basın özetleri 16.11.22

Filelefteros gazetesinin ana haberi:

“Entrikalar ve oylamalar – Aday üçlüsünün seçilmesine ve onu takip eden Sanit Sinod toplantısına ağırlık verilecek – Yabancıların “jeopolitik cepheler” ve Kilise’nin tutumuna ilgisi”

Başpiskoposluk tahtı için adaylar arasındaki yıpratma savaşı, belden aşağı darbeler dahil olmak üzere, tüm hızıyla devam ediyor. Tüm ağırlık aday üçlüsüne girecek kişilerin belirlenmesine veriliyor. Bu nedenle adaylar, birbirlerinin altını oymanın yanısıra, seçmenleri etkilemek amacıyla gerçekten mevcut olan ya da olmayan anketler vasıtasıyla şimdiden “kayıp oy” kartını oynamaya başladı. Kıbrıs Bağımsız Kilisesi'nin hangi jeopolitik kampa gireceğini takip etmek ve hatta gelişmeleri etkilemek için yabancıların, hükümetlerin ve Kiliselerin ilk kez Kıbrıs Kilisesi seçimlerine olan ilgisi de arka planda belirleyici bir rol oynuyor.

*

Politis gazetesinin ana haberi:

“Yurt dışından özel araştırmacılar getirtiyor – Yolsuzlukla Mücadele Dairesi “altın” pasaport olaylarının ve polisin düzenlediği sahte ifadelerin araştırılmasında yurt dışından yardım istedi”

Yolsuzlukla Mücadele Kurumu Başsavcı ve Hapishane Müdürü tarafından ihbar edilen iki çok önemli vakanın araştırılması görevini hizmet satın alma yoluyla yurt dışından getirtilecek özel araştırmacılara verecek.

Her iki vaka durumunda da olaya eski ve şimdiki devlet yetkililerinden bazılarının karışmış olması nedeniyle Kıbrıs makamları araştırmayı yürütmekte isteksizlik gösterdi. Daire kendisine uygun araştırmacı göstermesini istemek için Avrupa Yolsuzlukla Mücadele Servisine başvurdu.

Kuruma ulaşan vaka sayısı 20 taneyi buldu. Yolsuzlukla Mücadele Dairesi şikâyetlerin incelemesine başlayabilmek için, hâlâ daha, işleyiş kurallarıyla ilgili yasayı Meclisin oylamasını bekliyor.

*

Haravgi gazetesi:

“AKEL'in aşırı kârların vergilendirilmesi önerisine geniş destek – Kendine mazeret arayan Hükümet hiçbir şey yapmamak için zamanı kemiriyor”

Piyasadan kişiler, dün Meclisin Enerji Komisyonu'ndaki tartışma sırasında 70 milyon avrodan fazla aşırı kâr elde edildiğini bildirdi.

Büyük çıkarların yararına işi ağırdan alan Hükümet, süper kârların vergilendirilmesi konusunda hiçbir şey yapmadan zamanı kemirmeye çalışıyor.

AKEL Merkez Komitesi Genel Sekreteri Stefanos Stefanu, enerji alanında elde edilen aşırı kazançların vergilendirilerek ekonomiye ve vatandaşa iade edilmesini istedi.

*

Ve Alithia gazetesinin ana haberi:

“Rus füzeleri Polonya’yı vurdu – Dünya endişe ediyor; Bir hatanın sonucu mu yoksa NATO toprağına ilk saldırı mı?”

Polonya Başbakanı Mateus Maravyetski daha ilk andan itibaren Bakanlar Kurulunun ulusal güvenlik konuları komitesini olağanüstü toplantıya çağırdı.

Amerikan Pentagon’u beklemede.

Olay Moskova’nın Ukranya’ya yüzden fazla füzeyle saldırmasından sonra meydana geldi. Atışlardan bazıları Polonya sınırına 70 kilometrelik mesafede olan Lviv’e kadar gitti.

Bir NATO ülkesine yapılacak doğrudan bir saldırı durumunda, tüm müttefikleri için kolektif savunma yükümlülüğü teşkil eden ve NATO ittifakının çekirdeği olarak kabul edilen 5. Maddenin aktive edilmesine götürebilir.

Ukrayna’nın enerji ve kamu yararı tesislerinin darbe alması sonucunda son saatlerde Moldavya’da da elektrik kesintisi yaşandı.

Rusya, Savunma Bakanlığının olağanüstü bir açıklaması vasıtasıyla provokasyondan söz etti. Olayı “Gerginliğin tırmandırılması amaçlı kasti bir tahrik” olarak nitelendirdi.

*

Alithia’dan Kıbrıs Rum gazetelerinin diğer başlıca haberlerinden bazıları:

Alithia’dan

“Anastasiadis Hristodulidis’i teşhir etti – Eski Dışişleri Bakanının yalan söylediğini teyit etti”

Cumhurbaşkanı Nikos Anastasiadis gazeteci Yannis Kareklas’a verdiği röportajda “Tarafımdan Sayın Hristodulidis’i ilgilendiren bir açıklama hazırlanmıştı… ama kendisi karşı çıktı ve dolayısıyla yapılmadı” dedi.

Nikos Hristodulidis tüm TV kanallarında aynı zamanda yayınlanan ilk debat’te “Nikos Anastasiadis’in partinin birliğini sağlamak amacıyla hiçbir metin hazırlamamış olduğunu üç kez yinelemişti.

*

“Kıbrıs sorununun çözümsüz kalmasından dolayı üzgünüm”

Cumhurbaşkanı Nikos Anastasiadis Yannis Kareklas’a verdiği röportajda Kıbrıs sorununa da değindi. Nikos Anastasiadis Kıbrıs sorununda mevcut olan durgunluk ve AKEL’in ona karşı saldırıları konusunda en yakın çalışma arkadaşı olan Andreas Mavroyannis’in en önemli tanık olduğunu ifade etti ve “Onun tanıklığı AKEL’in beni taksimle suçlamasına net bir cevaptır” dedi.

Cumhurbaşkanı okumuş olduğu BM tutanaklarından, BM Genel Sekreterinin Türkiye’nin adadaki askerlerini çekmesi konusunda yanıltıldığının anlaşıldığını söyledi ve dolayısıyla da Antonio Guteres’in herkesin karşısında özür dilediğini söyledi.

Yurt dışında Kıbrıs’a karşı güven eksikliği olduğuyla ilgili bir soruya ise Anastasiadis AKEL tarafından desteklenen Mavroyannis’in kendisinin Türk askerlerinin adadaki varlığını da içeren bir çözümün başarılı olamaması için mücadele verdiğini söylediğini hatırlattı. Tutanakların Kıbrıs Rum tarafının hiçbir sorumluluk taşımadığını gösterdiğini ekledi.

Bazı partilerin Kıbrıs sorununun iki toplumlu iki bölgeli federasyon çözümünü ve müzakereleri istemediği konusunda ise Cumhurbaşkanı “Çoğunluk olsalardı eğer o zaman tehlikeli olurlardı” dedi.

Kıbrıs sorununun bir Avrupa sorununa dönüştürülmeye çalışıldığını ifade eden Anastasiadis “Birbirimizi suçlamaktan vazgeçelim. Hepimiz hatalar yaptık ama Kıbrıs sorununun çözümsüz kalması hiçbir hükümetin suçu değildir” dedi.

*

Haravgi gazetesinden

“Adı yolsuzluğun dev boyutlara ulaşmasıyla özdeşleşti ama onun vicdanı rahatmış – Hükümet Sözcüsü AKEL’in ortamı zehirlemeye çalıştığını iddia etti”

AKEL Cumhurbaşkanı Anastasiadis’in Pazartesi akşamı Sigma televizyonuna verdiği demeçte söylediklerini şiddetle kınadı. AKEL Basın Sözcüsü Yorgos Kukumas “Adı yolsuzluğun dev boyutlara ulaşmasıyla özdeşleşen adamın vicdanının rahat olduğunu söylediğine tanık olduk. DİSİ ülkenin tüm kurum ve yasalarını kontrolü altına almamış olsaydı eğer, şimdi Nikos Anastasiadis, üstüne bir de halkla dalga geçemeyecekti” dedi.

“Nikos Anastasiadis ve DİSİ yolsuzluk rekoru kıran, telefon takip skandalında başrolü oynayan, dünya çapında rezil olmuş bir ülke teslim ediyorlar. Taksimin kapımızın eşiğine dayanmış olduğu olduğu bir vatan teslim ediyorlar. Bankaların saldırganlığı karşısında, ülkeyi istila eden büyük çıkarlar karşısında diz çökmüş bir toplum teslim ediyorlar. İdarenin gerek Averof Neofitu gerek Nikos Hristodulidis’le DİSİ’de kalmaya devam etmesi halkımızın ve ülkemizin gömülmüş olduğu çıkmazları daha da derinleştirir” dedi.

Hükümet adına AKEL’in açıklamasına cevap veren Hükümet Sözcüsü Marios Pelekanos “AKEL’in bir kez daha siyasi ortamı zehirlemeye çalıştığını” ifade etti.

*

“Andreas Mavroyannis uyardı: Taksim kapının eşiğinde”

Pazartesi akşamı Londra'da Kıbrıslı Rumlara ve Kıbrıslı Türklere hitap eden bağımsız cumhurbaşkanı adayı Andreas Mavroyannis “Kıbrıs'ta siyasi eşitlik içeren iki bölgeli iki toplumlu bir federasyon çözümü için tereddüt etmeksizin çalışılmazsa ve bu çözüme ulaşılamazsa eğer, o zaman Kıbrıs'ın bölünmesi kapının eşiğindedir” dedi. Konuşmasında “Kıbrıs sorunu konusunda ülkenin uçurumun kenarında” olduğunu söyleyen Mavroyannis “sürecin kazandırdıklarında, GK kararlarında, sağlanan yakınlaşmalarda ve BM Genel Sekreterinin 2017 Krans Montana noktalarında ısrar etmeliyiz. Başarabileceğimiz tek şey budur” dedi. Bugünkü Hükümetin, muhafazakâr güçlerin idareyi yeniden ele geçirmesi durumunda, bunun, Kıbrıs sorununu tamamıyla gömecek olan bu sefil on yılın devamı anlamına geleceğini söyledi.