Bugünkü Kıbrıs Rum gazetelerinde ana haber olarak yer alan konular Kıbrıslı Türkler için açılan aşı belgesi elektronik platformunda yaşanan sorunlar, korona tedbirleri ve aşı karşıtı Omorfo metropolitinin koronavirüse yakalanması, üniversite öğrencilerinin aşı olmasına yönelik önlemler ve Kıbrıs sorununa ilişkin.
*
Politis gazetesi ana haberini “Kıbrıslı Türklere safepass hakkı karşılıksız çek çıktı” manşeti ve “Daha ilk günden sorunlar ve şikâyetler. Şahsi verileri dahi ihlal eden önkoşullar” üst başlığıyla veriyor.
Haberde şöyle yazıyor:
Kıbrıs Cumhuriyeti Hükümetinin Kıbrıslı Türklerin SafePass alabilmesi için hayata geçirdiği uygulamaya Kıbrıslı Türklerin ilgisi düşük oldu. Platformun ilk günü olan dün sadece 30 kişi bu olanağı kullandı.
Platforma başvuranlardan, hangi ülkeye ve hangi amaçlarla seyahat edeceklerine dair sorulara cevap vermelerinin istenmesi şahsi verileri ihlal ediyor. Böyle bir şey Kıbrıslı Rumlara uygulanmadı.
Platform onay vermek için uçak bileti istiyor. Aşı belgesini alıp alamayacağını henüz bilmeyen bir kişiden uçak bileti göstermesinin istenmesi, kişiye ekstradan maddi yük yüklenmesi anlamına gelir. Politis gazetesini arayan Kıbrıslı Rum ve Kıbrıslı Türk yurttaşlar Hükümeti aşağılayıcı talepleri nedeniyle suçladı. Yapılan şikâyetlerden bir diğeri ise, platformun, başvuranları özgür bölgelerdeki havaalanlarından seyahat etmek zorunda bırakması oldu.
Hükümet kaynakları Politis’in sorularına cevap verirken Hükümetin aşı belgesi platformu oluşturmasının ana nedeninin yurt dışında okuyan ve tanınan bir devletten alınmış aşı belgesine sahip olmadıkları için bu okul yılını kaybetme riskiyle karşı karşıya bulunan Kıbrıslı Türk üniversite öğrencilerine kolaylık sağlamak olduğunu ve bu nedenle seyahat nedeninin sorulduğunu söyledi.
Bu arada Politis’e aşı belgesi platformunun özgür bölgelere geçmek isteyen Kıbrıslı Türkleri kapsamadığı, bu bölgedeki mağaza ve eğlence mekânlarına gelmek isteyen K/Türklere ilgili kolaylığın sağlanmadığı ve dolayısıyla pazarda ciddi ciro kaybı meydana geldiğine dair şikâyetler de ulaştı.
*
Haravgi gazetesi Kıbrıs sorunuyla ilgili ana haberini “Bölünmenin engellenmesi için Kıbrıslı Rumlar ve Kıbrıslı Türkler el ele” manşetiyle veriyor SD. Alt başlık “Tatar ile Erdoğan’ın bölücü “hayali” halkımızın “kabusu”dur” şeklinde.
Gazetenin ön sayfasında şu noktalara vurgu yapılıyor:
Tatar’ın Omorfo’ya ilişkin açıklamaları öfkeye neden oldu. AKEL bir kez daha Cumhurbaşkanı Anastasiadis’in ikna edici ve kararlı inisiyatifler üstlenmesinin şart olduğunu vurguladı.
Mustafa Akıncı, Türkiye’nin hedefinin sahte devletin tanınması olmadığına dair ifşaatlarından sonra, şimdi de, işgal altındaki bölgenin ilhakını işaret ediyor.
Türkiye Cumhurbaşkanı Yardımcısı, Tatar’ın Cenevre’de ortaya koyduğu iki devlet çözümünün en realist çözüm şekli olduğunu söyledi.
Gazete üçüncü sayfasında şöyle yazıyor:
Ersin Tatar’ın federasyon çözümüne ve müzakerelerin yeniden başlamasına ve aynı zamanda da Omorfo’nun Kıbrıs Rum idaresine verilmesine karşı yaptığı tahrikkar açıklamaları öfke ve isyana fırtınasına yol açtı.
AKEL, Basın Sözcüsü vasıtasıyla yaptığı yazılı açıklamada bu açıklamaları ülkemizin ve halkımızın bölünmesine yönelik çabalar yürüten Tatar-Erdoğan ikilisinin tahrikkar tutumunun bir devamı olarak nitelendirdi. “Müzakere boşluğu, işgal gücüne ve buradaki temsilcisine nihai taksimle ilgili planlarını ileriye götürmesi için gerekli zemini sağlıyor” dedi.
“İşgal statükosu ve taksim “hayali” tüm Kıbrıslı Rumlarla Kıbrıslı Türklerin geleceğine dair bir kabustur” denen açıklamada “Böyle bir durum ülkemiz ve halkımız için yeni bir güvensizlik ve belirsizlik döngüsünün başlangıcı olur” vurgusu yapıldı.
AKEL “adada güven ve barışı garanti eden tek şey, Kıbrıs sorununun, üzerinde anlaşmaya varılmış zemin ve çerçevedeki çözümüdür” dedi. Bunun sağlanması içinse 2017’de Kran Montana’da kesilen müzakerelerin Guteres çerçevesi ve sağlanan uzlaşmalar temelinde yeniden başlaması gerektiğini ifade etti.
AKEL Cumhurbaşkanı Anastasiadis’e seslenerek bu konuda ikna edici ve kararlı insiyatifler üstlenmeye çağırdı. Görüşmeler Kran Montana’da kaldığı yerden devam ettiği takdirde Türk tarafının, Omorfo ile Mağusa’yı Kıbrıs Rum idaresine iade eden toprak haritasını yeniden masaya koymak zorunda kalacağına işaret etti. “Bu noktada çözüm, yeniden birleşme ve barış yolunun açılması için Kıbrıslı Türklerle Kıbrıslı Rumların birlikte mücadele etmesi, bugüne kadar olmadığı derecede elzemdir” dedi.
Bu arada Omorfo Belediye Başkanı Viktor Haciavraam Ersin Tatar’ın Omorfo’nun iade edilmeyeceğine ve federasyonun bir “masal” teşkil ettiğine dair açıklamalarının öfke, isyan ve düşüncelere yol açtığını açıkladı. “Omorfo Omorfolulara, yasal sakinlerine aittir” dedi. Haciavraam işgalin oldubittilerinin Tatar’a ve Ankara’nın yasadışı rejimine “işgal altındaki bölgemizde” hiçbir hukuki hak sağlamadığını söyledi ve Türk tarafını BM kararları zeminiyle Guteres çerçevesinde müzakerelere geri dönmeye çağırdı.
Aynı sayfadaki yine Kıbrıs sorununu ilgilendiren diğer haberlerin de başlıklarını verelim:
“Akıncı “hedef Kıbrıs’ın ilhakıdır” dedi – AKP 2023 seçimlerini kazanabilmek niyetiyle milliyetçiliği Kıbrıs’ı kullanarak daha fazla körükleyecektir”
“Fuat Oktay: En realist çözüm Tatar’ın önerdiği iki devlet çözümüdür – Türkiye “” hükümetin Mağusa’yla ilgili girişimlerini destekliyor”
Bir başka haberde de “Kıbrıslı Türk politikacılar Hollandalı milletvekiline destek vermedi” başlığını görüyoruz.
Haberde Kıbrıs Türk basınına göre, “turizm müsteşarı” Fikri Ataoğlu’nu ziyaret eden Hollandalı kadın milletvekili Lian den Haan’ın bu hareketi nedeniyle sosyal medya araçlarında linçe varan bir tepkiyle karşılaştığını, Kıbrıslı Türk politikacıların da bu konuda açıklama yapmayıp sessiz kaldığını yazıyor.
Sevgili dinleyenler Filelefteros gazetesi de Mustafa Akıncı’nın açıklamalarına ve Hollandalı milletvekili olayına yer veriyor.
Başlıkları aktaralım:
“Akıncı Türkiye’yi ele verdi: Hedef işgal altındaki toprakların ilhakıdır”
“Hollandalı milletvekiline karşı tepki seli – Kıbrıs Cumhuriyeti diplomatik düzeyde girişimlerde bulundu”
Alithia gazetesinde ise ana haberin hemen altında şöyle yazan bir haber yer alıyor:
“Sahte devlet Türkiye’nin bir iline dönüşecek - Mustafa Akıncı’dan yeni ifşaatlar”
Mustafa Akıncı Yeni Düzen gazetesinin muhabiri Aysu Basri Akter’e verdiği röportajın devamında Türkiye’nin, hedefi sahte devleti bir Türk iline dönüştürmek olan ve bu çözümsüzlük koşullarında gitgide daha da belirginleşen bir süreç başlattığını söyledi. AKP-MHP Hükümetine atıfta bulunan Akıncı, Erdoğan’ın idareyi elden kaçırmamaya odaklandığını ifade etti. “2023’te seçimleri kaybetmemek için Kıbrıs’ı kullanarak milliyetçiliği daha da körükleyecektir” dedi. Mustafa Akıncı ayrıca Kıbrıs Türk toplumundaki seçimlerden önce MİT’in ona adaylıktan çekilmesini çünkü kazamayacağını, kazansa bile makamda kalamayacağını” söylediğini de belirtti.
*
Alithia gazetesinin ana haberi Omorfo Metropoliti Neofitos’un koronavirüse yakalanmasına yer veriyor.
Başlıklar şöyle:
Manşet “Günahlarıyla karşı karşıya…” şeklinde. Üst ve alt başlıklarsa şöyle: “Omorfo Metropoliti korona pozitif bulundu – Neofitos bugüne kadar yaptığı konuşma ve vaazlarda koronavirüs pandemisinin insanların tensel günahlar işlemesinin bir sonucu olduğunu söylemişti. Şimdi kendisi hastalandı. Buna rağmen aşı olmayı reddetmeye devam ediyor.
Haravgi gazetesi haberi “Omorfo Metropoliti korona pozitif çıkması nedeniyle koğuşuna kapandı” başlığıyla veriyor.
Politis gazetesi “Her şeye rağmen… Koronavirüse karşı kimsenin dokunulmazlığı yok” başlığıyla veriyor haberi. Ön sayfasında kısaca şöyle yazıyor: Omorfo Metropolisinin açıklamasına göre aşı olmayı reddeden Omorfo Metropoliti Neofitos koronavirüse yakalandı. Açıklamaya göre Neofitos aşı olmayı reddetmeye devam ediyor. Sağlık Bakanı iz sürme işlemlerinin başlatılması emri verdi. Haber Neofitos’un pandemiyle ilgili tartışmalı görüşler savunması nedeniyle Kıbrıs’ın sınırlarını aştı.
Filelefteros gazetesi de “Omorfo Metropoliti korona pozitif ama pişman değilmiş” başlığıyla veriyor.
*
Filelefteros gazetesinin ana haberi:
“Üniversite öğrencileri mengeneye alındı – Öğrenciler PCR maliyeti baskısı altında – Sağlık Bakanlığı PCR testlerinin 30 avronun altında yapılması için ihale açtı”. Haberin başlıkları böyle SD. İçeriğine bakalım:
Üniversite öğrencileri ve özellikle de aşı olmayı düşünmeyenleri, köşeye sıkıştı. Zira okula dönüş negatif PCR testi gerektirmenin yanısıra SafePass denkleminden rapit test de çıkarıldı. PCR testi yaptırmanın maliyeti başta ekonomik zorluklar yaşayanları olmak üzere öğrencileri ve ailelerini zorluyor.
Bununla birlikte üniversiteye dönüşün de güvenlik ve sağlık koşulları altında yapılması ve virüsün diasporasının engellenmesi için önlemlerin harfiyen uygulanması gerektiği de bir gerçek.
Üniversite öğrencileri örgütleri ve POFEN’in baskılarıyla karşı karşıya kalan Sağlık Bakanlığı ise düşük maliyetli PCR testi ihalesi açma kararı aldı. Hedef 30 avronun çok altında test bulunmasının sağlanması.
Bu arada üniversite öğrencileri örgütü POFEN üniversite idaresine başvurarak yoksul öğrencilerin ve çeşitli sağlık nedenleri dolayısıyla aşı yapması uygun değildir belgesine sahip olan öğrencilerin PCR testlerinin maliyetinin üniversite tarafından karşılanması olasılığını araştırmayı amaçlıyor.
Dün Eğitim Bakanı çeşitli eğitim kurumları temsilcileriyle yaptığı toplantıda yeni okul yılının başlamasından önce hazırlanan yeni sağlık protokolleri konusu ele alınarak bazılarında karara varıldı. Bu kararlara göre okula SafePass götürmeyen öğrenciler gerekçesiz devamsızlık alacak, ilkokul öğrencilerinin maske takması ise zorunlu olmayıp isteğe bağlı olacak.
Toplantıya tüm katılan taraflar, herkesin güvenliğini ve korunmasını sağlayan koşullar altında, okulların açılması ve açık kalması konusunda hemfikir oldu.
Son Güncelleme: 19 Ağustos 2021 - 14:37
https://tr.news.rik.cy/tr/article/2021/8/19/basin-ozetleri-190821/