basın özetleri 25.10.21

Alithia gazetesi Türkiye’nin 10 yabancı ülke büyükelçisini yurt dışı etme hazırlıkları içinde olduğu haberini manşete taşımış.

“Erdoğan kontrol dışı – Batıya açık saldırı – 10 büyükelçiyi ülkeden kovmaya hazırlanıyor” manşetiyle verilen haberin alt başlıkları şöyle:

“Otoriter yönetim biçimine devam” uluslararası tepkilere neden oldu – Türkiye’de “ülkeyi rezil ediyorsun, uçuruma itiyorsun” sesleri yükseliyor”

Ön sayfada şöyle yazıyor:

Recep Tayyip Erdoğan Batı ile ilişkileri zora sokuyor. 10 batılı büyükelçinin persona non grata ilan edilmesi ve ülkeden kovulması için emir verdi. Erdoğan’ın 2017’den beri yargılanmadan tutuklu bulunan Osman Kavala’nın serbest bırakılmasını isteyen ABD, Kanada, Danimarka, Finlandiya, Fransa, Almanya, Hollanda, Yeni Zelanda, Norveç ve İsveç ülkelerinin Türkiye Büyükelçilerinin ülkeden kovulması kararı ABD ve diğer ülkelerde ve aynı zamanda Türkiye’de tepkilere neden oldu. Avrupa Parlamentosu Başkanı David Sassoli’nin tepkisi sert oldu. Sasoli ilgili kararı Türk Hükümetinin devam eden otoriter yönetiminin bir göstergesi olarak niteledi. Ülkede Türkiye’yi rezil ediyorsun, uçuruma sürüklüyorsun sesleri yükselirken Türk Cumhurbaşkanın popülerliği de yerlerde sürünüyor.

Diğer gazetelerde de yer alan haberin başlıklarını aktaralım.

Politis: Oyunu kaybettiğini gören Erdoğan çıldırdı – Bölge için tehlike – Popülaritesinin ve aynı zamanda da Türk lirasının yerlerde sürüklendiğini gören Erdoğan çileden çıktı, yeni cepheler açıyor – 10 büyükelçinin kovulması Türkiye’yi rezil etti, öfke yarattı

Haravgi gazetesi: Erdoğan’ın Büyükelçilerin yurt dışı edilmesi emrinden sonra Türkiye ile Batı arasında yeni sürtüşme – Erdoğan Çavuşoğlu’na büyükelçilerin yurt dışı edilmesi emri verdi

*

Haravgi gazetesinin ana haberi bugün Pandora Papers ve AKEL’in tepkilerine ayrılmış.

“Ülkenin rezil edilmesi Kıbrıs sorununa ve ekonomiye yansıyor” manşetiyle verilen haberin alt başlıkları şöyle:

Cumhurbaşkanının adı Pandora Papers listesinin üst sıralarında - AKEL GS Kıbrıs’ın adının yolsuzluk ve yozlaşma skandalları nedeniyle rezil edilmesinin dev boyutlarına işaret etti – “Bugüne kadar uluslararası medyada hiçbir Kıbrıs Cumhurbaşkanı the offshore president olarak anılmamıştı” – “Yeter artık”. 20 Ekim Cumartesi günü yozlaşma ve yolsuzluklara karşı büyük miting”

Haberden bazı alıntılar yapalım: AKEL GS Stefanos Stefanu dün yaptığı açıklamada yolsuzlukların Kıbrıs sorununa ve ekonomiye büyük etkilerinden söz etti. Stefanu Cumhurbaşkanı tarafından Kıbrıs Rum müzakerecisi olarak atanan Andreas Mavroyannis’in dahi güvenirliğimizin kalmadığını ve tarafımızın tezlerinin ikna edici olmadığını açıklamasının tesadüfi olmadığına vurgu yaptı.

Stefanu bugüne kadar hiçbir Kıbrıs Cumhurbaşkanının yolsuzluklar nedeniyle Kıbrıs’ın adını bu şekilde rezil etmediğini, bu durumun günümüz Hükümeti yönetiminde ise doruğa ulaştığını söyledi. BBC’nin Anastasiadis’le ilgili haberinin başında Cumhurbaşkanından “The Offshor President” olarak söz ettiğini örnek veren Stefanu “Hükümet ise Kıbrıs’ın adını korumak yerine söylenenleri duymazdan gelerek sorumluluğu başkalarına yüklemeye çalışıyor” dedi. Stefanu “Cumhurbaşkanının adı Pandora Papers, Panama Papers ve başka paperslarda geçerken, Kıbrıs Cumhurbaşkanı avukatlık bürosuyla birlikte yolsuzluklarda başroldeyken yurt dışında nasıl inandırıcı olabiliriz?” şeklinde sordu.

Bu arada Stefanu gelecek Cumartesi günü bu duruma karşı büyük bir protesto etkinliğinin düzenleneceğini açıkladı. AKEL GS “Artık yeter. Halk öfke içinde. Bu durum devam edemez. Kıbrıs’ın adını rezil eden DİSİ Hükümetinin gitmesi şarttır” dedi.

*

Filelefteros gazetesinde “Muhalefetten hard rock” şeklinde bir başlığın yer aldığını görüyoruz.

Alt başlıklar şöyle:

AKEL Hükümet cephesinin dışında olan herkesi protestoya davet ederek öne çıkma hamlesi yaptı – Oylamanın nasıl yapılacağına ilişkin hiçbir gösterge yok”

Habere ayrıntılarıyla bir göz atalım.

AKEL, Hükümeti hard rock ve Pandora Papers havalarında oynatmak niyetinde. İlk adım Cumartesi günü Cumhurbaşkanlığı Sarayının önünde atılacak. AKEL’e göre muhalefeti meşgul etmesi gereken ana konu DİSİ Hükümetinin gitmesi gerektiği. Bu slogan ile AKEL muhalefetin diğer bileşenlerini birlikte hareket etmeye çağırdı.

AKEL liderinin dünkü açıklamaları partinin önümüzdeki dönemde izlemek istediği taktiğin de göstergesini oluşturuyor. Stefanos Stefanu’ya göre “halk öfke içinde. Bu nedenle AKEL inisiyatif üstlenerek önümüzdeki Cumartesi günü büyük bir protesto mitingi örgütlüyor. Çünkü bu durum daha fazla devam edemez.” Stefanu seçim kampanyasının başlangıcı olarak da nitelendirilebilecek bir tespit ortaya koyarak “Kıbrıs’ın ilerici değişime ihtiyacı var ve AKEL bu değişimi sağlamak yolunda başrolü üstelenecektir” dedi.

Geçen günlerdeki taktiğinin aksine Hükümet cephesi AKEL GS’nin açıklamalarına cevap vermemeyi ve olayı uzatmamayı tercih etti. Bununla birlikte Hükümet cephesinden gelen iç sesler AKEL’in bir kez daha tekrar ettiklerinin ne Saray ne de DİSİ tarafından fark edilmeden geçmeyeceğini söylüyor.

Bu arada son Avrupa Parlamentosu kararının ülkede yarattığı etkiler oldukça yoğun olup sert çatışmalara neden olacak nitelikte. Avrupa Parlamentosu telkinlerine uymak yönünde şu ana kadar hiçbir adımın atılmamış olması göz önünde bulundurulduğunda bu olasılık güç kazanıyor. Aynı zamanda Temsilciler Meclisinde Pandora Papers ile ilgili konunun tartışılacağı toplantı büyük ilgiyle beklenirken tartışmaların yüksek tonda olması bekleniyor.

Avrupa Parlamentosu ilgili kararıyla, liderlerinin adı belirtilen ülkelerin makamlarını ilgili araştırmaları yapmaya çağıldı. Bu ülkelerden bir tanesi de Kıbrıs.

Önümüzdeki günlerde Kıbrıs’ın karara uygun hareket edip etmeyeceği ve ilgili araştırmaları yapacak isimlerin netleşmesi bekleniyor.

*

Politis gazetesi EDEK partisinde devam eden iç kavgayı ana haber yapmış. Habere bir göz atalım:

“EDEK bölünmeden korkmuyor – Çatışan iki tarafın tek ortak noktası… Vasos Lisaridis’in fotoğrafı”

EDEK’in dün yapılan olağanüstü kongresinde yüksek parti yetkililerinin bir kısmı ve parti milletvekillerinin yarısı yer almadı. Olağanüstü kongreye karşı çıkan taraf kongreyi yasadışı nitelendirdi.

Parti Başkanı Marinos Sizopulos muhaliflere ve bizzat Yannakis Omiru’ya saldırdı. Sizopulos Yannakis Omiru başkanlığı döneminde partinin hapse dahi sürüklendiğini söyledi.

Kongreyi yasadışı ilan eden ve yer almayanların tarafından ise sert tepki geldi. “Sizopulos’un tüm söylediklerini kendisine aynen iade ediyoruz” dendi.

*

Kıbrıs Rum gazetelerinin bugün ana haberleri bunlardı SD: Filelefteros gazetesinden seçtiğimiz diğer bazı haberler:

“Özel kişilere ait 13,5 milyarlık kredi borcu yabancı ellere geçti – Sorunlu krediler şimdi 5 milyar”

2014 yılı sonunda ödenmesi gecikmiş krediler tarihi 27,3 milyarlık rekora ulaştığında bankaların bilançosunda bir saatli bomba olduğu görülmüş kredilerin yarısının kırmızı olduğu kaydedilmişti. Günümüzde ise banka sistemi içindeki mevcut krediler 5 milyar civarında. Banka sistemi içindeki kredilerin azalması başka şirketlere kredi satışı, borç silme ve kredi taşınmaz - mülk değiş tokuşu vasıtasıyla oldu. Filelefteros’un elindeki bilgilere göre bankalar o zamandan bugüne kadar 4,5 milyarlık ödenemeyen kredi satışı yaptı. 9 milyarlık kredi de başka yollarla devredildi. Örneğin eski Kooperatif Bankası kredilerinin şimdi KEDİPES şirketine ait olması gibi. Başlangıç Kıbrıs Bankasının CDB Bank’a bir kırmızı kredi paketi satmasıyla yapıldı. Zeus Projesi adlı bu programın toplam değeri 22 milyon avroydu. Devamında Hellenic Bank Semele projesiyle B2Kapital’e 1.082 kredilik 144 milyon avroluk bir kredi paketi devretti.

*

Konut sahibi olmak uzak bir hayal oldu - Genç çiftler kendini hapsolmuş hissediyor”

Kendi evine sahip olamayan genç çiftler kendilerini baba evinde ailesiyle üst üste yaşamak zorunda hissediyor. Kendi evini satın almak uzak bir hayal gibi görünürken yüksek ev kiraları da yeni çiftler için bir kâbus oluşturuyor. Yeni evli pek çok çift 2X3 metre karelik bir odada yaşamak zorunda. Kimileriyse baba evinde balkondan odaya çevrilen mekanlarla yetinmek zorunda kalıyor.

*

“Ekümenik patrik acilen hastaneye kaldırıldı”

New York’ta bulunan Ekümenik Patrik, Ayia Sofia Kilisesinde yapılacak ayine gitmeye hazırlanırken kendini kötü hissetmesi üzerine hastaneye kaldırıldı. Patriğin uzun süren seyahati ve New York’a varır varmaz başlayan yoğun program etkinlikleri nedeniyle rahatsızlandığı, özel doktorunun dinlenmeye çekilmesi tavsiyesinde bulunduğu ve Patriğin önlem alma amacıyla George Washington University hastanesine kaldırıldığı belirtildi.