basın özetleri 21.07.21

Alithia gazetesi ana haberinde şöyle yazıyor:

“Yerleşime açmanın ilk adımı – Mağusa da gidiyor – Erdoğan: Yabancı ülkelerin tepkileri boş teneke sesi gibi”

Türkler Mağusa kentinin kapalı bölgesinin yerleşime açılmasının ilk adımını attı. Yabancı ülkelerin –ABD ve AB’nin- tepkilerine aldırmadan kapalı kentin bir kısmının askeri bölge statüsünden çıkarılmasına karar verdiler. Yabancı ülkelerin tepkilerini, Erdoğan “boş bir tenekenin çıkardığı sese” benzetti. Bu hareketle Türkler bölgenin statükosunu değiştirerek Güvenlik Konseyinin ve Avrupa Konseyinin sonuçlarını ihlal etmiş oldu. Kıbrıs Cumhuriyeti’nin Güvenlik Konseyi’ne başvurması olasılık dışı değil. Baskılardan kaçınmak isteyen Erdoğan Mağusa’nın askeri bölge statüsünden çıkarılması kararının “kktc” tarafından alındığını ve kendisinin de bu kararı desteklediğini söyledi.

*

Haravgi gazetesi:

“Maraş’taki yeni oldubittiler çözüm gayretlerine zarar veriyor – Türkiye’yi sorumluluklarıyla karşı karşıya getirmezsek taksimci planlarını ileriye götürecek” başlıklarını görüyoruz gazetede.

Ön sayfasında şöyle yazıyor:

Kapalı kentin yüzde 3,5’ine tekabül eden bir bölge askeri statüden çıkarıldı.

Kapalı Maraş bölgesi “taşınmaz mal komisyonu” vasıtasıyla ve mülkiyet sahiplerinin haklarına saygı temelinde açılıyor.

Ulusal Konsey bugün toplanıyor. AB Güvenlik Konseyi daimi üyeleri nezdinde girişimler.

Gazete üçüncü sayfasında Tatar: Maraş’ın bir bölümü askeri statüden çıkarılıyor – Tayyip Erdoğan: ‘Oyunun kurallarını bozan’ adımlar” başlığı altında şöyle yazıyor:

Sahte devlet bakanlar kurulunun alacağı bir kararla kapalı bölgenin yüzde 3,5’ine tekabül eden bir bölümünün askeri statüden çıkarılması ile Maraş’ın açılmasının ikinci evresine geçti. Kıbrıslı Türk lider askeri geçit töreninden önce yaptığı konuşmada bu bölgenin sahte devletin bir parçasını oluşturan Maraş’ı açmak konusunda kararlı olduklarını ve bunun yıllardır mallarına gidemeyen hak sahibi ve eski sakinlerine mallarının iadesini sağlayacağını söyledi. “Bu çok önemli bir inisiyatiftir” diyen Tatar Kapalı Maraş bölgesinin açılmasının “taşınmaz mal komisyonu vasıtasıyla” ve yasalara uygun olarak ve mal sahiplerinin haklarına saygıyla gerçekleştirileceğini ifade etti.

*

Haravgi gazetesinden devam ediyoruz:

“Tayyip Erdoğan: güney – kuzey değil Kıbrıs Türkleri – Sahte devletin Azerbaycan tarafından tanınmasına yönelik çabalar artıyor”

Türk Cumhurbaşkanı “kuzey – güney” derdi kalmayacak Kıbrıs Türk “halkı” yoluna çok daha güçlü bir şekilde devam edecek.

Biz durumu böyle görüyoruz, bundan sonra da böyle devam edeceğiz, dedi.

Erdoğan sahte devletin Azerbaycan tarafından tanınıp tanınmayacağına yönelik bir soruya cevap verirken “bu konuda hiç kuşkunuz olmasın” cevabını verdi ve Azerbaycan kardeş Cumhurbaşkanıyla bu konuda görüştüğünü ve “İnşallah” diyerek bu gidiş – gelişlerin devam edeceğini belirtti.

*

Haravgi’nin diğer bir ilgili haberi:

“İşgal Altındaki Belediyeler Komisyonu” adadaki yeni yasadışı oldubittileri şikayet etti - Unite Cyprus Now: Kıbrıs ile AB Türkiye’yle katı bir sınıra doğru gidiyor”

Unite Now Cyprus yaptığı ilgili açıklamada “Kıbrıs ile AB Lefkoşa’nın merkezinde, önlerini göremeden Türkiye’yle aralarında bir sınır edinmeye doğru gidiyorlar. Bu, Türk Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın son açıklamalarında açıkça ortaya kondu” şeklinde belirtti.

Bu arada İşgal Altındaki belediyeler Komisyonu yaptığı açıklamada “Adada yeni yasadışı oldubittiler yaratan son açıklamalar, kapalı kentin BM idaresi altında yasal sakinlerine iade edilmesi gerektiğini net bir şekilde dile getiren 550 ve 789 sayılı Güvenlik Konseyi kararlarını ihlal ediyor” diyerek “Hükümetin yapılması gerekeni yerine getirmesini ve uluslararası düzeyde ve Avrupa düzeyinde yapmaları gereken tüm girişimleri yapmasını” talep etti.

*

Ve Haravgi’den konuyla ilgili diğer haber başlıklar:

“Erdoğan: İki toplumlu iki bölgeli federasyon çözümü modellerinin geçersiz olduğu kanıtlanmıştır – Gelen mesajların laf kalabalığı olmaktan başka bir rolü yok”

*

“Hristodulidis ile Lavrof telefonda Mağusa’yı konuştu – AB, BM Güvenlik Konseyinin Maraş kararlarına tam saygı gösterilmesini istedi”

*

“Müzakerelerin yeniden başlaması için dinamik girişim inisiyatifleri – Türkiye’yi sorumluluklarıyla karşı karşıya getirmezsek eğer, taksimci planlarını rahatsız edilmeden devam ettirecektir”

Bu haberin içeriğine kısaca değinelim:

AKEL Genel Sekreteri Stefanos Stefanu, Mağusa Belediyesinin düzenlediği “Hepimiz Mağusayız” sloganlı ve AKEL Merkez Komitesinin yekvücut katıldığı beş dakikalık saygı duruşu etkinliğinde Türk işgali devam ettiği takdirde işgal nedeniyle her gün yaşadığımız sorunlar devam edecek ve çoğalacaktır, dedi.

*

“Erdoğan – Tatar ikilisinin açıklamaları Kıbrıs sorununun çözüm çabalarına zarar veriyor – Uluslararası toplumdan doğrudan ve kararlı tepki göstermesini bekliyoruz”.

Haberden bir alıntı yapalım:

AKEL dün yaptığı bir açıklamayla “Tatar’ın, eski sakinlerine ve hak sahiplerine mallarının iade edilmesi amacıyla kapalı kentin bir bölümünün askeri statüden çıkarılmasına karar verildiği” yönünde yaptığı açıklama, bölgenin geçici olarak BM’in idaresi altında iade edilmesini talep eden BM kararlarını tamamıyla etkisiz hale getirmek doğrultusunda atılmış bir adım daha olduğunu ifade etti. “Erdoğan’ın Tatar’ın bu kararını tebrik etmesi olayı, kararın Türkiye’ye değil sahte devlete mal edilmesi hedefiyle yapılan rol dağılımının göstergesidir” dedi.

*

Politis gazetesine geçelim SD.

Başlıklar:

“Tayyip Maraş’ı sığ sularda boğdu – Kapalı Mağusa kentinin yüzde 3,5’lik bir bölümünün hedefli olarak açılması”

Gazete ön sayfasında şöyle yazıyor:

Kuzeyde kktc’nin sahipliği ve taşınmaz mal komisyonu yetkisi altında açılması programlanan bölge Ayios Nikolaos ve Ayia Zoni mahallelerini kapsıyor.

Erdoğan dün sahte devletin Azerbaycan tarafından tanınması konusunda gösterdiği kesinliğe rağmen, şimdilik, tanıma konusunda adım atmaktan kaçındı.

Lefkoşa gelişmeleri şaşkınlıkla izlemeye devam ediyor. Uluslararası düzeyde yapacağı girişimlerden ve Ankara’nın havai fişeklerinin boş olduğu belli olduktan sonra ABD’nin Türkiye’ye yönelik baskı yapabileceğinden medet umuyor.

*

Ve son olarak da Filelefteros gazetesinin ana haberini aktaralım:

Gazetenin başlıkları:

Maraş vasıtasıyla oldubittiler – Tatar “öteki çözümü” hedefleyerek Erdoğan’ın varlığında Ankara’nın kararlarını açıkladı – Lefkoşa’dan Güvenlik Konseyi’ne yönelik diplomatik girişimler”

Haberi okuyoruz:

Ankara pratikte ve özellikle de Maraş vasıtasıyla oldubittiler yaratmak peşinde. Türkiye dün Ersin Tatar’a Ankara’nın işgal rejiminin kararlarını açıklatarak kapalı kentin açılmasında parçalara bölme taktiği uyguluyor. Erdoğan böylelikle uluslararası topluma Maraş’ın Ayios Nikolaos bölgesinin askeri statüden çıkarılması kararının “bağımsız bir devlet”e ait olduğu mesajını vermeye çalıştı. Erdoğan’ın bu hareketi belli ki uluslararası toplumu ikna edemedi ki ilk tepkiler gelmeye başladı bile.

Tatar’ın açıkladıklarına göre:

• Maraş’ın açılmasının ikinci aşaması başladı. Kapalı kentin yüzde 3,5’ine tekabül eden bir bölümü askeri statüden çıkarıldı.
• İlgili karar mal sahipliği haklarına saygı göstererek ve taşınmaz mal komisyonu vasıtasıyla hukuka uygun bir biçimde hayata geçirilecek.

Türk tarafının hedefi çifte karakterlidir. Bir yandan Kıbrıslı Rumları zamanın geçmesinin çok daha kötü gelişmelere yol açacağı konusunda sahte ikilemlere sokmaya çalışırken öte yandan Kıbrıs sorunuyla ilgili süreci kendi istediği noktaya getirmek yani “iki eşit devlet” arasında yapılacak müzakereler düzeyine taşımak.

Cumhurbaşkanı Anastasiadis dün akşam kara yıldönümleri için yapılan etkinlikte konuşurken Kıbrıslı Türklere bu gelişmelerin “sadece Kıbrıslı Rumların kaderini değil Kıbrıslı Türklerin de kaderini tehdit ettiği” mesajını verdi. Cumhurbaşkanı Anastasiadis Tatar ile Erdoğan’ın açıklamalarına değinirken bunların insan acısını araç haline getirdiğini ve Kıbrıslı Rumlar arasında bölünmeye neden olduğunu” ifade etti.

Bu arada Lefkoşa yeni Türk oldubittilerini göğüslemek amacıyla diplomatik bir maratona girişti.

Gayretlerin büyük kısmının yükü Dışişleri Bakanı Nikos Hristodulidis’in sırtında. Dışişleri Bakanı öncelikle, BMGS’nin bugün UNFICYP ve Kıbrıs sorunu konusundaki İyi Hizmetler raporunun tartışılacağı toplantı nedeniyle, Güvenlik Konseyinin beş daimi üyesine yönelik girişimler yaptı.