basın özetleri 08.10.21

Alithia gazetesi bugünkü ana haberini “AKEL’in foyaları meydana çıktı – Cumhurbaşkanlığından sert tepki – AKEL 2012 yılında ismi bilinmeyen bir kişiden 100 bin avro aldı”

Cumhurbaşkanlığı AKEL’in her gün sürdürdüğü tahrikkar eleştirilere cevap vermek konusunda kararlı olduğunu ortaya koydu. Sol partinin Cumhurbaşkanlığı seçimleri öncesinde Cumhurbaşkanına ve DİSİ’ye karşı sıfırlayıcı politikasını, milletvekilliği seçimlerinde de yaptığı gibi, devam ettireceği artık resmen ortada. AKEL dün de Pandora Papers konusunda Hükümete saldırmaya devam edince Hükümet bu saldırılara cevap vermek zorunda kaldı ve AKEL’in 2012 yılında ismi belirsiz bir kişiden 100 bin avro almış olduğunu ifşa etti. Hükümet ayrıca AKEL’e Dromolakşa skandalı nedeniyle kendi üyelerinin hapse atıldığını ve El Cezire skandalı olayının AKEL milletvekilinin evinde gerçekleştiğini hatırlattı. Açıklamada “Büyük bir inşaat şirketinin 22 milyon avro tazminat talep ederek, mahkemelerde süründürdüğü parti AKEL’in ta kendisidir. Çok sayıda başka nedenin yanısıra pandemi döneminde orta ve küçük işletmelere verilecek destekten kaza örgütlerine para kazandıran parti olarak itibarı zedelenmiş olan AKEL’in ta kendisidir” dendi. AKEL ise Pandora Papers konusunu Meclise taşıyacağını açıkladı.

*

Filelefteros gazetesinin ana haberi:

“Yeşil Hat 27’lerin karşısında – MED 5’ler Kıbrıs üzerinden göçmen akımı konusunda İlva Yohanson’a ortak talep götürdü”

Yeşil Hat ve Türkiye’den Kıbrıs’a denetimsiz göçmen akımı konuları bugün AB 27 üye ülkesinin önüne getiriliyor. Kıbrıs, Yunanistan, İtalya, Malta ve İspanya’nın imzasını taşıyan Avrupalı Komiser İlva Yohanson’a ortak mektup konuyu Avrupa Meseleleri ve Adalet Konseyi’ne götürecek. 5 Avrupalı Bakan önceliklerini şöyle belirledi:

AB içinde yasal değişiklikler talep eden larr Anlaşma müzakerelerini beklememelidir. Bu şekilde özellikle dış boyutlar, iade sürecinin güçlendirilmesi ve dış sınırların idaresi gibi konularda somut ve hızlı sonuçlar elde edilebilir. Bununla birlikte Yeşil Hat vasıtasıyla Kıbrıs Cumhuriyetine göçmen girişlerinin önlenmesi amacıyla Yeşil Hat dış sınır teşkil etmediği halde bu çerçevede ele alınmalıdır.

MED 5 ülkelerinin mektubunda Yeşil Hattaki “deliğin” ortak sorun olarak gösterilmesi ve Göç ve Sığınma Anlaşması öncesinde öncelikler arasında yer aldığının belirtilmesi ayrıca kayda değerdir. İlva Yohanson’un geçen hafta Kıbrıs’a yaptığı ziyaret sırasında İçişleri Bakanı Nikos Nuris konuyu kendisine iletti ve Avrupalı Komiser sorunun var olduğunu kabul etti.

*

Politis gazetesi dün de ana haberine aldığı konuya bugün de devam ediyor.

Manşet: “Davalar, yalanlar… Ve ortada bir çocuk”

Üst başlık: “Annenin avukatı Norveç Adaletinin güvenirliğini sorguluyor”

Ön sayfada verilen bilgiler şöyle:

Norveçli Hakimin Reşit olmayan kız çocuğunu kaçırmakla suçlanan kişiyi masum bulma kararı ülkenin mahkeme tarihinde bir ilk.

Çocuğun babasının haberi olmadan İsveç vasıtasıyla Kıbrıs’a nasıl seyahat ettiği ve nasıl pasaport aldığı ciddi sorular teşkil etmeye devam ediyor.

Kristmas’ı kızıyla birlikte geçirmek niyetinde olduğunu açıklayan 52 yaşındaki baba hakkını bulmak için geçen 6 yıllık zamanı cehennem olarak nitelendirdi.

*

Haravgi gazetesi ana haberini bugün de ekonomik skandallara ayırıyor.

Gazete “Dolandırıcılığa batmış durumdalar, Cumhurbaşkanının adını taşıyan avukatlık ofisi konusunda verecek cevap bulamıyorlar” manşeti ve şu alt başlıklarla veriyor ana haberini:

AKEL Pandora Papers konusunu Meclisin Denetim Komisyonuna götürecek

DİSİ Anastasiadis’in bas bas bağıran çıkar çatışması konusunu örtme çabalarına devam ediyor

Yönetenler yüzleri kızarmadan geçmişe dönerek AKEL’i “itibar zedelenmesi”yle suçluyor

Çıkar çatışmasını şikayet eden sadece AKEL değil Kıbrıs’ın ve Avrupa’nın tamamı

Gazetenin ön sayfalarında bunlar yer alırken içteki haberden de bazı alıntılar yapalım SD:

Nikos Anastasiadis ve Hükümeti Kıbrıs’ı bir kez daha dünya ana haberlerine taşıyarak ükeyi teşhir etti. AKEL Basın Sözcüsü Yorgos Kukumas dün yaptığı açıklamada yurt dışındaki gazetecilerin Pandora Papers hakkındaki sorularına Cumhurbaşkanının verdiği cevapların kimseyi ikna edemediğini söyledi.

“Nikos Anastasiadis’in Nikos Anastasiadis Avukatlık Bürosuyla hiçbir ilişkisi olmadığına kim inanabilir?” sorusunu soran Kukumas “Cumhurbaşkanı 1997’de avukatlık bürosunda hiçbir rolü olmadığını iddia ediyor. Ama Cumhurbaşkanı seçilmeden önce yaptığı mal varlığı beyannamesinde Nikos Anastasiadis Avukatlık Bürosu ve bağlantılı şirketlerden elde ettiği yüz binlerce avroluk kâr payı bildirdi. Hatta eski Cumhurbaşkanlığı danışmanının ifşa ettiği gibi Anastasiadis Cumhurbaşkanı olduktan sonra da şirketteki ortaklarıyla ve müşterilerini Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nda görüşmeye devam etti.

*

Diğer haberlerden bazıları.

Girne Mahkemesinin Türkiye’nin 39 milyon avroluk tazminat parası ödemesine karar verdiğine dair bir haber bugünkü gazetelerin hepsinde yer alıyor. Alithia’dan aktarıyoruz.

*

“Girne Mahkemesinden önemli karar: Türkiye 4 Kıbrıslı Rum’a 39 milyon avro tazminat ödemeye çağrıldı”

Girne Mahkemesi Türkiye’nin 4 Kıbrıslı Rum göçmeni mallarını kullanmaktan aciz bıraktığı için 39 milyon avro tazminat ödemesine karar verdi.

Mahkeme ayrıca dört Kıbrıslı Rum’un söz konusu mülkiyet haklarının aidiyetinin tanındığına dair karar çıkardı ve Türkiye’nin 30 gün içinde tazminatı ödemesi gerektiğini belirtti.

*

“Endişe verici: 2020 – 2021 döneminde 203 çocuğa cinsel taciz olayı şikâyet edildi.

Bir annenin sevgilisi ile birlikte 18 yaş altı üç kızını cinsel istismar ettiğine dar olayla ilgili cezai takibat süreci devam ediyor. Suçla Mücadele Birimi Müdür Yardımcısı Kiriaki Lambrianidu Alga televizyonuna konuşurken cezai takibat tamamlanmadığından dolayı konu hakkında konuşamayacağını söyledi. Kamuya açık bilgiler ve detaylar vermenin kurbanları tekrar tekrar yaraladığı noktasına vurgu yapan Lambrianidu “çoğu kez kurbanların yaşadıklarına dair bilgilerin büyük boyutlar edindiğini görmesi üzerine geri adım attığına ve şikâyetlerini geri çektiğini” söyledi. Lambrianidu “Biz çocukları bize gelmeleri, şikâyette bulunmaları ve mahkemeye çıkmaya hazır duruma gelebilmeleri için saatlerce konuşmak zorunda kalıyoruz. Bu çocuklar sürecin belli bir aşamasında bizimle işbirliği yapmaya son verdiği ya da şikâyetlerini geri almaya karar verdiği zaman artık hiçbir şey yapamıyoruz. Bu yakın geçmişte de öyle oldu. Soruşturma süreci devam ederken bazı bilgiler dışarıya sızdı ve bize konuşma kaydını vermeye ikna etmeye çalıştığımız kurban ‘Artık istemiyorum. Rezil olacağım. Tüm arkadaşlarım öğrenecek’ diyerek geri çekildi.

Bu yıl ilgili şikâyetlerde artış görüldüğünü kabul eden Lambrianidu “Ancak buna lockdown döneminin etki edip etmediğini bilmiyoruz. Zira o dönemde şikâyet sayısı düşüktü. Bakarsınız bu hafta bir şikâyet elimize ulaşır, bir bakarsınız gelecek hafta on şikâyet. Şu ana kadar 2020 – 2021 döneminde yapılmış olan 203 şikâyet var. Yılsonuna kadar bu sayının artması bekleniyor” dedi. Lambrianidu anne babaların çocuklarının davranış biçimini takip etmesi ve yanlarında olması gerektiğini söylerken “Çocukların bu tür olaylarda suçlu olmadıklarını bilmesi gerektiğine, anne babaya, bu olamadığı takdirde öğretmene ya da dosta güvenmesi gerektiğini kavraması gerektiğine” vurgu yaptı.

*

Filelefteros gazetesinden bir haberle devam edelim.

“Kadın cinayeti suçu yasal çerçeveye alınıyor – Meclis Başkanı yasa önerisi sundu – Ömür boyu hapis öngörülüyor”

Meclis Başkanı Anita Dimitriu dün Meclis genel oturumuna sunduğu ilgili yasa tasarısıyla kadın cinayetleri ömür boyu hapisle cezalandırılacak. Kadınlara karşı işlenen cinayetlere karşı kadınların korunmasına yönelik bir kalkan niteliğindeki yasa tasarısı kadın cinayetlerinin artış gösterdiği bir dönemde gündeme geldi.

Yasa tasarısını gerekçelendirme raporunda “Bilindiği üzere ister aile içi şiddet, cinsel şiddet veya dini ya da namus inançları yüzünden veya genital mutilasyon nedeniyle olsun kadın ve 18 yaş altı kız çocuklarına karşı işlenen cinayetler, çoğu durumda cezasız kalıyor. Bu olgu kadınlara karşı şiddet kullanmanın kabul edilebilir bir fenomen olduğu görüşünü güçlendiriyor. Bu çerçevede kadına karşı şiddet bir ayrımcılık türüdür ve Anayasa tarafından garanti altına alınan eşitlik ilkesini ihlal etmektedir” deniyor.

*

Haravgi gazetesinden bazı başlıklar:

“Tahıl ürünlerine gelen zamlar besicilerimizi zor duruma soktu –AKEL Hükümeti besicilere destek programlaması yapılmasını talep etti – Sorunlar bu alandan başka alanlara sıçrayabilir – AKEL GS’nden Cumhurbaşkanına mektup: Yurttaşlar tahıl ürünleri, yakıt ve elektrik fiyatlarına büyük zamlar ödemek zorunda kalıyor”

*

“Covid – 19: Ufak gevşemeler geliyor… PCR testiyle stadyum ve tiyatroya girilebilecek”

*

“Az konu ve büyük anlaşmazlıklarla Yerel Yönetim reformu tartışmaları başlıyor”

*

“Böbrek hastalarına yeni diyaliz cihazları geleceğine dair vaatler verildi”