Bugünkü Kıbrıs Rum gazetelerinde Pazar günü yapılacak olan milletvekilliği seçimleriyle ilgili gelişmeler ana haberlerde geniş bir şekilde yer alıyor. Haravgi gazetesi ise orta ve küçük işletmelerin içinde bulunduğu duruma ayırmış ana haberini.
*
Seçim haberleriyle başlayalım.
Filelefteros gazetesi:
“Son oy avı” manşetini kullanan gazete alt başlıkta “Seçim kampanyasının perdesi kapanırken parti manzaraları halen bulanık” demiş.
Haberde şöyle yazıyor:
Seçim kampanyası sürecinin bitimine saatler kala partiler kararsız ve ilgisiz seçmenlere yönelik baskılarını artırdı. Seçim büroları son oy avına çıktı. Telefon ve mesajlar yağmur gibi yağıyor. Tüm partiler geleneksel seçmenlerini hedef alarak ve son anda da olsa partiseverliğe vurgu yaparak seçmenlerinin oyunu toparlamak peşinde.
Bugün parti başkanları son seçim öncesi mesajlarını verecek. DİSİ küçük partilere kayabilecek oyları asgari düzeye indirmenin peşinde. Averof Neofitu küçük partilere gidecek protesto oylarının dolaylı olarak AKEL’le DİKO’yu besleyeceği mesajını verdi. Andros Kiprianu da küçük partilere gidebilecek AKEL’in geleneksel oylarını koruyabilmek maksadıyla güçlü bir AKEL olmadan ülkenin idaresinde değişim olamayacağını söyledi. DİKO Başkanı Nikolas Papadopulos ise DİKO’nun net değişim anlamına geldiğini söyleyerek, denkleme, olasılıkla Meclis dışında kalacak siyasi oluşumlara gidecek kayıp oyları da koydu.
Üç parti de son anda büyük değişikliği sağlayabilecek büyük bir mücadeleye girişti. EDEK, Çevreciler ve ELAM başa baş bir mücadeleyle dördüncü sırayı kapmaya çalışıyor. Bunu başarabilecek olan parti ise yeni Mecliste düzenleyici rolü üstlenmiş olmakla böbürlenecek. Diğer partiler de sıkı bir mücadele içinde hareket ederken DİPA sürpriz olanı başarmayı ve Meclise girebilmeyi umut ediyor.
Yarın yani seçimden bir önceki gün parti başkanları ve çalışma arkadaşları sokaklarda halkla kahve içip yemek yemeyi planlıyor.
*
Filelefteros’un ana haberi böyleydi, diğer gazetelerin ana haberlerinin başlıklarına bir göz atalım.
Alithia:
“Sağlam sinirler gerektiren gerilim seçimi – Heyecan dorukta – Son ana kadar yürek ağızda – Oy oranının nasıl şekilleneceğini ve sandalye dağılımının nasıl olacağını kestirmek zor – Büyük değişimler mi olacak yoksa Meclisteki dengeler etkilenmeyecek mi?”
*
Politis:
“Hepsi restini çekti, Pazar günü cirosunu hesaplayacak – Seçim kampanyasının perdesi bolca replik, az öneri ve yüksek tonla kapanıyor” başlıklarının altında gazete ön sayfasında şöyle yazıyor:
Şimdi mesaj verme sırası seçmende. Seçmen ya partilere sırt dönerek oy kullanmamaya ya da oy sandığına giderek oyuyla yeni meclisin sentezini belirlemek için oy kullanmaya karar verecek.
Son dakikaya kadar yozlaşma, dolandırıcılık, pandemi, ekonomik kalkınma ve Kıbrıs sorunu tüm partilerin kampanyasının odak noktalarını oluşturdu. Hükümet, yönetim partisi ve muhalefetin kavgaya tutuşmadığı gün yoktu.
Partilerin örgütsel çalışmalarının en büyük bölümü tamamlandı. Gözler oy sandığına gitmek konusunda temkinli davranan seçmende. Partilerin seçmenin partiseverlik duygularını harekete geçirmesi bekleniyor.
*
Gelelim Haravgi gazetesinin ana haberine:
Gazetede “Küçük ve orta işletmeler kritik noktada” manşetini ve “Bir buçuk yılı aşan bir süredir çalışma hacimlerinin yüzde doksan beşinden yoksunlar” alt başlığını görüyoruz.
Gazete ön sayfasında şöyle yazıyor:
Gecikmiş kiralar nedeniyle çıkarılmalar kapıda. İşletmelerin yüzde onu kesin olarak kapandı.
Resmi devlet tam bir umarsızlık içindeydi. Yetkili bakanların yokluğu barizdi. İflaslar ve zorunlu satışlar yaşanıyor.
Şu ana kadar gelmesi beklenen turist sayısı hiç cesaret verici değil. Enkazların üzerinde gözyaşı dökeceğiz.
*
Haravgi gazetesinden diğer bazı haberler:
“Türkiye’yle kara sınırı edinme tehlikesi – AKEL nihai taksimi engelleme mücadelesi için çağrı yaptı”
AKEL Merkez Komitesi Kıbrıs Bürosu Yetkilisi Tumazos Çelepis dramatik bir uyarıda bulundu. “Çağdaş dünyada Türkiye ile kara sınırı edinme riskiyle karşı karşıya olan bir devlet var. Ülkemiz. Anastasiadis – DİSİ ikilisinin istikrarsız manipülasyonları bizi o noktaya götürüyor” diyen Çelepis “Kran Montana başarısızlığından sonra Türkiye Mağusa ve Münhasır Ekonomik Bölgede yeni oldubittiler yarattı. Kıbrıs Türk toplumu liderliğine Ersin Tatar’ı dayattı. Aradan onlarca yıl geçtikten sonra yeniden iki devlet tezine döndü ve Cenevre Konferansında bu tezi masaya koydu” şeklinde vurguladı.
Çelepis şöyle devam etti:
“GS, BM ve uluslararası toplum iki devlet çözümünü reddetti. Ama buna paralel olarak müzakerelerin yeniden başlaması için eşit egemenlik ve iki devlet gibi önkoşullar içeren garip öneriler alıyoruz. Tatar’ın ve Türkiye’nin gururunun sözde kurtarılmasına yönelik baskılara maruz kalıyoruz. Ancak özünde bunun gibi yaklaşımlar müzakere çerçevesini ve çözümü bozuyor”.
Uçurum öncesindeki bu noktaya nasıl vardık sorusunu soran Tumazos Çelepis kendi sorusunu şöyle yanıtladı: “Bütün bunlar Anastasiadis ile DİSİ’nin çelişkili ve tehlikeli politikalarıyla, peş peşe yapılan deneylerin, Guteres çerçevesinde yer alan temel yakınlaşmaların sorgulanmasıyla alakasız değildir. Hele hele karşılarında Tatar’ın değil Mustafa Akıncı’nın bulunduğu beş yıllık dönem boyunca.”
Anastasiadis ile DİSİ’nin manipülasyonlarının sonuçları hakkında yılmadan uyarmaya devam eden ve Kıbrıs sorunu konusunda vizyon ve öneri sahibi olan tek siyasi gücün AKEL olduğunun altını çizen Çelepis “Zaman içerisinde Türkiye ile aramızda kara sınırı oluşturacak olan nihai taksimi engellemek olan yurtseverlik görevimize bağlı kalarak mücadelemize devam edeceğiz. 30 Mayıs’ta AKEL’i güçlendireceğiz. Kurtuluş ve ülkemizle halkımızın birleşmesine yönelik çözüm mücadelemizi güçlendireceğiz. Güçle. Dürüstlükle. Net sözlerle. Samimiyetle” dedi.
*
“Seçime bir gün kala yeni önlem gevşetmeleri”
Sağlık Bakanı Konstandinos İoannu üç aşamada yürürlüğe konacak olan yeni tedbir gevşetmelerini açıkladı.
Bakanlar Kurulunun aldığı kararlara göre 29 Mayıs’tan başlayarak sokağa çıkma saatleri 01:00 ile 05:00 arasına çekilecek. 10 Haziran’dan itibarense dolaşım yasağı tamamen kaldırılacak.
1 Haziran’dan itibaren ev toplantıları ev sakinleri ve çocuklar dâhil 20 kişiye kadar serbest olacak. Dini mekânlar, kazino, kongre salonları, tiyatro, amfi tiyatro ve benzeri mekânlar doluluk oranlarının yüzde ellisi ile açık olacak. Hijyonomi protokolü temelinde restoran ve kafe tipi yerlerin iç mekânları da açık olacak. 10 Haziran’dan itibarense eğlence mekânları da yine hijyonomik protokol temelinde açılıyor.
Sağlık Bakanı ekonomi çarkının yeniden dönmeye başlaması ve sosyal faaliyetlerin serbest bırakılması yönünde halkın aşılanmaya ilgisi ve aşılanma oranının önemli ölçüde artmasının da rol oynadığını ifade etti. Bununla birlikte virüsün hâlâ burada olduğunu unutmamak gerektiğine dikkat çekti.
Konstandinos İoannu son haftalarda epidemiyolojik endekslerde görülen iyileşmeye de vurgu yaptı.
*
Haravgi gazetesinin bir başka haberinde ise “YESİ’nin iki yılı içinde sistemden faydalanan hak sahiplerinin sayısı 892 bini geçti” başlığını görüyoruz.
Genel Sağlık Sistemi yürürlüğe girdiğinden bu yana 892 bini aşkın yurttaş sistemden faydalandı.
YESİ’nin ikinci yaşam yılının tamamlanması vesilesiyle bir açıklama yapan Sağlık Bakanlığı 1 Haziran 2019’dan 23 Mayıs 2021’e kadar 554 ilacın, 54 hastanenin, 59 hemşire ve ebenin, 615 diş doktoru ve 1821 uzman doktorun YESİ’ye dahil edildiğini belirtti.
Ayrıca 560 şahsi doktor, 195 şahsi çocuk doktoru, 149 tetkik laboratuvarı, 8 acil servis ve 1077 fizik tedavici, logoterapist, klinik psikolog, klinik diyetolog, ergoterapist gibi sağlık profesyonellerinin de YESİ’de hak sahiplerine hizmet verdiği açıklandı.
11 Mayıs 2021 tarihine dek YESİ’den 892.134 hak sahibi yararlandı. 801.107 şahsi doktor ziyareti, 631.631 uzman doktor ziyareti gerçekleşti. 390.944 kişi de teşhis tetkikleri yaptırdı.
Filelefteros’tan bazı haberlere bir göz atalım:
“ ‘KKTC’yi kabul etmediler ve tatbikattan ayrıldılar”
Diğer 4 ülkenin de yer aldığı tatbikatta KKTC’yi devlet olarak göstermek isteyen Türk numarası geçmedi. Slovakya Türkiye’nin bu girişimini fark edince askerini alıp tatbikattan ayrıldı. ABD katılımından söz ettiler oysa ABD tatbikatta yer almadı.
*
“10 Kıbrıslıdan 4’ü avroya yan gözle bakıyor”
10 Kıbrıslıdan sadece altısı avronun ülkeleri için iyi olduğuna inanıyor. Avro bölgesi ülkeleri arasında yapılan ankette çıkan en düşük ikinci sonuç Kıbrıs’ınkiydi. Yüzde 1’lik bir farkla Belçikalıların avroya karşı daha da temkinli olduğu görüldü.
Avro barometre sonuçlarına göre ortalama olarak Avrupalı yurttaşların yüzde 70’i avronun ülkeleri için yararlı olduğunu düşünüyor. Kıbrıslıların ise sadece yüzde 62’si olumlu görüş ifade etti. Avronun yararlılığına inanan ülkeler sırasıyla şöyle.
Yüzde 90’la İrlanda birinci sırada yer alıyor. İrlanda’yı yüzde 84 ile Finlandiya, yüzde 79 ile Malta, yüzde 78 ile Slovenya ve yüzde 77 ile Almanya izliyor.
En alt sıralarda yüzde 61 ile Belçika, yüzde 62 ile Kıbrıs, yüzde 63 ile İtalya, yüzde 65 ile İspanya, yüzde 67 ile Fransa ve yüzde 69 ile Yunanistan bulunuyor.
*
“Avrupa Komisyonu Natura 2000’in kötü idaresi için alarm çaldı”
Avrupa Komisyonu doğanın korunmasına yönelik talimatların Kıbrıs’ta sistematik ve sürekli bir biçimde ihlal edildiğinden söz etti. Mahkeme öncesi süreç dâhilinde üstlenilen yükümlülüklerin geçen 5 yıl içinde uygulanmamış olması Hukuk Dairesini kaygılandırdı. Hukuk Dairesi Natura 2000 bölgelerinde sürekli olarak yeni ihlallerin yapıldığını tespit etmesi üzerine açık bir şekilde kaygılarını ifade etti. Avrupa Komisyonu ise doğal habitat ve fauna ile floranın korunmasına yönelik Avrupa Ekonomik Topluluğunun 21 Mayıs 1992 talimatının Kıbrıs’ta sistemli ve sürekli biçimde ihlal edildiği konusunda makamları uyardı.
Son Güncelleme: 28 Mayıs 2021 - 13:37
https://tr.news.rik.cy/tr/article/2021/5/28/basin-ozetleri-280521/