basın özetleri 16.07.21

Politis, Alithia ve Fileleftheros gazetelerinin ana haberlerinde koronavirüs, safe pass tartışmaları ve düşünülen yeni önlemler yer alıyor. Haravgi gazetesinde ise “Tarihsel Gerçeklerin Korunması Mücadelelerimizin Pusulasıdır” şeklinde bir başlık görüyoruz. Haravgi gazetesinden başlayalım.

*

“Tarihsel Gerçeğin Korunması Mücadelelerimizin Pusulasıdır” manşetinin altında Haravgi şöyle yazıyor:

Direnişle darbeyi aynı kefeye koyuyorlar, halkımızın demokratik duygularını tahrik ediyorlar

Savunma Bakanı, DİSİ ve ELAM bu yıl da demokrasiyi yıkmaya çalışan komandolara çelenk koydu

Kahraman mezarlarına özür sözcükleri ve çiçek. AKEL ve POGO’dan direniş kahramanlarına ve düşenlere saygı duruşu

Tel örgülerle uzlaşanlar halkı yalana boğuyor. 47 yıl çok fazla

SD iç sayfalardaki ilgili haberlerden de bazı başlıklar verelim:

Ülkeyi bölünmeden kurtarmak için zamanı değerlendirelim – AKEL Genel Sekreteri aslolanın müzakerelerin başlaması olduğunu vurguladı

İkiz suçun üzerinden 47 yıl geçti, hâlâ İthake’mizi arıyoruz

Belediyeler ve NGO örgütleri 1974’ün ikiz suçlarını kınıyor

Limasol hain darbeyi unutmuyor

Darbeyi silmeye çalışıyorlar

“Direnişle darbeyi aynı kefeye koyuyorlar, halkımızın demokratik duygularını tahrik” başlıklı haberden de bazı alıntılar yapalım.

Anastasiadis – DİSİ Hükümetinin bu yıl da demokrasiyi yıkmaya çalışan 22 komandoyu anma töreninde bulunarak Savunma Bakanının Cumhurbaşkanı adına, Averof Neofitu’nun DİSİ adına ve Papayannis’in ELAM adına çelenk koyması halkın demokratik duygularını tahrik etti.

Kıbrıs Demokratik Direnişçiler Derneği yaptığı ilgili açıklamasında tarihsel gerçeklerin değiştirilmesine engel olacağını kahramanlarımızın anısının koruyucusu olacağını söyledi. Her yıl 22 komandonun mezarına çelenk koymanın çok açık bir siyasi hareket olduğunu, darbenin tarihten silinmeye çalışılmasıyla alakalı olduğunu ve komandoların emirlere itaat ettiği bahane edilerek demokrasi ve yasallığı savunanlarla yasal Hükümeti devirmeye kalkışanların aynı kefeye konmak istendiğini belirtti.

*

Haravgi gazetesinde yer alan “Yasa dışılığın sonlandırılması şart – Meclisten Maraş hakkında oy birliğiyle karar alındı – Çözüm zeminin değişmemesi sadece ELAM’ı rahatsız etmez” başlıklı haberi de iletelim sizlere:

Temsilciler Meclisi Kıbrıs’ın aleyhine dayatılabilecek her türlü oldubittiyi açıkça kınadı ve Türkiye’den Maraş’taki yasadışı girişimlerine son vermesini, 1979 Yüksek Düzey Anlaşmasına saygı göstermesini ve BM Güvenlik Konseyinin kapalı Mağusa bölgesine ilişkin kararlarını uygulamasını istedi. Temsilciler Meclisi olağanüstü yıldönümü toplantısında Türkiye’nin kapalı Maraş bölgesinin bir bölümünü yerleşime açma kararını kınayan bir karar aldı. DİKO’nun Meclisin Dışişleri Komisyonu üyelerinin önerisi olan ilgili karar toplantıdan önce ele alınmıştı. Meclis Toplantısında ELAM kararın Kıbrıs sorununun çözüm zemini değiştirmeyi hedefleyen her türlü girişimi reddettiğini öngören 8. maddesiyle hemfikir olmadığını açıkladı.

*

Filelefteros gazetesinin ana haberi:

“Lefkoşa Mağusa konusunda teyakkuzda – Erdoğan’ın yapacağı açıklamalara göre tepki hazırlığı - Cumhurbaşkanı Anastasiadis sabırlı olunmasını önerdi – Tatar: Cenevre’den sonra yeni bir döneme girildi

Ölenlere anma töreni, kayıplara dualar

Meclis Mağusa’ya ilişkin kararı oy birliğiyle onayladı – Türkiye’nin tek taraflı girişimlerini kınadı ve BMGK kararlarının uygulanmasını talep etti”

Ve Alithia gazetesinin başlıkları:

“Duruma göre tepki göstereceğiz – Anastasiadis: Mağusa konusunu gözümüzü kırpmadan izliyoruz – Mağusalılara Cumhurbaşkanlığının tavsiyesi “sabır” – Darbe kınandı – Erdoğan Kıbrıs’ın müdahalesi nedeniyle 24 ve 25 Temmuz sonuçlarından pozitif ajanda alamadı”

*

Diğer gazetelerin ana haberlerinden:

Diğer gazetelerin ana haberleri koronavirüs ve SafePass uygulamasına tepkilerle alakalı.

Alithia gazetesi ana haberini “Koronavirüsle durum gene altüst etti– Bakanlar Kurulu bugün daha sert önlemlere dair karar alacak – Gece kulüpleri ve eğlence yerlerinde gene daralma – Hastalar sıkıntıda. Programlanmış ameliyatların acil olmayanları iptal ediliyor, sağlık durumu izin verdiği takdirde hastaneye yatması programlanan hastaların randevusu erteleniyor – SafePass her yerde mi?

Gazete ön sayfasında şöyle yazıyor:

Pandemiyle ilgili olumsuz gelişmeler gene her şeyi altüst etti. Günlük vaka sayısının 1000’i geçtiği ve artık dördüncü dalgadan söz ettiğimiz bu koşullarda Bakanlar Kurulu sorunun çözümüne dair yeni önlemleri ele almak için bugün toplanıyor. Kararlardan ilk etkilenecek olanlar gece eğlence mekanları olacak bunun yanısıra ise safepass uygulamasının her yerde yapılması kararının da alınması olasılık dâhilinde. Bunun ötesinde Sağlık Bakanı’nın yayınladığı bir genelgeyle 17 Temmuz 2021 gününden itibaren tüm özel ve devlet hastanelerinde yapılması programlanmış olan ameliyatlar, insan yaşamına yönelik tehdit oluşturmadığı takdirde ertelenecek. Söz konusu kararın binlerce kişiyi etkilemesi bekleniyor çünkü ertelenen ameliyatlara yeni randevu tarihi verilmesi konusu ele alındığında sonraki hastaların randevuları da etkilenecek.

Politis gazetesi aynı konudaki ana haberini şu başlıklarla veriyor:

“Her aşıda… bir hayır vardır! – Bakanlar Kurulu bugün önlem ve aşıya yönelik teşvik kararlarını kesinleştirecek”

Dün 1.152 yeni vaka daha saptandı. Hükümet yükselişe geçen vaka ve hasta sayısına safepass’ın rolünü güçlendirmek ve aşılanmaya daha fazla teşvik sağlamakla cevap verecek.

Bilim adamları, hedef yurttaşlar arasında bölünme yaratmak değil retçileri aşı olma konusunda ikna edecek şekilde bilgilendirmek olmalıdır, dedi. Bilgilendirme ve yurttaşlarla daha iyi iletişim.

“Walk-in” adı verilen mobil aşılama merkezlerinin ilk günü başarılı geçti. Bu arada YESİ portalının aşı randevusu yapmaya yönelik kullanımı sayesinde klasik aşılama merkezlerinde de aşı yaptıranlarda artış görüldü.

Filelefteros gazetesinin ana haber başlıkları şöyle:

“Sert önlemlere dönüş – Dolaşım hemen hemen her yerde SafePass’la olacak. Dansa ve kampinge son – Dün açıklanan vaka sayısı 1.152, hastanede tedavi gören koronavirüs hastaları 181, bunlardan 18’i entübe durumda”

Haravgi gazetesindeki ilgili haber başlıklarına da bir göz atalım:

“Tüm ameliyatlar ve hastaneye yatacak hastaların randevuları erteleniyor – Koronavirüsün hızla yayılmasının sağlık sistemini çöktüreceğine dair korkular. Bakanlar Kurulu bugün her yerde SafePass uygulaması zorunluluğu hakkında karar verecek”

*

Diğer bazı haberler:

Alithia:

“Kıbrıs’ın derecesi 1’den 2’ye düşürüldü – State Department’in insan ticaretiyle mücadele raporu”

State Department’in insan ticaretiyle mücadele 2021 raporunda Kıbrıs’ın derecesi 1. kategoriden 2. kategoriye düşürüldü. 1 Temmuz’da yayınlanan raporda üç yıl peş peşe Kıbrıs’ta hiçbir mahkemenin insan ticaretiyle mücadele yasası çerçevesinde kimseyi mahkûm etmediğine atıfta bulunuldu. Kıbrıs en son 2017 yılında bu konuda ikinci kategoride yer almıştı.

Raporda Kıbrıs Cumhuriyeti Hükümetinin insan ticaretiyle mücadele konusundaki kriterleri yerine getirmediği ama bu doğrultuda çaba harcadığı belirtildi. Bununla birlikte Hükümetin korona virüs pandemisi nedeniyle insan ticaretiyle mücadeledeki becerisinin kısıtlanması konusu göz önünde bulundurulmasına rağmen bu gayretlerin ciddi ve sürekli olmadığı vurgulandı.

ABD Lefkoşa Büyükelçisinden bir yetkilinin yaptığı açıklamaya göre ABD Dışişleri Bakanlığının Kıbrıs’ın 3 yıl boyunca bir yıl öncesine kıyasla insan ticaretiyle mücadele konusunda 1. Kategoride yer aldığı halde Kıbrıs Hükümetinin bu konudaki prototiplerin dördünü de yerine getirmediği değerlendirmesi yaparak ülkeyi 2. kategoriye koyduğunu açıkladığını söyledi.

Kıbrıs’la birlikte 2. Kategoriye indirilen diğer ülkeler İsrail, Yeni Zelanda, Portekiz ve İsviçre.

State Department raporunda Kıbrıs’ın bu dönem içinde, önceki dönemle aynı sayıda insan ticareti kurbanı olayını ele aldığı halde makamların daha az sayıda zanlı hakkında araştırma yaptığını ve hiçbir mahkemenin kimseyi suçlu bulmadığına da yer veriyor. Sosyal Hizmetler Dairesinin ise kendilerine ulaşan şikâyet ve bilgiler temelinde zamanında hareket etmediğine ve vakaları insan ticaretiyle mücadele biriminin bilgisine getirerek konunun resmiyet kazanmasını sağlayamadığına vurgu yapılıyor. Kıbrıs makamları rapor süreci ve sonucunu anlayışla karşıladı ve bu konuları nasıl ele almayı düşündüğü konusunda bilgi verdi. Bunun yanısıra verilen cezalar konusunda da bir iyileşmenin gerektiği konusunda hemfikir olduğunu belirtti.

State Deparment’in Kıbrıs’a bu konudaki önerileri: insan ticareti yapanların ilgili yasa temelinde yoğun bir şekilde araştırılması, kovuşturulması ve kayda değer cezalarla cezalandırılması. İnsan Ticaretiyle Mücadele Birimine tüm ilgili olayları sonuç verici bir şekilde araştırabilmesi amacıyla birime gerekli maddi kaynakların sağlanması. Sosyal Hizmetler Dairesinin tüm vakaları geciktirmeden Birime bildirmesi. Kurbanlara ilaç ve tedavi, kira ve maddi yardımın sağlanması konusunda gecikme yaşanmaması. Başta Sosyal Hizmetler yetkililerine olmak üzere ilgili Hükümet personeline insan ticareti kurbanlarını seçebilmesi, yardım sağlaması ve onların Birime gönderilmesi prosedürü hakkında eğitim sağlanması.

Ayrıca göçmenler, siyasi sığınmacı ve tarım sektörü çalışanları başta olmak üzere hassas nüfus grupları arasındaki insan ticareti kurbanlarının fark edilmesine yönelik daha etkili olunması, prosedür işlemlerinin neden olduğu zaman kaybının ortadan kaldırılması ve İş Denetimi Dairesinin bu konulardaki beceri kapasitesinin güçlendirilmesi.

*

Haravgi gazetesinden bir haber:

“Avrupa parlamentosu – Niyazi Kızılyürek: Türkiye Kıbrıs’ı bölmeyi hedefliyor – Biz Avrupalılar olarak Kıbrıs için daha çok şey yapalım”

Avrupa Parlamentosu Üyesi Niyazi Kızılyürek, dün Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen’e gönderdiği bir mektupla Türkiye'nin Kıbrıslı Türklere yönelik tutumu ve müdahaleleri, Maraş konusundaki tutumu hakkında bilgilendirdi ve AB’nin olaya müdahil olmasını istedi.

Kızılyürek, von der Leyen’e gönderdiği mektupta adanın kuzeyinde gerçekleşen seçimlerin ardından Türkiye’nin Birleşik Federal Kıbrıs’ı destekleyen ve iki devletli çözüme karşı çıkan Kıbrıslı Türklere karşı şu ana kadar benzeri görülmemiş düşmanca tutumunun her gün daha kötüye gittiğini ve Kıbrıslı Türk Federalistlerin baskı altına alınırken, ayrılıkçı milliyetçilerin Türk Hükümeti’nin desteği ile cesaretlendirildiğini vurguladı.

Kızılyürek Türkiye’nin kendi vatandaşları için Avrupa’da vizesiz dolaşım istediği bir dönemde iki Kıbrıslı Türk muhalifin Türkiye’ye girmesine izin verilmemesinin ve AB vatandaşı Kıbrıslı Türklere seyahat yasağı getirmesinin kabul edilemez olduğunu vurguladı.

Kızılyürek “Sayın Başkan, Kıbrıs’ın ve Kıbrıs Türk toplumunun geleceği konusunda çok endişeliyim. Türkiye, Kıbrıs’ı sonsuza dek bölmeyi hedeflerken Kıbrıs’ın kuzeyini her geçen gün, daha fazla arka bahçesine dönüştürmekte ve Kıbrıs’ı temelli olarak bölmeyi hedeflemektedir. Bunlara ek olarak,Maraş’ta Birleşmiş Milletler’in kararlarını açıkça ihlal etmektedir” dedi ve mektubuna “Eminim ki, Avrupalılar olarak hepimizin bu küçük adayı birleştirmek ve AB üyesi bir devlette kalıcı barışı sağlamak için daha fazlasını yapmamız gerektiği konusunda hemfikiriz” sözleriyle son verdi.