basın özetleri 06.07.21

Bugünkü Kıbrıs Rum gazetelerinin hepsi hafta sonunda meydana gelen yangına ayırmış ana haberlerini.

Filelefteros gazetesi ana haberini “Felaket karşısındaki büyük korku – Ertesi günün bilançosu 80 evde ciddi, hasar milyonlarca avroluk zarar”

Yangının sebep olduğu en büyük kayıp 4 insanın ölüm trajedisi ama aynı zamanda da tahmin edilemeyecek kadar büyük maddi zarar. Yangının yayıldığı 9 köyde 80 ev ve müştemilatları büyük zarar gördü. İlk kayıtlar bu durumu ortaya koyarken zirai ürün ve Elektrik Kurumunun da zararı hesaplandığğında milyonlarca avroyu bulacağı tahmin ediliyor. Limasol ve Larnaka kaza amirliklerinin yetkili ekiplerinin verdiği bilgilere göre yangından en fazla zarar gören, 60 evle, Larnaka kazası köyleri oldu. Sadece Ora köyünde ciddi biçimde hasar gören 37 ev kaydedildi. Melini köyünde 15, Ayii Vavatsinyas köyünde 4, Vavatsinya’da 2, Arakapa’da 10, Eptayonia’da ise 11 ev hasar gördü. Larnaka’da ayrıca bir tavuk mezbahasının yanan bölümlerinde 80 bin tavuk kayıp verildi.

Haber “AB Kıbrıs’ta bir Canadair üssünün kurulmasını istemişti” alt başlığı altında şöyle devam ediyor:

Avrupa Komisyonunun iki Canadair yangın söndürme uçağının satın alınması talebi reddedilince Kıbrıs’ta havadan yangın söndürme sistemi olan Avrupa mekanizması RescEU’nün kurulması hayata geçirilemedi.

“Şimdi Kriz İdare Merkezi kurmak için koşturuyorlar”

Solea’da 2016’da meydana gelen büyük yangın felaketinden sonra yangınlarla mücadele sisteminin iyileştirilmesi için ortaya konan önerilerin hiçbiri hayata geçirilmedi. Cumhurbaşkanı planın şimdi başlatılması için talimat verdi.

“Daire hizmetlerinde aşılamayan sorunlar”

Yangından zarar gören köylerin sakinleri ilgili devlet daireleri arasındaki koordinasyon eksikliğini haykırdı. Uzmanlar ise daireler arasındaki sorunların çözülmesi amacıyla Sivil Koruma Müsteşarlığı kurulması ve köylerin koruma altına alınmasına yönelik önlemlerin alınması için sesini yükseltiyor.

*

Politis gazetesi “Her şey yolunda gitti… Ama yine yandık – Yetkili daireler duruma anında ve yeterli biçimde müdahale ettiğini açıkladı” başlıklarıyla veriyor ana haberini.

Ön sayfasında şöyle yazıyor:

Orman Bakanlığı, İtfaiye ve yetkili daireler Cumhurbaşkanına gönderdikleri bir mektupla erken davranmama, koordinasyon eksikliği ve ihmalle ilgili suçlamaları reddetti.

Zararın kayıt altına alınmasına başlanıyor. Yarın toplanacak olan Bakanlar Kurulu zarar görenlere derhal ekonomik yardım verilmesi konusunda karar alacak. Solya yangınından dres almadık.

Odu köyündeki yangın çemberinden kaçmaya çalışırken ölen 4 Mısırlı’dan ikisi geride altı öksüz bebe bıraktı. Kıbrıs’a bir somun ekmek parası için gelmişlerdi.

Meclisin üç komisyonu hatanın nerde olduğunu bulmaya çalışıyor. Yangın söndürme araçlarının yetersizliği sorgulanıyor. Bundan iki yıl önce itfaiyeciler yetersiz personel nedeniyle yakınıyordu.

*

Haravgi gazetesinde “Dilsiz kapkara bir manzara – Zarar hesabı yapılıp sorumlular aranıyor” başlıklarını görüyoruz.

Gazete ön sayfasında şu noktalara vurgu yapıyor:

3.134 hektarlık alan kül oldu, 347 konut ciddi hasar aldı, 2.366 hektarlık ormanlık arazi yandı

2.482 hektarlık tarım arazisi yok oldu. Asırlık ağaçlar, zeytinlikler ve harup ağaçları yandı.

Ne 2 yangın söndürme uçağının alınmasına dair karar hayata geçirildi ne de itfaiyenin personel alımına dair feryatlarına kulak verildi.

21 Temmuz 2020’de Orman Dairesine personel ihtiyacı olduğuna dair gönderilen dramatik çağrı da görmezden gelindi.

*

Alithia gazetesi ise “Dağlık Larnaka bölgesinin tüm köyleri tehlike altındaydı, Mahera Ormanı da risk atlattı” manşetinin altında şu başlıkları kullanıyor:

Yangın kâbusunun ertesi gününde yaraları sayıyorlar – Trajik öyküler: Yangından kaçarken – Sayıştay Başkanı yine yapacağını yaptı: Mobil kontrol merkezi alımını bloke etti – 4 Mısırlı için yas. Ve bir daha onlardan haber alınamadı”

Şöyle yazıyor:

Hafta sonunda dağlık Larnaka’da meydana gelen yangının boyutları sarsıcı. Ama aynı zamanda da Orman Dairesi Başkanı Haralambos Aleksandru’nun Mahera Ormanının yanısıra bölgedeki tüm köylerin de risk altında kaldığı şeklindeki açıklaması da çok sarsıcı oldu. Aleksandru’ya göre büyük tehdit yangının Mahera Ormanına yayılması ve Lefkoşa’nın ovalık alanlarında söndürülebilmesi olacaktıi. Şükür ki yangın söndürme güçleri son anda bu kâbus gibi gelişmeyi önledi.

“Odiseas yine yapacağını yaptı: Mobil kontrol merkezi kurulmasını engelledi” başlığı altında ise Sayıştay başkanının 2018 yılında İtfaiye Dairesinin yangına karşı mobil kontrol merkezinin satın almasını bir müdahalesiyle engellediğini yazıyor. Cumhurbaşkanı Anastasiadis ise dün söz konusu sistemin satın alınması için derhal ihaleye çıkılması talimatını verdi.

Ön sayfasını tamamıyla yangın konusuna ayırmış olan Alithia’dan birkaç haberle daha devam ediyoruz sd.

“4 Mısırlı için yas” başlığının altında Alevler dört Mısırlı işçiyi sarmıştı. Nafile kaçıp kurtulmaya çalıştılar. Canlı canlı yanarak can verdiler. Kıbrıs’a daha iyi bir yaşam için gelmişlerdi.

“Hükümet cevap verdi: Yangınlar konusunda gerçeği söylemiyorlar”

Hükümet suçlamalara cevap verdi: Yangın söndürme güçleri ve genelde devlet mekanizması hemen harekete geçti ve mevcut koşullar altında müdahaleleri sonuç verici oldu.

Gazete Kıbrıs Türk basınında yangınla ilgili çıkan yayınlara bir haberinde yer veriyor. Onu da aktaralım sd.

“Kıbrıs Türk basını: Ülkemiz alevler içinde”

Dağlık Larnaka bölgesindeki yangın olayına Kıbrıs Türk basını ön sayfasında yer verdi. Halkın Sesi olayı “Büyük Trajedi”, Yeni Düzen ise “Yurdumuz alev alev” başlıklarıyla verdi.

Kıbrıs gazetesi habere iki sayfa olarak yer verirken “Ciğerimiz Yandı” başlığını kullandı. Diyalog gazetesi ise haberinde “Tatar’ın yardım önerisine cevap bile vermedi” diye yazıyor.

*

Haravgi gazetesinden “Sorunlu atıflar istemiyoruz – BMGS’nin raporuna yönelik perde önünde ve arkasında girişimler” başlıklı haberle basın özetlerimize devam ediyoruz.

Haberde şöyle yazıyor:

Lefkoşa’nın dikkati BMGS’nin Güvenlik Konseyine sunacağı UNFICYP’in görev süresinin uzatılması ve Kıbrıs sorunuyla ilgili iyi niyet hizmetlerine ilişkin raporuna yönelmiş bulunuyor. Lefkoşa raporda “otoyönetimli bölgeler” gibi BM kararlarıyla ilgisi olmayan ifade ve terminolojilerin yer almasını istemiyor.

Dün Cumhurbaşkanı Anastasiadis’in BMGS Kıbrıs Özel Temsilcisi Elisabeth Spehar ile yaptığı görüşme tam olarak bu konuya odaklandı. Elizabeth Spehar görüşmeden sonra gazetecilere yaptığı açıklamalarda görüşmenin iyi ve yararlı geçtiğini ve 21 Temmuz’da Kıbrıs’a ilişkin olarak Güvenlik Konseyine yapacağı bilgilendirme nedeniyle yapıldığını ifade etti.

Güvenlik Konseyinin UNFICYP’in görev süresinin uzatılması için yapacağı açık görüşmenin tarihi 29 Temmuz olarak belirlendi.

Elisabeth Spehar Washington ve New York’a giderek orada BM yetkilileriyle Kıbrıs sorunu hakkında görüşecek. UNFICYP konusuyla ilgili olarak Moskova’yı da ziyaret etmiş olan Spehar bu konuda Güvenlik Konseyi’nin beş daimi üyesiyle de temaslarda bulunacak.

Hükümet Sözcüsü Marios Pelekanοs dünkü görüşmeyle ilgili olarak yaptığı yazılı açıklamada Cumhurbaşkanı Anastasiadis’in Elizabeth Spehar’a Kıbrıs Rum tarafının Kıbrıs sorununa BM ve Güvenlik Konseyi’nin kararları ve BMGS’nin ilgili talimat şartları temelinde adil ve kalıcı bir çözüm bulunmasına dair görüşlerini ifade ettiğini belirtti.

Ayrıca Cumhurbaşkanının BMGS’ne bir mektupla bildirdiği ve 27-29 beşli Cenevre toplantısında masaya konan Güven Oluşturma Önlemlerine dair önerilerini de hatırlattığını söyledi.

Cumhurbaşkanı Anastasiadis Spehar ile yaptığı görüşmede Türkiye’nin kapalı Maraş bölgesindeki tahriklerinin de altını çizdi. Türk Cumhurbaşkanının 20 Temmuz’da yapacağı yasadışı ziyarete de değinerek BM kararlarına ve Uluslararası Hukuka ters düşen yeni hareketlerden kaçınılması ihtiyacına vurgu yaptı. Cumhurbaşkanı BMGS’nin raporunun hakiki olayları net bir şekilde dile getirmesi ve BM kararlarına, GS’in talimat şartlarına ve Uluslararası Hukuka ters düşen atıflardan kaçınılması gerekliliğine vurgu yaptı.

*

Haravgi gazetesinden bir haber daha:

“Cumhurbaşkanı Anastasiadis yeni AKEL GS’ni tebrik etti”

Cumhurbaşkanı Nikos Anastasiadis dün sabah AKEL Genel Sekreteri Stefanos Stefanu’yu telefonla aradı ve en kısa zamanda görüşme arzusunu ifade etti.

Hükümet Sözcüsü Marios Pelekanu ilgili yazılı açıklamasında Cumhurbaşkanının uzlaşı ve iyi siyasi ortamın sağlanması, aradaki mevcut fikir ayrılıklarına mutlak saygı göstererek ülke ve yurttaşların yararına olacak kararların ilerletilebilmesi amacıyla AKEL GS’yle yakın ilişkiler içinde olma arzusunu dile getirdiğini belirtti. Cumhurbaşkanı “Diyalog kötülük değil iyilik getirir” dedi.

*

Filelefteros gazetesinden bir haber:

“Bugün Cumhurbaşkanlığı Sarayında Mağusa için buluşuluyor”

Maraşlılar Hükümetten tüm olası senaryolar hakkında ikna edici cevaplar talep ediyor. Mağusa Belediyesinden bir temsilci heyeti bugün Cumhurbaşkanını ziyaret edecek. Görüşülecek konular arasında Türk Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 20 temmuz ziyareti de yer alıyor.

*

Filelefteros’tan iki haber daha.

“Aşılananlar turizme aşı”

Dün açıklanan aşılananlara yönelik “Yaz Tatili Sübvansiyon Programının” otelciler için cam simidi olması bekleniyor. Program yaz tatili sırasındaki otel masraflarının yüzde 35’ini sübvanse edecek.

*

“Akamas’ta insana ait kemikler bulundu”

Pazar akşamüzeri saatlerinde Akamas ziyaretçileri ilk bakışta insana ait olduğu hissini veren kemiklere rastladı. Ziyaretçiler denize yakın bir noktada buldukları kemikleri topladı ve ardından polisi aradı. Baf Polisinden bir ekip olay yerine giderek kemikleri teslim aldıktan sonra delil ve veriler toplamak için bölgede araştırmalar yaptı. Kemikler Baf Polis İdaresine götürüldü ve göreve çağrılan antropolog görevli insana ait, doğada açık biçimde uzun süre kalmış olan kemikler olduğuna karar verdi. Polis kemiklerin ait olduğu kişinin kimliğini bulmak ve olayı açığa çıkarmak için kapanmış cinayet ve ortadan kaybolma olayları dosyalarını yeniden açtı.