Filelefteros gazetesinin ana haberi:
EastMed’in içteki etkileri – ABD’nin EastMed projesini sona erdirme hareketinden sonra Lefkoşa’da kargaşa” başlık ve alt başlıkları altındaki haberde şöyle yazıyor:
Doğu Akdeniz’de gerginlik kaynağı olarak gördükleri EastMed boru hattı planlarını sona erdirmeye yönelik Amerikan hareketi iç cephede kötü etkilere yol açtı. State Department belgesi ve Amos Hochstein’ın açıklamaları Hükümet ve muhalefet partileri arasında yeni bir çatışma cephesi açmanın yanısıra Hükümet cephesi içindeki farklı yaklaşımların da su yüzüne çıkmasına neden oldu. Cumhurbaşkanı Nikos Anastasiadis dün yaptığı açıklamada şu noktalara değindi:
- Yunanistan, İsrail ve Kıbrıs’ın siyasi iradesiyle alınan bu karar, ekonomik uygulanabilirlik çalışmaları, benzer bir projeyi mümkün kılacak denizaltı morfolojileri ve daima çevresel etkileri göz önünde bulundurularak alındı.
- Dâhil olan ülkelerin hükümetleri ve tabi ki Avrupa Birliği, projenin herhangi bir nedenle gerçekleştirilemeyeceğinin görülmesi durumunda alternatif çözümler üzerinde çalışmıştır.
Cumhurbaşkanının konuya müdahalesinden önce Dışişleri Bakanı İoannis kasulidis KRYK’na konuşurken “boru hattının inşaatı en başından beri belirsizdi ve şimdi geriye kalan şey bu projenin ekonomik açıdan sürdürülemez olduğunun doğrulanmasıdır” dedi. Kasulidis ayrıca EastMed’i başından itibaren başta Kıbrıs sorununun çözümünde olmak üzere bir sorun yaratma aracı olarak gördüğünü belirtti.
Kasulidis daha sonra yaptığı başka açıklamalarda EastMed’le ilgili kararın ekonomik açıdan sürdürülebilir olması koşuluyla alındığını söyledi ve “EastMed çok büyük bir yatırım gerektiren bir çalışmaydı ve elbette ki sadece kendi kendini finanse edebilen bir proje olduğu takdirde uygulanabilirdi” şeklinde ekledi.
EastMed’le ilgili gelişmeler ortak bir muhalefet cephesinin hedeflendiği bu dönemde muhalefet ve AKEL’in eline geçmiş iyi fırsat teşkil ediyor. İoannis Kasulidis’in açıklamalarını fırsat bilen AKEL bütün bunların bunca yıldır neden söylenmediğini sorguladı.
İç cephede meydana gelen sarsıntıları fırsat olarak kullanan işgal rejimi 2019’da masaya koyduğu doğal gazla ilgili işbirliği önerisini yeniden gündeme getirdi.
*
Aynı konuyu ana haber yapan ikinci gazete Politis.
“Doğal gaz değil… Hava cıva… - İoannis Kasoulidis'in itirafı ve Cumhurbaşkanı'nın EastMed’le ilgili rahatsızlığını gösteren tepkisi” başlıkları altında verdiği haberinde Politis gazetesi ön sayfasında şöyle yazıyor:
EastMed projesinin, uygulanması realist bir hedef olmaması nedeniyle, çöküşünün ortasında, Lefkoşa bahanelerini kurtarmak peşinde. Cumhurbaşkanlığından yapılan açıklamada enerjiyle ilgili planların “Kıbrıs halkının ve işbirliği içinde olunan dost ülkelerin çıkarlarına cevap verecek en uygun yolla” hayata geçirileceği mesajını verdi.
Dışişleri Bakanı İoannis Kasulidis ise projenin ta başından itibaren muğlak olduğunu kabul etti. Bunun yanısıra ilk kez olarak mevcut Hükümetin bir üyesi, EastMed’i başından itibaren başta Kıbrıs sorununun çözümünde olmak üzere sorun yaratan bir araç olarak gördüğünü belirtiyor.
Dışişleri Bakanı dün yeni bir başlık daha açtı. Kasulidis projeyle ilgili büyük beklentilerin Kıbrıs Hükümetine değil, seçim öncesi döneminde olan bir başka ülkenin bu anlaşmadan faydalanmak isteyen Hükümetine ait olduğunu söyledi. “Demokrasilerde seçim öncesi dönemlerde bu kaçınılmazdır” tezini savunan Bakan “Biz seçim döneminde değildik!” dedi.
Bu arada Haravgi gazetesinin ilgili haberini kısaca aktaralım.
“EastMed’te mutlak sessizlikten bilinmez ‘alternatif çözümlere’”
EastMed’in talihsiz sonundan iki hafta sonrasına kadar mutlak sessizlik tutumu sergiledikten sonra ve geçmişte fiestalar düzenleyip kim daha fazla kabaracak diye birbirleriyle yarıştıktan sonra, dün Cumhurbaşkanı Anastasiadis kimsenin ne görmüş ne de duymuş olduğu alternatif çözümlerden söz etti.
AKEL Genel Sekreteri Stefanos Stefanu dün bir açıklama yaparak AKEL’in ta başından itibaren EastMed projesinin ekonomik ve jeopolitik sorunları olan bir proje olduğu konusunda uyardığını belirtti.
Stefanu dün devlet televizyonuna konuşurken doğal gaz konusunun Kıbrıs sorununun çözümüyle iç içe olan bir konu olduğunu ve AKEL’in Kıbrıs sorununda mevcut olan çıkmazın kırılması için bu konuda öneriler yapmış olduğunu vurguladı. “AKEL, Hükümeti Türkiye’ye baskı yapmaya çağırırken onlar sadece AB’ne gidip yaptırım istemekle yetiniyorlardı” dedi.
Alithia gazetesi de “İoannis Kasulidis - EastMed sorun yaratma aracıydı” başlığı altında verdiği konuyla ilgili haberinde “Dışişleri Bakanının EastMed boru hattı hakkındaki açıklamaları çarpıcıydı. Kasulidis “Ta başından muğlaktı” dedi. Cumhurbaşkanı Anastasiadis gelişmelerin birilerini sevindirmesini üzüntüyle karşıladığını söyledi, diye yazıyor.
*
Haravgi gazetesinin ana haberi “ticari amaçlı fotovoltaik parklar için garantili kâr ile yılda 7,5 milyon avroluk vurgun – ETEK Hükümetin planlamalarındaki yanlışlar nedeniyle ‘fırsatçılık ve kara borsa’ suçlamalarında bulundu” başlıkları altında veriliyor.
Gazete ön sayfasında şöyle yazıyor:
Sonuç tüketicinin kar etmesi yerine “fotovoltaik park sahiplerinin 7,5 milyon avroluk garantili kâr elde etmiş olması”.
Kilovat alım maliyeti 2018 planlaması bazında 0,18 avroydu. 2013 ihalesi sonucunda ise kilovat başına 0,08 ila 0,09 avro fiyat verilmişti.
ETEK’in suçlamaları AKEL’in haklı olduğunu ortaya koydu. AKEL Hükümete ihaleye çıkması önerisinde bulunmuştu.
*
Alithia gazetesinin ana haberi:
“Baharda hayatımızı geri almış olacağız” manşeti ve “Pfizer’in yönetim danışmanı Albert Bourla’dan koronavirüse yönelik umut verici öngörüler” alt başlığıyla veriyor. Şöyle yazıyor:
Mesajlar umut verici: Hayatımıza girmesinin ve dünyada 5 milyon 557 bin 754 insanın ölümüne neden olmasının ardından Pandeminin sonuna yaklaşıyoruz. Kaldı ki insanlık tarihinde görülmüş olan hiçbir pandemi 3 yıldan fazla sürmemiştir. Kısa süre içinde normal yaşama dönüleceğini öngören Kıbrıslı Epidemiyologların yanısıra, dün, en umut verici mesaj Pfizer’in idari danışmanı Albert Bourla’dan geldi. Dün yaptığı açıklamasında son derece iyimser bir görüntü arz eden Bourla aşılarla ilaçların baharda normal yaşama dönmemize olanak sağlayacağını belirtti. COVİD 19 ilacı Molnupiravir dün Kıbrıs’ta kullanılmaya başladı.
*
Kıbrıs Rum gazetelerinin diğer haberlerinden bazı seçmeler:
Alithia gazetesi ana haberinin altındaki haberde “Test to stay” kesin ve geri dönülmez bir şekilde başlıyor – Okullarda her gün mobil test birimleri” başlıklarını kullanıyor.
Test to stay kesin bir şekilde okullara girdi. Öğretmen sendikalarının yoğun tepkilerine rağmen Hükümetin görüşü benimsendi. Sağlık Bakanı Mihalis Hacipandelas ilgili önlemin isteğe bağlı olarak uygulanması üzere kesinleştiğini açıkladı. Eğitim ve Sağlık Bakanları öğrencilerin okulda eğitim alması için okulların açık kalması gerektiğini vurguladı. Mobil test birimleri her okullarda hizmet verecek. Bugün uygulamanın ne zaman başlayacağına karar verilecek. Tepki gösteren öğretmen sendikaları önleme karşı karar almaya hazırlanıyor.
Haravgi gazetesi “Okullarda pandemi: Öğretmenlerin endişelerine cevap vermediler, test to stay önlemini dayattılar” başlıklarını kullanıyor ilgili haberinde.
Politis gazetesi haberi ön sayfasında, “Test to stay 3 haftalığına isteğe bağlı ve pilot uygulama” başlığıyla veriyor ve önlemin öğretmenlerin tepkilerine rağmen yetkili bakanlar ve Epidemiyologların kararıyla muhtemelen gelecek Pazartesi gününden başlayarak hayata geçirileceğini yazıyor.
*
Filelefteros gazetesinden bir haber:
“Orestis’in kurbanlarının tazminatları zorlu yokuş – Öldürülmesinin üzerinden 5 yıl geçtikten sonra Maricar’ın ailesi harekete geçti”
Maricar Valdez Arqiola ve diğer dört kadın ile 2 çocuk kurbanın aileleri, öldürülmelerinden 5 yıl sonra kendilerine verilen 17 bin avroluk tazminatların yeterli olmadığını öne sürerek yeni tazminat talep etmek için Adalet yolunun açılmasını bekliyor. Hukuk Dairesine başvuran maktul yakınları kendilerine tazminat yolunun açılması için tüm başvuruların toplanmasının beklendiğinin söylendiğini ancak bunun hiçbir zaman gerçekleşmediğini ifade etti. Bazı maktül ailelerine göre başka devlet dairelerden durumun Ekonomi Bakanlığında takıldığı öğrenildi. 2017 yılında öldürülen Maricar Valdez’in annesi bir milletvekiline bir mektup göndererek “Cansız bedeninin bulunmasının üzerinden 3 yıl geçtiği halde haksız bir şekilde öldürülen kızımın cinayetinin Hükümet tarafından tazmin edilmesini bekliyoruz” dedi. Valdez’in annesi maktulün 12 yaşındaki oğlu olan torununun, annesinin maddi desteğinden mahrum kalması nedeniyle çok büyük mali sıkıntılar içinde olduğunu belirtti. “Çocuk 20 yaşına geldiğinde para alacaksa eğitim alma fırsatını zaten kaçırmış olacak. O zaman o para doğru bir insan olmasını sağlamak yerine yıkıcı bir rol oynayacak” dedi. Valdez’in ailesi Başsavcı ile katil Nikolas Metaksas’a 500 bin avroluk tazminat davası açmış ancak dava ilerlememişti.
*
Haravgi gazetesinden bir haber:
Çocuk Haklarının Korunmasından Sorumlu Komiser Despo Mihailidou Livaniou Cumhurbaşkanı'na 2020 yılına ilişkin raporunu sunarken pandeminin çocuklar üzerindeki psikososyal etkilerini vurguladı.
Salgının yarattığı özel durum nedeniyle raporu vermekte geciken Komiser, son iki yılın çocukların ruh sağlığı ve esenliği üzerindeki etkilerine odaklanarak gerekli özenin gösterilmediğini söyledi.
Raporu kabul eden Cumhurbaşkanı, Komiser'e açıklamaları için teşekkür etti ve önerilerinin tüm merciler tarafından kararların belirlenmesinde dikkate alınacağını söyledi.
Çocuk Hakları Komiseri "kayıp çocukluk, kayıp deneyimler, yaşam motivasyonu, kaygı, fobiler, güvensizlik, istikrarsızlık ve çocukların yaşamının düzensizliğinden" bahsetti. Psiko-sosyal etkileri çocukların uzun süreli izolasyonuna ve okul topluluklarından uzak durmaya bağlarken, sosyal izolasyon koşulları içinde yaşayan engelli çocuklara, ailede artan stres seviyelerine, saldırganlığa ve yorgunluğa özel atıfta bulundu.
Ebeveynlerin rolüyle ilgili olarak, mesleki zorlukların veya üzerlerindeki psikolojik ve duygusal etkilerin çocuklarının bakımını etkili bir şekilde yerine getirmelerini engellediğini söyledi.
Despo Mihailidu"Çocukların başka ihtiyaçları var veya gelişme aşamasındalar ve özel dikkat gösterilmesi gerektiği aşikâr, bu yüzden Ofisim ağırlıklı olarak çocukların zihinsel ve bütünsel sağlığını korumaya yönelik eylem ve müdahalelere odaklandı." dedi.
Karar alma süreçlerinde çocukların ihtiyaçlarını dikkate alan çocuk merkezli bir politikaya ihtiyaç olduğunu vurguladı.
Son Güncelleme: 18 Ocak 2022 - 13:31
https://tr.news.rik.cy/tr/article/2022/1/18/basin-ozetleri-180122/