdi - Jenca, Türkiye'deki seçimlerden önce diyaloğun yeniden başlaması ihtimali görmüyor – Tatar “Şu anda iki taraf arasında ortak zemin yoktur” dedi

Filelefteros:

En kötüsünden kaçınmak istiyorlar – Jenca’dan yeni bir şey gelmedi – Jenca iki lidere BM Genel Sekretrinin Kıbrıs sorunuyla ilgili diyaloğun devam etmesine yönelik taahhüdünü iletti – Kıbrıs Rum tarafının Türk tarafının tahrikkarlığına karşı iradesi – Mesajlara rağmen Ersin Tatar aynı nağmeye devam – İoannis Kasulidis: “Başarılı olamayacaklar. Kıbrıs basını kime inanacağını seçmeli. Bize mi yoksa Türk propagandasına mı?”

Alithia gazetesi:

Süreci canlı tutmak için geldi ama süreç öldü… Jenca liderlerle görüştü ama beklendiği gibi sonuç alamadan geri döndü – İoannis Kasulidis: “Ölü bölgede tahrikler, Türk Devletleri Teşkilatı veya başkaları tarafından tanındıklarına ve ayrı bir varlık olarak SOFA anlaşması talebine dair tahrikler. Ben diyorum ki başarılı olamayacaklar ve olamadılar da.”

Ersin Tatar: “İki taraf arasında şu anda ortak zemin mevcut olmadığı herkesçe biliniyor”

Politis gazetesi:

Dışişleri Bakanlığı tarafından önleyici tedbirler – Dışişleri Bakanı İoannis Kasulidis dün Türkiye’nin sahte devletin doğrudan tanınmasını hedefleyen planlarının, Bakanlığının ve Kıbrıs diplomasisinin girişimleri sayesinde önleneceği konusunda iyimser göründü. Buna paralel olarak BM Genel Sekreteri Yardımcısı Miroslav Jenca Antonio Guteres’in Kıbrıs sorununa çözüm bulma çabalarında yer almaya devam etmek konusunda hazır olduğunu teyit etti – Dışişleri Bakanı Kıbrıs Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı seçimlerine kadar olan dönemde gelişebilecek olası negatif gelişmelere dair endişelerini saklamamakla birlikte bundan böyle durumun kötüleşmeyeceği umudunu dile getirdi.

*

Alithia gazetesinden bir haber:

“Cumhurbaşkanından Türkiye’ye çağrı – Önkoşul yasadışı faaliyetlerin sona erdirilmesi”

Cumhurbaşkanı Nikos Anastasiadis Türkiye’den gelen her türlü tahrik ve yasadışı faaliyetlere karşın Kıbrıs’ın egemen ve bağımsız bir devlet olarak enerji politikasını kesintisiz biçimde sürdürmeye devam edeceğini teyit etti. “Biz Türkiye’nin bölgede gelişen ve güvenliği, istikrarı ve AB için alternatif çözümü destekleyen geniş işbirliği ağına katılımmasına karşı değiliz” diyen Cumhurbaşkanı, devamla “Bunun önkoşulu Türkiye’nin yasadışı faaliyetlerine, Kıbrıs ile Yunanistan Münhasır Ekonomik Bölgelerini ya da deniz hukukunu ve bölge devletlerinin egemenlik haklarını sorgulamaya son vermesidir” şeklinde ekledi.

*

Haravgi gazetesinden birkaç haber:

“AKEL devlet ile Kilise işlerinin birbirinden ayrılmasını savunuyor ve Başpiskoposluk seçimlerine karışmayacaktır”

Dün ilgili bir soruya cevap veren AKEL Genel Sekreteri Stefanos Stefanu “AKEL Başpiskoposluk seçimlerine karşışmayacaktır çünkü devlet ile kilise işlerinin birbirinden tamamen ayrılması gerekliliğine inanıyoruz” dedi.

Stefanu “Ama bu demek değildir ki yurttaşlar Başpiskopoluk seçimlerine ilgisiz kalmalı. Kilise tüzük şartında öngörüldüğüne göre yurttaşlar oy kullanabilir. Biz maneviyata ve hayırseverliğe yönelik çalışan, yardıma muhtaç insana yönelik sevgi ve destek mesajları veren ve elbette ki cemaatini mahcup etmeyen bir kiliseye sahip olmak isteriz” dedi.

*

“Meclisin önünde “Ayıp ve utanç verici” sloganı attılar"

Kıbrıs’ın felaketine neden olan Grivas müzesinin finanse edilmesi kararını protesto eden Cunta direnişçileri dün Meclisin önünde toplandı. Tarihin unutturulması ve çarpıtılması için çalışanlara, ruhlarının tüm gücüyle “Ayıp ve utanç verici” diye bağırdı.

*

Filelefteros gazetesinden bazı haberler:

“ABD’ye kolaylıklar sağlayan geniş çaplı anlaşma – Kıbrıs ABD’ye gıda ve limanlardan depo ve tesislere kadar ihtiyacı olan her şeyi temin edecek”

Kıbrıs Hükümetinin 26 Temmuz 2022’de ABD ile imzaladığı, genel hatlarıyla “hizmet alışverişi ve idari bakım konularında destek” içerikli bir anlaşma temelinde ABD Kıbrıs’ı askeri depo olarak kullanabilir ve buna paralel olarak, her istendiğinde, onlara ilgili hizmetler ve kolaylıklar sağlanacaktır.

Anlaşmanın içeriğinin Meclisten de geçmesi bekleniyor zira ilgili anlaşmanın imzalanması kararı 16 Temmuz 2022’de alındı ve Meclise anlaşmaya onay vermekten başka bir seçenek kalmıyor.

*

“Kooperatif Bankasıyla ilgili hiçbir hüküm yok – Milyonlar uçtu gitti, ceza alan yok”

Kooperatif Bankasının çökmesiyle ilgili davalarda bugüne kadar hiçbir mahkûmiyet verilmedi, Arestis raporunun gösterdiği sorumlulardan hiçbiri bugüne kadar şüpheli olarak dahi gösterilmedi.

Her şey kooperatif skandalının borsa skandalı, ekonominin çöküşü gibi cezasız kalarak tarihe geçeceğini gösteriyor.

Bugüne kadar Mahkemeye verilen dört davanın hepsi düştü. Arestis, Haciyannis ve Kurunas üçlü araştırma komisyonunun asıl sorumlular gösterdiği şahıslar hakkındaki araştırmalar ise söz konusu kişilerin sorumlu olmadığı sonucunu ortaya koydu. Polisin, üç yıldır devam eden araştırmalarının gidişatına yönelik Meclisin Denetim Komisyonuna sunduğu verilerden ortaya çıkan en önemli sonuç şu ana kadar hiçbir mahkûmiyet verilmediğidir.