Bugünkü Kıbrıs Rum gazetelerinde öne çıkan konu Afganistan’daki gelişmelerin gidişatı nedeniyle Afgan mültecilerin adaya gelmesine dair korkular. Filelefteros gazetesi ise yeni okul yılına ilişkin pandemi olayıyla ilgili ön hazırlıklar ve faaliyetler konusunu ana haberine taşımış.
*
Afganistan’la ilgili haberlerle başlayalım.
“Alithia gazetesi ilgili ana haberini Kıbrıs’tan Afganistan’dan olası göçmen akınlarına ilişkin SOS – Mülteciler akını konusunda yeni fırtınalar bekleniyor – Kıbrıs, Yunanistan, İtalya ve Malta’dan AB’nden yardım isteği” başlıkları altında verilen haberde gazetenin ön sayfasında şöyle yazıyor:
Taliban’ın ülkede yönetimi ele geçirmesinden ve Afganların yurtlarından yığınsal kaçışının başlamasının ardından Kıbrıs başka ülkelerle birlikte olası Afgan mülteciler akınına karşı AB’nden pratik yardım istedi. Kıbrıs diğer dört MED-5 ülkesiyle birlikte yani Yunanistan, İtalya, İspanya ve Malta ile, AB’nde konunun ele alınmasını istedi. Kıbrıs tarafından konu koordineli bir biçimde üç düzeyde ileriye götürülüyor. Bugün Kıbrıs Dışişleri Bakanı Nikos Hristodulidis konuyu olağanüstü yapılacak olan AB Dışişleri Bakanları tele konferansına, yarın ise İçişleri Bakanı Nikos Nuris İç İşleri konseyi toplantısına getirecek. Bu arada konu Cumhurbaşkanı Nikos Anastasiadis tarafından da Komisyon Başkanı Ursula Von Der Leyen’e iletilecek.
*
Politis gazetesinde “Amerikalıların Afganistan’dan ayrılışı ve Taliban’ın yönetimi ele geçirmesinin ardından ucu Kıbrıs’a da dokunan domino gelişmeler” başlığı göze çarpıyor.
Afganistan’da Taliban’ın ülkeyi ele geçirmesi ve ülkenin İslam Devletine dönüştürülmesi geniş jeopolitik ve jeostratejik parametrelere sahip ve Kıbrıs’ı da etkiliyor.
Türkiye vasıtasıyla Avrupa’ya doğru başlayan yeni mülteci dalgası Ankara’yı AB’ne karşı yeni silahlarla tedarik ediyor ve Avrupa’nın Kıbrıs’ı ilgilendiren konulara müdahale gücünü daha da zayıflatıyor.
Uluslararası toplumun ilgisi artık Kıbrıs sorunu gibi durgun durumdaki sorunlardan uzaklaşarak Orta Asya’ya yönelmiş bulunmakta.
Türkiye fanatik İslam akımlarıyla yakın ilişkiler içinde olmanın yanısıra zorunlu olarak Amerikalıların bölgedeki “jandarması” rolünü geri kazanacak gibi görünüyor.
*
Haravgi gazetesinin ana haberi “Afgan halkı dünden itibaren Taliban’ın insafına bırakıldı – Amerikan rüyası kâbus oldu – Kabil’de kaos” başlıkları altında verilirken, gazetenin ön sayfasında şu konulara yer veriliyor:
Fanatik İslamcılar ABD ile NATO tarafından devrilmelerinden 20 yıl sonra iktidarı yeniden ele geçirdi.
Ülkeden kaçmak için çaresizce uçaklara tırmanan Afganlardan ölenler oldu.
Batıyı ve özellikle AB’yi mülteci akını korkusu sardı. Eşref Gani kasalar dolusu parayla ülkeden kaçtı.
*
Filelefteros gazetesi de ön sayfasında ana haberinin hemen altında veriyor konuyu.
Afganların ülkeden kaçma girişimlerini sergileyen fotoğraflar eşliğinde verilen haberde şöyle yazıyor:
“Afganistan’da kaos, dünyada korku”
Taliban’ın başkent Kabil’i ele geçirmesiyle birlikte çaresizlik binlerce Afgan’ı ne pahasına olursa olsun ülkeden kaçmaya itiyor. Kabil havaalanında hareket halindeki uçaklara binmeye çalışan çok sayıda Afgan’dan en az beş tanesi öldü. Diplomatik misyonlar acilen tahliye edilirken ülke Taliban’ın eline bırakıldı. Ertesi gün bir muamma olmaya devam ediyor. İslamcı gerillaların İslam yasası Şeriat çerçevesinde ılımlı bir yönetim vaat ettiği bu sıralarda, yönetimi ele geçirmeleri Orta Doğu ve Orta Asya’da yeni bağıntıların başlangıcı olarak kabul ediliyor.
Afganistan’dan toplu kaçış dalgası Avrupa’da yeni bir mülteci krizine yönelik korkuları artırdı.
Gelişmeleri izleyen AB, Dışişleri Bakanlarını olağanüstü toplantıya çağırdı.
Taliban’ın zaferinin ve Afganistan’da yaşananların arkasında Amerikalıların stratejik hataları, kibir ve bilgisizlikleri yatıyor.
*
Filelefteros gazetesinin ana haberine geçelim.
Haberin başlıkları “Öğrencilere yönelik kampanya – Okullarda aşı meselesi Prodromu’nun doktorlar kuruluyla yapacağı toplantıda bugün netleşiyor – Okullarda mobil aşı birimlerinin varlığı ve öğrencilerin bilgilendirilmesi konuları masaya konacak”. Anlaşılacağı üzere konu okullarda pandemi yönetimi.
Haberde şöyle yazıyor:
Bugün Eğitim Bakanlığında yapılacak olan bir toplantıda ortaöğrenim kurumlarında öğrencilerin aşılanmasına yönelik bilgilendirme kampanyasının kapsamı kesinleştirilerek okulların Eylül ayında açılmasıyla birlikte nasıl hayata geçirileceğine karar verilecek. Sağlık Bakanlığındaki toplantıda bu konularda danışma hizmeti sunan bilim komitesi de yer alacak. Söz konusu bilim komitesi geçen yıl koronavirüs nedeniyle okullarda ortaya çıkan mesele ve sorunlar hakkında bilgi ve görüş belirtmesi amacıyla kurulmuştu.
Filelefteros’a ulaşan bilgilere göre Eğitim Bakanı Prodromos Prodromu ile doktorlar komitesi başka konularla birlikte öğrencilerin aşılanması konusunu da ele alacak ve öğrencilerin aşılanmasına yönelik plan hakkında kararlar alacak. Ayrıca öğrenci ve velileri aşı konusunda bilgilendirme amaçlı başlatılacak olan kampanya ve içeriği konusunda da kararlara varılacak. Bir önceki toplantı sonucunda ortaöğretim okullarında mobil aşı birimlerinin kurulması kararı alınmıştı, bugünkü toplantıda ise bu kararın ne şekilde hayata geçirileceğine karar verilecek.
Bugünkü toplantının devamının gelmesi bekleniyor. Eğitim Bakanı, bilim adamları ve eğitim alanı faktörleri arasındaki diyalogun okulların açılacağı güne dek devam edeceği bildirildi.
*
Gazetelerden bazı başka haberlerle devam ediyoruz.
Haravgi gazetesinin Kıbrıs sorunuyla ilgili bazı haberlerine bakalım öncelikle.
“Lut “akşam yemeği”nin “menü”sünü hazırlayacak” başlıklı bir haber:
Güvenilir diplomatik kaynaklar Medyada çıkan ve BMGS’nin özel temsilcisi Ceyn Hol Lut’un adaya gelerek resmi olmayan bir görüşme ya da Eylül ayında yapılacak olan BM Genel Toplantısı sırasında Genel Sekreterin iki toplum lideriyle bir akşam yemeğinde bir araya gelmesini programlayacağını bildiren haberlerin, tahminin ötesine gitmediğini söyledi.
Diplomatik kaynakların Haravgi gazetesine verdiği bilgilere göre Ceyn Hol Lut Ağustos ayı sonlarına doğru adaya gelme niyetini açıkladı ancak tarih henüz belirlenmedi.
Dolayısıyla Ceyn Hol Lut’un Ağustos ayı sonlarında ya da en geç 21 Eylül’de yapılacak BM toplantısından önce Eylül ayı başlarında adayı ziyaret edeceği tahmin ediliyor. Hükümet Basın Sözcüsü de dün Devlet televizyonuna yaptığı bir açıklamada aynı konuya değindi. Bütün bunlardan çıkan sonuç Genel Sekreterin iki toplum lideriyle ortak toplantı yapması konusunun da henüz ne teyit edildiği ne de kesinleştiği.
Bu arada İngilizlerin Şubat 2014 tarihli ortak açıklamanın güncelleştirilmesine ilişkin fikirleri konusunda da haberler dolaşmakla birlikte Lefkoşa’nın bu konuya büyük ihtiyatla yaklaştığı öğrenildi.
*
“Omorfo Belediyesinden Kıbrıs sorunuyla ilgili gelişmelere yönelik öfke – Omorfo Belediyesi müzakerelerin BMGS Antonio Guteres çerçevesi temelinde yeniden başlamasını talep etti - Uluslararası toplum Türkiye’yi Uluslararası Hukuka saygı göstermeye zorlasın”
Omorfo Belediyesinden bir temsilci heyeti Cumhurbaşkanına Mağusa’daki gelişmeler ve Kıbrıs sorununun gömülmesi olasılığına karşı bir öfke ve kızgınlık mesajı iletti. Cumhurbaşkanlığı Müsteşarına, devam eden işgale karşı bir protesto bildirisi ileten Omorfo Belediye Başkanı Haciavraam çözüm müzakerelerinin yeniden başlatılmasını talep etti. Türkiye’nin tüm hukuk ilkelerini çiğnediğinin altını çizen Haciavraam bu durum devam ettiği takdirde Kıbrıs’ın tamamen kaybedileceği konusunda uyardı. “Mağusa’daki son gelişmeler statükoyu kati biçimde değiştiriyor” diyerek Kıbrıs sorununa mezar taşı dikilmesi olasılığı nedeniyle derin endişelerini ifade etti.
Bu arada Omorfo Belediyesi beş daimi Güvenlik Konseyi üyesi ülkenin büyükelçiliklerine de bir karar sunarak 1974’teki Türk işgalini şiddetle kınadı ve Türkiye’nin Uluslararası hukuka karşı tam bir aşağılama edasıyla tahrikkar faaliyetlerini bugün de sürdürmeye devam ettiğini belirtti. “Uluslararası toplum öyle kararlar almalıdır ki, Türkiye uluslararası hukuka ve Kıbrıs Cumhuriyetine saygı göstermek zorunda kalmalı. Buna paralel olarak müzakerelerin başlamasına yönelik koşullar da hazırlanmalıdır” dendi.
*
Filelefteros gazetesinde “Borel’den Hristodulidis’e mektup: Türkiye’nin güvenilebilirliği ve sürdürülebilirliği olmalıdır” başlıklı bir haber var.
Kısaca aktarıyoruz: AB’nin Dış İlişkiler konularından sorumlu yüksek temsilcisi Josep Borel Nikos Hristodulidis’e bir mektup göndererek Türkiye’nin Doğu Akdeniz’deki tutumunun güvenilebilir ve sürdürülebilir olması gerektiğini belirtti. Borel, Türkiye niyetlerinde samimi olduğunu kanıtlamalıdır, dedi.
*
Son Güncelleme: 17 Ağustos 2021 - 13:25
https://tr.news.rik.cy/tr/article/2021/8/17/basin-ozetleri-170821/