Haravgi gazetesinin ana haberi:
Manşet: “Halk ve BMGS hangi Anastasiadis’e inanmalı?”
Alt başlıklar şöyle: AKEL Cumhurbaşkanı Anastasiadis’in bir çelişkisini daha ortaya koydu
Ön sayfada şu noktalara dikkat çekiliyor:
Birleşmiş devlete dönüş önerisini ortaya atarken aynı zamanda BMGS’ne iki bölgeli iki toplumlu federasyon zemini üzerinde bir çözüme hazır olduğuna ilişkin mektup gönderiyordu
Cumhurbaşkanı sorumluluklarını üstlenmeli. Kıbrıs sorununda durum kritik. Bölünmenin kalıcılaşması kapının eşiğinde
Britanya’nın soruna olan ilgisi tekelleşti. Hükümet Britanya’nın görüşlerini kötülemeden ve güzel göstermeye çalışmadan konuyu tartışıyor
Gazete 3. sayfasında ayrıntılı biçimde yer verdiği haberde şöyle yazıyor:
Cumhurbaşkanına yakın ve Kıbrıs sorununun kulisini yakından bilen bir kaynak dün Haravgi gazetesine “Şu anda elimizde sadece Britanya’nın konuya olan ilgisi mevcut” dedi.
Gazetemizin “Lefkoşa bu önerileri reddettiği halde Britanya neden ısrar ediyor?” şeklindeki sorusuna karşılık kaynak “Çünkü ortada başka bir şey yok ve Britanya’nın önerisi şu anda iki taraf arasındaki mesafeyi daraltabilecek tek şey” cevabını verdi. Aynı kaynak Britanya’nın taktiklerini biliyoruz ama her şeyi en baştan kötülemek de doğru değil. Eğer iki bölgeli iki toplumlu çözüm ve yeniden birleşmek istiyorsak çıkmazı aşmamız ve durumu yeniden rayına oturtmamız gerekiyor” görüşünü de ortaya koydu.
Britanya önerilerini yaz öncesinde perde gerisinde ortaya koydu ve siyasi partiler de bu konuda bilgilendirildi. Şu anda bu önerilerin BM’e ulaşmasından ve döngünün kareye dönüşmesinden endişe duyuluyor. AKEL Denktaş’ın “çözüm bulmak için müzakere eden varlıklar vardır yani devlet dönüşümü olacaktır” şeklindeki görüşlerinin aynısı olan bu önerileri derhal açık bir dille reddetti. Zira partenojeneze gönderme yapıyor ve gerek De Kueyar gerekse de Butros Gali tarafından da reddedilmişti. Bu konuda ikinci bir bilgilendirme geçen hafta Avrupa Konseyinde yapıldı.
AKEL dün yaptığı bir açıklamada şunları belirtti:
“Kıbrıs sorununda durum kritiktir. Bölünmenin kalıcılaşması görünür olmaktan da ötedir”.
Açıklamada ayrıca Anastasiadis’in bir çelişkisini daha ortaya koyduğunu belirterek “Cumhurbaşkanı bir yandan bu güne kadar görülmemiş 60 Anayasına dönüş fikrini ortaya atarken bir yandan da BM GS’ne iki toplumlu iki bölgeli federasyon çözümüne hazır olduğunu belirten bir mektup gönderiyordu” diyor.
AKEL milletvekili Aristos Damianos’un yaptığı açıklamada “Yurttaşlar hangi Anastasiadis’e inanmalıdır ve başta BM GS olmak üzere uluslararası topluluk hangi Anastasiadis’e güvenmelidir?” sorusunu sordu ve Cumhurbaşkanını, ülkemizle halkımızın kurtuluşu ve yeniden birleşmesi ufuktan tamamen silinmeden, siyasi sorumluluklarının ne kadar büyük olduğunu anlamaya çağırdı.
*
Filelefteros gazetesi de ana haberini aynı konuya ayırıyor. Şöyle yazıyor:
“BM’e 60 Anayasası hakkında tek laf etmedi - Guteres’e gönderdiği 30 Ağustos tarihli mektubunda Cumhurbaşkanı bu tartışmalı konuya atıfta bulunmaktan kaçındı”
60 Anayasasına dönüş konusu ülkede hararetle tartışıldığı sırada, Cumhurbaşkanı 30 Ağustos’ta BMGS Antonio Guteres’e gönderdiği mektupta Kıbrıslı Türklerin 60 Anayasası yapısına geri dönmesi önerisine atıfta bulunmaktan kaçındı.
Filelefteros gazetesinin içeriğinden haberdar olduğu mektupta Cumhurbaşkanı GS’e diyaloğa dönüşü önerdi ve bu nedenle de son görüşmelerinden bu yana meydana gelen olaylara yani Mağusa’daki Türk faaliyetlerine değinmedi.
Üç paragraflık mektubunda Anastasiadis BM GS’nin de yer alacağı bir toplantıda Ersin Tatar’la görüşmeye hazır olduğunu ifade ediyor, bu tür görüşmelerin 2017 ve 2019’da olumlu sonuç verdiğini vurguluyor ve Kıbrıs Rum tarafının 2019’da Berlin’de üzerinde anlaşmaya varılan noktalar temelinde müzakerelerin yeniden başlaması hedefiyle, BMGS’nin özel temsilci ataması niyetini olumlu karşıladığını tekrarlıyor.
Cumhurbaşkanına göre “iki toplumlu iki bölgeli, siyasi eşitliğe dayalı ve 11 Şubat 2014 Ortak Açıklaması temelinde iki tarafın bağımlılık üstlenmek konusunda anlaştığı Berlin 2019 görüşmesi, şu ana kadar üzerinde anlaşma sağlanan yakınlaşmalar ve BMGS’nin Kran Montana’da sunduğu altı noktadan oluşan çerçevesi temelinde bütünsel müzakerelerin tekrarlanması çabalarına, özel bir temsilcin atanması katkı yapabilir.
Filelefteros’a ulaşan bilgilere göre ABD’de olacağı süre içerisinde Anastasiadis gerek toplantıda yapacağı konuşmada gerekse de BMGS’yle ve yabancı liderlerle yağacağı görüşmelerde Brüksel görüşmesinden bu yana geçen zaman içinde meydana gelen olaylara da atıfta bulunacak.
Anastasiadis ile Tatar 20 Eylül’de başlayan hafta içerisinde New York’a gidecek. Her şey iki liderin aynı kentte iki yabancı olacağını gösteriyor. Ceyn Hol Lut’un iki tarafın müzakerecileriyle görüşme yapmasına ilişkin nabız yoklama çabalarına Kıbrıs Türk tarafı olumsuz cevap verdi.
*
Alithia gazetesi de ana haberinde Kıbrıs sorununu ele alıyor.
“Hareketliliğin başlamasına yönelik tek umut BM Genel Toplantısı – Britanyalıların öne çıkarmaya çalıştığı öneriler konusunda kaygılar. Guteres – Anastasiadis – Tatar ortak görüşmesine ilişkin bir karar yok – Elizabeth Spehar’ın yerine Avustralyalı bir diplomat gelecek” başlıkları altında gazete şöyle yazıyor:
Kıbrıs sorununda hareketlilik olması olasılığının artık Eylül ayı sonlarında gerçekleşecek olan BM Genel toplantısına kaldığı belli oldu. Mevcut konjonktür hiçbir iyimserliğe yer bırakmazken Guteres – Anastasiadis – Tatar ortak görüşmesinin gerçekleşmesi de henüz muğlak. Bunun sebebi Türk tarafının müzakerelere katılmak için iki devlet ve eşit egemenlikle ilgili kabul edilemez talepleri olarak görülüyor. Buna paralel olarak tarafımız Britanya’nın BM’de öne çıkarmaya çalıştığı önerileri ve içinde olduğu faaliyetler konusunda da derin endişe ifade etti. Britanya önerileri kabul edilemez ve öteki tarafın egemenlik hakları ve iki devlet tezlerine izin veren belirsizlikler içerdiği şeklinde değerlendirildi. Bu arada Eylül sonlarında adadan ayrılacak olan Elizabeth Spehar’ın yerine büyük olasılıkla Avustralyalı bir politikacının geleceği öğrenildi.
*
Politis gazetesinin ana haberinde ilginç bir gelişme yer alıyor:
Αvrupa Birliği Uluslararası İşbirliği, İnsani Yardım ve Kriz İdaresi eski Komiseri Stelyos Stilyanidis Yunanistan’da İklimsel Kriz ve Sivil Koruma Bakanı olarak atandı.
Gazete haberi “Anastasiadis’in uygun bulmadığı Stilyanidis, Mitsotakis’e ziyadesiyle uygun geldi” manşeti ve “Hristos Stilyanidis Yunanistan İklimsel Kriz ve Sivil Koruma Hiperbakanlığına getirildi” üst başlığıyla veriyor.
Ön sayfada şöyle yazıyor:
Hristos Stilyanidis’in deneyimleri, çalışmaları ve yetenekleri Yunanistan’da yeni kurulan bakanlığın başına getirilmesinde rol oynayan verileri teşkil etti.
Hristos Stilyanidis öneriye olumlu yanıt verdi. Stilyanidis’in Yunan yurttaşlığı aldıktan sonra Bakanlığı devralarak yenin etmesi bekleniyor.
Hristos Stilyanidis’in “altın” pasaportlar nedeniyle Kıbrıs’ın adının kötüye çıkmasıyla ilgili uyarıları Cumhurbaşkanı Anastasiadis tarafından Komisyon’a yeniden önerilmemesine neden olmuştu.
*
Filelefteros gazetesinden bir başka haberle basın özetlerimize devam ediyoruz.
Önümüzdeki Perşembeye kadar şemsiyeyle dolaşacağız – Ağustos ayında barajlara çok az miktarda su aktı – Kuraklık yaşıyoruz”
Bu hafta boyunca iç bölgelerimizde ve dağlık kesimlerde hava bulutlu ve yer yer yağmurlu olup zaman zaman fırtınalar görülecek. Uzun süren bir kuraklık döneminden sonra şemsiyeler en nihayet en azından önümüzdeki Perşembe gününe kadar açılıyor. Bununla birlikte hava sıcaklığının mevsim normallerinde hatta dağlık bölgelerde normalden iki derece daha yüksek olması bekleniyor.
Yağmur yağması beklenirken ağır kuraklık yaşanan bir dönemden geçmiş olduğumuzu da unutmamak lazım. Su Kaynakları Geliştirme Dairesinin verdiği bilgilere göre bu dönemde barajlarımıza akan su miktarı son derece az oldu. Somut olarak geride bıraktığımız Ağustos ayı içinde barajlara ulaşan su miktarı 0,01 milyon metre küple sınırlı kaldı. Geçen yılın Ağustos ile Eylül aylarında bu rakam 0,16 milyon metreküptü. Bir önceki yıl yani 2019’da ise bunun 54 katıydı.
Bu yıl kuraklık Kıbrıs’ın barajlarında mevcut olan toplam su miktarında da kendini gösteriyor. Somut olarak barajlarımızdaki toplam su miktarı sadece 169,6 milyon metre küp. Bu ise geçen yıla kıyasla 79,3 milyon metre küp daha az su olduğunu gösteriyor. 2019’un aynı döneminde barajlardaki su miktarı 248,9 milyon metre küptü.
*
Filelefteros’tan iki kısa haberle basın özetlerimize son vereceğiz.
“Liman Dairesinin kararı Vasilikon’daki köyleri ayağa kaldırdı – Kitlesel eylemler hazırlıyorlar”
Vasilikon bölgesindeki köylerde halk Liman Dairesinin şirketlere özel arazileri kullanım hakkı verme kararına büyük eylemlerle cevap verme hazırlıkları yapıyor. Örgütlenen halk elektrik santrallerinin kurulmasına izin vermeyeceğini açıkladı.
*
“Pandemi insanları da yapıları da değiştirdi”
Bilime güvensizlik, internetten çalışma, uzaktan eğitim ve ruhsal mecburiyet, duygu ifadesinde güçlük ve beden dilinin yoksullaşması gibi ruhsal sorunlar artık pandeminin geride bıraktıklarını oluşturuyor. “Uzaktan” uygulamalar sosyal varlığımızı zorlaştırıyor. Kısıtlamalar ve güvensizliğin etkileri sürüyor. Toplum aniden dijitalleşti.
Son Güncelleme: 06 Eylül 2021 - 14:32
https://tr.news.rik.cy/tr/article/2021/9/6/basin-ozetleri-060921/