basın özetleri 13.04.21

Bugünkü Kıbrıs Rum gazetelerinde aşılama programıyla ilgili gelişmeler, yerel yönetim reformuyla ilgili gelişmeler, Cumhurbaşkanının adının karıştığı iddia edilen bir başka skandal ve bir metropolite yönelik taciz suçlamalarıyla ilgili dava konusu ye alıyor.

*

Filelefteros gazetesi aşılama programını ele alıyor ana haberinde.

Gazetenin ana haberi “aşılama programı sarsıldı – Sağlık Bakanlığı vazgeçmiyor, bilim insanları verileri değerlendiriyor, yurttaşlar korku içinde” başlıklarıyla veriliyor.

Haberin içeriğine bir göz atalım:

Kıbrıs’ın aşı programı mengenede. Yurttaşların Sağlık Bakanlığının aşı randevusu yapma çağrısına tepkisi hayal kırıklığı yarattı. Çağrı hassas grupları da kapsadığı halde toplamda 7500 randevunun sadece 1497’i yapıldı. Hatta dün küçük miktardaki Pfizer aşıları da alıcı bulamadı. Asıl sorunu ise tüm Avrupa’da kuşkuyla bakılan AstraZeneca aşısı oluşturuyor.

Binlerce Kıbrıslı yurttaşın AstraZeneca aşısı dışında bir aşı için randevu yapabilmek için verdiği mücadele yeni olgulara yol açtı. Çoğu yurttaş başka bir aşı bulmak amacıyla şahsi doktorlarını dahi değiştirmeyi seçiyor. Bunun sonucunda şahsi doktorlar maruz kaldıkları dayanılmaz baskılardan şikâyet ederek Aşı Portalı vasıtasıyla randevu yapma prosedürünün değişmesini talep etti. Aile Doktorları Birliği Başkanı Andreas Polinikis “Çok sayıda yurttaşın, kendilerine AstraZeneca aşısı dışında bir aşı temin etmemiz için bize uyguladığı baskı şahsi doktorları zor durumda bıraktı” açıklaması yaptı.

Öte yandan Sağlık Bakanlığı Avrupa İlaç Ajansının tavsiyelerine sıkı sıkıya bağlı kalırken değişiklik yapmak niyetinde olmadığı görüldü. Sağlık Bakanlığı yurttaşların mevcut aşılara karşı olan tavrını değiştirmesini başarma yönünde hamleler yaparak aşılama programını aynen sürdürüyor.

Bu arada Bilimsel Danışma Kurulu, bu akşamki tele konferanslarında, son söz İlaç Kurulu ile Ulusal Aşılama Komitesine ait olduğu halde, konuyu ayrıntılı bir biçimde ele almayı planlıyor. Dün aralarında elektronik yollarla mesaj değiş tokuşu yapan bilim insanlarının yarın konuyu Sağlık Bakanına da açması olası.

Yenilikçilik Müsteşarı ise dün yaptığı açıklamada “Aşı portalında görülen sorunların sadece teknik nedenlerden kaynaklanmadığını, özellikle beklenmedik ve öngörülemez durumlardan kaynaklandığını” netleştirdi.

*

Politis gazetesi bir din adamının tecavüz skandalını ana haber yapmış.

Gazete ana haberini “Metropolit tecavüz olayı konusunda günah çıkartıyor” manşeti ve “İki kadının ağır suçlamaları eski Kiti metropoliti Hrisostomos’u Ağır Ceza Mahkemesine gönderdi” üst başlığıyla veriyor.

Gazete ön sayfasında şu ilgili noktalara dikkat çekiyor:

Birinci dava Metropolitin 2011 yılında ofisinde bir kadına tecavüz ettiğine ilişkin, ikincisi ise 1981 yılında söz konusu din adamının 18 yaşından küçük bir genç kıza karşı müstehcen saldırısını içeriyor. İki kadın daha tecavüze teşebbüs suçlamasında bulundu.

Davalardan bir tanesinin Kutsal Pazartesi, diğerininse 8 Haziran günü görüşülmesi programlandı. Metropolit Hrisostomos Mahkemenin karşısına avukatı eşliğinde çıktı.

Ağır Ceza mahkemesine sevk edilen Metropolitin Mahkemeye 50 bin avroluk kefalet vermesi kararı verildi. Metropolit kendisine yöneltilen suçlar konusunda açıklama yapmadı.

*

Haravgi gazetesinin ana haberi şöyle veriliyor:

“Hangi taşı kaldırsan altından Anastasiadis ve yakın aile çevresi çıkıyor” cümlesi gazetenin manşetini oluşturuyor. Alt başlık “Usulsüzlük, ayrıcalıklı muamele ve devlet parasından milyonlarca kayıp” şeklinde.

Gazete ön sayfasında konuyu kısaca şöyle özetliyor:

Sayıştay Marinayla ilgili pasaportların verilmesinde yasa dışı hareket edildiği ve bunun devlet kasalarında bir milyon avroluk kayba neden olduğu konusunda ısrarlı.

Ülkenin adını kötüye çıkaran skandalın kışkırtıcıları ve fiziksel failleri kimdir? Önce kriterleri gevşettiler ardından da gevşetiliş kriterleri de/ çiğnediler.

Ödenmeyen vergilerden devletin onlarca milyon avro kaybetmesi büyük olaya yol açtı.

İç sayfalardan ilgili bazı alıntı:

Cumhurbaşkanlığı Aya Napa Marinası yetkililerine altın pasaport verilmesiyle ilgili konuda Sayıştay’a karşı yeni bir saldırı başlattı.

Hükümet Sözcüsü devlet kanalı RİK’e yaptığı açıklamalarla Sayıştay Başkanını belli partilerin “aracı” haline geldiğini söyledi. Konunun Cumhurbaşkanını ve Hükümeti meşgul edeceğini ve kararlar alınacağını söyleyerek, özünde Sayıştay Başkanının Yüksek Mahkemeye şikâyet edileceğine dair tehditleri tekrarladı.

Sayıştay cevabi açıklamasında Hükümet Sözcüsünün açıklamalarını “küçümseyici” olarak değerlendirdi ve “kamusal diyalogda yüksek bir düzeyin korunmasına yönelik çabalarını sürdüreceğini” söyledi.

Haberde ayrıca Cumhurbaşkanlığı ve Sayıştay arasındaki söz konusu karşıtlığın Bakanlar Konseyinin onayladığı ve Anastasiadis’in kızlarının hukuk bürosunun aracılığı vasıtasıyla yapılan yurttaşlık isteme başvurularına altın pasaport verilmesi konusunda olduğu yazıyor.

*

Alithia gazetesi:

“İki reform daha muhalefet partileri tarafından bloke edildi” manşetini görüyoruz Alithia gazetesinde. Diğer başlıklar şöyle:

Yerel Yönetim ve Adalet alanları bloke edildi – Muhalefet partileri Hükümetin yerel yönetim konusunda milletvekilliği seçimleriyle aynı gün Kıbrıs çapında büyük bir referandum yapılması önerisini reddediyor ve yerel referandumlar konusunda ısrar ediyor – Adalet alanındaki reformu seçimlerden sonraya bırakıyorlar

*

Kıbrıs Rum gazetelerinin diğer haberlerinden seçmeler:

Filelefteros:

“Kıbrıs’a verilen finansman konusunda OLAF’tan yeni soruşturma – Dolandırıcılıkla Mücadele Biriminin müşterisi olduk”

Avrupa Dolandırıcılıkla Mücadele Dairesi OLAF bir şarap imalathanesi yapım projesinin aldığı finansman konusunda soruşturma başlattı. Yeni soruşturma aynı işadamına ait 8 şirkete verilen usulsüz finansman soruşturmasının akabinde geldi.

İş adamı 8 şirketinin söz konusu olduğu finansmandan 3,2 milyon avro, son olaydan ise 1,7 milyon avroluk finansman almayı başardı.

1,7 milyon avroluk söz konusu olduğu finansmanla ilgili olarak başvurunun, Birliğin Yönlendirici Çizgileri kapsamında “sorunlu” olarak değerlendirilmesi ve reddedilmesi gerektiği kaydedildi. Ayrıca Kıbrıs Zirai Ödemeler Kurumunun söz konusu işletmenin başvurusunun, dosyanın inşaat ruhsatı içermemesi nedeniyle de, reddetmesi gerektiği bildirildi. İlgili raporda olası pozitif ayrımcılık yapıldığı da kaydediliyor.

*

“Balıkçılar karaya çaresizlik içinde ve boş ağlarla dönüyor – Hükümetin ilgisizliği öfke patlamasına neden oldu – Cumhurbaşkanlığına yürümeyi planlıyorlar”

Kıbrıs Balıkçılar Derneği Başkanı Hristakis Hristodulu dün Filelefteros’a yaptığı özel açıklamada Derneğin bugün veya yarın olağanüstü bir toplantı yapmayı planladığını belirtti. Mağusalı balıkçıların yaşadıkları sorunlardan dolayı gösterdikleri öfke patlamasını değerlendiren Hristodulu Cumhurbaşkanlığına muhtemelen bu hafta içinde dahi gerçekleştirecekleri bir yürüyüş protestosu önereceğini belirtti.

Hristodulu yunus balıklarının balıkçı ağlarına verdiği hasar, balon balığının olumsuz etkileri ve devlet sübvansiyonu vaat edildiği halde çoğu balıkçının söz konusu yardımı henüz almadığı gibi sorunların da dâhil olduğu ve iş kolu üyelerini sefalet ve çaresizlik içinde bırakan bir dizi sorun konusunda Tarım Bakanı Kostas Kadis’i kınadı.

*

“2021 Çocuk Yasası dönüm taşı”

Çocuk Hakları Komiseri Despo Mihailidu 2021 Çocuk Yasasını yasaları çiğneyen ve anti sosyal davranışlar arz eden çocukların haklarının korunmasında bir dönüm noktası ve değerli bir araç olarak değerlendirdi. Mihailidu söz konusu yasanın, Adalet sistemi içinde çocukların yaşına ve hassasiyetine uygun olarak ele alınması konusunda gerekli olan çerçeveyi ve mekanizmaları belirlediğini söyledi. Mihailidu bu yasayla Kıbrıs’ın BM Çocuk Hakları Antlaşması ve Avrupa Birliği talimatları çerçevesindeki boşlukları dolduracağını belirtti.

Çocuk Hakları Komiseri çocukların yaş, olgunluk derecesi ve yetişkinlere bağımlı olması nedeniyle hassas bir grup oluşturduklarını ve bu nedenle haklarının özellikle koruma altına alınması gerektiğini vurguladı. “Sırf bu nedenledir ki BM Çocuk Hakları Komisyonu, Kıbrıs’a ilişkin periyodik raporlarında, yasalara aykırı davranış biçimi sergileyen çocuklara Adalet Sistemi içinde farklı ve ihtiyaçlarına göre muamele biçimini belirleyen çerçevenin oluşturulması ihtiyacına değinmiştir” dedi.

*

Haravgi gazetesi:

“Ulusal zarara yol açan eleştiriler değil Cumhurbaşkanının davranışlarıdır – 8 yıldır konuyu taksime yönlendiriyorlar”

AKEL Genel Sekreteri Andros Kiprianu Pazartesi günü yaptığı açıklamalarda ulusal meseleye zarar verenlerin ülkeyi sürekli olarak taksime yaklaştıranların davranışlarının olduğunu belirtti ve “ülkenin taksim edilmesi yolunda son 8 yılda büyük adımlar atıldı” dedi.

AKEL, Hükümet Sözcüsünün dün sabah yaptığı ve Hükümete eleştirilerin ulusal davaya zarar verdiğini söylediği açıklamasına hızlı bir şekilde ve aynı sertlikle yanıt verdi. Kiprianu “Yurtsever kişi oluşturulan kötü gidişatın geri çevrilmesi için endişelenen, mücadele eden ve öneriler getiren kişidir” dedi.

AKEL’in beşli konferansta olumlu bir gelişme bekleyebilecek durumda olmak için yapılması gerekenleri içeren bir öneri yaptığını hatırlatan Andros Kiprianu “Karşımızda bugüne kadarkinden çok daha tahrikkar, saldırgan ve ne yazık ki uluslararası toplumun büyük bölümünün gözünde suçlarından arınmış bir Türkiye olduğu çok nettir” dedi.

Cumhurbaşkanının başarılı olup olmadığının yakında görüleceğini söyledi ve “Cenevre’de ne yapacağını göreceğiz, sonucu göreceğiz ve onu ona göre yargılayacağız” dedi.

*

“Covid-19 hastalarının tedavisinde ilaç yokluğu var”

Sağlık Bakanlığı yetkilileri yurttaşların sağlığıyla oynuyor. Koronavirüs tedavisi altında olan hastaların tedavi prosedürünü engelleyen ilaç eksikliklerinin mevcut olduğu görüldü. Sağlık Bakanlığı dün 1 ölüm vakası ve 528 yeni vaka kaydetti. Tedavi altında olan koronavirüs hastalarının sayısı 225 olarak açıklandı. Bunlardan 56’sı kritik durumda.

*

“Hükümet değişikliklere razı olmadığı takdirde Muhalefet B Planıyla hareket edecek”

Muhalefet partilerinin öne çıkardığı en önemli değişiklik kredi sahiplerinin mülklerinin zorunlu satışı durumunda Anayasanın koruması altında olan haklarının iade edilmesidir. Hükümetin muhalefetin önerisine rıza göstermemesi durumunda partiler devreye koyacakları bir B planı hazırladı.