Alithia ile Haravgi gazetelerinin ana haberleri aşırı sağ parti ELAM’a Meclis Komisyonlarında başkanlık verilip verilmemesi gerektiğine dair görüşler ve bu konuda son günlerde başlayan kavgayı konu alıyor.
Önce Alithia gazetesinden başlayalım.
Haber “ELAM’ın Meclis komisyonlarında başkanlık alması konusunda AKEL’in oynadığı oyunlar” manşeti ve şu üst başlıkla veriliyor: “Meclis komisyonları için şiddetli çatışmalar”.
Haberin içeriğine bakalım:
16 komisyon başkanlığı için süregelen savaşın bu sabah Meclisteki liderler toplantısında, öğleden sonra ise Meclis genel kurulunda doruğa çıkması bekleniyor. Kavganın nedeni Meclis komisyonlarının nasıl bölüşüleceği ve komisyon başkanlıklarından bir tanesinin ELAM’a verilip verilmeyeceği. AKEL ELAM’a başkanlık verilmesinin tartışmasız olarak reddediyor. AKEL komisyonların 3 büyük parti arasında bölüşülmesini ve ardından da her partinin elindeki bir başkanlığı küçük bir partiye devretmesini istiyor. Hatta elindeki bir komisyon başkanlığını Ekologlar’a vermeye hazır olduğunu duyurdu ama Ekologlardan daha fazla oy alarak Meclise girmeyi başaran ELAM’a asla komisyon başkanlığı verilmemesini talep ediyor. DİSİ’ye elindeki komisyon başkanlıklarından bir tanesini ELAM’a vermeyi öneren AKEL’in bununla asıl amacı DİSİ’yi ELAM’ı normalleştirmekle suçlama olanağını elde etmekten başka bir şey değil.
Haber Haravgi gazetesinin ana haberinde şu başlıklar yer alıyor:
“Averof’tan ELAM’a olan borcunu ödemesi yolunda kulis – DİSİ Meclisi uç ve tehlikeli yollara sokuyor – AKEL: Meclis Başkanı Anayasayı ve Meclis iç tüzüğünü korumak zorundadır”
Haberinde şöyle yazıyor:
DİSİ aşırı sağ parti ELAM’a Meclis Komisyonu verilmesini istemekle Anayasayı ve Meclisin iç tüzüğünü riske atıyor ve Meclisi uç ve tehlikeli yollara itiyor.
Anayasaya göre düzenlemeler şunu öngörüyor: Meclis Komisyonu başkanlıkları Meclis grubu oluşturan partilere verilir. Meclis grubu oluşturmak için bir partinin en az altı sandalyesi olmalı. Komisyon başkanlığını alan parti onu ya kendine ait bir milletvekiline ya da bir başka partinin milletvekiline verme hakkına sahiptir. Yani seçim sonuçlarına göre DİSİ ile AKEL’in 6 başkanlık, DİKO’nun ise 4 başkanlık hakkı var. Şu ana kadar yapılan çalışmalarda DİSİ’nin DİPA’ya, AKEL’in Ekologara, DİKO’nun da EDEK’e birer başkanlık vermesi konusunda anlaşmaya varılmıştı. Ancak ikinci toplantıda Averof Neofitu ELAM’a da başkanlık verilmesi hedefiyle, Anayasaya rağmen, sentezin değişmesini önerdi. Hatta DİSİ’nin elindeki komisyon başkanlıkların aynı kalmasını, verilecek başkanlıkların AKEL’den alınmasını talep etti.
AKEL GS Andros Kiprianu dün Meclis Başkanı Anita Dimitriu’yu yükümlülüklerini üstlenmeye çağırdı ve “Meclis Başkanı Anayasayı ve Meclis İç Tüzüğünü korumakla yükümlüdür” dedi. Kiprianu “Anayasamız olacak, düzenlemelerimiz olacak ve biz onları çıkar hesapları uğruna ihlal edeceğiz, öyle mi?” şeklinde vurguladı ve “işte bu yüzdendir ki politikaya günümüzde değer verilmiyor” dedi.
*
Politis gazetesi yeni hükümet değişikliğiyle ilgili gelişmelere ayırıyor ana haberini.
Manşette “Kuşos, Emili ve Prodromos Yeni Hükümette olacak – Yeni hükümette yapılacak tek kesin değişiklik Sağlık Bakanlığında olacak” diye yazıyor. Ön sayfada haberde şöyle yazıyor:
Olağanüstü bir durum olmadığı takdirde hükümet değişikliğine dair açıklamaların önümüzdeki hafta içinde yapılması bekleniyor. Cumhurbaşkanı bu konuda şimdilik kâğıtlarını kapalı tutuyor.
Hükümetin iletişimden sorumlu ekibine de değişiklik yapılması bekleniyor. Cumhurbaşkanının Hükümet Sözcüsü pozisyonu için düşündüğü isim konusunda kararını vermiş görünüyor.
Yeni kabine oluşturulurken iki hedef göz önünde bulunduruluyor. Yeni isimlere yer verilmesi ve Bakanlar Kurulunda kadın varlığına dikkat edilmesi. Devlet memuru atama komitesi EDY ve yarı resmi devlet kuruluşları yönetim kurullarına da önemli atamaların yapılması bekleniyor.
*
Filelefteros gazetesi:
Filelefteros’ta “Thanasis’in ölümünün nedeni cinayet – Kemiklerin Yunanistan’da bir uzman heyeti tarafından incelenmesinin ardından veriler değişti – Annesi 16 yıldır haykırıyordu” başlıklarını görüyoruz.
16 yıldır ölüm nedeni intihar denilen 26 yaşındaki askerin ölüm nedeni cinayet tespiti yapıldı. Kemikleri 6 ay önce mezardan çıkarılan Thanasis Nikolau’nun belirli bir kemiğinde yapılan test sonucunda ölüm nedeninin boğularak cinayet olduğu tespit edildi.
Talihsiz gencin 2005 yılında ölümünden sonra bugüne kadar geçen 16 yıllık süre içinde oğlunun intihar etmiş olamayacağını haykıran annesinin ısrarı sonucunda elde edilen yeni verilerin faillerin bulunması için yeni araştırmalar başlatması bekleniyor. Alassa Köprüsünün altında Thanasis Nikolau’nun cansız bedeni bulunduktan sonra yapılan ve neticelendirilmekte gecikmiş ilgili polis araştırması sonucunda gencin kendini köprüden attığı kanaatine varılmış ve cinayet olasılığı tamamıyla dışlanmıştı.
Dava, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin “yetersiz araştırmalar yapıldı” kararı sonrasında yeniden açılmış ve araştırmayı üstlenen ceza müfettişleri “cinayet de olasılık dışı değildir” kararı verdikten sonra dosya 2014’te tekrar kapandı.
Aile gerçeği aramaktan yılmadı, çabalarına devam etti. Geçen yıl Yunanistan’da uzman bir ekip tarafından incelenmesi üzere çocuklarının kemiklerinin mezardan çıkarılmasını istedi. Ailenin talebi haklı bulundu ve Aralık ayında işlem gerçekleşti.
16 yıl önce yapılan ilk araştırmada sağlamdır tespiti yapılan Hyoid kemiğin parçalanmış olması nedeniyle kurbanın boğularak öldürüldüğü teşhisi kondu. Ailenin avukatı Lukis Lukaidis Filelefteros’a “bu gelişmeden sonra yeni bir soruşturmanın başlatılması gerekiyor. Ancak aradan 16 yıl geçmiş olması tanıkların bulunmasını bir hayli zorlaştıracak” dedi.
*
Gazetelerin diğer haberlerinden bazılar:*
Haravgi gazetesi:
“Ceyn Hol Lut 22 Haziran’da iki liderle görüşecek – Sabah 9.30’da Anastasiadis ile öğlen 01.00’de Tatar’la”
BMGS’nin özel danışmanı Ceyn Hol Lut 22 Haziran’da iki liderle görüşecek. Kıbrıs Türk lideri, Lut’un adaya iki taraf arasında ortak zemin olup olmadığını görmek için geleceğini ifade etti. Olduğunun tespit edilmesi durumunda müzakere ya da Cenevre tipi resmi olmayan bir konferans düşünüldüğünü söyledi. Ersin Tatar Lut’a, Cenevre’de ortaya koyduğu 6 nokta önerisindeki gibi eşit egemenlik çerçevesinde bir müzakere sürecine başlanabileceğini söyleyeceğini belirtti.
*
“Adalet yerini bulmalıdır – Yurttaşların gerek ilgisizlik herek aptallık gerekse de beceriksizlik yüzünden adam kaçırma olaylarının cinayete dönüşmesine izin veren polis görevlilerine karşı öfkesi haklıdır”
Dün Hukuk Dairesinin önünde Nikos Metaksas’ın yabancı uyruklu kadın ve çocuklara yönelik seri cinayetleriyle ilgili olarak suç derecesinde ihmalkârlık gösteren polislerin aleyhine dava açılmama kararı veren Baş Savcı protesto edildi. Eylem AKEL’in kadın örgütü POGO tarafından örgütlendi ve Ekologlar Hareketi kadın örgütü tarafından da desteklendi. Eylemde AKEL Genel Sekreteri Andros Kiprianu ve parti milletvekilleri İrini Haralambidu ve Hristos Hristofyas hazır bulundu.
POGO ve kadınlardan oluşan bir temsil heyeti Başsavcı Yorgos Savidis ile de görüştü. Başsavcı kendilerine bu kararı almasının nedenini cezai suç davasının argümanlandırılamayacağını bildiği için aldığını, aksi takdirde yıllar sürecek bir süreçten sonra sıfır sonuç elde edilmiş olacağını ve bu şekilde disiplin cezalarının da verilemeyeceğini düşündüğünü söyledi.
Andros Kiprianu eylemde yaptığı konuşmada Kıbrıs’ın, suçluları örnek teşkil edecek biçimde cezalandıracak ve kadınları koruyacak bir kurumsal çerçeveye sahip olmamasından dolayı duyduğu rahatsızlık ve üzüntüyü dile getirdi.
Eski Başsavcı Kostas Kliridis 15 polis memuru hakkında cezai soruşturma başlatacağını duyurmuş ancak görevden ayrıldığında bu sözünü yerine getirmemişti. Bu arada Polis Sendikası Başkanı, üyelerinin sistemik sorunlar nedeniyle her an suçlanma riskiyle karşı karşıya bulunduğunu ifade etti.
*
Kadir Has üniversitesinin yaptığı bir anketin sonuçlarına ilişkin bir haber bugünkü Haravgi gazetesinde göze çarpıyor.
Haber “Türklerin yüzde 48’i işgal altındaki bölgenin ilhakını destekliyor – Türk “Kadir Has Üniversitesi”nin “izlenim” anketi – Katılanların yüzde 31’i iki toplumlu iki bölgeli federasyondan yana” başlıkları altında veriliyor.
Alithia gazetesinde ise aynı haber şu başlıklar altında yer alıyor:
Araştırma: Türklerin yüzde 48’i işgal altındaki bölgenin ilhakını istiyor – Türk mafya adamı Alaattin Çakıcı işgal altındaki bölgede yaşayacak
Haber Avrupa gazetesinden alıntılar yapılarak detaylı bir şekilde verilirken Alaattin Çakıcı ile ilgili bilgiler elektronik gazete T24’e dayandırılıyor.
*
Filelefteros gazetesinden iki haber:
“Kıbrıslı bir rahip Yunanistan’da 15 yaşındaki bir kızı taciz ediyordu – 3 yıl hapis cezasına çarptırıldı, cezası para cezasına çevrilebilir”
Yunanistan’ın Larisa kentinde istinaf mahkemesi, 2019’da cinsel tacizden suçlu bulunarak üç yıllık hapis cezasına çarptırılan Kıbrıslı bir papazın cezasının para cezasına çevrilebileceğine karar verdi.
Mahkemenin ilk kararı 4 yıl hapis cezası iken suçlunun itirazı üzerine 3 yıla indirildi. Mahkemenin son kararı ise 3 yıllık hapis cezasının 10.800 avroluk para cezasına dönüştürülebileceği oldu.
*
“ 190 yurttaş SafePass’ı dava etti”
Yurttaşlar toplu halde Mahkemeye başvurarak son bir buçuk yılda yürürlüğe giren korona virüs kararnameleri tarafından anayasal haklarının çiğnendiği gerekçesiyle tazminat ve daha farklı taleplerle davalar açtı.
190 yurttaş Cumhuriyeti dava eden yurttaş grupları açısından rekor bir sayı oluşturuyor. Daha önce 103 yurttaştan oluşan bir grup da Sağlık Bakanını ve Bilim Kurulu üyelerini dava etmişti.
Son Güncelleme: 17 Haziran 2021 - 14:28
https://tr.news.rik.cy/tr/article/2021/6/17/basin-ozetleri-170621-5798871/