Alithia gazetesi bugünkü ana haberini “Türkiye vs Kıbrıslı Türkler – Sarsıcı gelişmeler – Erdoğan’ın işgal altındaki bölgede mevcut her muhalefet sesini yok etmeye yönelik girişimleri – Kıbrıslı Türkler Türkiye’nin siyasi ambargosu altında” başlıkları altında veriyor.
Haberde şöyle yazıyor:
Kıbrıs Türk toplumunda, dikkatlerimizin koronavirüsün neden olduğu sorunlara yönelik olması nedeniyle tarafımızdan fark edilmeden geçen, sarsıcı gelişmeler oluyor. Bütün bu gelişmelerin tek hedefi var. İşgal rejimi lideri Ersin Tatar’ın yardımıyla Kıbrıslı Türklerin Türkiye tarafından tam asimilasyonu. Bu çerçevede 1. Türkiye Kıbrıslı Türklere totaliter bir rejim dayatmak amacıyla sahte devlet için yeni bir anayasa hazırlıyor. 2. Ankara’ya ters düşen herkes cezalandırılıyor. Mustafa Akıncı ile işbirliği yapan kişilerin Türkiye’ye girişi engellendi. Bu amaçla istenmeyen kişiler dosyası hazırlandı. 3. Devamında Ersin Tatar’ın eşi bazı Kıbrıslı Türklerin Türkiye’ye sokulmamasını eleştiren Kıbrıslı Türk gazeteci Serhat İncirli’yi Kanal T’den kovdu. Çalışanlar sendikasının yaptığı ilgili açıklamada “Azınlık Hükümeti’nin 20 Temmuz’dan önce mevcut her muhalif sesi temizlemeye çalıştığı” vurgulandı.
*
Politis gazetesi koronavirüsle ilgili gelişmelere ayırıyor ana haberini. “1000 vakayla dünden beri koşturuyoruz… - Pozitif vakalar yükselişe geçti, aşı retçilerinin umarsızlığıyla mücadele” başlıklarının altında ön sayfada şöyle yazıyor:
Sağlık Bakanlığı dün 1.081 yeni vakanın yanısıra iki yeni ölüm olayı da açıkladı. Tedavi görenlerin sayısı 159’a ulaştı, bunlardan 41’nin durumu kritik. Epidemiyologlar hastanelerin dayanıklılık gücüne ilişkin kaygı duyuyor.
16 – 30 yaş arasındakilere yönelik daha çok teşvikin verilmesi artık zorunlu hale geldi. Hükümet bağışıklık duvarını güçlendirmek için son kartını oynayarak dördüncü bir lockdown’dan kaçınma gayreti içinde.
Epidemiyologlar yurttaşlara aşılanmanın faydaları konusunda bilgilendirmeye çalışarak kaygıları gidermeye ve aşının yan etkileri konusundaki fake news diasporasının önünü kesmeye çalışıyor.
*
Filelefteros gazetesinin de ana haberi koronavirüsle mücadeleye ve ilgili tepkilere ayrılmış.
Başlıklar şöyle:
“SafePass’a karşı savaş – Dükkân sahipleri eylemlere başlıyor – Kararname insanları işsizliğe doğru itiyor, diyorlar”
SafePass kontrolünü kendilerinin yapmasına karşı sesini yükselten dükkân sahipleri, Hükümetin bu konuda değişiklik yapmadığı takdirde Cuma gününden itibaren eylemelerini başlatacağını açıkladı. Ana talepleri, müşterileriyle aralarının açılmasına neden olan ve uzun aylar kapalı kaldıktan sonra şimdi de ekonomik durumlarının iyileşmesine izin vermeyen SafePass kontrolü sorumluluğunun üstlerinden alınması. Restoran tipi mekân sahiplerinin bu taleplerini tartışmadığı ve Bakanlar Kurulu bugün ilgili kararnameyi değiştirmediği takdirde Cuma gününden itibaren eyleme başlayacakları bildirildi. Programlanan eylemler arasında çalışmalarını askıya alma ve yolları hatta havaalanını dahi kapatmaları da yer alıyor. Derneklerinin verdiği bilgilere göre kapasitelerinin yüzde ellisiyle çalışması nedeniyle önemli sayıda eğlence mekânının cirosu yüzde 60 civarında düştü ve çalışanlarının işine son vermek ve işsizlik maaşına mahkûm etmek zorunda kaldı.
Filelefteros’a ulaşan bilgilere göre Sağlık Bakanı Mihalis Hacipandelas konuyu bugün Bakanlar Kurulunda masaya koyacak olmakla birlikte bu konuda bir değişiklik olması beklenmiyor.
Bu arada özel işletmelerin durumunda da yeni realiteler oluştu. İşverenler çalışanların SafePass belgesine sahip olup olmadığını kontrol etmek zorunda. Sanayi ve İşverenler Odası yayınladığı bir genelgeyle tüm işverenlerin çalışanlarının günlük SafePass kontrolünü sıkı bir şekilde yapmasını aksi takdirde 8 bin avroluk ceza ödemek zorunda kalacaklarını belirtti. OEV’iin genelgesine göre SafePass göstermeyi reddeden çalışanlar ya evden çalışabilir ya ücretsiz izin alabilir veya işyerine gelmediği döneme ait çalışma saatlerini borçlanabilir. Her halükarda yapılacak anlaşmada sendikaların da varlığı şart. Çalışanın işini ya da maaşını kaybetmesi hiçbir şekilde söz konusu olamaz.
*
Son ana haberimiz de Haravgi gazetesinden.
Haravgi gazetesi ana haberini “Ameliyathaneler ve yoğun bakım birimleri anestezi uzmansız kaldı – Larnaka Hastanesi bir buçuk yıldır personel alımına dair vaatler işitiyor”
Ameliyathane odalarının azaltılmasıyla ilgili yoğun kaygı ve itirazlar mevcut. Doktorlardan dinamik tepkiler.
Larnaka Hastanesinin ameliyathane ve yoğun bakım birimleri özünde normal kapasitesinin altında çalışıyor.
48 yaşındaki bir hasta ameliyathaneye alındıktan sonra ameliyathanenin ihtiyaçlara cevap verecek durumda olmadığı tespit edilince hasta özel hastaneye sevk edildi.
*
Gazetelerin diğer haberlerinden bazıları:
Haravgi gazetesinin üçüncü sayfasında “Cumhurbaşkanı bir şey yapmazsa Mağusa’yı kaybedeceğiz – Bugün yapılacak olan Ulusal Konsey toplantısı öncesinde yeni uyarı” başlığı altındaki haberde şöyle yazıyor:
Hükümet ve Cumhurbaşkanı Güvenlik Konseyine ve AB’ye baş vurduklarına göre şimdi hukuki önlemler alınması için nereye başvuracaklar? Hangi hukuki önlemler söz konusu? Aradan 10 yıl geçtikten sonra bir karar almak için mi? Konu siyasidir ve Cumhurbaşkanı müzakerelerin başlaması için bir şey yapmazsa Mağusa’yı kaybedeceğiz.
Başsavcı dün “Bazı hukuki uzantıları olan tamamıyla siyasi bir konudur. Biz görevimiz gereği uluslararası bilirkişilerle görüşerek bu hukuki uzantılar hakkında Cumhurbaşkanına bilgi veriyoruz” dedi. Baş Savcı Savvidis bugün yapılacak olan Ulusal Konsey toplantısına katılacağını ve kendisinden istendiği takdirde bazı açıklamalar yapacağını söyledi. Savvidis “son altı ayda uluslararası bilirkişilerden bir dizi görüş aldık. Bunlar hakkında gerek Cumhurbaşkanını gerekse de Dışişleri Bakanını bilgilendirdik” dedi.
Dışişleri Bakanı Nikos Hristodulidis Astra’ya konuşurken “Güvenlik Konseyine bu konuda mektup gönderildiğini ve ikinci bir mektubun da gönderileceğini” belirti ve “Recep Tayyip Erdoğan’ın bu konuda yeni açıklamalar yapması halinde AB Dışişleri Bakanlarının yeniden toplanacağını” ekledi.
Hukukçu Ahilleas Dimitriadis Hükümeti atıl kalmak ve Kıbrıs sorununda B planına sahip olmamakla suçladı. Dimitriadis Astra radyosunda konuşurken “eğer Hükümet ciddiye alınmak istiyorsa güvenilir olduğunu göstermeli ve Kıbrıs sorununu çözmek istediği konusunda ikna edici olmalıdır” dedi. Eski Dış İşleri Bakanı Erato Kozaku Markulli ise BM Güvenlik Konseyine çok uzun zaman önce bu konuda başvuru yapılmış olması ve Maraş konusunda yeni bir karar alınmasının istenmesi gerektiğini belirtti. “Bu yapılmış olsaydı eğer Sayın Erdoğan’ın beklenen yeni açıklamaları karşısında bir kalkan oluştururdu” dedi.
EDEK partisi Mağusa’nın yerleşime açılması konusundaki kararlar hayata geçirildiği takdirde işgal rejimine karşı siyasi ve ekonomik önlemlerin alınmasını istedi.
*
Filelefteros gazetesinde “400 kayıbın bulunduğu 7 toplu mezarı saklıyorlar – Dikomo için Portekizli bir uzman geliyor” başlıklı bir haber var.
Şöyle yazıyor:
Türk ordusu yaklaşık olarak 400 kayıbın gömülü bulunduğu tahmin edilen yedi toplu mezar hakkındaki arşivlerini açmamanın yanısıra mezarların bulunması için kazı yapılmasına da izin vermiyor. Ankara’nın kayıplar konusunda takındığı retçi tavır kayıplar konusunun sürmesine neden olurken bu arada kayıpları bulma çalışmalarının maliyetinin de 67 milyon avroya çıkmasına neden oldu.
Haravgi gazetesinde de yine kayıplar konusunda ön sayfasında bir haber yer alıyor. Kısaca aktarıyoruz:
Ağustos ayı başında Aşalı kayıplar konusunda gelişmeler olması bekleniyor. Aşalı kayıpların Ornithi’de katledildiğine ve ardından da Dikomo’daki çöp mahalline getirildiğine inanılıyor.
Politis gazetesinde de kayıplarla ilgili bir başka haber yer alıyor.
Onu da kısaca aktarıyoruz:
“Yanlış cenazeleri iade etmeyi reddediyorlar”
Yunanlı kayıp yakınları kendilerine yanlış verilen yakınlarının kemiklerinin iade edilmesi için mezarlarının açılmasını reddetmeye devam ediyor. Fotis Fotiu kayıp yakınlarının ikna edilebilmesi gayretlerinin sürdüğünü söyledi.
*
Alithia gazetesinden bir kısa haber:
Futbol ve Politika – Galatasaray’ın faulü Yunanistan’a kırmızı kart oldu”
Rapid test yapmayı reddeden Galatasaray üyelerinin Yunanistan’a girmesine izin verilmedi. Türkler konuyu siyasileştirmek için gerekçe arıyordu.
Son Güncelleme: 14 Temmuz 2021 - 16:18
https://tr.news.rik.cy/tr/article/2021/7/14/basin-ozetleri-140721-6334645/