basın özetleri 23.06.21

Bugünkü Kıbrıs Rum gazetelerinin ana haberleri yeni hükümet değişikliğine odaklanmış.

Hükümet yanlısı Alithia gazetesinden başlayalım.

“AKEL’in yeni siması – Yerle bir edici politika – Sağlık Bakanlığı görevini üstlenmemesi için Adamos Adamu’ya yapılan baskının arkasında ne yatıyor?”

Haberde şöyle yazıyor:

Cumhurbaşkanının AKEL eski milletvekili Adamos Adamu’ya, Sağlık Bakanlığını devralmasına yönelik teklifini kabul etmemesi için AKEL’in yaptığı dayanılmaz baskılar partinin Cumhurbaşkanlığı seçimleri öncesinde izleyeceği politikayı ortaya çıkardı. Oy oranını yükseltmek için milletvekilliği seçimleri kampanyasında tanık olduğumuz politikasından çok daha yerle bir edici, çok daha sıfırlayıcı bir politika. Eğer Adamos Adamu odağında insan olan, yakıcı YESİ konusu olan kilit öneme sahip Sağlık Bakanlığına getirilseydi, AKEL, Cumhurbaşkanı Anastasiadis’i eleştiremeyecekti. Kısacası parti kendi çıkarlarını ülkenin çıkarlarının üstünde tuttu. Milletvekilliği seçimlerinde de benzeri bir politika izleyen AKEL’e halk sadece yüzde 22,34 oy vererek onu reddettiğini gösterdi.

*

Filelefteros gaztesinin ilgili haberine bakalım.

“DİSİ’den kabul gören Hükümet” manşeti ve “Anastasiadis’in Hükümet değişikliğine yönelik seçimleri DİSİ’nin damgasını taşıyor” alt başlığıyla verilen haberde şöyle yazıyor:

Cumhurbaşkanı Anastasiadis, milletvekilliği seçimlerinin hemen ilk akşamında açıkladığı geniş kabul gören Hükümet hedefiyle çıtayı oldukça yükseltmiş ve kendini yoğun baskı altında bırakmıştı. Bu çabanın sonucu dün açıklanmış ve sonuçta son derece partisel bir Hükümetin oluşturulduğuna tanık olduk. Cumhurbaşkanının seçimlerinde partinin damgası açıkça belli oluyor. Halbuki DİSİ liderliği bütün bu zaman içinde kendini konudan uzak tutmuş herhangi bir değerlendirme ya da açıklama yapmaktan kaçınmıştı. Bununla birlikte her isimde DİSİ’nin fırça darbeleri açıkça görülüyor.

Gün dün eski Meclis Başkanı Adamos Adamu’nun Cumhurbaşkanına Sağlık Bakanı olması teklifine hayır demesiyle başladı. Böylelikle Cumhurbaşkanı geniş kabul gören Hükümet fikrine son noktayı koymak zorunda kaldı. Önceki hafta Adalet Bakanı Emili Yoliti’nin olaylı istifası gerçekleşmişti.

Cumhurbaşkanı Anastasiadis dün akşam geniş kabul gören hükümetten söz etmeye devam etti ve Adamos Adamu’nun görevi reddetmesinden dolayı duyduğu üzüntüyü dile getirdi. Anastasiadis “üzgünüm” dedi “çünkü ülkenin iyiliğine bakacağımıza, birileri yetenekli bir yurttaşın ülkesine hizmet vermesini engellemeye çalıştı”.

Filelefteros’un haberi böyleydi. Haravgi gazetesi ise şöyle yazıyor:

Haber “Genişlemeden söz ettiler, daha da sağa kaydılar” manşetinin ve “Yeni ‘en iyiler’ atandı… Her şey Hükümetin ‘imajı’ için – Kıbrıs sorunu ve göçmenler meselesinde aşırı sağ görüşlere sahip yeni simalar” başlığının altında veriliyor.

Şöyle yazıyor:

Dağ fare doğurdu… Geniş kabul gören hükümet müjdeleri veren Cumhurbaşkanı Anastasiadis bunun tam tersini başardı. Özellikle göçmenler ve Kıbrıs sorunu konusunda aşırı sağ görüşlere sahip olduğu bilinen isimlere Bakanlık vermekle aşırı sağa dönüş yaptı! Dün DİSİ liderliğinden Cumhurbaşkanlığını ziyaret eden Averof Neofitu ve Haris Yeoryiadis bu gelişmeye katkı yaptı. Sağlık ve Adalet Bakanlığı görevlerine DİSİ’den isimler atanırken Hükümet Sözcüsü görevine göçmenler sorunu konusundaki aşırı sağ yaklaşımlarıyla tanınan Marios Pelekanos getirildi. Nikos Anastasiadis Eğitim Bakanlığı görevinde Başpiskopos’u da memnun eden Prodromos Prodromu’yu bıraktı. Dün Sağlık Bakanlığı görevini Adamos Adamu’nun reddetmesinden sonra bu göreve yeminli muhasebeci ve ekonomi diploması olan Mihalis Hacipandelas getirildi.

Son olarak da Politis gazetesinin ilgili ana haberinin başlıklarına bakalım:

“Geniş DİSİ kabulü gören Hükümet değişikliği – Tüm siyasi yelpazeden gelen isimlerin yer alacağı Hükümet hedefi başarılamadı”

*

Kıbrıs Rum gazetelerinin ana haberleri böyleydi sd. Gazetelerin diğer haberlerinden bazılarına bir göz atalım.

Haravgi gazetesinden ve Kıbrıs sorunuyla ilgili bir haberden başlayalım:

“Lut bir milimlik dahi ortak zemin bulamadı – Birleşmiş Milletlerin tahammülü denenirken Birleşmiş Milletler de ‘fikirler deniyor’”

Ceyn Hol Lut’un dün iki liderle ve iş arkadaşlarıyla ayrı ayrı yaptığı toplantılarda yeni bir 5+1 resmi olmayan toplantı için ortak zemin bulma çabaları boşa çıktı. Lut Anastasiadis ile yaptığı görüşmede iki bölgeli iki toplumlu federasyon çözümünü Türk tarafının eşit egemenlikli iki devlet talebiyle bir araya getirecek fikirler ortaya koymaya çalıştı. Ancak Kıbrıs Rum tarafı BM kararları temelinde bir çözümde ısrar etti ve BM’in bunu Türk ve Kıbrıs Türk tarafına netleştirmesi gerektiğine vurgu yaptı. Öte yandan Lut, Guteres’in özel temsilci atanması ve müzakerelerin Kran Montana’da ortaya koyduğu formül çerçevesinde devam etmesi konusunda Ersin Tatar’dan da “hayır” cevabı aldı. Haravgi’ye ulaşan bilgilere göre yeni bir resmi olmayan beşli toplantı yapılmasına ilişkin konularda güçlükler ve gerginlik var ve Cumhurbaşkanı Cuma günü Brüksel’de Genel sekreterle yapacağı görüşmede bu konuda ısrar edecek. AB şimdilik baskılarını AB-Türkiye ilişkilerinin görüşülmesi olayının bir sonraki Avrupa Konseyi toplantısına ertelenmesiyle sınırlı tutuyor.

Anastasiadis resmi olmayan toplantı gerçekleşinceye kadar, Genel Sekreter gerekli gördüğü takdirde, Kıbrıs Türk lideriyle görüşmeye hazır olduğunu açıkladı. Buna benzer bir görüşme Anastasiadis ile Akıncı arasında New York’ta yapılmış ve 2017’de Kran Montana yolunu açmıştı. Buna paralel olarak Cumhurbaşkanı, 27 ile 29 Nisan arasında resmi olmayan beşli toplantı sırasında ortaya konan özlü güven artırıcı önlemler (Maraş ve Timbu) konusunda da ısrarlı olmaya devam ediyor.

Bu arada Kıbrıs Türk Lideri Ersin Tatar Ceyn Hol Lut’la yaptığı dünkü görüşmesinin ardından Antonio Guteres’in Kran Montana’da ortaya koyduğu çerçeve temelinde müzakerelerin devam etmesi önerisini reddettiğini açıkladı.

*

Politis gazetesi:

“Altın pasaport raporu - Yozlaşmanın inşasına herkes katkı yaptı”

Yurttaşlıklar konusunu araştıran Araştırma Komitesinin raporu Cumhurbaşkanı, bakanlar, milletvekilleri, savcılar, Sayıştay başkanı, avukatlar, muhasebeciler ve müteahhitlere sorumluluk yükledi. Yurttaşlık verme skandalında eylem, ihmal ya da ilgisizlikleriyle olsun hepsinin payı vardı. Nikolatos Komitesinin raporu sorumlulukları gösterdi şimdi geriye bu sorumlulukların ilgililer tarafından üstlenilip üstlenilmeyeceği kalıyor.

Haber Alithia gazetesindeyse şöyle yer alıyor:

“Sayıştay Başkanına şamar – Araştırma Komitesi yurttaşlıklar verme konusunda sorumluluk dağıtıyor – Sayıştay Başkanı Odiseas Mihailidis, yatırım programındaki sorunları bildiği halde zamanında müdahale etmedi”

Dün Yurttaşlıklar programı 2007 ile 17 Ağustos 2021 dönemine ait yabancı yatırımcı ve işadamlarına verilen vatandaşlıkları inceleyen Araştırma Komitesinin raporu basına açıklandı. Cumhurbaşkanları, bakanlar, milletvekilleri ve daha pek çok kişiye sorumluluklar yükleyen raporda Sayıştay’a yüklenenler özellikle öne çıkıyor. Rapora göre eğer Sayıştay Başkanı Anayasanın kendisine sağladığı yetkileri kullanarak, programa denetim yaptığı ve sorunlar hakkında bir fikir edindiği 2016’dan itibaren ya da daha sonra kendisine ulaşan şikayetler üzerine Kıbrıs Yatırım programı hakkında rapor hazırlama yoluna gitmiş olsaydı programın zaafları ortaya çıkmış ve düzelmesi, doğru işlev kazanması ve sonlandırılmaktan kaçınılması yolunda bir fırsat kazanmış olacaktı.

*

Alithia gazetesinden bir başka haber:

“İşgal altındaki bölgedeki komisyona Maraş’a ilişkin 344 başvuru yapıldı”

İşgal bölgesindeki taşınmaz mal komisyonuna bugüne kadar kapalı Maraş bölgesindeki malları için 344 Kıbrıslı Rum başvurdu. Söz konusu komisyon 17 Haziran 2021 tarihine kadar 6.853 başvuru kabul etti. “Başkanlığın” “Maraş’ta inisiyatif” ve “taşınmaz mal komisyonu” hakkında yaptığı açıklamada “Komisyonun” Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi tarafından etkili iç hukuk yolu olarak tanındığı belirtiliyor ve “işleyişi çerçevesinde, Kıbrıslı Rumlar ülkemizde terk ettikleri mallarına uluslararası hukuk çerçevesinde çözüm bulabilirler dendiği” belirtiliyor.